Öneri Formu
Hadis Id, No:
2677, M004639
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ جُمَيْعٍ حَدَّثَنَا أَبُو الطُّفَيْلِ حَدَّثَنَا حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ قَالَ مَا مَنَعَنِى أَنْ أَشْهَدَ بَدْرًا إِلاَّ أَنِّى خَرَجْتُ أَنَا وَأَبِى - حُسَيْلٌ - قَالَ فَأَخَذَنَا كُفَّارُ قُرَيْشٍ قَالُوا إِنَّكُمْ تُرِيدُونَ مُحَمَّدًا فَقُلْنَا مَا نُرِيدُهُ مَا نُرِيدُ إِلاَّ الْمَدِينَةَ . فَأَخَذُوا مِنَّا عَهْدَ اللَّهِ وَمِيثَاقَهُ لَنَنْصَرِفَنَّ إِلَى الْمَدِينَةِ وَلاَ نُقَاتِلُ مَعَهُ فَأَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْنَاهُ الْخَبَرَ فَقَالَ « انْصَرِفَا نَفِى لَهُمْ بِعَهْدِهِمْ وَنَسْتَعِينُ اللَّهَ عَلَيْهِمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, ona Velid b. Cümey', ona Ebu Tufeyl, ona da Huzeyfe b. Yemân şöyle rivayet etmiştir:
Bedir'de hazır bulunmama ben ve babam Huseyl'in (başına gelen şu olay engel olmuştur: (Mekke'den) çıktık da Kureyş kafirleri bizi yakaladı. (Onlar), "Siz Muhammed'e (katılmak) istiyorsunuz" dediler, (biz) de "Ona (katılmak) istemiyoruz. Sadece Medine'ye (gitmek) istiyoruz" dedik. (Onlar) da Medine'ye gitmemiz ve onun safında savaşmamız üzerine bizden Allah adına söz aldılar. (Nihayet) Rasulullah'ın (sav) yanına geldik de olayı ona anlattık. Nebî (sav), "(Medine'de) kalın! Onların ahdine sadık kalırız ve onlara karşı Allah'tan yardım dileriz!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4639, /763
Senetler:
()
Konular:
Amel, salih amel
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
BEDİR GAZVESİ
Siyer, Bedir harbine katılan sahabiler
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2702, M004654
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ أَبِى عَوَانَةَ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ جُنْدُبِ بْنِ سُفْيَانَ قَالَ دَمِيَتْ إِصْبَعُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ تِلْكَ الْمَشَاهِدِ فَقَالَ « هَلْ أَنْتِ إِلاَّ إِصْبَعٌ دَمِيتِ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ مَا لَقِيتِ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya (b. Bekir b. Abdurrahman) ve Kuteybe b. Saîd (b. Cemil b. Tarif), onlara Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Yahya, ona Ebu Avane, ona Esved b. Kays, ona da Cündüb b. Süfyan'ın rivayet ettiğine göre bir savaşta Rasulullah'ın (sav) parmağı kanamıştı. "Sen kanayan bir parmaksın. Senin başına gelenler Allah yolunda gelmektedir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4654, /766
Senetler:
1. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
2. Esved b. Kays el-Abdî (Esved b. Kays)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
Cihad, fazileti
KTB, CİHAD
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2767, M004668
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ عَبَّادٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - وَهُوَ ابْنُ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ مَوْلَى سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى خَيْبَرَ فَتَسَيَّرْنَا لَيْلاً فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ لِعَامِرِ بْنِ الأَكْوَعِ أَلاَ تُسْمِعُنَا مِنْ هُنَيْهَاتِكَ وَكَانَ عَامِرٌ رَجُلاً شَاعِرًا فَنَزَلَ يَحْدُو بِالْقَوْمِ يَقُولُ اللَّهُمَّ لَوْلاَ أَنْتَ مَا اهْتَدَيْنَا وَلاَ تَصَدَّقْنَا وَلاَ صَلَّيْنَا فَاغْفِرْ فِدَاءً لَكَ مَا اقْتَفَيْنَا وَثَبِّتِ الأَقْدَامَ إِنْ لاَقَيْنَا وَأَلْقِيَنْ سَكِينَةً عَلَيْنَا إِنَّا إِذَا صِيحَ بِنَا أَتَيْنَا وَبِالصِّيَاحِ عَوَّلُوا عَلَيْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ هَذَا السَّائِقُ » . قَالُوا عَامِرٌ . قَالَ « يَرْحَمُهُ اللَّهُ » . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ وَجَبَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوْلاَ أَمْتَعْتَنَا بِهِ . قَالَ فَأَتَيْنَا خَيْبَرَ فَحَصَرْنَاهُمْ حَتَّى أَصَابَتْنَا مَخْمَصَةٌ شَدِيدَةٌ ثُمَّ قَالَ « إِنَّ اللَّهَ فَتَحَهَا عَلَيْكُمْ » . قَالَ فَلَمَّا أَمْسَى النَّاسُ مَسَاءَ الْيَوْمِ الَّذِى فُتِحَتْ عَلَيْهِمْ أَوْقَدُوا نِيرَانًا كَثِيرَةً فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا هَذِهِ النِّيرَانُ عَلَى أَىِّ شَىْءٍ تُوقِدُونَ » . فَقَالُوا عَلَى لَحْمٍ . قَالَ « أَىُّ لَحْمٍ » . قَالُوا لَحْمُ حُمُرِ الإِنْسِيَّةِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَهْرِيقُوهَا وَاكْسِرُوهَا » . فَقَالَ رَجُلٌ أَوْ يُهَرِيقُوهَا وَيَغْسِلُوهَا فَقَالَ « أَوْ ذَاكَ » . قَالَ فَلَمَّا تَصَافَّ الْقَوْمُ كَانَ سَيْفُ عَامِرٍ فِيهِ قِصَرٌ فَتَنَاوَلَ بِهِ سَاقَ يَهُودِىٍّ لِيَضْرِبَهُ وَيَرْجِعُ ذُبَابُ سَيْفِهِ فَأَصَابَ رُكْبَةَ عَامِرٍ فَمَاتَ مِنْهُ قَالَ فَلَمَّا قَفَلُوا قَالَ سَلَمَةُ وَهُوَ آخِذٌ بِيَدِى قَالَ فَلَمَّا رَآنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَاكِتًا قَالَ « مَا لَكَ » . قُلْتُ لَهُ فِدَاكَ أَبِى وَأُمِّى زَعَمُوا أَنَّ عَامِرًا حَبِطَ عَمَلُهُ قَالَ « مَنْ قَالَهُ » . قُلْتُ فُلاَنٌ وَفُلاَنٌ وَأُسَيْدُ بْنُ حُضَيْرٍ الأَنْصَارِىُّ فَقَالَ « كَذَبَ مَنْ قَالَهُ إِنَّ لَهُ لأَجْرَيْنِ » . وَجَمَعَ بَيْنَ إِصْبَعَيْهِ « إِنَّهُ لَجَاهِدٌ مُجَاهِدٌ قَلَّ عَرَبِىٌّ مَشَى بِهَا مِثْلَهُ » . وَخَالَفَ قُتَيْبَةُ مُحَمَّدًا فِى الْحَدِيثِ فِى حَرْفَيْنِ وَفِى رِوَايَةِ ابْنِ عَبَّادٍ وَأَلْقِ سَكِينَةً عَلَيْنَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Abbâd, -lafız, İbn Abbâd'a aittir- onlara Hâtim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd mevlâ Seleme b. Ekva', ona da Seleme b. Ekva' şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber Hayber'e (gazâya) çıktık da (yola) geceleyin koyulduk. Topluluk içinden biri Âmir b. Ekva'ya "Şiirlerinden bize okumaz mısın?" dedi. Âmir, şair biriydi. O da indi ve topluluğu hareketlendirmeye başladı. "Allah'ım! Sen olmasaydın ne hidayet bulur, ne infak eder ne de namaz kılardık! Canlar sana feda olsun! Hatalarımızı bağışla! (Düşmanla) karşılaşırsak ayakları(mızı) sabit kıl, üzerimize huzuru (sekinet) indir. Biz (savaşa) çağrıldığımızda (koşar) geliriz. Onlarsa bağıra çağıra üzerimize geldiler!" diyordu. Rasulullah (sav), "Topluluğu önüne katan da kim?" buyurdu. "Âmir!" dediler. Nebî (sav), "Allah ona rahmet etsin!" buyurdu. Topluluktan biri de "Yâ Rasulullah! (Şehadet) ona vâcip oldu! Bizi ondan (daha da) faydalandıramaz mıydın!" dedi. Hayber'e gelip onları kuşatmaya aldık. Neticede şiddetli bir vuruşma oldu. Ardından Rasulullah (sav), "Allah, Hayber'in fethini size müyesser kıldı! buyurdu. İnsanlar fethin müyesser olduğu günün akşamına erdiklerinde pek çok ateş yaktılar. Hz. Peygamber (sav), "Bu ateşler de neyin nesi? Ne için yaktınız?" buyurdu. "Et için" dediler. "Hangi et?" buyurdu. "Evcil eşek etleri" dediler. Nebî (sav), "Onları dökün ve (kapları da) kırın!" buyurdu. Bir adam da "Ya da onları döküp (kapları) yıkasınlar!" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Bu da olur" buyurdu. Ordu(lar) karşı karşıya geldiğinde Âmir'in kılıcında bir kısalık vardı. Bir yahudiye darbe indirmek adına (kılıcı) salladı ve kılıcının üst tarafı dönüverip Âmir'in dizine isabet etti. Bundan dolayı da can verdi. (Seleme benim elimden tutmuş bir vaziyette sözlerine devam etti: (Müslümanlar Hayber'den) döndüklerinde Rasulullah (sav), beni suskun bir vaziyette gördü de "Neyin var?" buyurdu. Ona, "Anam-babam sana feda olsun! Âmir'in amelinin boşa gittiğini iddia ediyorlar" dedim. "Onu kim dedi?" buyurdu. Ben, "Falanca, falanca ve Üseyd b. Hudayr el-Ensârî" dedim. Rasulullah (sav), "Onu söyleyen yanılmıştır! Ona iki sevap vardır" buyurdu ve iki parmağını birleştirip "O çabalayan bir mücahittir! Onun gibi Arab'ı pek az bulursun!" buyurdu.
Kuteybe, Muhammed'e hadiste; iki kelime hususunda muhalefet etmiştir. İbn Abbâd rivayetinde "Bize huzuru (sekinet) ilkâ et" bilgisi bulunmaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4668, /769
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
4. Muhammed b. Abbad el-Mekkî (Muhammed b. Abbad b. Zibrikan)
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Siyer, Hayber günü
Yiyecekler, Eşek (evcil) etinin yasaklanması
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2680, M004640
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنْ جَرِيرٍ قَالَ زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كُنَّا عِنْدَ حُذَيْفَةَ فَقَالَ رَجُلٌ لَوْ أَدْرَكْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَاتَلْتُ مَعَهُ وَأَبْلَيْتُ فَقَالَ حُذَيْفَةُ أَنْتَ كُنْتَ تَفْعَلُ ذَلِكَ لَقَدْ رَأَيْتُنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْلَةَ الأَحْزَابِ وَأَخَذَتْنَا رِيحٌ شَدِيدَةٌ وَقُرٌّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ رَجُلٌ يَأْتِينِى بِخَبَرِ الْقَوْمِ جَعَلَهُ اللَّهُ مَعِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . فَسَكَتْنَا فَلَمْ يُجِبْهُ مِنَّا أَحَدٌ ثُمَّ قَالَ « أَلاَ رَجُلٌ يَأْتِينَا بِخَبَرِ الْقَوْمِ جَعَلَهُ اللَّهُ مَعِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . فَسَكَتْنَا فَلَمْ يُجِبْهُ مِنَّا أَحَدٌ ثُمَّ قَالَ « أَلاَ رَجُلٌ يَأْتِينَا بِخَبَرِ الْقَوْمِ جَعَلَهُ اللَّهُ مَعِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . فَسَكَتْنَا فَلَمْ يُجِبْهُ مِنَّا أَحَدٌ فَقَالَ « قُمْ يَا حُذَيْفَةُ فَأْتِنَا بِخَبَرِ الْقَوْمِ » . فَلَمْ أَجِدْ بُدًّا إِذْ دَعَانِى بِاسْمِى أَنْ أَقُومَ قَالَ « اذْهَبْ فَأْتِنِى بِخَبَرِ الْقَوْمِ وَلاَ تَذْعَرْهُمْ عَلَىَّ » . فَلَمَّا وَلَّيْتُ مِنْ عِنْدِهِ جَعَلْتُ كَأَنَّمَا أَمْشِى فِى حَمَّامٍ حَتَّى أَتَيْتُهُمْ فَرَأَيْتُ أَبَا سُفْيَانَ يَصْلِى ظَهْرَهُ بِالنَّارِ فَوَضَعْتُ سَهْمًا فِى كَبِدِ الْقَوْسِ فَأَرَدْتُ أَنْ أَرْمِيَهُ فَذَكَرْتُ قَوْلَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَلاَ تَذْعَرْهُمْ عَلَىَّ » . وَلَوْ رَمَيْتُهُ لأَصَبْتُهُ فَرَجَعْتُ وَأَنَا أَمْشِى فِى مِثْلِ الْحَمَّامِ فَلَمَّا أَتَيْتُهُ فَأَخْبَرْتُهُ بِخَبَرِ الْقَوْمِ وَفَرَغْتُ قُرِرْتُ فَأَلْبَسَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ فَضْلِ عَبَاءَةٍ كَانَتْ عَلَيْهِ يُصَلِّى فِيهَا فَلَمْ أَزَلْ نَائِمًا حَتَّى أَصْبَحْتُ فَلَمَّا أَصْبَحْتُ قَالَ « قُمْ يَا نَوْمَانُ » .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr, ona Züheyr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona da babası (Yezid b. Şerîk) şöyle rivayet etmiştir:
Huzeyfe'nin yanında idik de biri, "Rasulullah'a (sav) yetişseydim onun safında savaşır ve kendimi ona adardım" dedi. Huzeyfe, "Sen mi bunu yapacaktın! Bizler Rasulullah (sav) ile beraber Ahzab gecesi beraberdik (de halimizi ben bilirim)! Bize şiddetli bir rüzgar ve soğuk vurmuştu! Rasulullah (sav), "Düşmanın haberini bana getirecek kimse yok mu? Allah, onu Kıyamet günü benimle kılar!" buyurdu. Susuverdik! Bizden kimse onu kabul etmedi. Ardından, "Düşmanın haberini bana getirecek kimse yok mu? Allah, onu Kıyamet günü benimle kılar!" buyurdu. (Yine) susuverdik! Bizden kimse onu kabul etmedi. Nebî (sav) "Düşmanın haberini bana getirecek kimse yok mu? Allah, onu Kıyamet günü benimle kılar!" buyurdu. (Yine) sustuk, bizden kimse onu kabul etmedi. (Derken) Hz. Peygamber (sav), "Ey Huzeyfe! Kalk! Düşmanın haberini bana getir!" (demesin mi)! Bir şey de diyemedim (ve) kalktım zira adımla seslenmişti! Hz. Peygamber (sav), "Git de bana düşmanın haberini getir! Onları bana karşı kışkırtma!" buyurdu. Hz. Peygamber'in (sav) yanından ayrıldığımda sanki hamamda yürümeye başladım! Nihayet onların yanına geldim. Ebu Süfyân'ı sırtını ateşe vermişken gördüm. Yayıma bir ok koyup onu vurmak istedim (ancak) Hz. Peygamber'in (sav), "Onları bana karşı kışkırtma!" buyruğunu hatırladım. Nitekim atsaydım onu vururdum! (İşimi bitirince) hamamda yürüyormuşçasına döndüm. Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldiğimde düşmanın haberini ona anlattım ve olduğum yerde kendimi bırakıp (yorgunluktan) çöktüm! Rasulullah (sav) da beni namaz kıldığı elbisesinin bir kısmı ile sarmaladı. Sabaha erene dek uyumaya devam ettim. Sabahladığımda, "Ey uykucu! Kalk (bakalım)!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4640, /763
Senetler:
()
Konular:
HENDEK SAVAŞI
Siyer, Hendek günü
Yönetim, istihbaratın gerekliliği, savaş için
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ قَيْسٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ وَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَارٍ فَنُكِبَتْ إِصْبَعُهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2736, M004655
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ قَيْسٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ وَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَارٍ فَنُكِبَتْ إِصْبَعُهُ .
Tercemesi:
O hadisi bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara İbn Uyeyne, ona da Esved b. Kays bu isnad ile nakletti ve "Rasulullah (sav), ordu içindeydi de parmağı isabet aldı" bilgisini zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4655, /766
Senetler:
()
Konular:
Eziyet, münafıkların Hz. Peygamber'e eziyetleri
Hz. Peygamber, müşriklerle ilişkileri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2745, M004662
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ السَّعْدِىُّ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنِى ابْنَ عُلَيَّةَ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يَنْظُرُ لَنَا مَا صَنَعَ أَبُو جَهْلٍ » . فَانْطَلَقَ ابْنُ مَسْعُودٍ فَوَجَدَهُ قَدْ ضَرَبَهُ ابْنَا عَفْرَاءَ حَتَّى بَرَكَ - قَالَ - فَأَخَذَ بِلِحْيَتِهِ فَقَالَ آنْتَ أَبُو جَهْلٍ فَقَالَ وَهَلْ فَوْقَ رَجُلٍ قَتَلْتُمُوهُ - أَوْ قَالَ - قَتَلَهُ قَوْمُهُ قَالَ وَقَالَ أَبُو مِجْلَزٍ قَالَ أَبُو جَهْلٍ فَلَوْ غَيْرُ أَكَّارٍ قَتَلَنِى .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr es-Sâ'idî, ona İsmail b. Uleyye, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), "Kim Ebu Cehil'in ne yaptığına bizim için bakar?" buyurdu. İbn Mesud gidip onu buldu. Afrâ'nın iki oğlunun onu yaraladığını ve nihayetinde yere serildiğini (gördü. İbn Mesud), onun sakalından tutup "Sen Ebu Cehil misin?" dedi. (Ebu Cehil), "Kavminin öldürdüğü adamdan daha şereflisi var mı ki?" dedi.
Ebu Miclez şöyle demiştir: Ebu Cehil, "Keşke beni çiftçi dışında biri öldürseydi!" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4662, /768
Senetler:
()
Konular:
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Cehil ve karısı
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ كُنْتُ رِدْفَ أَبِى طَلْحَةَ يَوْمَ خَيْبَرَ وَقَدَمِى تَمَسُّ قَدَمَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَأَتَيْنَاهُمْ حِينَ بَزَغَتِ الشَّمْسُ وَقَدْ أَخْرَجُوا مَوَاشِيَهُمْ وَخَرَجُوا بِفُئُوسِهِمْ وَمَكَاتِلِهِمْ وَمُرُورِهِمْ فَقَالُوا مُحَمَّدٌ وَالْخَمِيسَ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَرِبَتْ خَيْبَرُ إِنَّا إِذَا نَزَلْنَا بِسَاحَةِ قَوْمٍ فَسَاءَ صَبَاحُ الْمُنْذَرِينَ » . قَالَ فَهَزَمَهُمُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2754, M004666
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ قَالَ كُنْتُ رِدْفَ أَبِى طَلْحَةَ يَوْمَ خَيْبَرَ وَقَدَمِى تَمَسُّ قَدَمَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَأَتَيْنَاهُمْ حِينَ بَزَغَتِ الشَّمْسُ وَقَدْ أَخْرَجُوا مَوَاشِيَهُمْ وَخَرَجُوا بِفُئُوسِهِمْ وَمَكَاتِلِهِمْ وَمُرُورِهِمْ فَقَالُوا مُحَمَّدٌ وَالْخَمِيسَ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَرِبَتْ خَيْبَرُ إِنَّا إِذَا نَزَلْنَا بِسَاحَةِ قَوْمٍ فَسَاءَ صَبَاحُ الْمُنْذَرِينَ » . قَالَ فَهَزَمَهُمُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Hayber günü Ebu Talha'nın terkisinde idim ve ayağım da Rasulullah'ın (sav) ayağına değmekte idi. Güneş doğduğunda onları (kuşatmaya) geldik. Onlar hayvanlarını çıkartmışlar, baltaları, zenbilleri ve kürekleri ile (dışarı) çıkmışlardı. (Manzarayı gördüklerinde) "(İşte) Muhammed ve ordu(su)!" dediler. Rasulullah (sav), "Hayber düştü! Biz, bir düşman topluluğuna vardık mı uyarılanların sabahı ne kötü olur!" buyurdu. (Neticede) Allah (ac), (müslümanların eli ile) onları hezimete uğrattı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4666, /769
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Hayber günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2757, M004667
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ لَمَّا أَتَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَيْبَرَ قَالَ « إِنَّا إِذَا نَزَلْنَا بِسَاحَةِ قَوْمٍ فَسَاءَ صَبَاحُ الْمُنْذَرِينَ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim ve İshak b. Mansûr, onlara Nadr b. Şümeyl, oma Şube, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Hayber'i (fethetmek üzere) geldiğinde "Biz, bir düşman topluluğuna vardık mı uyarılanların sabahı ne kötü olur!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4667, /769
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
KTB, CİHAD
Savaş, Hukuku
Savaş, ve Barış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2772, M004671
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ . فَذَكَرَ مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ « إِنَّ الأُلَى قَدْ بَغَوْا عَلَيْنَا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ benzeri bir nakilde bulunmuştur. Yalnız, o, "Onlar bize düşmanlık etmekteler" ifadesini zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4671, /771
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Hendek günü