Giriş


Açıklama: Bu hadisi Tirmizî, İbn Abbâs’tan rivayet etmiş ve “Hasen bir hadistir” demiştir. Ayrıca bunu Şemâil adlı eserinde de nakletmektedir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de [MK12491], Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de [T001757], Bezzâr, Müsned-i Bezzâr'da [BM010212], Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de [HM016001], Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de [T001757-2], Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de [T001757-3] ve Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de [TŞ000049] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: Kültürümüzde hadisler kısmın ilgilendiren "أَكْثَرُ أَهْلِ الْجَنَّةِ الْبُلْهُ" ifadesinin devamı şöyledir: والعقلاء في العليين İlgili kaynakta senet bulunmamaktadır. Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000146] rivayet etmiştir. Bezzâr, Müsned-i Bezzâr'da [BM006339] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: Bezzâr’ın, güvenilir ravilerden oluşan bir isnadla Câbir radıyallahu anh’dan rivayet ettiği merfu bir hadistir. Bezzâr, metinde geçen “الأنفس/nefisler” kelimesini, “göz değmesi” olarak açıklamıştır. Başka varyantı bulunmamaktadır.

    Öneri Formu


Açıklama: İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban'da [İHS000817] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: Bu hadisi İbn Ebi’d-Dünyâ ve Beyhakî, Muâz radıyallahu anh kanalıyla rivayet etmişlerdir. Başka varyantı bulunmamaktadır.

    Öneri Formu


Açıklama: Ebû Ya‘lâ, İbn Adiyy, Hatîb, İbn Asâkir ve Râfiî’nin Ebû Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet ettikleri bir hadistir. Deylemî’nin, hakkında olumsuz tenkit bulunan (fîhi makâl) bir isnadla Enes radıyallahu anh’dan naklettiği rivayetin lafzı ise şöyledir: “Cenazede lâ ilâhe illallâh sözünü çokça tekrar edin.” Ebû Ya'la el-Mevsıli, Müsned-i Ebû Ya'la'da [EYM006147] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: Bu hadisi Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce, Ebû Hureyre’den merfu bir rivayet olarak nakletmişler; Tirmizî de hasen saymıştır. Ayrıca İbn Hibbân, Hâkim, İbnü’s-Seken ve İbn Tâhir’in rivayet ettikleri ve İbn Hibbân ile Hâkim’in sahih saydıkları bir hadistir. Ancak Dârekutnî rivayeti aslında mürsel olduğunu öne sürerek illetli saymıştır. İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban'da [İHS002994], İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce'de [İM004258], İbn Ebû Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe'de [MŞ35467] ve İbn Ebû Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe'de [MŞ35468] rivayet etmiştir. Nesai, Sünen-i Nesâi'de [N001825], Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de [T002307], Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de [HM007912] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: Sehâvî Asıl’da şöyle demektedir: Bu hadisi Taberânî el-Evsat’ta Ebû Mevdûd yoluyla Ebû Hureyre’den merfu olarak rivayet etmiş sonra da şunu söylemiştir: ‘Ebû Mevdûd, Muhammed b. Ka‘b el-Kurâzî kanalıyla Ebû Hureyre’den aktardığı bu rivayetinde tek kalmıştır.’ Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000150] rivayet etmiştir.

    Öneri Formu


Açıklama: Taberânî’nin Câbir’den rivayet ettiği bir hadistir. Ayrıca bunu Askerî ve el-Efrâd isimli eserinde Dârekutnî, Ebû Bekir’den rivayet etmişlerdir. Başka varyantı bulunmamaktadır.

    Öneri Formu


Açıklama: İbn Mâce, Ahmed b. Hanbel ve diğerlerinin muzdarib bir isnadla Ebû Hureyre’den rivayet ettikleri merfu bir hadistir. İbnü’l-Cevzî de bu hadisi el-İlel’ine almış ve “Sahih değildir” demiştir. İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce'de [İM002152], Tayâlisî, Müsned-i Tayalisi'nde [TM002697] ve Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000151] rivayet etmiştir. Beyhaki, Sünenü'l Kübra'da [BS21782] ve Beyhaki, Sünen-i Kebir'de [BS021220] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

    Öneri Formu