Giriş

Bize Hasan b. Ali ve Muhammed b. Mütevekkil, onlara Abdürrezzak, ona Mamer -Hasan hadisin senedinde Malik b. Enes'i de zikretti-, ona ona ez-Zührî, ona da Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) zorunlu kılmamakla birlikte Ramazan'ı (gecelerini) ihya etmeye teşvik ederdi. Sonra da şöyle buyururdu: "Kim inanarak ve (sevabını Allah'tan) umarak Ramazan'ı ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." (Gece ibadeti hakkındaki) durum bu şekilde devam ederken Hz. Peygamber (sav) vefat etti. Ebu Bekir'in (ra) halifeliği döneminde ve Ömer'in (ra) halifeliğinin ilk yıllarında da durum böyleydi. [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ukayl, Yunus ve Ebu Uveys ;"Kim Ramazan'ı ihya ederse" diye rivayet ettiler. Ukayl (aynı hadisi bir defasında), "kim Ramazan'ı (gündüzleri) oruç tutarak ve (geceleri de) namaz kılarak ihya ederse" şeklinde rivayet etti.]


    Öneri Formu
275906 D001371-3 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 1


    Öneri Formu
9705 D001374 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 1


    Öneri Formu
275905 D001371-2 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 1

Bize Müsedded, ona Karrân b. Tammâm; (T) Bize Abdullah b. Said, ona Ebu Halid -bu metnin lafızları ona aittir-, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ya'lâ, ona Osman b. Abdullah b. Evs, ona da dedesi, -Abdullah b. Said rivayetinde, ona da Evs b. Huzeyfe rivayet etmiştir: Sakîf Heyeti içinde Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldik. Ahlâf sülalesi Muğîra b. Şube'ye misafir oldu. Beni Malikileri de Hz. Peygamber kendisine ait bir çadıra aldı. Müsedded; Evs, Sakîf'ten Rasulullah'a gelen bir heyetin içinde idi dedi. Efendimiz her gece yatsıdan sonra bize gelir ve -Ebu Said'in dediğine göre- ayak üstü durarak anlatırdı. Hatta uzun süre ayakta kalmaktan dolayı biraz bir ayağı üzerine biraz da diğeri üzerine yaslanırdı. Hz. Peygamber'in en çok anlattığı şey, kavmi olan Kureyş'ten gördüğü ezâ ve cefâ idi. Rasulullah şöyle derdi: "Onlarla biz eşit değildik. Biz zayıf ve zelil idik (onlarsa kuvvetli idiler)" -Müsedded Mekke'de der- Medine'ye gelince harp nöbetleri onlarla bizim aramızda devam etti. "Kâh biz onlara galip geliyoruz kâh onlar bize." Bir gece Resul-i Ekrem her zamanki geldiği vakitten geç geldi. Biz, bu gece geç kaldın? dedik. "Kur'an'dan (okuduğum) cüzüm aklıma geliverdi. Onu tamamlamadan gelmeyi istemedim," buyurdu. Rasulullah'ın (sav) ashabına; Kur'an'ı nasıl hizblere ayırıyorsunuz? diye sordum: Üç, beş, yedi, dokuz, on bir, on üç, mufassalları tek hizb (olarak) cevabını verdiler. [Ebû Davud dedi ki: Ebû Said'in rivayeti (Müsedded'inkinden) daha tamdır.]


Açıklama: Sakîf, Tâif'te oturan bir kabiledir. Ahlâf ve Mâlik oğulları diye iki kola ayrılır. Heyet, Rasulullah'a (sav.) Tebük dönüşü hicrî 9. yıl Ramazan ayında geldi. Heyette ikisi Ahlâf'tan, üçü Malik'ten olmak üzere beş kişi vardı. Müslüman olmak için geldiklerini söylemişler, ancak namaz, zekât ve cihaddan muaf tutulmaları, putlarının yıkılmaması, fâiz, içki ve zinanın kendilerine serbest bırakılmalarını istiyorlardı. Uzun müzakerelerden sonra Hz. Peygamber, bu şartlardan hiçbirini kabul etmedi, onlar da mecburen Hz. Peygamber’in öngördüğü şartlarla anlaşma yapmaya rıza gösterdiler. Hz. Peygamber onlara, en gençleri olan Osman b. Ebî’l-Âs'ı Emir tayin etti. Ebû Süfyan ve Muğîre’yi de kabilenin putu Lât’ı yıkmakla görevlendirdi. Bu rivayette muayyen zamanlarda bir miktar Kur'an okumayı alışkanlık hâline getirmekten söz edilmektedir. Ancak bu muayyen zamanları, senenin muayyen zamanları diye uzun bir zaman aralığı olarak değil, her günün muayyen vakitleri diye anlamak gerekir.

    Öneri Formu
9745 D001393 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 9

Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyüb, ona da İbnu'l-Hâd şöyle rivayet etti: Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im bana, Kur'ân'ı kaç günde hatmediyorsun? diye sordu. Ben, öyle bir taksim yapmıyorum dedim. Bunun üzerine Nafi', öyle deme, çünkü Rasulullah (sav), "ben Kur'an'dan bir cüz okudum," buyurdu. [İbnu'l-Hâd dedi ki: Zannederim Nafi', Rasulullah'ın (sav) bu sözünü Muğîra b. Şube'den nakletti.]


    Öneri Formu
9743 D001392 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 9

Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Katade, ona Abbas el-Cüşemî, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kur'an-ı Kerîm'de otuz ayetlik öyle bir sure vardır ki, onu devamlı okuyana, bağışlanıncaya kadar şefaat eder. O, Mülk suresidir."


    Öneri Formu
9765 D001400 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 10

Bize Mahled b. Halid ve İbn Ebu Halef -benzer lafızlarla-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim inanarak ve (karşılığını Allah'tan) bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. Her kim inanarak ve (karşılığını Allah'tan) bekleyerek Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi aynı şekilde Yahya b. Ebu Kesir ve Muhammed b. Amr da Ebu Seleme'den rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
275907 D001372-2 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 1


    Öneri Formu
9738 D001390 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 8


    Öneri Formu
9735 D001388 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 8