Öneri Formu
Hadis Id, No:
2336, B000336
Hadis:
حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بْنُ يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ:
"أَنَّهَا اسْتَعَارَتْ مِنْ أَسْمَاءَ قِلاَدَةً فَهَلَكَتْ ، فَبَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلاً ، فَوَجَدَهَا فَأَدْرَكَتْهُمُ الصَّلاَةُ وَلَيْسَ مَعَهُمْ مَاءٌ فَصَلَّوْا ، فَشَكَوْا ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ آيَةَ التَّيَمُّمِ . فَقَالَ أُسَيْدُ بْنُ حُضَيْرٍ لِعَائِشَةَ جَزَاكِ اللَّهُ خَيْرًا ، فَوَاللَّهِ مَا نَزَلَ بِكِ أَمْرٌ تَكْرَهِينَهُ إِلاَّ جَعَلَ اللَّهُ ذَلِكِ لَكِ وَلِلْمُسْلِمِينَ فِيهِ خَيْرًا ."
Tercemesi:
Bize Zekeriyya b. Yahya, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
"Kendisi, (kardeşi) Esma'dan geri vermek üzere borç olarak bir gerdanlık almıştı. Bu gerdanlık kayboldu. Peygamber (sav) aramak için bir adam gönderdi. Nihayet o gerdanlığı buldu. Kolyeyi aramaya gidenler için namaz vakti gelmişti. Yanlarında hiç su yoktu. (Abdestsiz oldukları hâlde) namazı kıldılar. Sonra bu yaptıkları işi Peygamber'e arzettiler. Bunun akabinde Allah teyemmüm ayetini indirdi. Bunun üzerine Üseyd b. Hudayr, Âişe'ye hitaben: 'Allah seni hayırla mükâfatlandırsın. Vallahi senin başına hoşlanmadığın hiçbir iş gelmez ki, Allah onda senin için de Müslümanlar için de bir hayır bulundurmasın, demiştir."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
جَزَاكِ اللَّهُ خَيْرًا
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 2, 1/261
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Yahya Zekeriyya b. Ebu Zekeriyya el-Belhî (Zekeriyya b. Yahya b. Salih b. Süleyman b. Matar)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kur'an, teyemmüm ayetinin inişiyle ilgili olay
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Nadr b. Şümeyl arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278098, B000339-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى الْحَكَمُ عَنْ ذَرٍّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ عَمَّارٌ بِهَذَا ، وَضَرَبَ شُعْبَةُ بِيَدَيْهِ الأَرْضَ ، ثُمَّ أَدْنَاهُمَا مِنْ فِيهِ ، ثُمَّ مَسَحَ وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ . وَقَالَ النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ قَالَ سَمِعْتُ ذَرًّا يَقُولُ عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى قَالَ الْحَكَمُ وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ عَمَّارٌ .
Tercemesi:
Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Zer, ona Said b. Abdurrahman b. Ebzâ, ona da babası (Abdurrahman b. Ebzâ) Ammar'ın bir önceki hadisini nakletti. Ammar, bundan önce geçen Adem'in Şu'be'den olan rivayetindeki metni nakletti. Haccâc dedi ki: "Şu'be iki elini yere vurdu, sonra ellerini ağzına yaklaştırdı. Sonra yüzünü ve iki elini meshetti." Nadr şöyle dedi: Bize Şu'be, ona Hakem, ona Zer, ona da Abdurrahman b. Ebzâ'nın oğlundan rivayet etti. Hakem şöyle dedi: Ben bunu Abdurrahman'in oğlundan duydum, o da babasından. Babası Abdurrahman b. Ebzâ, Ammar'dan şöyle nakletmiştir: "Temiz toprak müslümanın temizlik sebebidir, su yokluğunda temiz toprak onun için yeterlidir."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Nadr b. Şümeyl arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 5, 1/262
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
3. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
4. Zer b. Abdullah el-Mürhibi (Zer b. Abdullah b. Zürare b. Muaviye b. Amire)
5. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
Konular:
Teyemmüm, yapılış şekli
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Nadr b. Şümeyl arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278099, B000339-3
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى الْحَكَمُ عَنْ ذَرٍّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ عَمَّارٌ بِهَذَا ، وَضَرَبَ شُعْبَةُ بِيَدَيْهِ الأَرْضَ ، ثُمَّ أَدْنَاهُمَا مِنْ فِيهِ ، ثُمَّ مَسَحَ وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ . وَقَالَ النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ قَالَ سَمِعْتُ ذَرًّا يَقُولُ عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى قَالَ الْحَكَمُ وَقَدْ سَمِعْتُهُ مِنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ عَمَّارٌ .
Tercemesi:
Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Zer, ona Said b. Abdurrahman b. Ebzâ, ona da babası (Abdurrahman b. Ebzâ) Ammar'ın bir önceki hadisini nakletti. Ammar, bundan önce geçen Adem'in Şu'be'den olan rivayetindeki metni nakletti. Haccâc dedi ki: "Şu'be iki elini yere vurdu, sonra ellerini ağzına yaklaştırdı. Sonra yüzünü ve iki elini meshetti." Nadr şöyle dedi: Bize Şu'be, ona Hakem, ona Zer, ona da Abdurrahman b. Ebzâ'nın oğlundan rivayet etti. Hakem şöyle dedi: Ben bunu Abdurrahman'in oğlundan duydum, o da babasından. Babası Abdurrahman b. Ebzâ, Ammar'dan şöyle nakletmiştir: "Temiz toprak müslümanın temizlik sebebidir, su yokluğunda temiz toprak onun için yeterlidir."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Nadr b. Şümeyl arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 5, 1/262
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
3. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
Konular:
Teyemmüm, yapılış şekli
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ:
"خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ ، حَتَّى إِذَا كُنَّا بِالْبَيْدَاءِ - أَوْ بِذَاتِ الْجَيْشِ - انْقَطَعَ عِقْدٌ لِى ، فَأَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْتِمَاسِهِ ، وَأَقَامَ النَّاسُ مَعَهُ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ ، فَأَتَى النَّاسُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَقَالُوا أَلاَ تَرَى مَا صَنَعَتْ عَائِشَةُ أَقَامَتْ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسِ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ ، وَلَيْسَ مَعَهُمْ مَاءٌ . فَجَاءَ أَبُو بَكْرٍ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاضِعٌ رَأْسَهُ عَلَى فَخِذِى قَدْ نَامَ فَقَالَ حَبَسْتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسَ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ ، وَلَيْسَ مَعَهُمْ مَاءٌ . فَقَالَتْ عَائِشَةُ فَعَاتَبَنِى أَبُو بَكْرٍ ، وَقَالَ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقُولَ ، وَجَعَلَ يَطْعُنُنِى بِيَدِهِ فِى خَاصِرَتِى ، فَلاَ يَمْنَعُنِى مِنَ التَّحَرُّكِ إِلاَّ مَكَانُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى فَخِذِى ، فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ أَصْبَحَ عَلَى غَيْرِ مَاءٍ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ آيَةَ التَّيَمُّمِ فَتَيَمَّمُوا . فَقَالَ أُسَيْدُ بْنُ الْحُضَيْرِ مَا هِىَ بِأَوَّلِ بَرَكَتِكُمْ يَا آلَ أَبِى بَكْرٍ . قَالَتْ فَبَعَثْنَا الْبَعِيرَ الَّذِى كُنْتُ عَلَيْهِ ، فَأَصَبْنَا الْعِقْدَ تَحْتَهُ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2330, B000334
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ:
"خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ ، حَتَّى إِذَا كُنَّا بِالْبَيْدَاءِ - أَوْ بِذَاتِ الْجَيْشِ - انْقَطَعَ عِقْدٌ لِى ، فَأَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْتِمَاسِهِ ، وَأَقَامَ النَّاسُ مَعَهُ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ ، فَأَتَى النَّاسُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَقَالُوا أَلاَ تَرَى مَا صَنَعَتْ عَائِشَةُ أَقَامَتْ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسِ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ ، وَلَيْسَ مَعَهُمْ مَاءٌ . فَجَاءَ أَبُو بَكْرٍ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاضِعٌ رَأْسَهُ عَلَى فَخِذِى قَدْ نَامَ فَقَالَ حَبَسْتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسَ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ ، وَلَيْسَ مَعَهُمْ مَاءٌ . فَقَالَتْ عَائِشَةُ فَعَاتَبَنِى أَبُو بَكْرٍ ، وَقَالَ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقُولَ ، وَجَعَلَ يَطْعُنُنِى بِيَدِهِ فِى خَاصِرَتِى ، فَلاَ يَمْنَعُنِى مِنَ التَّحَرُّكِ إِلاَّ مَكَانُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى فَخِذِى ، فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ أَصْبَحَ عَلَى غَيْرِ مَاءٍ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ آيَةَ التَّيَمُّمِ فَتَيَمَّمُوا . فَقَالَ أُسَيْدُ بْنُ الْحُضَيْرِ مَا هِىَ بِأَوَّلِ بَرَكَتِكُمْ يَا آلَ أَبِى بَكْرٍ . قَالَتْ فَبَعَثْنَا الْبَعِيرَ الَّذِى كُنْتُ عَلَيْهِ ، فَأَصَبْنَا الْعِقْدَ تَحْتَهُ ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Peygamber'in (sav) eşi Aişe şöyle rivayet etmiştir:
"Bir defasında Rasulullah ile birlikte yolculuğa çıkmıştık. Beydâ'ya veya Zâtü'l-Ceyş'e vardığımızda gerdanlığım koptu. Onun aranması için Rasulullah orada bekledi, insanlar da onunla beraber beklediler. Halbuki bir su başında değillerdi. İnsanlar Ebu Bekir es-Sıddîk'a geldiler ve: 'Sen, Aişe'nin yaptığını görüyor musun? Rasulullah'ı da, insanları da bir su başında olmadıkları halde yanlarında da su yokken yollarından alıkoydu' dediler. Bunun akabinde Ebu Bekir (yanıma) geldi. Rasulullah da başını dizimin üzerine koymuş uyuyordu. Ebu Bekir: 'Sen Rasûlullah'ı ve insanları yollarından alıkoydun. Onlar bir su başında değiller ve yanlarında su da yoktur' dedi.
Aişe şöyle devam etti: 'Ebu Bekir beni kötüleyip azarladı, Allah'ın takdir ettiği şeyleri söyledi, eli ile de boş böğrümü dürtmeye başladı. Beni kıpırdamaktan alıkoyan tek şey, Rasulullah'm dizimde yatıyor olmasıydı. Sabah olunca Rasulullah (sav) kalktı, hiç su yoktu. Allah teyemmüm ayetini indirdi. Herkes teyemmüm etti. bu olaylar üzerine Useyd b. Hudayr şöyle dedi: 'Ey Ebu Bekir ailesi! Bu sizin ilk bereketiniz değildir.' Aişe şöyle devam etti: (Gideceğimiz sırada) üzerine bindiğim deveyi kaldırdık ve gerdanlığı onun altında bulduk."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 1, 1/261
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kur'an, teyemmüm ayetinin inişiyle ilgili olay
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2343, B000340
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ ذَرٍّ عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ:
"أَنَّهُ شَهِدَ عُمَرَ وَقَالَ لَهُ عَمَّارٌ كُنَّا فِى سَرِيَّةٍ فَأَجْنَبْنَا"
وَقَالَ تَفَلَ فِيهِمَا
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Hakem, ona Zer, ona İbn Abdurrahman b. Ebzâ, ona da babası (Abdurrahman b. Ebzâ) Ammar'ın Ömer'e şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Biz seninle birlikte bir seriyyeye katılmıştık, ikimiz de cünüb olmuştuk."
Bu hadis yakın manada olan "tefele fihimâ" ifadesi ile rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 5, 1/262
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
3. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
4. Zer b. Abdullah el-Mürhibi (Zer b. Abdullah b. Zürare b. Muaviye b. Amire)
5. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Teyemmüm, cünüplükten dolayı
حَدَّثَنَا آدَمُ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ عَنْ ذَرٍّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ:
جَاءَ رَجُلٌ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَقَالَ إِنِّى أَجْنَبْتُ فَلَمْ أُصِبِ الْمَاءَ . فَقَالَ عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَمَا تَذْكُرُ أَنَّا كُنَّا فِى سَفَرٍ أَنَا وَأَنْتَ فَأَمَّا أَنْتَ فَلَمْ تُصَلِّ ، وَأَمَّا أَنَا فَتَمَعَّكْتُ فَصَلَّيْتُ ، فَذَكَرْتُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ هَكَذَ." فَضَرَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِكَفَّيْهِ الأَرْضَ ، وَنَفَخَ فِيهِمَا ثُمَّ مَسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2339, B000338
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ عَنْ ذَرٍّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ:
جَاءَ رَجُلٌ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَقَالَ إِنِّى أَجْنَبْتُ فَلَمْ أُصِبِ الْمَاءَ . فَقَالَ عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَمَا تَذْكُرُ أَنَّا كُنَّا فِى سَفَرٍ أَنَا وَأَنْتَ فَأَمَّا أَنْتَ فَلَمْ تُصَلِّ ، وَأَمَّا أَنَا فَتَمَعَّكْتُ فَصَلَّيْتُ ، فَذَكَرْتُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "إِنَّمَا كَانَ يَكْفِيكَ هَكَذَ." فَضَرَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِكَفَّيْهِ الأَرْضَ ، وَنَفَخَ فِيهِمَا ثُمَّ مَسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ .
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu'be, ona Hakem, ona Zer, ona Said b. Abdurrahman b. Ebzâ, ona da babası (Abdurrahman b. Ebzâ) şöyle rivayet etmiştir:
Ömer b. Hattâb'a bi kişi geldi ve: !Ben cünüb oldum, su da bulamadım ne yapayım?! dedi. Bunun üzerine Ammar b. Yasir, Ömer b. Hattâb'a şöyle dedi: 'Hatırlıyor musun? İkimiz bir seferdeydik. Sen namaz kılmadın. Ben ise (toprak üstünde) yuvarlandıktan sonra namazı kılmıştım. Ardından bu yaptığımı Hz. Peygamber'e (sav) anlatmıştım da, Peygamber (sav): "Sana bu kadarı yeter" buyurarak iki elini yere vurdu, ellerine üfürdü, sonra iki avucu ile yüzüne ve iki eline mesh etmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 4, 1/262
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
3. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
4. Zer b. Abdullah el-Mürhibi (Zer b. Abdullah b. Zürare b. Muaviye b. Amire)
5. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Sünnet, takriri sünnet
Teyemmüm, cünüplükten dolayı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2357, B000342
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ ذَرٍّ عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَ شَهِدْتُ عُمَرَ فَقَالَ لَهُ عَمَّارٌ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ.
Tercemesi:
Bize Müslim, ona Şu'be, Hakem, ona Zer, ona İbn Abdurrahman, ona Abdurrahman, ona Ömer ona da Ammar rivayet etmiş ve hadisi nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 5, 1/263
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
3. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
4. Zer b. Abdullah el-Mürhibi (Zer b. Abdullah b. Zürare b. Muaviye b. Amire)
5. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Teyemmüm, yapılış şekli
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ ذَرٍّ عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ عَمَّارٌ:
"فَضَرَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ الأَرْضَ ، فَمَسَحَ وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2360, B000343
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ ذَرٍّ عَنِ ابْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبْزَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ عَمَّارٌ:
"فَضَرَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ الأَرْضَ ، فَمَسَحَ وَجْهَهُ وَكَفَّيْهِ ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Hakem, ona Zer, ona İbn Abdurrahman b. Ebzâ, ona babası (Abdurrahman b. Ebzâ), ona da Ammar şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) elini yere vurdu, (avucuyla) yüzünü ve ellerini mesh etti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 5, 1/263
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdurrahman b. Ebza el-Huzaî (Abdurrahman b. Ebzâ)
3. Said b. Abdurrahman el-Huzai (Said b. Abdurrahman b. Ebza)
4. Zer b. Abdullah el-Mürhibi (Zer b. Abdullah b. Zürare b. Muaviye b. Amire)
5. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
8. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Teyemmüm, yapılış şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2379, B000346
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِى قَالَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ قَالَ سَمِعْتُ شَقِيقَ بْنَ سَلَمَةَ قَالَ:
كُنْتُ عِنْدَ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبِى مُوسَى فَقَالَ لَهُ أَبُو مُوسَى أَرَأَيْتَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِذَا أَجْنَبَ فَلَمْ يَجِدْ ، مَاءً كَيْفَ يَصْنَعُ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ لاَ يُصَلِّى حَتَّى يَجِدَ الْمَاءَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى فَكَيْفَ تَصْنَعُ بِقَوْلِ عَمَّارٍ حِينَ قَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "كَانَ يَكْفِيكَ" قَالَ أَلَمْ تَرَ عُمَرَ لَمْ يَقْنَعْ بِذَلِكَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى فَدَعْنَا مِنْ قَوْلِ عَمَّارٍ ، كَيْفَ تَصْنَعُ بِهَذِهِ الآيَةِ فَمَا دَرَى عَبْدُ اللَّهِ مَا يَقُولُ فَقَالَ إِنَّا لَوْ رَخَّصْنَا لَهُمْ فِى هَذَا لأَوْشَكَ إِذَا بَرَدَ عَلَى أَحَدِهِمُ الْمَاءُ أَنْ يَدَعَهُ وَيَتَيَمَّمَ . فَقُلْتُ لِشَقِيقٍ فَإِنَّمَا كَرِهَ عَبْدُ اللَّهِ لِهَذَا قَالَ نَعَمْ .
Tercemesi:
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Hafs b. Gıyas), ona A'meş, ona da Şakik b. Seleme şöyle demiştir:
Ben, Abdullah ve Ebu Musa'nın yanındaydım. Ebu Musa, Abdullah'a: 'Ey Ebu Abdurrahman! Bana söyle bakalım. Bir kimse cünüb olsa ve su bulamazsa, ne yapar?' dedi. Abdullah da: 'Su buluncaya kadar namaz kılmaz' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa: 'Peygamber (sav) kendisine "Senin şöyle yapman yeterlidir" buyurduğunda Ammar'ın sözüne ne dersin?' dedi. Abdullah da: 'Görmedin mi, Ömer bu söze kâni olmadı' cevabını verdi. Bunun üzerine Ebu Musa: 'Ammar'ın sözünü bir tarafa bırakalım. (Teyemmüm ayetini kastederek) Ya şu ayeti ne yapacaksın?' diye sordu. Buna karşı İbn Mesudd ne diyeceğini bilemedi ve: 'Biz şayet bu adamlara bu hususta bir ruhsat verirsek, nerede ise onların birine su soğuk gelince, suyu bırakıp teyemmüm edecektir' dedi.
A'meş şöyle dedi: Ben Şakik'e: 'Abdullah b. Mesud, cünüblünün teyemmüm etmesini, soğuktan dolayı teyemmüm ed
edilmesi ihtimalinden dolayı mı kerih gördü?' diye sordum. Şakik buna: 'Evet' diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 7, 1/264
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Teyemmüm, cünüplükten dolayı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278097, B000335-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سِنَانٍ قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ ح قَالَ وَحَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ النَّضْرِ قَالَ أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ قَالَ أَخْبَرَنَا سَيَّارٌ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ - هُوَ ابْنُ صُهَيْبٍ الْفَقِيرُ - قَالَ أَخْبَرَنَا جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"أُعْطِيتُ خَمْسًا لَمْ يُعْطَهُنَّ أَحَدٌ قَبْلِى نُصِرْتُ بِالرُّعْبِ مَسِيرَةَ شَهْرٍ ، وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ مَسْجِدًا وَطَهُورًا ، فَأَيُّمَا رَجُلٍ مِنْ أُمَّتِى أَدْرَكَتْهُ الصَّلاَةُ فَلْيُصَلِّ ، وَأُحِلَّتْ لِىَ الْمَغَانِمُ وَلَمْ تَحِلَّ لأَحَدٍ قَبْلِى ، وَأُعْطِيتُ الشَّفَاعَةَ ، وَكَانَ النَّبِىُّ يُبْعَثُ إِلَى قَوْمِهِ خَاصَّةً ، وَبُعِثْتُ إِلَى النَّاسِ عَامَّةً."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sinan, ona Hüşeym; (T)
Bize Said b. Nadr, ona Hüşeym, ona Seyyâr, ona Yezid b. Suheyb el-Fakîr, ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Benden evvel hiç kimseye verilmeyen beş şey bana verilmiştir: Bir aylık mesafe yola korku (salmak) ile desteklendim. Yeryüzü bana mescid ve temizl kılındı. Onun için ümmetimden her kimse namaz vaktine girdiğine, hemen namazını kılıversin. Ganimetler bana helal edildi. Halbuki benden evvel kimseye helal edilmemiştir. Bana şefaat verildi. Bir de benden önceki peygamberler, özellikle kendi kavimlerine gönderilirken, ben bütün insanlığa gönderildim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teyemmüm 1, 1/261
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Osman Yezid b. Suheyb el-Fakir (Yezid b. Suheyb)
3. Ebu Hakem Seyyâr b. Ebu Seyyâr el-Anezî (Seyyâr b. Verdân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Sinan el-Bahilî (Muhammed b. Sinan)
Konular:
Hz. Peygamber, hasaisi
Şefaat, Hz. Peygamber'in