Öneri Formu
Hadis Id, No:
24544, İM002359
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَيُّمَا رَجُلٍ بَاعَ سِلْعَةً فَأَدْرَكَ سِلْعَتَهُ بِعَيْنِهَا عِنْدَ رَجُلٍ وَقَدْ أَفْلَسَ وَلَمْ يَكُنْ قَبَضَ مِنْ ثَمَنِهَا شَيْئًا فَهِىَ لَهُ . وَإِنْ كَانَ قَبَضَ مِنْ ثَمَنِهَا شَيْئًا فَهُوَ أُسْوَةُ لِلْغُرَمَاءِ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona İsmail b. Ayyaş, ona Musa b. Ukbe ona ez-zührî, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. el-Haris b. Hişam, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Herhangi bir adam bir eşya satar, sonra iflâs etmiş durumda olan bir adamın (yâni müşterisinin) yanında bu eşyaya aynisiyle (yâni hiç değişmemiş olarak) yetişir ve eşyanın bedelinden bir şey teslim almış değil ise, eşya o adamın (hakkı) dır. Eğer adam eşyanın bedelinden bir şey teslim almış İse kendisi diğer alacaklıların mislidir (Yâni öncelik hakkı yoktur.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm 26, /377
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
5. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271290, İM002316-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ وَأَحْمَدُ بْنُ ثَابِتٍ الْجَحْدَرِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَقْضِى الْقَاضِى بَيْنَ اثْنَيْنِ وَهُوَ غَضْبَانُ » . قَالَ هِشَامٌ فِي حَدِيثِهِ لاَ يَنْبَغِى لِلْحَاكِمِ أَنْ يَقْضِىَ بَيْنَ اثْنَيْنِ وَهُوَ غَضْبَانُ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Muhammed b. Abdullah b. Yezid ve Ahmed b. Sabit el-Cehderi, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası Ebu Bekre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav):
"Hâkim sinirli bir halde iken iki kimse arastada bükten (etmesin)," buyurdu. Hişâm'ın rivayetinde hadisin metni şöyledir:
"Sinirli bir halde iken Hâkim'in iki kimse arasında hükmü münasip olmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm 4, /370
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Abdullah el-Mukri (Muhammed b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
İnsan, kızgınlık
Yargı, Hakimin Hüküm Verirken Kızgın olmaması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271289, İM002314-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ الدَّرَاوَرْدِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى قَيْسٍ - مَوْلَى عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ - عَنْ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا حَكَمَ الْحَاكِمُ فَاجْتَهَدَ فَأَصَابَ فَلَهُ أَجْرَانِ وَإِذَا حَكَمَ فَاجْتَهَدَ فَأَخْطَأَ فَلَهُ أَجْرٌ » .
قَالَ يَزِيدُ فَحَدَّثْتُ بِهِ أَبَا بَكْرِ بْنَ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ فَقَالَ هَكَذَا حَدَّثَنِيهِ أَبُو سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, ona Yezid b. Abdullah b. el-Hâd, ona Muhmmed b. İbrahim et-Teymi, ona Büsr b. Said, ona Ebu Kays -Amr b. el-As'ın mevlâsı-, ona da Amr b. el-Âs şöyle demiştir: Ben, Rasulullah'tan (sav) işittim, buyurdu ki:
"Hâkim, hüküm vereceği zaman ictihâd edip (yani olanca gücüyle hakkı arayıp) isabetli karar verince iki sevap kazanır (ictihâd ve isabetli hüküm sevapları). Hükmedeceği zaman ictihâd edip (yani olanca gücüyle hakkı arayıp) hatalı hüküm verince ona bir sevap vardır (îctihad sevabı.)"
(Ravi) Yezîd demiştir ki ben bu hadisi Ebu Bekr b. Amr b. Hazm'a naklettim. Kendisi dedi ki: Bana Ebu Seleme Ebu Hureyre'den bu hadisi naklettirin şekilde rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm 3, /370
Senetler:
1. Ebu Abdullah Amr b. As el-Kuraşî (Amr b. As b. Vail b. Hişam b. Suayd)
2. Ebu Kays Abdurrahman b. Sabit el-Mısri (Abdurrahman b. Sabit)
3. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
5. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
6. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
7. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Yargı, hâkim, ictihadı sonucu sevap alması