Giriş

Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak ve Ebû Bekir b. el-Hasan, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes rivayet etti. (T) Yine bize Ebû’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona İsmail b. İshak elKadî, ona da Malik’e okuduğu kitaptan naklen el-Kanebî rivayet etmiştir. (T) Yine bizeMuhammed b. Abdullah el-Hafız, ona imlâ yoluyla Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Yahya b. Yahya şöyle rivayet etmiştir: Benim Malik’e okuduğum kitapta Malik, Musa b. Ukbe’den, o İbn Abbas’ın âzadlısı Küreyb’den, o da Üsâme b. Zeyd’den şöyle dinlemiş:
Rasûlullah (sav) Arafat’tan yola çıktı, bir vadiye geldiğinde atından indi küçük abdest yaptı, sonra abdest aldı, ancak suyu her tarafa bolca ulaştırmadı. Ben kendisine,
“- Namaza” diye hatırlattım, fakat O,
“- Namaz ilerde” buyurdu. Tekrar atına bindi, Müzdelife’ye gelinde inip abdest aldı, bu sefer suyu organlarına iyice ulaştırdı, sonra namaz için kamet getirildi, akşam namazını kıldı. Sonra herkes devesini kendi mekânına ıhtırdı. Sonra yatsı için kamet getirildi ve yatsı namazını kıldı. Bu iki amazın arasında başka bir namaz kılmadı.

Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de el-Ka’nebî’den, Müslim de Yahya b. Yahya’dan rivâyet etti.


    Öneri Formu
146325 BS009576 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, V, 197

Bize Muhammed b. Ebân el-Isbahânî, ona Ali b. Hassân el-Attâr el-Basrî, ona Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Kurra b. Halid, ona İsmail b. Kesîr, onaAsım b. Lakîut b. Sabra, ona da Müntefik oğullarının elçisi olan babasının anlattığına göre; kendisi ve bir arkadaşı Rasûlullah'ı (sav) görmek üzere Hzx. Âişe'nin evine gitmişler, ama Hz. Peygamber'i bulamamışlardı. Hz. Âişe onlara asîde aşı (un, yağ, süt ve baldan yapılan bir tatlı) ikram etti. Çok geçmeden Hz. Peygamber nefes nefese geldi,
"- Misafirlere ikramda bulundun mu?" diye sordu. Biz cevaben
"- Evet" dedik. Sonra ben,
"- Ey Allah'ın Rasûlü, namaz..." dedim. Hz. Peygamber,
"- Abdest alırken suyu uzuvlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle, burnuna su çektiğinde eğer oruçlu değilsen suyu genzine kadar ulaştır" buyurdu. Sonra,
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir karım var..." diyerek onun verdiği sıkıntılardan söz ettim. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu. Bu sefer ben,
"- Ama onun sohbeti iyidir, ayrıca çocukları da var" deyince,
"- Öyleyse ona nasihat et, eğer kendisinde bir hayır görürsen devam edersin. Ama sakın câriyeni döver gibi karını dövme!" buyurdu.

Biz böyle konuşmaya devam ederken çoban koyunları ağıla sokmak üzere getirmişti, elinde de yeni doğmuş bir kuzu vardı. Hz. Peygamber,
"- Koyun kuzuladı mı?" diye sordu. Çoban,
"- Evet" deyince, Rasûlullah (sav),
"- Öyleyse o kuzu yerine bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve,
"- Koyunu senin için kestiğimizi zannetme -burada Hz. Peygamber aynı manaya gelen kelimeyi 'lâ tehsebunne' diye değil, 'lâ tehsebenne' diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, sürünün daha da çoğalmasını istemiyoruz, bu yüzden her doğum yapan hayvanın yerine bir koyun kesiyoruz" dedi.


    Öneri Formu
177232 MK16585 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XIX, 216


    Öneri Formu
147697 BS010906 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, V, 541


    Öneri Formu
158529 BS021781 Ebû Davûd, Edeb 93; Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,417


    Öneri Formu
166249 EM001148 Buhari, Edebü'l-Müfred, 543


Açıklama: Hz. Peygamber Müslüman olanlara öncelikle iman etmelerini ve İslam’ın temel şartlarını yerine getirmelerini tebliğ ve telkin ediyordu. Söz konusu şartların öncelikli olanları da, o ana kadar inzal olunan hükümler, İslam toplumunun ihtiyaçları, muhatabın kişisel ve ictimaî durumuna göre farklılık arz edebiliyordu. İman herkes için vaz geçilmez şart olarak ilk sırada isteniyor, ama uygulama alanına ilişkin bazı hükümler farklılık arz edebiliyordu. Söz gelimi anne babasının bakıma ihtiyacı olanlar için öncelikle sıla-ı rahim zikredilirken, sefer şartlarında cihat öncelik kesp ediyordu. Hz. Peygamber İslam’ın temel şartlarının yerine getirilmesinde hiç taviz vermezken, insanların alışkanlıklarını ve toplumun kültürel yapısını dikkate alarak bazı tali uygulamaların yerine getirilmesini zamana yayıyor, tedriciliği esas alıyordu. Hz. Peygamber’in talebeleri olan Sahabe de aynı yöntemi benimsemişti. Nitekim ilk Halife Hz. Ebu Bekir (r.) hadiste anlatılan sahabînin taleplerine benzer taleplerle irtidat eden Arap kabilelerine savaş açmış ve zekât vermek istemeyen kabilelere taviz vermemiş hatta cezalandırmıştı.

    Öneri Formu
155039 BS017854 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX 36


    Öneri Formu
148697 BS011855 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 217


    Öneri Formu
149947 BS13063 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 550


    Öneri Formu
150922 BS13984 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 240


    Öneri Formu
165642 EM000944 Buhari, Edebü'l-Müfred, 428