1743 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Yahya b. Adem, ona Züheyr ve biri daha Simak b. Harb'in şöyle dediğini haber vermiştir:
Câbir b. Semure’ye 'Rasulullah’in (sav) sohbetinde bulunur muydun?' diye sordum. O da şöyle dedi: 'Evet, Rasulullah (sav) sabah namazını kıldıktan sonra namazı kıldığı yerde güneş doğuncaya kadar otururdu. Ashabı konuşur, cahiliye dönemi olaylarını anlatır, şiir okur ve gülerlerdi. Hz. Peygamber (sav) de tebessüm ederdi.'
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa b. Yunus, ona el-Evzâ'î, ona ez-Zührî, ona da Urve, Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Kadınlar sabah namazını Rasulullah (sav) ile birlikte kılarlardı. Hz. Peygamber (sav) selam verince (namazı bitirince) örtülerine bürünmüş olarak evlerine dönerlerdi. Hava hâlâ alacakaranlık (aydınlanmamış) olduğu için onları tanımak mümkün olmazdı."
Bize Amr b. Zürâre, ona Hüşeym, ona Hüsayn, ona Ebu Zabyân, ona da Üsame b. zeyd b. Harise şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bizi Cuheyne kabilesinin Huraka boyu üzerine çarpışmaya göndermişti. Bizler sabah vakti o kavme baskın yapıp onları bozguna uğrattık. Ben ve Ensâr'dan bir adam, onlardan birisinin peşine düşüp onu sıkıştırdık, yakaladığımızda, adam "Lâ ilahe illallâh" dedi. Bunun üzerine Ensârlı ondan elini çekti ama ben mızrağımı saplayıp onu öldürdüm. Medine'ye geldiğimizde bu hadise Peygamber'e (sav) iletildi. Hz. Peygamber (sav) bana "ey Usame, sen o adamı 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü, adam bunu, ölümden sığınmak için söyledi” dedim. Rasulullah bana tekrar "Sen onu 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu ve bu soruyu o kadar tekrarladı ki ben “keşke bu günden önce Müslüman olmayaydım” diye temenni ettim.