Giriş

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Davud, ona eş-Şa'bî, ona el-Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: Kurban Bayramı günü Rasulullah (sav) bize hutbe okudu ve şöyle buyurdu:
"Namazını kılmadan sakın kimse kurbanını kesmesin!" Bunun üzerine dayım; ey Allah'ın Rasulü! Bugün (bolluğundan dolayı) etin hoş görülmediği bir gündür dedi. Sonra hadisi Huşeym'in rivayet ettiği manada zikretti.
Buna göre, Bera'nın dayısı Ebu Bürde b. Niyar, kurbanını Hz. Peygamber (sav) kesmeden önce kesmişti. Bu sebeple, ey Allah'ın Rasulü! Şüphesiz bugün (bolluğundan dolayı) etin hoş görülmediği bir gündür. Ben de aileme, komşularıma ve evimde bulunanlara yedireyim diye kurbanımı erken kestim dedi. Rasûlullah (sav); "bir başka kurban kes" buyurdu. Bu sefer, ey Allah'ın Rasulü! Bende bir süt oğlağı var ki, iki et koyunundan iyidir" dedi. Rasulullah (sav); o senin iki kurbanından daha hayırlı olanıdır. Ama senden sonra kurban olarak bir oğlak hiç kimse için yeterli olmayacaktır" buyurdu.


    Öneri Formu
3854 M005071 Müslim, Edahi, 5

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona İbrahim b. Nafi', ona Hasan b. Müslim, ona Safiyye bt. Şeybe, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir:
"Bizden biri cünüp olduğu zaman, üç avuç (su) alıp -her iki avucunu kastediyor- başına dökerdi. Bir eliyle su alıp şu tarafına, diğer sefer de öbür tarafa su dökerdi."


    Öneri Formu
3243 D000253 Ebu Davud, Taharet, 99

Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:

Bir Arap kabilesinin, azat ettiği ama kendileri ile beraber kalan, siyah bir cariye şunları anlattı: Hane halkından bir kız çocuğu, üzerinde ince tellerden yapılmış, kırmızı altından bir kemer bulunduğu halde dışarı çıktı. Kız kemerini ya yere koydu ya da düşürdü. O sırada, oradan geçen bir çaylak, onu et zannederek kapıp götürdü. Onu aramaya koyuldular, fakat bulamadılar. Bu sefer, beni onu almakla itham ettiler. Râvî der ki: Onu aramaya başladılar hatta onun fercini dahi araştırdılar. Cariye der ki: Vallahi, ben onlarla birlikte ayakta iken çaylak gelip onu bırakıverdi, o da aralarına düştü. Ben de onlara “işte sizin beni almakla itham ettiğiniz şey bu, siz böyle iddia ettiniz, hâlbuki ben bundan uzağım. İşte sizin bu aradığınız” dedim. (Aişe) der ki: O kadın, Rasulullah’a (sav) gelip Müslüman oldu. Bu kadının mescitte bir çadırı yahut da küçük bir odası vardı. Zaman zaman yanıma gelir, yanımda konuşup sohbet ederdi. Yanımda kaç kere oturduysa mutlaka “O kemer günü, Rabbimizin acayip takdirlerindendir. Şüphesiz ki O, küfür beldesinden beni kurtardı” derdi. Ben de ona “neden benimle oturduğun her seferinde mutlaka bu sözü söylüyorsun” dedim. Bunun üzerine o kadın bana bu olayı anlattı."


    Öneri Formu
3373 B000439 Buhari, Salat, 57

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir:

Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
3469 M000941 Müslim, Salât, 95


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: السَّفَرُ قِطْعَةٌ مِنَ الْعَذَابِ

    Öneri Formu
3200 M004961 Müslim, İmare, 179


    Öneri Formu
3456 M000936 Müslim, Salât, 90


    Öneri Formu
3803 M002290 Müslim, Zekat, 24


    Öneri Formu
3832 M001040 Müslim, Salât, 178


    Öneri Formu
3843 M001050 Müslim, Salât, 186


    Öneri Formu
3980 B000557 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 17