810 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona, Mis'ar, ona Musab b. Şeybe, ona Ebu Habib b. Ya'la b. Münye ona da İbn Abbas'ın rivayet etiğine göre;
İbn Abbas, Übey b. Ka'b'a gitmişti. Ömer de onunla birlikteydi. İbn Abbas onların yanına girdi ve "Benden mezi geldiğini fark ettim ve bundan dolayı tenasül uzvumu yıkayıp abdest aldım." dedi. Ömer "Peki bu yeterli mi?" diye sordu. İbn Abbas "Evet" deyince Ömer bu sefer "Bunu Rasulullah'tan (sav) işittin mi?" diye sordu. İbn Abbas "Evet" diyerek cevap verdi.
Açıklama: Elbani bu hadisin isnadının zayıf olduğunu ifade etmiştir
Bize Muhammed b. Akil B. Huveylid, ona Hafs b. Abdullah, ona İbrahim b. Tahman, ona Muhammed b. Zekvan,ona Ya'la b. Hakim, ona da Said b. Cübeyr, Abdullah b. Abbas’ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti:: Rasulullah (sav) bir sefer ana yoldan çıkarak dağ yoluna girip gitti. Biraz sonra küçük abdestini bozdu. Abdestini bozarken (gözlere pek görünmemek ve yere yaklaşmak amacı ile bacaklarını o derece açtı ki) iki uyluk kemiği yerinden çıkar diye gerçekten ona acımıştım.
Bize Umeyye b. Bistam, ona Yezid b. Zurey', ona Ravh b. Kasım, ona İsmail b. Umeyye, ona Yahya b. Abdullah b. Sayfi, ona Ebu Mabed, ona İbn Abbas’ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Muaz’ı (ra) Yemen’e gönderdiği vakit ona şöyle buyurdu:
"Sen kitap ehli bir kavmin yanına gideceksin. Kendilerini ilk davet ettiğin şey Allah’a ibadet etmek olsun. Onlar Allah’ı bilip tanırlarsa bu sefer onlara Allah’ın kendilerine bir gün ve gecede beş vakit namazı farz kılmış olduğunu bildir. Bunu yapacak olurlarsa, onlara Allah’ın kendilerine, mallarından alınıp aralarındaki fakirlere verilmek üzere, bir zekâtı farz kıldığını bildir. Eğer bunu kabul ederek itaat ederlerse, sen de (zekâtı) onlardan al ve insanların mallarının değerlilerini almaktan da sakın."
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb, ona Üsame b. Zeyd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), Arafat'tan yola çıkmıştı; dağ geçidine varınca devesinden inip küçük abdestini yaptı. Sonra abdest aldı; ama bol su ile değil de hafif bir abdest aldı. Ben; ey Allah'ın Rasulü, namaz mı kılacaksın dedim.
"Namaza daha var" dedi ve tekrar devesine bindi. Müzdelife'ye varınca, inip tekrar abdest aldı ama bu sefer bol su ile güzelce abdest aldı. Sonra namaza durulunca hemen akşam namazını kıldı. Sonra herkes devesini kalacağı yere çökertti. Sonra yatsı vakti geldi, hemen yatsıyı kıldı. Bu iki namaz arasında başka namaz kılmadı.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Kesîr b. Şinzîr, ona Atâ b. Ebu Rabâh, ona Câbir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) beni bir ihtiyacı için göndermişti. Ben de gidip o işi yaptım ve geri geldim. Hz. Peygamber'e (sav) selam verdim ama selamımı almadı. Kalbime bir hüzün çöktü ki onu Allah bilir. Kendi kendime "Belki de Rasulullah benim geç kaldığımı düşünüyor" dedim. Ardından tekrar selam verdim. Yine selamımı almadı. Bu sefer daha çok üzüldüm. Sonra tekrar selam verdim. Bu sefer selamımı aldı ve "Namaz kıldığım için selamını alamadım" buyurdu. Bineği üzerinde kıble dışındaki bir tarafa yönelmişti.