Giriş

Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle rivâyet etmiştir: Rasûlullah (sav) kendisine; “Cebrail (as) sana selam ediyor” demiş. Hz. Âişe (ra) de; “Ve aleyhisselâmü ve rahmetüllahi” diye karşılık vermiştir.


    Öneri Formu
22172 B006253 Buhari, İsti'zan, 19

Bana Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz şöyle söylemiştir: Ben Nebi'nin (sav) terkisine (binekte arkasına) binmiştim. Rasulullah (sav): "Ey Muaz" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. Sonra aynı sözü üç kez söyledi. "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin? Ona kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir süre yol aldı ve "Ey Muaz!" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. O, "Bunu yerine getirdiklerinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin? Onlara azap etmemesidir." buyurdu. Bize Hudbe, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz bu hadisi rivayet etti.


    Öneri Formu
287098 B006267-2 Buhârî, İsti'zân, 30


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: قُومُوا إِلَى سَيِّدِكُمْ

    Öneri Formu
22186 B006262 Buhari, İsti'zan, 26

Bize Yusuf b. Behlûl, ona İbn İdris, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali (ra) şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) "hadi gidip, Hâh bostanına varın. Orada, yanında, Hâtıb b. Ebu Beltea'nın Mekke müşriklerine yazdığı bir mektup bulunan müşrik­ bir kadın vardır. (Onu bana getiriniz)" buyurarak beni, Ebu Mirsed'i ve Zübeyir'i gönderdi. Hepimiz süvari idik. Biz o kadına Rasulullah'ın dediği yerde, devesi üzerinde giderken yetiştik. Kadına “çıkar, mektubu” dedik. Kadın “yanımızda mektup falan yok” dedi. Biz onun devesini çöktürüp mektubu aradık, ama hiç­bir mektup göremedik. Kadına “Rasulullah (sav) yalan söylemez. Ya sen mektubu çıka­rırsın ya da biz elbiseni soyup buluruz” dedik. Kadın bizdeki ciddiliği görünce, elini gömleğinin bağına uzattı, mektup kadının beli üzerindeki bir beze bağlanmış haldeydi. Kadın onu çıkardı. Ardından biz o yazılı sahifeyi Rasulullah'a (sav) getirdik. Ömer “ey Allah'ın Rasulü, bu zat Allah'a, Rasulü'ne ve Müminlere ha­inlik etmiştir. Beni bırakın, onun boynunu vurayım” dedi. Peygamber (sav) Hâtıb'a "yaptığın bu işe seni sevk eden nedir?" buyurdu. Hâtıb “vallahi Allah'a ve Rasulü'ne imanım tamdır. Ben sadece Mekkeliler yanında, Allah'ın, ailemi ve malı­mı korumasına vesile olacak bir el (destek) olmasını istedim. Senin yanındaki Muhacirlerin her birinin, Mekke'de ailesini ve ma­lını koruyacak hısımları vardır” dedi. Hz. Peygamber "Hâtıb doğru söylemiştir, onun hakkında hayırdan başka bir şey söylemeyin" buyurdu. Ancak Ömer “ey Allah'ın Rasulü, bu zat Allah'a, Rasulü'ne ve Müminlere ha­inlik etmiştir. Beni bırakın, onun boynunu vurayım” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Hâtıb Bedir ehlinden değil mi?" buyurdu ve "belki de Allah, Bedir ehlinin amelini iyi bildiği için 'istediğinizi yapın, cennet sizlere vacip oldu' yahut 'ben sizleri bağışladım' buyurmuştur" diye devam etti. Bunun üzerine Ömer'in gözünden yaşlar süzüldü ve “Allah ve Rasulü en bilendir” dedi.


    Öneri Formu
22181 B006259 Buhari, İsti'zan, 23

Bize Kuteybe, ona Hammâd, ona Kesîr, ona Atâ, ona da Cabir b. Abdullah'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kapların ağzını örtün, kapılarınızı kapatın, kandillerinizi de söndürün. Çünkü fare fitilini çekebilir ve ev halkının yanmasına sebep olabilir".


    Öneri Formu
22977 B006295 Buhari, İsti'zan, 49

Bize Yahya b. Cafer, ona Yezîd; (T) Bize Ebu Velîd ona Şu'be, ona Muğîre, ona da İbrahim şöyle demiştir: Alkame Şam'a gitti, mescide girip iki rekat namaz kıldı ve “Allah'ım bana iyi bir arkadaş nasip et” diye dua etti. Ardından Ebu Derdâ'nın yanına oturdu. Ebu Derdâ ona “sen kimlerdensin?” diye sordu. Alkame “Kûfe ahalisindenim” dedi. Ebu Derdâ “kendisinden başka kimsenin bilmediği sırlara sahip olan, yani Ebu Huzeyfe, sizin içinizde -sizden- değil mi? Peygamber'in (sav) dili (duası) sayesinde Allah'ın, (şeytandan) kur­tardığı kimse, yani Ammâr, sizin içi­nizde -sizden- değil mi? Peygamber'in (sav) misvakının ve yastığının sahibi, yani İbn Mes'ud, sizin içinizde -sizden- değil mi? Abdullah "ve'l-leyli izâ yağşâ" ayetinin (devamını) nasıl okuyordu?” dedi. Alkame “"ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" diye okuyor” dedi. Ebu Derdâ “şu Şamlılar bana o kadar ısrarlı oldular ki neredeyse beni Rasulullah'tan (sav) işittiğim kıraatten şüphe ettireceklerdi” dedi .


    Öneri Formu
22211 B006278 Buhari, İsti'zan, 38