Öneri Formu
Hadis Id, No:
25954, N003012
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ جَاءَ إِلَى الْحَجَّاجِ بْنِ يُوسُفَ يَوْمَ عَرَفَةَ حِينَ زَالَتِ الشَّمْسُ وَأَنَا مَعَهُ فَقَالَ الرَّوَاحَ إِنْ كُنْتَ تُرِيدُ السُّنَّةَ . فَقَالَ هَذِهِ السَّاعَةَ قَالَ نَعَمْ . قَالَ سَالِمٌ فَقُلْتُ لِلْحَجَّاجِ إِنْ كُنْتَ تُرِيدُ أَنْ تُصِيبَ الْيَوْمَ السُّنَّةَ فَاقْصُرِ الْخُطْبَةَ وَعَجِّلِ الصَّلاَةَ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ صَدَقَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, ona Mâlik, ona İbn Şihab, ona Sâlim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer -ben de onunla beraber olduğum halde- Arefe gününde güneş zevale erdiğinde el-Haccâc b. Yusuf’un yanına geldi ve: Eğer sünneti isabet ettirmek istiyorsan (vakfeye) gitme zamanıdır, dedi. Haccâc: Bu saatte mi? deyince, Abdullah: Evet dedi. Sâlim dedi ki: Bunun üzerine ben de Haccâc’a: Eğer bugün sünnete uygun hareket etmek istiyorsan hutbeyi kısa tut, namazı da erken kıl, dedim. Bu sefer Abdullah b. Ömer: Doğru söylüyor, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 200, /2281
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Arafat'ta Vakfe
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26128, N003045
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ يَقُولُ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ بْنُ مُضَرِّسِ بْنِ أَوْسِ بْنِ حَارِثَةَ بْنِ لأْمٍ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِجَمْعٍ فَقُلْتُ هَلْ لِى مِنْ حَجٍّ فَقَالَ « مَنْ صَلَّى هَذِهِ الصَّلاَةَ مَعَنَا وَوَقَفَ هَذَا الْمَوْقِفَ حَتَّى يُفِيضَ وَأَفَاضَ قَبْلَ ذَلِكَ مِنْ عَرَفَاتٍ لَيْلاً أَوْ نَهَارًا فَقَدْ تَمَّ حَجُّهُ وَقَضَى تَفَثَهُ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Hâlid, ona Şu‘be, ona Abdullah b. Ebu’s-Sefer’in şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şâbî’yi şöyle derken dinledim: Bana Urve b. Mudarris b. Evs b. Hârise b. Lâm dedi ki: Nebi’ye (sav) Müzdelife’de iken yitiştim. Benim haccım oldu mu? dedim. O: “Bizimle birlikte bu namazı kılan ve buradan ayrılıncaya kadar bu vakfe yerinde vakfe yapan, bundan önce de gece yahut gündüz Arafat’tan ayrılmış olan kimsenin haccı da tamamdır ve o kişi (ihramlı olması dolayısı ile üzerinde birikmiş olan kirleri ihramdan çıkarak) giderebilecek hale gelmiş de olur” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 211, /2283
Senetler:
1. Urve b. Mudarris et-Taî (Urve b. Mudarris b. Evs b. Harise b. Lâm)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Sefer el-Hemdânî (Abdullah b. Said b. Yahmed)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ هِلاَلٍ الْحِمْصِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حِمْيَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلاَّمٍ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ عَنْ شَدَّادٍ أَبِى عَمَّارٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ الْبَاهِلِىِّ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَرَأَيْتَ رَجُلاً غَزَا يَلْتَمِسُ الأَجْرَ وَالذِّكْرَ مَا لَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ شَىْءَ لَهُ » . فَأَعَادَهَا ثَلاَثَ مَرَّاتٍ يَقُولُ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ شَىْءَ لَهُ » . ثُمَّ قَالَ « إِنَّ اللَّهَ لاَ يَقْبَلُ مِنَ الْعَمَلِ إِلاَّ مَا كَانَ لَهُ خَالِصًا وَابْتُغِىَ بِهِ وَجْهُهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26684, N003142
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ هِلاَلٍ الْحِمْصِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حِمْيَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلاَّمٍ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ عَنْ شَدَّادٍ أَبِى عَمَّارٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ الْبَاهِلِىِّ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَرَأَيْتَ رَجُلاً غَزَا يَلْتَمِسُ الأَجْرَ وَالذِّكْرَ مَا لَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ شَىْءَ لَهُ » . فَأَعَادَهَا ثَلاَثَ مَرَّاتٍ يَقُولُ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ شَىْءَ لَهُ » . ثُمَّ قَالَ « إِنَّ اللَّهَ لاَ يَقْبَلُ مِنَ الْعَمَلِ إِلاَّ مَا كَانَ لَهُ خَالِصًا وَابْتُغِىَ بِهِ وَجْهُهُ » .
Tercemesi:
Bize İsa b. Hilal el-Hımsî, ona Muhammed b. Hımyer, ona Muaviye b. Sellâm, ona İkrime b. Ammar, ona Şeddad Ebu Ammar, ona da Ebu Ümame (Sudey b. Aclan) el-Bâhilî şöyle demiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelerek: Şöhret elde etmek ve para kazanmak için savaşan kimse hakkında ne dersin? dedi. Rasulullah (sav) da: "Onun için hiçbir şey yoktur" buyurdu. Adam sorusunu üç sefer tekrarladı. Rasulullah (sav) da her defasında: 'Onun için hiçbir şey yoktur' buyurdu. Rasulullah (sav) sonra da "Allah ancak kendi rızası gözetilerek samimi bir niyetle yapılan ibadetleri kabul eder" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 24, /2290
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Sellam Muaviye b. Sellam el-Habeşî (Muaviye b. Sellam b. Mamtur)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Himyer es-Selihî (Muhammed b. Himyer b. Üneys)
6. İsa b. Ebu İsa es-Selihî (İsa b. Hilal b. Yahya)
Konular:
İHLAS VE SAMİMİYET
Kulluk, Allah yolunda, nasıl olunur?
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Seçki, İslam İnancı
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى وَمُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ صُدْرَانَ عَنْ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا سَلَّمَ قَالَ « اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ وَمِنْكَ السَّلاَمُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26056, N001339
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى وَمُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ صُدْرَانَ عَنْ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا سَلَّمَ قَالَ « اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ وَمِنْكَ السَّلاَمُ تَبَارَكْتَ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla'la ve Muhammed b. İbrahim b. Sudran, ona Halid, ona Şube, ona Asım, ona Abdullah b. el-Haris, ona da Aişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre, 'Rasulullah (sav) (namazını bitirip) selam verdiğinde (üç sefer istiğfar ettikten sonra) "Allah'ım! Sen selamsın, selamette sendendir. Sen ne kutlusun, büyüklük ve ikram sahibi olan Allah'ım," derdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sehv 82, /2175
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Abdullah b. Haris el-Ensari (Abdullah b. Haris b. Muhammed)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Muhammed b. Sudrân el-Ezdi (Muhammed b. İbrahim b. Sudrân)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26084, N001354
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَتَّابٌ - هُوَ ابْنُ بَشِيرٍ - عَنْ خُصَيْفٍ عَنْ عِكْرِمَةَ وَمُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ جَاءَ الْفُقَرَاءُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الأَغْنِيَاءَ يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّى وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ وَلَهُمْ أَمْوَالٌ يَتَصَدَّقُونَ وَيُنْفِقُونَ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَقُولُوا سُبْحَانَ اللَّهِ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَاللَّهُ أَكْبَرُ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ عَشْرًا فَإِنَّكُمْ تُدْرِكُونَ بِذَلِكَ مَنْ سَبَقَكُمْ وَتَسْبِقُونَ مَنْ بَعْدَكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Attab b. Beşir, ona Husayf, ona İkrime ve Mücahid, ona da İbn Abbas'tan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Fakirler, Rasulullah'a (sav) gelerek dediler ki: 'Ey Allah'ın Rasulü! Zengin kardeşlerimiz bizim gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar fakat onların malları da var böylece sadaka da verip infakta da bulunuyorlar.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz kılıp bitirdiğinizde otuz üç sefer 'Sübhanallah' otuz üç sefer 'Elhamdülillah' otuz üç sefer 'Allahuekber' ve on defa da 'Lâ ilâhe illallah' deyin bununla hem sevap bakımından onlara yetişmiş olursunuz hem de sizden sonra gelecek olanları geçersiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sehv 95, /2176
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Avn Husayf b. Abdurrahman el-Cezerî (Husayf b. Abdurrahman)
4. Ebu Hasan Attab b. Beşir el-Cezeri (Attab b. Beşir)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
Tesbih, parmakla saymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26225, N001411
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى إِسْرَائِيلُ بْنُ مُوسَى قَالَ سَمِعْتُ الْحَسَنَ يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا بَكْرَةَ يَقُولُ لَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ وَالْحَسَنُ مَعَهُ وَهُوَ يُقْبِلُ عَلَى النَّاسِ مَرَّةً وَعَلَيْهِ مَرَّةً وَيَقُولُ « إِنَّ ابْنِى هَذَا سَيِّدٌ وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يُصْلِحَ بِهِ بَيْنَ فِئَتَيْنِ مِنَ الْمُسْلِمِينَ عَظِيمَتَيْنِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan, ona Ebu Musa İsrail b. Musa’nın şöyle dediğini rivayet etti: el-Hasan’ı şöyle derken dinledim: Ebu Bekr’i şöyle derken dinledim: Gerçekten Rasulullah’ı (sav) minber üzerinde gördüm, el-Hasan da onunla beraberdi. Allah Rasulü bir sefer cemaate dönüp bakıyor, bir sefer de ona (el-Hasan’a) dönüp bakıyor ve şöyle diyordu: “Şüphesiz benim bu oğlum bir seyiddir (efendidir), yüce Allah’ın, onun vasıtası ile Müslümanlardan pek büyük iki cemaatin arasını bularak barışmalarına vesile olacağını umarım.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cumua 27, /2180
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Musa İsrail b. Musa el-Basrî (İsrail b. Musa)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Mansur el-Huzai (Muhammed b. Mansur b. Sabit b. Halid)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الْمَوَاشِى وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ . فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَمُطِرْنَا مِنَ الْجُمُعَةِ إِلَى الْجُمُعَةِ فَجَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَهَدَّمَتِ الْبُيُوتُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الْمَوَاشِى . فَقَالَ « اللَّهُمَّ عَلَى رُءُوسِ الْجِبَالِ وَالآكَامِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْجَابَتْ عَنِ الْمَدِينَةِ انْجِيَابَ الثَّوْبِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26376, N001505
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مَالِكٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الْمَوَاشِى وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ . فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَمُطِرْنَا مِنَ الْجُمُعَةِ إِلَى الْجُمُعَةِ فَجَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَهَدَّمَتِ الْبُيُوتُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الْمَوَاشِى . فَقَالَ « اللَّهُمَّ عَلَى رُءُوسِ الْجِبَالِ وَالآكَامِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْجَابَتْ عَنِ الْمَدِينَةِ انْجِيَابَ الثَّوْبِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik, ona Şerik b. Ebu Nemr, ona da Enes b. Malik'ten (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Peygamber'e (sav) bir adam gelerek: 'Ey Allah'ın Rasulü! hayvanlar mahvoldu, yollar kesildi, Allah'a dua et dedi.' Rasulullah da (sav) dua etti ve o cumadan öteki cumaya kadar yağmur yağdı. Bu sefer bir adam daha gelerek: 'Ey Allah'ın Rasulü! Aşırı yağmur yağmasından dolayı evler yıkıldı, yollar yürünemeyecek duruma geldi, hayvanlar mahvoldu diye yakındı.' Bu sefer Peygamber (sav) şöyle dua etti: "Allah'ım! Bu yağmuru dağların başına, tepelere ve vadilere ormanlara götür. Elbisenin çıktığı gibi yağmuru da Medine’nin başından al götür."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiskâ 1, /2187
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ سَعِيدٍ - وَهُوَ الْمَقْبُرِىُّ - عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ بَيْنَا نَحْنُ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَقَطَّعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَأَجْدَبَ الْبِلاَدُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يَسْقِيَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ حِذَاءَ وَجْهِهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ اسْقِنَا » . فَوَاللَّهِ مَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْمِنْبَرِ حَتَّى أُوسِعْنَا مَطَرًا وَأُمْطِرْنَا ذَلِكَ الْيَوْمَ إِلَى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى فَقَامَ رَجُلٌ - لاَ أَدْرِى هُوَ الَّذِى قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَسْقِ لَنَا أَمْ لاَ - فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ انْقَطَعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ مِنْ كَثْرَةِ الْمَاءِ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُمْسِكَ عَنَّا الْمَاءَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا وَلَكِنْ عَلَى الْجِبَالِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . قَالَ وَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ تَكَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَلِكَ تَمَزَّقَ السَّحَابُ حَتَّى مَا نَرَى مِنْهُ شَيْئًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26389, N001516
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ حَمَّادٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ سَعِيدٍ - وَهُوَ الْمَقْبُرِىُّ - عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ بَيْنَا نَحْنُ فِى الْمَسْجِدِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَقَطَّعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَأَجْدَبَ الْبِلاَدُ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يَسْقِيَنَا . فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ حِذَاءَ وَجْهِهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ اسْقِنَا » . فَوَاللَّهِ مَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْمِنْبَرِ حَتَّى أُوسِعْنَا مَطَرًا وَأُمْطِرْنَا ذَلِكَ الْيَوْمَ إِلَى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى فَقَامَ رَجُلٌ - لاَ أَدْرِى هُوَ الَّذِى قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَسْقِ لَنَا أَمْ لاَ - فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ انْقَطَعَتِ السُّبُلُ وَهَلَكَتِ الأَمْوَالُ مِنْ كَثْرَةِ الْمَاءِ فَادْعُ اللَّهَ أَنْ يُمْسِكَ عَنَّا الْمَاءَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ حَوَالَيْنَا وَلاَ عَلَيْنَا وَلَكِنْ عَلَى الْجِبَالِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . قَالَ وَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ تَكَلَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَلِكَ تَمَزَّقَ السَّحَابُ حَتَّى مَا نَرَى مِنْهُ شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize İsa b. Hammad, ona Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Said (b. Ebu Said) el-Makburî, ona da Şerik b. Abdullah'ın (el-Leysî) rivayet ettiğine göre Şerik b. Abdullah, Enes b. Malik'in şöyle dediğini duyduğunu rivayet etmiştir: "Bizler cuma günü mescitte idik. Rasulullah (sav) hutbe irat ediyordu. Derken bir adam ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! Yollarda hiçbir hareket yok. Hayvanlar helak oldu. Memlekette kuraklık baş gösterdi. Allah'a dua etsen de bizlere yağmur yağdırsa!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) yüzü hizasına kadar ellerini kaldırdı ve Allah'ım! Bize yağmur yağdır.' diye dua etti. Vallahi Rasulullah (sav) daha minberden inmemişti ki üzerimize bol bol yağmur yağdı. O gün, ertesi cuma gününe kadar üzerimize yağmur yağdı. Ertesi cuma yine bir adam ayağa kalktı. Bilemiyorum. Acaba bu adam, Rasulullah'a (sav); 'Ya Rasulallah! Bizim için yağmur duası etsen!' diyen adamla aynı kişi miydi yoksa değil miydi? Adam bu sefer de; 'Ya Rasulallah! Aşırı yağışlardan dolayı yollar geçilmez, hayvanlar helak oldu. Allah'a dua etsen de bizim için yağmuru durdursa?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle dua etti: 'Allah'ım! Çevremize yağdır, üzerimize yağdırma. Dağlara ve ağaçlık alanlara yağdır.' Vallahi Rasulullah (sav) bu şekilde dua eder etmez bulutlar dağılıp gitti. Öyle ki tek bir bulut dahi göremez olduk."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiskâ 9, /2188
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. İsa b. Hammad et-Tücibi (İsa b. Hammad b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbenin sosyal hayat ile ilişkisi
KTB, CUMA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26765, N003174
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أُمِّ حَرَامٍ بِنْتِ مِلْحَانَ قَالَتْ أَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ عِنْدَنَا فَاسْتَيْقَظَ وَهُوَ يَضْحَكُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى وَأُمِّى مَا أَضْحَكَكَ قَالَ « رَأَيْتُ قَوْمًا مِنْ أُمَّتِى يَرْكَبُونَ هَذَا الْبَحْرَ كَالْمُلُوكِ عَلَى الأَسِرَّةِ » . قُلْتُ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ . قَالَ « فَإِنَّكِ مِنْهُمْ » . ثُمَّ نَامَ ثُمَّ اسْتَيْقَظَ وَهُوَ يَضْحَكُ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ يَعْنِى مِثْلَ مَقَالَتِهِ قُلْتُ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ . قَالَ « أَنْتِ مِنَ الأَوَّلِينَ » . فَتَزَوَّجَهَا عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ فَرَكِبَ الْبَحْرَ وَرَكِبَتْ مَعَهُ فَلَمَّا خَرَجَتْ قُدِّمَتْ لَهَا بَغْلَةٌ فَرَكِبَتْهَا فَصَرَعَتْهَا فَانْدَقَّتْ عُنُقُهَا .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habîb b. 'Arabî, ona Hammâd, ona Yahya b. Said, ona Muhammed b. Yahya b. Habbân, ona Enes b. Mâlik, ona da Ümmü Harâm bt. Milhân şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) bize geldi ve öğle uykusuna (kaylûle) yattı. (Sonra) gülerek uyandı. Ben, "Yâ Rasulullah! Annem ve babam sana feda olsun! Seni güldüren de nedir?" dedim. Nebî (sav), "Ümmetimden bir topluluk bana, şu deniz üzerinde tahtlara kurulmuş krallar gibi sefere çıkmış vaziyette arz olundu" buyurdu. Ben, "Allah'a beni onlardan kılması için dua et!" dedim. Hz. Peygamber (sav), "Sen onlardansın" buyurdu. Ardından uyudu, daha sonra (yine) gülerek uyandı. Ona (bunun sebebini) sordum. Rasulullah (sav), (ilk) dediklerine benzer (şeyler) söyledi. Ben, "Allah'a beni onlardan kılması için dua et!" dedim. O da "Sen ilklerdensin" buyurdu.
(Sonraları) Ubâde b. Sâmit, (Ümmü Harâm ile) evlenip deniz seferine çıktı ve (hanımı Ümmü Harâm da) onun beraberinde (sefere katıldı. Ümmü Harâm, sefer dönüşü karaya) çıktığında kendisine binmesi için bir katır sunuldu. O da (katıra) bindi. (Ancak katır, Ümmü Harâm'ı) üzerinden attı. (Bundan dolayı Ümmü Harâm'ın) boynu kırıldı (ve neticede vefat etti).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 40, /2292
Senetler:
1. Ümmü Harâm bt. Milhân (Ümmü Harâm bt. Milhân b. Halid b. Zeyd b. Harâm)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Yahya b. Habib el-Harisi (Yahya b. Habib b. Arabi)
Konular:
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26508, N004082
Hadis:
أَخْبَرَنِى أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ عُبَيْدٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُطَرِّفِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ أَبِى بَرْزَةَ الأَسْلَمِىِّ أَنَّهُ قَالَ كُنَّا عِنْدَ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَغَضِبَ عَلَى رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَاشْتَدَّ غَضَبُهُ عَلَيْهِ جِدًّا فَلَمَّا رَأَيْتُ ذَلِكَ قُلْتُ يَا خَلِيفَةَ رَسُولِ اللَّهِ أَضْرِبُ عُنُقَهُ فَلَمَّا ذَكَرْتُ الْقَتْلَ أَضْرَبَ عَنْ ذَلِكَ الْحَدِيثِ أَجْمَعَ إِلَى غَيْرِ ذَلِكَ مِنَ النَّحْوِ فَلَمَّا تَفَرَّقْنَا أَرْسَلَ إِلَىَّ فَقَالَ يَا أَبَا بَرْزَةَ مَا قُلْتَ وَنَسِيتُ الَّذِى قُلْتُ قُلْتُ ذَكِّرْنِيهِ . قَالَ أَمَا تَذْكُرُ مَا قُلْتَ قُلْتُ لاَ وَاللَّهِ . قَالَ أَرَأَيْتَ حِينَ رَأَيْتَنِى غَضِبْتُ عَلَى رَجُلٍ فَقُلْتَ أَضْرِبُ عُنُقَهُ يَا خَلِيفَةَ رَسُولِ اللَّهِ أَمَا تَذْكُرُ ذَلِكَ أَوَكُنْتَ فَاعِلاً ذَلِكَ قُلْتُ نَعَمْ وَاللَّهِ وَالآنَ إِنْ أَمَرْتَنِى فَعَلْتُ . قَالَ وَاللَّهِ مَا هِىَ لأَحَدٍ بَعْدَ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ هَذَا الْحَدِيثُ أَحْسَنُ الأَحَادِيثِ وَأَجْوَدُهَا.
Tercemesi:
Ebu Berze (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Bekir es Sıddık’ın yanında idik. Müslümanlardan bir adama kızdı ve ona iyiden iyiye öfkelendi. Bu durumu görünce ben şöyle dedim: Ey Rasûlullah (s.a.v)’in halifesi! Onun boynunu vurayım mı?” Ben öldürmekten bahsedince, konuyu değiştirdi. Yanından ayrıldıktan sonra bana haber verip yanına çağıttı ve: “Ey Ebu Berze! Ne demiştin” dedi. Ben de: “Ne dediğimi unuttum bana hatırlatır mısın?” dedim. Ebu Bekir: “Ne dediğini hatırlamıyor musun?” Ben de: “Hayır vallahi hatırlamıyorum” dedim. Bu sefer Ebu Bekir: “O adama kızdığımı görünce, Ey Rasûlullah (s.a.v)’in halifesi onun boynunu vurayım mı?” dememiş miydin? Bu sözünü hatırlamıyor musun?” Ben de: “Evet vallahi şimdi emredersen hemen yaparım” dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir: “Vallahi bu dediğin Muhammed (s.a.v)’den başkası için geçerli olmaz” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Muhârebe 17, /2354
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
3. Ebu Cez Abdullah b. Mutarrif (Abdullah b. Mutarrif b. Şıhhîr b. Avf b. Kays)
4. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
5. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
6. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
7. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
8. Süleyman b. Seyf et-Taî (Süleyman b. Seyf b. Yahya)
Konular:
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e hakaretin cezası