Giriş

Bize İshak b. İbrahim, ona Süfyân, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Haris b. Hişam, Hz. Peygamber'e (sav) vahyin nasıl geldiğini sordu. Hz. Peygamber (sav), 'Bazen çıngırak sesi şeklinde gelir. Bu da bana en zor gelen şeklidir. Ses kesildiği zaman bana vahyedilen şeyi ezberlemiş olurdum. Bazen de vahiy meleği bir genç şekline bürünerek yanıma gelir ve vahyi bana iletirʼ dedi.


    Öneri Formu
24637 N000934 Nesai, İftitah, 37

Bize Kuteybe, ona Rifâa b. Yahya b. Abdullah b. Rifâa b. Râfi', ona babasının amcası Muaz b. Rifâa b. Râfi', ona da babası (Rifâa b. Râfi') şöyle demiştir: "Birgün Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kılarken aksırdım. Sonra da "Elhamdü lillahi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh mübareken aleyh kemâ yuhıbbü Rabbünâ ve yerdâ (En çok, en güzel, en bereketli ve Rabbimizin sevdiği, razı olduğu gibi hamd Allah’a mahsustur)" dedim. Rasulullah (sav) namazı kılıp bitirince: "Namazda konuşan kimdi?" buyurdu. Kimse bir şey söylemedi. Sonra ikinci kez "Namazda konuşan kimdi?" diye sordu. Bunun üzerine "Benim Ey Allah'ın Rasulü!" dedim. Rasulullah (sav) "Nasıl demiştin, bir daha de bakayım?" buyurdu. Ben de: “Elhamdü lillahi hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh mübareken aleyh kema yuhıbbu Rabbunâ ve yerdâ (En çok, en güzel, en bereketli ve Rabbimizin sevdiği, razı olduğu gibi hamd Allah’a mahsustur), dedim" diye söyledim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Canımı elinde tutan Allah'a and olsun ki, otuzdan fazla melek bu duayı (Allah katına) hangisi önce çıkaracak diye yarıştılar!"


    Öneri Formu
24633 N000932 Nesai, İftitah, 36

Bize Muhammed b. Seleme ve Hâris b. Miskîn - lafız Hâris'e aittir-, onlara İbn Kasım, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Haris b. Hişam, Hz. Peygamber'e (sav) vahyin nasıl geldiğini sordu. Hz. Peygamber (sav), 'Bazen çıngırak sesi şeklinde gelir. Bu da bana en zor gelen şeklidir. Ses kesildiği zaman bana vahyedilen şeyi ezberlemiş olurum. Bazen de vahiy meleği insan şekline bürünerek vahyi getirir; benimle konuşur ve ben de söylediklerini aklımda tutarım.' dedi. Hz. Aişe, "Soğuk bir günde Hz. Peygamber'e vahiy geldiğini gördüm. Vahiy alması bitince baktım ki alnından oluk gibi ter boşalıyordu." demiştir.


    Öneri Formu
24640 N000935 Nesai, İftitah, 37

Bize Muhammed b. Seleme ve Hâris b. Miskîn - hadisin lafızları ona ait olup hadisi, ona bir talebesi okuyor ben de dinliyordum-, onlara İbn Kasım, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Hâris b. Hişâm, Rasulullah'a (sav), kendisine vahyin nasıl geldiğini sordu. Rasulullah da (sav), ''Bana, bazen çan sesi gibi gelir ki o bana en zor gelenidir. Vahiy hali geçince dediğini kavrarım. Bazen de melek, bana adam suretinde görünüp benimle konuşur; ben de dediklerini idrak ederim'' buyurdu. Aişe şöyle dedi: ''Onu, soğuk bir günde kendisine vahiy inerken gördüm. Vahiy hali bitiyor (ancak) alnından ter boşanıyordu.


    Öneri Formu
277082 N000935-2 Nesai, İftitah, 37

Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Muhtâr b. Fülfül, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), bir gün aramızda iken uyukladı. Ardından, tebessüm ederek başını kaldırdı. O'na (sav), 'Seni güldüren de nedir yâ Rasulullah?' dedik. Hz. Peygamber (sav), 'Bana, az önce şöyle bir sure indi' dedi ve [okumaya başladı]: "Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. Şüphesiz ki biz, sana Kevseri verdik. (O halde) Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. (Doğrusu) sana buğzeden, soyu kesik olanın tâ kendisidir. (Kevser, 108/1-3)". Ardından, 'Kevser'in ne olduğunu biliyor musunuz?' dedi. Biz ise, 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu:'O, Rabbimin bana vaad ettiği cennetteki bir nehirdir. Bardakları, yıldızların sayısından daha çoktur. Ümmetim ondan içmek için yanıma gelecektir. Ancak onlardan bir kul oradan uzaklaştırılacaktır. Ben de 'Ey Rabbim, o benim ümmetimdendir' diyeceğim. Rabbim ise bana, 'Senden sonra onun neler ihdas ettiğini bilmiyorsun' buyuracaktır'.


    Öneri Formu
24575 N000905 Nesai, İftitah, 21


    Öneri Formu
23952 N000881 Nesai, İftitah, 4


    Öneri Formu
23983 N000894 Nesai, İftitah, 13


    Öneri Formu
24625 N000929 Nesai, İftitah, 33


    Öneri Formu
24566 N000902 Nesai, İftitah, 19


    Öneri Formu
24696 N000979 Nesai, İftitah, 60