207 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Ala el-Hemdânî onlara İbn Nümeyr, ona İbnü’l-Ala, ona Hişam, ona da babası (Urve b. Zübeyr) Hz. Aişe’den şu rivayette bulunmuştur: Sa’d Hendek günü Kureyş’ten İbnü’l-Arika denilen bir adamın attığı okla kolundaki atar damarından (sefalik damar) yaralanmıştı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) mescidde onu yakından takip etmek için bir çadır kurdurdu. Hz. Peygamber, Hendek Savaşından döndüğünde silahını bırakıp gusül abdesti alınca Cebrail başındaki tozları silkeleyerek Hz. Peygamber’in yanına gelerek şöyle dedi: “Sen silahı bıraktın ama vallahi biz bırakmadık! Onların karşısına çık!” Hz. Peygamber “Nereye?” diye sorunca da Cebrail, Kureyza oğullarını işaret etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Kureyza oğullarıyla savaştı. Savaşın sonunda Kureyza’lılar Allah Rasulü’nün hükmüne teslim oldular. Hz Peygamber de onların hakkındaki hükmü vermek üzere Sa’d'ı görevlendirdi. Sa’d “Ben onlardan eli silah tutanların öldürülmesine, çocuk ve kadınlarının esir edilmesine ve mallarının taksimine hükmediyorum!” dedi.
Açıklama: Hz. Peygamber’in hüküm vermek için Sa’dı seçmesinde, Benî Kurayza kabilesinin muhasaranın ardından İslâm’dan önceki dönemde müttefikleri olan Sa'd b. Muâz’ın kendileri hakkında vereceği hükme razı olacaklarını beyan etmeleri de etkili olmuştur. Sa‘d ise Benî Kurayza’dan ve Hz. Peygamber’den söz aldıktan sonra kararını açıklamıştır. Sa’dın verdiği bu kararın Tevrat’a uygun olduğu (Tesniye, XX/10-15), Kur’an’da da Allah ve Resulüne savaş açan ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlara verilecek cezalar arasında böyle bir hükmün bulunduğu (el-Mâide 5/33-34) görülmektedir. (konuyla ilgili bazı açıklamalar için bkz. TDV İslam Ansiklopedisi, KURAYZA (Benî Kurayza) md. )
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), içlerinde Süheyl b. Amr'ın da bulunduğu Kureyş topluluğu ile barış antlaşması yapıp Ali'ye "Bismillahirrahmanirrahim yaz" buyurdu. Süheyl, “Bismillaha gelince, biz "bismillahirrahmanirrahimin" ne olduğunu bilmiyoruz. Sen, bildiğimiz şekilde "bismike Allahümme" yaz” dedi. Nebî (sav), "Allah'ın Rasulü Muhammed'den şeklinde yaz" buyurdu. Onlar, “Senin, Allah'ın rasulü olduğunu kabullenseydik sana tâbi olurduk. Sen ismini ve babanın adını yaz” dedi. Hz. Peygamber (sav), "Abdullah oğlu Muhammed'den yaz" buyurdu. Müşrikler, Hz. Peygamber'e (sav) “sizden biri bize gelirse onu size geri vermeyeceğiz ve bizden biri size gelirse onu bize geri vereceksiniz” şartını koştular. Ashâb, “ey Allah'ın Rasulü, bunu yazalım mı?” dediler. Hz. Peygamber (sav), "evet, gerçek şu ki, bizden onlara gidenleri Allah (rahmetinden) uzak edecek, onlardan bize gelene de Allah, bir çıkış yolu gösterecek" buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ