Öneri Formu
Hadis Id, No:
2519, M004581
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَ مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ فَاطِمَةَ وَالْعَبَّاسَ أَتَيَا أَبَا بَكْرٍ يَلْتَمِسَانِ مِيرَاثَهُمَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُمَا حِينَئِذٍ يَطْلُبَانِ أَرْضَهُ مِنْ فَدَكٍ وَسَهْمَهُ مِنْ خَيْبَرَ . فَقَالَ لَهُمَا أَبُو بَكْرٍ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمِثْلِ مَعْنَى حَدِيثِ عُقَيْلٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ. غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ ثُمَّ قَامَ عَلِىٌّ فَعَظَّمَ مِنْ حَقِّ أَبِى بَكْرٍ وَذَكَرَ فَضِيلَتَهُ وَسَابِقَتَهُ ثُمَّ مَضَى إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَبَايَعَهُ فَأَقْبَلَ النَّاسُ إِلَى عَلِىٍّ فَقَالُوا أَصَبْتَ وَأَحْسَنْتَ . فَكَانَ النَّاسُ قَرِيبًا إِلَى عَلِىٍّ حِينَ قَارَبَ الأَمْرَ الْمَعْرُوفَ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Fatıma ve Abbas, Rasulullah'tan (sav) miraslarını istemek için Ebu Bekir'in yanına geldiler. İkisi o esnada Hz. Peygamber'in (sav) Fedek'teki arazisini ve Hayber'deki payını istiyorlardı. Ebu Bekir de onlara Hz. Peygamber'den (sav) işittiği hadisi söyledi.
(Ardından râvi), Ukayl'ın Zührî'den naklettiği hadisin mânâsına benzer rivayette bulundu. Şu farkla ki, "Daha sonra Ali kalkıp Ebu Bekir'in hakkını teslim etti ve onun fazileti ile müslüman olmadaki önceliğini zikretti. Akabinde Ebu Bekir'e varıp ona biat etti. İnsanlar da Ali'ye "Doğruyu buldun, aferin sana" dediler. İnsanlar, Ali'ye, doğru işi yaptığında yakın oldular" (ibaresi, İshak ve diğerlerinin rivayetlerinde bulunmaktadır).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4581, /749
Senetler:
()
Konular:
Biat, bağlılık bildirimi
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, mirası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
120094, M004578
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ - قَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ - أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ قَالَ أَرْسَلَ إِلَىَّ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَقَالَ إِنَّهُ قَدْ حَضَرَ أَهْلُ أَبْيَاتٍ مِنْ قَوْمِكَ . بِنَحْوِ حَدِيثِ مَالِكٍ . غَيْرَ أَنَّ فِيهِ فَكَانَ يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِهِ مِنْهُ سَنَةً وَرُبَّمَا قَالَ مَعْمَرٌ يَحْبِسُ قُوتَ أَهْلِهِ مِنْهُ سَنَةً ثُمَّ يَجْعَلُ مَا بَقِىَ مِنْهُ مَجْعَلَ مَالِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürezzâk, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona da Mâlik b. Evs b. Hadesân, "Ömer b. Hattâb (bana haber) yolladı. (Ömer), 'Kabileden topluluklar geldiler" diyip Mâlik hadisine benzer (nahv) nakilde bulundu. Ancak bu hadiste, "Hz. Peygamber (sav), o maldan ailesine bir sene infakta bulunurdu" ifadesi vardır. Galiba Ma'mer, "O maldan ailesinin bir yıllık azığını tutar, ardından ondan kalanını Allah'ın (ac) malı haline getirirdi" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4578, /748
Senetler:
()
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
Savaş, Savaşa hazır olmak, at vs. ile
Bize Ebu Tâhir ve Harmele, -hadisin lafzı Harmele'ye aittir- ona Abdullah b. Vehb, ona Mâlik b. Enes, ona Yahya b. Said, ona Ömer b. Kesîr b. Eflah, ona babası Muhammed mevlâ Ebu Katâde, ona da Ebu Katâde şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ile Huneyn senesinde gazaya çıktık. Düşmanla karşılaştığımızda Müslümanlarda bozulma baş gösterdi. O sırada bir müşriki bir Müslümanın üzerine çıkmışken gördüm ve hemen arkasından ona yetişip ensesine bir kılıç darbesi indirdim. Müşrik bana yönelip beni öylesine sıktı ki, ölümün nefesini ensemde hissettim. Ardından can verdi de beni bıraktı. Sonra Ömer b. Hattab'a yetiştim, ona “insanlara neler oluyor” diye sordum. O, “Allah'ın kaderi” dedi. Akabinde insanlar savaş meydanına döndüler. Rasulullah (sav) oturdu ve "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben de kalkıp “bana kim şahitlik eder?” dedim. Sonra oturdum. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bunu ikinci defa "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben kalkıp “kim bana şahitlik eder?” dedim. Ardından oturdum. Rasulullah (sav) bunu üçüncü defa söyledi. Ben yine kalkınca Nebî (sav), "ey Ebu Katade, derdin nedir?" buyurdu. Ben de kendisine olayı anlattım. Topluluktan biri “ya Rasulullah, Ebu Katade doğru söylüyor, öldürdüğü bu adamın eşyası bendedir. Buna karşılık onu başka bir şeyle razı et” dedi. Ebu Bekir es-Sıddık da “Vallahi, Bu olacak şey değil. Allah'ın aslanlarından bir aslan, Allah ve Rasulü adına savaşacak da Hz. Peygamber (sav), onun öldürdüğü kişinin eşyasını sana verecek” dedi. Bu söz üzerine Rasulullah (sav), "doğru söyledi" dedi. Onu Ebu Katade'ye ver" buyurdu. O da bana eşyayı verdi. Ben o zırhı sattım da Seleme oğulları yurdunda bir bostan satın aldım. Müslüman olduktan sonra edindiğim ilk mal budur.
Leys'in rivayet ettiği hadiste Ebu Bekir'in "asla, Hz. Peygamber (sav), onu Kureyş'ten bir sırtlancığa verip de Allah'ın aslanlarından bir aslanı bırakmaz" dediği bilgisi vardır. (Yine) Leys'in rivayetinde, "edindiğim ilk mal" ifadesi bulunmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2481, M004568
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالَ سَمِعْتُ مَالِكَ بْنَ أَنَسٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ كَثِيرِ بْنِ أَفْلَحَ عَنْ أَبِى مُحَمَّدٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حُنَيْنٍ فَلَمَّا الْتَقَيْنَا كَانَتْ لِلْمُسْلِمِينَ جَوْلَةٌ . قَالَ فَرَأَيْتُ رَجُلاً مِنَ الْمُشْرِكِينَ قَدْ عَلاَ رَجُلاً مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَاسْتَدَرْتُ إِلَيْهِ حَتَّى أَتَيْتُهُ مِنْ وَرَائِهِ فَضَرَبْتُهُ عَلَى حَبْلِ عَاتِقِهِ وَأَقْبَلَ عَلَىَّ فَضَمَّنِى ضَمَّةً وَجَدْتُ مِنْهَا رِيحَ الْمَوْتِ ثُمَّ أَدْرَكَهُ الْمَوْتُ فَأَرْسَلَنِى فَلَحِقْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَقَالَ مَا لِلنَّاسِ فَقُلْتُ أَمْرُ اللَّهِ . ثُمَّ إِنَّ النَّاسَ رَجَعُوا وَجَلَسَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ « مَنْ قَتَلَ قَتِيلاً لَهُ عَلَيْهِ بَيِّنَةٌ فَلَهُ سَلَبُهُ » . قَالَ فَقُمْتُ فَقُلْتُ مَنْ يَشْهَدُ لِى ثُمَّ جَلَسْتُ ثُمَّ قَالَ مِثْلَ ذَلِكَ فَقَالَ فَقُمْتُ فَقُلْتُ مَنْ يَشْهَدُ لِى ثُمَّ جَلَسْتُ ثُمَّ قَالَ ذَلِكَ الثَّالِثَةَ فَقُمْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا لَكَ يَا أَبَا قَتَادَةَ » . فَقَصَصْتُ عَلَيْهِ الْقِصَّةَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ صَدَقَ يَا رَسُولَ اللَّهِ سَلَبُ ذَلِكَ الْقَتِيلِ عِنْدِى فَأَرْضِهِ مِنْ حَقِّهِ . وَقَالَ أَبُو بَكْرٍ الصِّدِّيقُ لاَهَا اللَّهِ إِذًا لاَ يَعْمِدُ إِلَى أَسَدٍ مِنْ أُسُدِ اللَّهِ يُقَاتِلُ عَنِ اللَّهِ وَعَنْ رَسُولِهِ فَيُعْطِيكَ سَلَبَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « صَدَقَ فَأَعْطِهِ إِيَّاهُ » . فَأَعْطَانِى قَالَ فَبِعْتُ الدِّرْعَ فَابْتَعْتُ بِهِ مَخْرَفًا فِى بَنِى سَلِمَةَ فَإِنَّهُ لأَوَّلُ مَالٍ تَأَثَّلْتُهُ فِى الإِسْلاَمِ . وَفِى حَدِيثِ اللَّيْثِ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ كَلاَّ لاَ يُعْطِيهِ أُضَيْبِعَ مِنْ قُرَيْشٍ وَيَدَعُ أَسَدًا مِنْ أُسُدِ اللَّهِ . وَفِى حَدِيثِ اللَّيْثِ لأَوَّلُ مَالٍ تَأَثَّلْتُهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Tâhir ve Harmele, -hadisin lafzı Harmele'ye aittir- ona Abdullah b. Vehb, ona Mâlik b. Enes, ona Yahya b. Said, ona Ömer b. Kesîr b. Eflah, ona babası Muhammed mevlâ Ebu Katâde, ona da Ebu Katâde şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ile Huneyn senesinde gazaya çıktık. Düşmanla karşılaştığımızda Müslümanlarda bozulma baş gösterdi. O sırada bir müşriki bir Müslümanın üzerine çıkmışken gördüm ve hemen arkasından ona yetişip ensesine bir kılıç darbesi indirdim. Müşrik bana yönelip beni öylesine sıktı ki, ölümün nefesini ensemde hissettim. Ardından can verdi de beni bıraktı. Sonra Ömer b. Hattab'a yetiştim, ona “insanlara neler oluyor” diye sordum. O, “Allah'ın kaderi” dedi. Akabinde insanlar savaş meydanına döndüler. Rasulullah (sav) oturdu ve "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben de kalkıp “bana kim şahitlik eder?” dedim. Sonra oturdum. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bunu ikinci defa "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben kalkıp “kim bana şahitlik eder?” dedim. Ardından oturdum. Rasulullah (sav) bunu üçüncü defa söyledi. Ben yine kalkınca Nebî (sav), "ey Ebu Katade, derdin nedir?" buyurdu. Ben de kendisine olayı anlattım. Topluluktan biri “ya Rasulullah, Ebu Katade doğru söylüyor, öldürdüğü bu adamın eşyası bendedir. Buna karşılık onu başka bir şeyle razı et” dedi. Ebu Bekir es-Sıddık da “Vallahi, Bu olacak şey değil. Allah'ın aslanlarından bir aslan, Allah ve Rasulü adına savaşacak da Hz. Peygamber (sav), onun öldürdüğü kişinin eşyasını sana verecek” dedi. Bu söz üzerine Rasulullah (sav), "doğru söyledi" dedi. Onu Ebu Katade'ye ver" buyurdu. O da bana eşyayı verdi. Ben o zırhı sattım da Seleme oğulları yurdunda bir bostan satın aldım. Müslüman olduktan sonra edindiğim ilk mal budur.
Leys'in rivayet ettiği hadiste Ebu Bekir'in "asla, Hz. Peygamber (sav), onu Kureyş'ten bir sırtlancığa verip de Allah'ın aslanlarından bir aslanı bırakmaz" dediği bilgisi vardır. (Yine) Leys'in rivayetinde, "edindiğim ilk mal" ifadesi bulunmaktadır.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
مَنْ قَتَلَ قَتِيلاً لَهُ عَلَيْهِ بَيِّنَةٌ فَلَهُ سَلَبُهُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4568, /745
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Nafi' b. Ayyaş Mevla Ebu Katade (Nafi' b. Abbas)
3. Ömer b. Kesir el-Medenî (Ömer b. Kesir b. Eflah)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
7. Hermele b. Yahya et-Tücîbî (Hermele b. Yahya b. Abdullah b. Hermele b. İmran b. Karrâd)
Konular:
Ganimet, ganimete ihanet etmek
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
KTB, CİHAD
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2575, M004601
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ سُلَيْمَانَ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ هِشَامٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ فَانْفَجَرَ مِنْ لَيْلَتِهِ فَمَازَالَ يَسِيلُ حَتَّى مَاتَ وَزَادَ فِى الْحَدِيثِ قَالَ فَذَاكَ حِينَ يَقُولُ الشَّاعِرُ أَلاَ يَا سَعْدُ سَعْدَ بَنِى مُعَاذٍ فَمَا فَعَلَتْ قُرَيْظَةُ وَالنَّضِيرُ لَعَمْرُكَ إِنَّ سَعْدَ بَنِى مُعَاذٍ غَدَاةَ تَحَمَّلُوا لَهُوَ الصَّبُورُ تَرَكْتُمْ قِدْرَكُمْ لاَ شَىْءَ فِيهَا وَقِدْرُ الْقَوْمِ حَامِيَةٌ تَفُورُ وَقَدْ قَالَ الْكَرِيمُ أَبُو حُبَابٍ أَقِيمُوا قَيْنُقَاعُ وَلاَ تَسِيرُوا وَقَدْ كَانُوا بِبَلْدَتِهِمْ ثِقَالاً كَمَا ثَقُلَتْ بِمَيْطَانَ الصُّخُورُ
Tercemesi:
Bize Ali b. Hüseyin b. Süleyman el-Kûfî, ona Abde, ona da Hişâm bu isnad ile benzeri bir nakilde bulunmuştur. Ancak (Abde, rivayetinde), "(Yarası) o gecesinde patlayıverdi. Vefat edene dek akmaya devam etti" demiş ve hadiste, "Bu, şairin dediği gibidir" ifadesinde bulunarak şu ilaveyi kaydetmiştir:
Kureyza ve Nazîr (yahudilerinin) ne yaptığına bak hele Sa'd; Muâz oğullarının Sa'd'ı,
Hayatına yemin olsun ki, Muâz oğullarının Sa'd'ı tahammül timsali olup pek sabırlıdır,
Müttefikinizi kendi haline bıraktınız, (hâlbuki) topluluğun müttefiki yardıma koşan sıcak bir dosttur,
(Üstelik) cömert kişi Ebu Hubâb (Abdullah b. Übey), "Durun durduğunuz yerde, evlerinizden ayrılmayın! demişti,
(Kaldı ki, Kureyza yahudileri) memleketlerinde kayaların Meytâ (denilen yerde) ağır bastıkları gibi söz sahibi idiler.
Açıklama:
Şiir, anlaşılabildiği kadarıyla tercümeye yansıtılmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4601, /753
Senetler:
()
Konular:
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Savaş, ve Barış
Siyer, Ben-i Kaynuka
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2480, M004567
Hadis:
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى مُحَمَّدٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ أَنَّ أَبَا قَتَادَةَ قَالَ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Ömer b. Kesîr, ona Ebu Muhammed mevlâ Ebu Katâde, ona da Ebu Katâde nakilde bulunup hadisi sevk etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4567, /744
Senetler:
()
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2503, M004576
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Ma'mer, ona da ez-Zührî bu isnad ile rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4576, /747
Senetler:
()
Konular:
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2529, M004584
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ أَبِى عُمَرَ الْمَكِّىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . نَحْوَهُ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer el-Mekkî, ona Süfyân, ona da Ebu Zinâd bu isnad ile benzeri şekilde (nahve) nakilde bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4584, /750
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2533, M004586
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَأَبُو كَامِلٍ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ كِلاَهُمَا عَنْ سُلَيْمٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا سُلَيْمُ بْنُ أَخْضَرَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ حَدَّثَنَا نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَسَمَ فِى النَّفَلِ لِلْفَرَسِ سَهْمَيْنِ وَلِلرَّجُلِ سَهْمًا .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Kâmil Fudayl b. Hüseyin, onlara Süleym b. Ahdar, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ganimette (nefel) at için iki, (binicisi olan) kişi için de bir pay verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4586, /750
Senetler:
()
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ فِى الْمَسْجِدِ إِذْ خَرَجَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « انْطَلِقُوا إِلَى يَهُودَ » . فَخَرَجْنَا مَعَهُ حَتَّى جِئْنَاهُمْ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَادَاهُمْ فَقَالَ « يَا مَعْشَرَ يَهُودَ أَسْلِمُوا تَسْلَمُوا » . فَقَالُوا قَدْ بَلَّغْتَ يَا أَبَا الْقَاسِمِ . فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ذَلِكَ أُرِيدُ أَسْلِمُوا تَسْلَمُوا » . فَقَالُوا قَدْ بَلَّغْتَ يَا أَبَا الْقَاسِمِ . فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ذَلِكَ أُرِيدُ » . فَقَالَ لَهُمُ الثَّالِثَةَ فَقَالَ « اعْلَمُوا أَنَّمَا الأَرْضُ لِلَّهِ وَرَسُولِهِ وَأَنِّى أُرِيدُ أَنْ أُجْلِيَكُمْ مِنْ هَذِهِ الأَرْضِ فَمَنْ وَجَدَ مِنْكُمْ بِمَالِهِ شَيْئًا فَلْيَبِعْهُ وَإِلاَّ فَاعْلَمُوا أَنَّ الأَرْضَ لِلَّهِ وَرَسُولِهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2544, M004591
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ بَيْنَا نَحْنُ فِى الْمَسْجِدِ إِذْ خَرَجَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « انْطَلِقُوا إِلَى يَهُودَ » . فَخَرَجْنَا مَعَهُ حَتَّى جِئْنَاهُمْ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَادَاهُمْ فَقَالَ « يَا مَعْشَرَ يَهُودَ أَسْلِمُوا تَسْلَمُوا » . فَقَالُوا قَدْ بَلَّغْتَ يَا أَبَا الْقَاسِمِ . فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ذَلِكَ أُرِيدُ أَسْلِمُوا تَسْلَمُوا » . فَقَالُوا قَدْ بَلَّغْتَ يَا أَبَا الْقَاسِمِ . فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ذَلِكَ أُرِيدُ » . فَقَالَ لَهُمُ الثَّالِثَةَ فَقَالَ « اعْلَمُوا أَنَّمَا الأَرْضُ لِلَّهِ وَرَسُولِهِ وَأَنِّى أُرِيدُ أَنْ أُجْلِيَكُمْ مِنْ هَذِهِ الأَرْضِ فَمَنْ وَجَدَ مِنْكُمْ بِمَالِهِ شَيْئًا فَلْيَبِعْهُ وَإِلاَّ فَاعْلَمُوا أَنَّ الأَرْضَ لِلَّهِ وَرَسُولِهِ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys b. Sa'd, ona Said b. Ebu Said, ona babası (), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Bizler mescidde iken Rasulullah (sav) yanımıza çıkagelip "Haydi! Yahudiler'e (gidelim)" buyurdu. Biz de onun beraber (yola) çıktık. Nihayet onların yanına vardık. Hz. Peygamber (sav) onlara seslenip "Ey Yahudi cemaati! Müslüman olun (ve) kurtulun!" buyurdu. Onlar "Ey Ebu Kâsım! Muhakkak tebliğ ettin!" dediler. Nebî (sav), "Bunu ben istiyorum! Müslüman olun (ve) kurtulun!" buyurdu. Onlar, "Ey Ebu Kâsım! Muhakkak tebliğ ettin!" dediler. Hz. Peygamber (sav) onlara "Bunu ben istiyorum" dedi. Üçüncü defa onlara "(Bu) yerin Allah'ın ve rasulünün olduğunu ve benim sizi bu yerden süreceğimi bilin. Sizden malına karşılık (gelen) bir şey bulan onu satsın. Aksi halde (bu) yerin Allah'a ve rasulüne ait olduğunu bilin!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4591, /751
Senetler:
()
Konular:
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ قَالَ أَبِى فَأُخْبِرْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَقَدْ حَكَمْتَ فِيهِمْ بِحُكْمِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2563, M004599
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ قَالَ أَبِى فَأُخْبِرْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَقَدْ حَكَمْتَ فِيهِمْ بِحُكْمِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona İbn Nümeyr, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle rivayet etmiştir:
Bana bildirildiğine göre Rasulullah (sav), "Onlar hakkında Allah'ın (ac) hükmü ile hükmettin" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4599, /753
Senetler:
()
Konular:
Savaş, Hukuku
Yargı, hakemlik, bir olayı çözmek için