Öneri Formu
Hadis Id, No:
2621, M004615
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ قَالَ رَجُلٌ لِلْبَرَاءِ يَا أَبَا عُمَارَةَ أَفَرَرْتُمْ يَوْمَ حُنَيْنٍ قَالَ لاَ وَاللَّهِ مَا وَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَكِنَّهُ خَرَجَ شُبَّانُ أَصْحَابِهِ وَأَخِفَّاؤُهُمْ حُسَّرًا لَيْسَ عَلَيْهِمْ سِلاَحٌ أَوْ كَثِيرُ سِلاَحٍ فَلَقُوا قَوْمًا رُمَاةً لاَ يَكَادُ يَسْقُطُ لَهُمْ سَهْمٌ جَمْعَ هَوَازِنَ وَبَنِى نَصْرٍ فَرَشَقُوهُمْ رَشْقًا مَا يَكَادُونَ يُخْطِئُونَ فَأَقْبَلُوا هُنَاكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى بَغْلَتِهِ الْبَيْضَاءِ وَأَبُو سُفْيَانَ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ يَقُودُ بِهِ فَنَزَلَ فَاسْتَنْصَرَ وَقَالَ « أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ » . ثُمَّ صَفَّهُمْ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Hayseme, ona da Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir:
Biri, Berâ'ya, "Ey Ebu Umâre! Huneyn günü (savaştan) kaçtınız mı?" dedi. (Berâ b. Âzib), "Allah'a yemin olsun ki, hayır! Rasulullah (sav), (savaştan) kaçmadı! Gerçek şu ki, ordusunun gençleri ve üzerinde zırhı (bile) olmayıp silahsız ya da pek çoğu silahsız kimseler (savaşa) çıktılar. (Ne var ki), ok atmakta mahir bir düşman ile karşılaştılar! Hevâzin topluluğunun ve Nasr oğullarının attıkları her ok hedefi vuruyordu. (Müslüman ordusunu) ok yağmuruna tuttular da atışları hep isabet etti! Bu esnada (düşman askerleri) Hz. Peygamber'in (sav) konuşlandığı yere yöneldiler. Rasulullah (sav) da beyaz katırı üzerinde idi ve Ebu Süfyân b. Hâris b. Abdülmuttalib de (katırı) kontrol ediyordu. Nebî (sav) inip (Allah'tan) yardım diledi ve "Ben peygamberim! Yalan yok! Ben Abdülmuttalib'in oğluyum!" buyurdu. Ardından (ashabını savaşmak üzere tekrar) safa soktu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4615, /757
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2632, M004619
Hadis:
وَحَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ يُونُسَ الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنِى إِيَاسُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حُنَيْنًا فَلَمَّا وَاجَهْنَا الْعَدُوَّ تَقَدَّمْتُ فَأَعْلُو ثَنِيَّةً فَاسْتَقْبَلَنِى رَجُلٌ مِنَ الْعَدُوِّ فَأَرْمِيهِ بِسَهْمٍ فَتَوَارَى عَنِّى فَمَا دَرَيْتُ مَا صَنَعَ وَنَظَرْتُ إِلَى الْقَوْمِ فَإِذَا هُمْ قَدْ طَلَعُوا مِنْ ثَنِيَّةٍ أُخْرَى فَالْتَقَوْا هُمْ وَصَحَابَةُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَوَلَّى صَحَابَةُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَرْجِعُ مُنْهَزِمًا وَعَلَىَّ بُرْدَتَانِ مُتَّزِرًا بِإِحْدَاهُمَا مُرْتَدِيًا بِالأُخْرَى فَاسْتَطْلَقَ إِزَارِى فَجَمَعْتُهُمَا جَمِيعًا وَمَرَرْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُنْهَزِمًا وَهُوَ عَلَى بَغْلَتِهِ الشَّهْبَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَقَدْ رَأَى ابْنُ الأَكْوَعِ فَزَعًا » . فَلَمَّا غَشُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَزَلَ عَنِ الْبَغْلَةِ ثُمَّ قَبَضَ قَبْضَةً مِنْ تُرَابٍ مِنَ الأَرْضِ ثُمَّ اسْتَقْبَلَ بِهِ وُجُوهَهُمْ فَقَالَ « شَاهَتِ الْوُجُوهُ » . فَمَا خَلَقَ اللَّهُ مِنْهُمْ إِنْسَانًا إِلاَّ مَلأَ عَيْنَيْهِ تُرَابًا بِتِلْكَ الْقَبْضَةِ فَوَلَّوْا مُدْبِرِينَ فَهَزَمَهُمُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ وَقَسَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَنَائِمَهُمْ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Ömer b. Yunus el-Hanefî, ona İkrime b. Ammâr, ona İyâs b. Seleme, ona da babası (Seleme b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber Huneyn'e gazâ yaptık. Düşmanla karşılaştığımızda ileriye atıldım! Bir tepeye tırmandım da beni düşmandan biri karşıladı. Ona bir ok fırlattım; görüş alanımdan çıkıverdi! Ne yaptığını da anlayamadım! Düşmana baktım da onların diğer tepeden çıkageldikleri (gördüm). Onlar ve Nebî'nin (sav) ashabı karşılaştılar da Hz. Peygamber'in (sav) ashabı (savaş meydanından) kaçtı! Ben de üzerimde iki elbise olduğu halde savaştan kaçtım! Birini giymiş, diğerine de bürünmüştüm. Alt elbisem düşüverdi de ikisini de topladım. Kaçarken, beyaz katırıüzerinde bulunmakta olan Rasulullah'ın (sav) yanından geçtim. Rasulullah (sav), "İbn Ekva' korkunç bir şey görmüş!" buyurdu. (Düşman askerleri) Hz. Peygamber'i (sav) kuşattıklarında o, katır(ından) indi. Sonra yerdeki topraktan bir avuç aldı. Ardından onunla (düşman askerlerinin) yüzlerine dönüp (toprağı fırlattı). (Atarken de) "Yüzleri mahvolsun!" buyurdu. Allah'ın onlardan yarattığı herkesin gözünü bu avuçtaki toprak doldurdu! Gerisin geriye kaçtılar. Allah (ac) onları hezimete uğrattı ve Rasulullah (sav), onlar(dan alınan) ganimetleri müslümanlar arasında paylaştırdı.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
شَاهَتِ الْوُجُوهُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4619, /758
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Hafs Ömer b. Yunus el-Hanefî (Ömer b. Yunus b. Kasım)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2615, M004613
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ . نَحْوَهُ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ فَرْوَةُ بْنُ نُعَامَةَ الْجُذَامِىُّ . وَقَالَ « انْهَزَمُوا وَرَبِّ الْكَعْبَةِ انْهَزَمُوا وَرَبِّ الْكَعْبَةِ » . وَزَادَ فِى الْحَدِيثِ حَتَّى هَزَمَهُمُ اللَّهُ قَالَ وَكَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَرْكُضُ خَلْفَهُمْ عَلَى بَغْلَتِهِ .
Tercemesi:
O hadisi bize İshak b. İbrahim, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da ez-Zührî bu isnad ile benzeri şekilde rivayet etmiştir. Ne var ki (Mamer b. Râşid, isnadda Ferve b. Nüfâse yerine) Ferve b. Nu'âme el-Cüzâmî'yi zikretmiş ve "Kâ'be'nin Rabbine yemin olsun ki hezimete uğradılar, Kâ'be'nin Rabbine yemin olsun ki hezimete uğradılar" ifadesini kaydetmiştir. (Aynı şekilde) hadiste "Neticede Allah, onları hezimete uğrattı. Ben, Hz. Peygamber'i (sav) onların arkasında katırını mahmuzlarken görür gibiyim" ilavesinde bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4613, /757
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2618, M004614
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى كَثِيرُ بْنُ الْعَبَّاسِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ حُنَيْنٍ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ . غَيْرَ أَنَّ حَدِيثَ يُونُسَ وَحَدِيثَ مَعْمَرٍ أَكْثَرُ مِنْهُ وَأَتَمُّ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Kesîr b. Abbâs, ona da babası (Abbâs b. Abdülmuttalib) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) ile beraber Huneyn günü beraberdim. (Ardından) râvi, hadisi sevk etti. Yalnız, Yunus ile Ma'mer'in naklettikleri hadisler önceki hadisten daha ayrıntılı (ekser) ve daha tamdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4614, /757
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2627, M004618
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَأَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ سُفْيَانَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ قَالَ لَهُ رَجُلٌ يَا أَبَا عُمَارَةَ . فَذَكَرَ الْحَدِيثَ وَهُوَ أَقَلُّ مِنْ حَدِيثِهِمْ وَهَؤُلاَءِ أَتَمُّ حَدِيثًا .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, Muhammed b. Müsennâ ve Ebu Bekir b. Hallâd, onlara Yahya b. Said, ona Süfyân, ona da Ebu İshak, Berâ'dan naklen rivayette bulunup bir adamın ona "Ey Ebu Umâre!" dediğini zikredip hadisi sevk etti.
Bu rivayet, o râvilerin hadislerin daha kısadır; onlarınki metin bakımından daha tamdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4618, /758
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَابْنُ نُمَيْرٍ جَمِيعًا عَنْ سُفْيَانَ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى الْعَبَّاسِ الشَّاعِرِ الأَعْمَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ حَاصَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهْلَ الطَّائِفِ فَلَمْ يَنَلْ مِنْهُمْ شَيْئًا فَقَالَ « إِنَّا قَافِلُونَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ » . قَالَ أَصْحَابُهُ نَرْجِعُ وَلَمْ نَفْتَتِحْهُ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْدُوا عَلَى الْقِتَالِ » . فَغَدَوْا عَلَيْهِ فَأَصَابَهُمْ جِرَاحٌ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّا قَافِلُونَ غَدًا » . قَالَ فَأَعْجَبَهُمْ ذَلِكَ فَضَحِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2634, M004620
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَابْنُ نُمَيْرٍ جَمِيعًا عَنْ سُفْيَانَ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى الْعَبَّاسِ الشَّاعِرِ الأَعْمَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ حَاصَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهْلَ الطَّائِفِ فَلَمْ يَنَلْ مِنْهُمْ شَيْئًا فَقَالَ « إِنَّا قَافِلُونَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ » . قَالَ أَصْحَابُهُ نَرْجِعُ وَلَمْ نَفْتَتِحْهُ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْدُوا عَلَى الْقِتَالِ » . فَغَدَوْا عَلَيْهِ فَأَصَابَهُمْ جِرَاحٌ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّا قَافِلُونَ غَدًا » . قَالَ فَأَعْجَبَهُمْ ذَلِكَ فَضَحِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Amr, ona Ebu Abbâs eş-Şâir el-A'mâ, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Tâifliler'i kuşattı (ama) onları yenemedi. (Bunun üzerine) "Bizler inşaallah kuşatmayı kaldırıyoruz" buyurdu. Ashâbı, "(Orayı) fethetmeden mi dönüyoruz?" dediler. Hz. Peygamber (sav), "(O zaman) savaşa hazır olun!" buyurdu. (Onlar da düşmana) saldırdı (ancak ashâbdan) yaralananlar oldu. Nebî (sav), onlara, "Yarın kuşatmayı kaldırıyoruz!" buyurdu. Bu (durum) onların hoşuna gitti, Hz. Peygamber (sav) de gülüverdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4620, /758
Senetler:
()
Konular:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ وَسَأَلَهُ رَجُلٌ مِنْ قَيْسٍ أَفَرَرْتُمْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ حُنَيْنٍ فَقَالَ الْبَرَاءُ وَلَكِنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَفِرَّ وَكَانَتْ هَوَازِنُ يَوْمَئِذٍ رُمَاةً وَإِنَّا لَمَّا حَمَلْنَا عَلَيْهِمُ انْكَشَفُوا فَأَكْبَبْنَا عَلَى الْغَنَائِمِ فَاسْتَقْبَلُونَا بِالسِّهَامِ وَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى بَغْلَتِهِ الْبَيْضَاءِ وَإِنَّ أَبَا سُفْيَانَ بْنَ الْحَارِثِ آخِذٌ بِلِجَامِهَا وَهُوَ يَقُولُ « أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2626, M004617
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ وَسَأَلَهُ رَجُلٌ مِنْ قَيْسٍ أَفَرَرْتُمْ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ حُنَيْنٍ فَقَالَ الْبَرَاءُ وَلَكِنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَفِرَّ وَكَانَتْ هَوَازِنُ يَوْمَئِذٍ رُمَاةً وَإِنَّا لَمَّا حَمَلْنَا عَلَيْهِمُ انْكَشَفُوا فَأَكْبَبْنَا عَلَى الْغَنَائِمِ فَاسْتَقْبَلُونَا بِالسِّهَامِ وَلَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى بَغْلَتِهِ الْبَيْضَاءِ وَإِنَّ أَبَا سُفْيَانَ بْنَ الْحَارِثِ آخِذٌ بِلِجَامِهَا وَهُوَ يَقُولُ « أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, -lafız, İbn Beşşâr'a aittir- onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona da Ebu İshak, Berâ'dan naklen şöyle rivayet etmiştir:
Kays kabilesinden bir adam, (Berâ'ya), "Huneyn günü Rasulullah'ı (sav) bırakıp kaçtınız mı?" dedi. Berâ, "Ama Rasulullah (sav) kaçmadı! O gün Hevâzin, (müslüman ordusunu) ok yağmuruna tuttu. Bizler onlara taarruza kalktığımızda (safları) yarıldı. Biz de ganimetlere yöneldik! Onlar da bizi ok yağmuruna tuttular. Rasulullah'ı (sav) beyaz katırının üzerinde gördüm. Ebu Süfyân b. Hâris de (katırın) yularını tutmuştu. Hz. Peygamber (sav), "Ben peygamberim! Yalan yok! Ben Abdülmuttalib'in oğluyum!" diyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4617, /758
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2649, M004625
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ أَبِى شَيْبَةَ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ أَبِى مَعْمَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ دَخَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَكَّةَ وَحَوْلَ الْكَعْبَةِ ثَلاَثُمِائَةٍ وَسِتُّونَ نُصُبًا فَجَعَلَ يَطْعُنُهَا بِعُودٍ كَانَ بِيَدِهِ وَيَقُولُ « ( جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا ) ( جَاءَ الْحَقُّ وَمَا يُبْدِئُ الْبَاطِلُ وَمَا يُعِيدُ ) زَادَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ يَوْمَ الْفَتْحِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkid ve İbn Ebu Ömer, -lafız, İbn Ebu Şeybe'ye aittir- onlara Süfyân b. Uyeyne, ona İbn Ebu Necîh, ona Mücâhid, ona Ebu Ma'mer, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Mekke'ye girdi. Kabe'nin etrafında 360 (tane) dikili (put) vardı. "Hak geldi, batıl mahvoldu! Batıl mahvolmaya mahkumdur!" (ve) "Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez" ayetlerini okuyarak elindeki sopa ile onlara vurmaya başladı.
(Hocam) İbn Ebu Ömer, "Fetih günü" ilavesinde bulundu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4625, /761
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَزَادَ قَالَ وَلَمْ يَكُنْ أَسْلَمَ أَحَدٌ مِنْ عُصَاةِ قُرَيْشٍ غَيْرَ مُطِيعٍ كَانَ اسْمُهُ الْعَاصِى فَسَمَّاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُطِيعًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2656, M004628
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَزَادَ قَالَ وَلَمْ يَكُنْ أَسْلَمَ أَحَدٌ مِنْ عُصَاةِ قُرَيْشٍ غَيْرَ مُطِيعٍ كَانَ اسْمُهُ الْعَاصِى فَسَمَّاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُطِيعًا .
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona da Zekeriyya bu isnad ile nakilde bulundu ve "Kureyş asilerden Mutî' dışında biri müslüman olmadı. Onun adı da Âsî idi. Rasulullah (sav) onu Mutî' olarak isimlendirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4628, /761
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi