Öneri Formu
Hadis Id, No:
35078, MU000244
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ ضَمْرَةَ بْنِ سَعِيدٍ الْمَازِنِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ الضَّحَّاكَ بْنَ قَيْسٍ سَأَلَ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ مَاذَا كَانَ يَقْرَأُ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ الْجُمُعَةِ عَلَى إِثْرِ سُورَةِ الْجُمُعَةِ قَالَ كَانَ يَقْرَأُ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Malik, ona Damra b. Saîd el-Mazinî (Damra b. Saîd b. Amr b. Ebu Hanne), ona da Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud (b. Ğafil)'in rivayet ettiğine göre Dahhak b. Kays, Numan b. Beşir'e "Rasulullah (sav) Cuma namazlarında, Cuma Suresi'nden sonra (ikinci rekatta) hangi sureyi okurdu?" diye sormuş, Numan "Ğaşiye Suresi'ni okurdu." şeklinde cevap vermiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 244, 1/37
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Damre b. Said el-Ensari (Damre b. Said b. Amr b. Ebu Hanne)
Konular:
Cuma Namazı, cuma namazında hangi sureler okunur
Cuma namazı, Hz. Peygamber'in okuduğu sureler
KTB, CUMA
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ قَالَ مَالِكٌ لاَ أَدْرِى أَعَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَمْ لاَ أَنَّهُ قَالَ مَنْ تَرَكَ الْجُمُعَةَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ مِنْ غَيْرِ عُذْرٍ وَلاَ عِلَّةٍ طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35079, MU000245
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ قَالَ مَالِكٌ لاَ أَدْرِى أَعَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَمْ لاَ أَنَّهُ قَالَ مَنْ تَرَكَ الْجُمُعَةَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ مِنْ غَيْرِ عُذْرٍ وَلاَ عِلَّةٍ طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ.
Tercemesi:
Malik'in (b. Enes) Safvan b. Süleym'den naklettiğine göre -ki Malik, "Safvan'ın bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) bizzat kendisinin dinleyip dinlemediğini bilmiyorum" demiştir.- Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim [dinen geçerli] hiçbir özrü ve sebebi olmaksızın üç kere cuma namazını terk ederse, Allah onun kalbini mühürler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 245, 1/38
Senetler:
1. Ebu Abdullah Safvan b. Süleym el-Kuraşi (Safvan b. Süleym)
Konular:
Allah İnancı, kalplere tasarrufu
Cuma namazı, terkedenin akibeti
KTB, CUMA
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ خُطْبَتَيْنِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَجَلَسَ بَيْنَهُمَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35080, MU000246
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ خُطْبَتَيْنِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَجَلَسَ بَيْنَهُمَا .
Tercemesi:
Bana Malik, ona Cafer b. Muhammed, ona babasının rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) Cuma gününde iki hutbe vermiş ve ikisi arasında oturmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 246, 1/38
Senetler:
1. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
2. Ebu Abdullah Cafer es-Sâdık (Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
Konular:
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35060, MU000226
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ سُمَىٍّ مَوْلَى أَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ السَّمَّانِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ غُسْلَ الْجَنَابَةِ ثُمَّ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الأُولَى فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَدَنَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الثَّانِيَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَقَرَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الثَّالِثَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ كَبْشًا أَقْرَنَ وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الرَّابِعَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ دَجَاجَةً وَمَنْ رَاحَ فِى السَّاعَةِ الْخَامِسَةِ فَكَأَنَّمَا قَرَّبَ بَيْضَةً فَإِذَا خَرَجَ الإِمَامُ حَضَرَتِ الْمَلاَئِكَةُ يَسْتَمِعُونَ الذِّكْرَ .
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Malik, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman'ın Mevlası Sümey, ona Ebu Salih es-Semman, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cuma günü gusül abdesti alıp (erkenden) Cuma namazına giden kimse (etini ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere) bir deve kurban etmiş gibi, ondan biraz sonra gelen kimse bir inek kurban etmiş gibi, ondan biraz sonra gelen kimse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi, ondan biraz sonra gelen kimse bir tavuk kurban etmiş gibi, ondan biraz sonra gelen kimse de bir yumurtayı (ihtiyaç sahibi birine) vermiş gibi (sevap kazanır.) (Mescidin kapısında namaza gelenleri kaydetmekte olan melekler) imam minbere çıktığında hutbeyi dinlemek üzere mescide girer. "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 226, 1/34
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
Konular:
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
Cuma namazı, sünneti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Temizlik, Gusül
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا جَاءَ أَحَدُكُمُ الْجُمُعَةَ فَلْيَغْتَسِلْ. قال ملك من إغتسل يوم الجمعةِ أولَ نَهارِهِ و هو يريد بذلك غُسْلَ الجمعةِ فإنّ ذلك الغسلَ ﻻ يجزي عنه حتى يغتسلَ لرواحِهِ و ذلك أنّ رسول الله صلّى الله عليه و سلم قال في حديث ابن عمر إذا جاء أحدُكم الجمعةَ فليغتسل قال ملك ومن إغتسل يوم الجمعةِ معَجِّلاً أو مئوَخِّراً و هو يَنْوِى بذلك غُسْلَ الجمعةِ فأصابَه ما ينقضُ وضؤَه فليس عليه إﻻ الوضؤُ و غسلُهُ ذلك مجزئٌ عنه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35064, MU000230
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِذَا جَاءَ أَحَدُكُمُ الْجُمُعَةَ فَلْيَغْتَسِلْ. قال ملك من إغتسل يوم الجمعةِ أولَ نَهارِهِ و هو يريد بذلك غُسْلَ الجمعةِ فإنّ ذلك الغسلَ ﻻ يجزي عنه حتى يغتسلَ لرواحِهِ و ذلك أنّ رسول الله صلّى الله عليه و سلم قال في حديث ابن عمر إذا جاء أحدُكم الجمعةَ فليغتسل قال ملك ومن إغتسل يوم الجمعةِ معَجِّلاً أو مئوَخِّراً و هو يَنْوِى بذلك غُسْلَ الجمعةِ فأصابَه ما ينقضُ وضؤَه فليس عليه إﻻ الوضؤُ و غسلُهُ ذلك مجزئٌ عنه.
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes) [İmam Malik], ona Nafi' (Mevlâ İbn Ömer), ona da (Abdullah) b. Ömer'in (r. anhümâ) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz cumaya geleceği vakit yıkansın."
Malik (b. Enes) [İmam Malik] şöyle dedi:
"Kim cuma günü cuma guslüne niyetle o günün gündüzünün evvelinde yıkanırsa şüphesiz bu yıkanması, cuma namazına giderken yıkanmış olmadıkça onun için yeterli olmaz. Çünkü Rasulullah (sav), (Abdullah) b. Ömer'in (r. anhümâ) rivayet ettiği hadiste; 'Biriniz cumaya geleceği vakit yıkansın.' buyurmaktadır."
Malik (b. Enes) [İmam Malik] şöyle de demiştir:
"Kim erken ya da geç bir şekilde cuma guslüne niyet ederek cuma günü yıkanır, sonra da abdestini bozacak bir duruma maruz kalırsa ona düşen sadece abdest almaktır. Zira mevcut guslü, onun için yeterlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 230, 1/34
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Cuma namazı, sünneti
KTB, CUMA
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Temizlik, Gusül
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35066, MU000232
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ ثَعْلَبَةَ بْنِ أَبِى مَالِكٍ الْقُرَظِىِّ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُمْ كَانُوا فِى زَمَانِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ يُصَلُّونَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ حَتَّى يَخْرُجَ عُمَرُ فَإِذَا خَرَجَ عُمَرُ وَجَلَسَ عَلَى الْمِنْبَرِ وَأَذَّنَ الْمُؤَذِّنُونَ قَالَ ثَعْلَبَةُ جَلَسْنَا نَتَحَدَّثُ فَإِذَا سَكَتَ الْمُؤَذِّنُونَ وَقَامَ عُمَرُ يَخْطُبُ أَنْصَتْنَا فَلَمْ يَتَكَلَّمْ مِنَّا أَحَدٌ . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ فَخُرُوجُ الإِمَامِ يَقْطَعُ الصَّلاَةَ وَكَلاَمُهُ يَقْطَعُ الْكَلاَمَ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona da Salebe b. Ebu Malik el-Kurazî rivayet etmiştir. Buna göre kendileri Ömer b. Hattab (ra) zamanında, Ömer hutbeye çıkıncaya kadar namaz kılmaya devam ederlerdi. Ömer (ra) minbere çıkıp müezzinler ezan okumaya başlayınca -Salebe'nin ifadesine göre- 'Oturup konuşurduk. Müezzinler ezanı bitirip Ömer (ra) hutbe irat etmek üzere ayağa kalkınca susar, içimizden hiç kimse konuşmazdı." İbn Şihab (ez-Zührî) şöyle demiştir: "İmamın minbere çıkışı namazı, konuşmaya başlaması da konuşmayı bitirir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 232, 1/35
Senetler:
1. Ebu Yahya Sa'lebe b. Ebu Malik el-Kurazî (Sa'lebe b. Ebu Malik el-Kurazî)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Cuma Namazı, Hutbe ve Namaza başlamadan konuşmak
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, dinlerken bir şeyle meşgul olmamak
KTB, CUMA
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ غُسْلُ يَوْمِ الْجُمُعَةِ وَاجِبٌ عَلَى كُلِّ مُحْتَلِمٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35063, MU000229
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ غُسْلُ يَوْمِ الْجُمُعَةِ وَاجِبٌ عَلَى كُلِّ مُحْتَلِمٍ.
Tercemesi:
Ebû Said el-Hudri (r.a.) der ki: Resûlullah (s.a.v.): "Cuma günü gusul etmek, bulûğa eren her müslümana vaciptir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 229, 1/34
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Safvan b. Süleym el-Kuraşi (Safvan b. Süleym)
Konular:
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَالَ فِيهِ سَاعَةٌ لاَ يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّى يَسْأَلُ اللَّهَ شَيْئًا إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ. وَأَشَارَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ يُقَلِّلُهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35073, MU000239
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَقَالَ فِيهِ سَاعَةٌ لاَ يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّى يَسْأَلُ اللَّهَ شَيْئًا إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ. وَأَشَارَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ يُقَلِّلُهَا .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) Cuma gününün faziletini anlatarak buyurdular ki: "Cuma günü öyle bir an var ki müslüman bir kimse o vakitte namaz kılar, Allah'tan bir şey isterse Allah mutlaka istediği şeyi ona verir." Resul-i Ekrem eliyle o vaktin kısa bir süre olduğuna işaret etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 239, 1/36
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
Konular:
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35074, MU000240
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ خَرَجْتُ إِلَى الطُّورِ فَلَقِيتُ كَعْبَ الأَحْبَارِ فَجَلَسْتُ مَعَهُ فَحَدَّثَنِى عَنِ التَّوْرَاةِ وَحَدَّثْتُهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَانَ فِيمَا حَدَّثْتُهُ أَنْ قُلْتُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَيْرُ يَوْمٍ طَلَعَتْ عَلَيْهِ الشَّمْسُ يَوْمُ الْجُمُعَةِ فِيهِ خُلِقَ آدَمُ وَفِيهِ أُهْبِطَ مِنَ الْجَنَّةِ وَفِيهِ تِيبَ عَلَيْهِ وَفِيهِ مَاتَ وَفِيهِ تَقُومُ السَّاعَةُ وَمَا مِنْ دَابَّةٍ إِلاَّ وَهِىَ مُصِيخَةٌ يَوْمَ الْجُمُعَةِ مِنْ حِينِ تُصْبِحُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ شَفَقًا مِنَ السَّاعَةِ إِلاَّ الْجِنَّ وَالإِنْسَ وَفِيهِ سَاعَةٌ لاَ يُصَادِفُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ وَهُوَ يُصَلِّى يَسْأَلُ اللَّهَ شَيْئًا إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ . قَالَ كَعْبٌ ذَلِكَ فِى كُلِّ سَنَةٍ يَوْمٌ . فَقُلْتُ بَلْ فِى كُلِّ جُمُعَةٍ . فَقَرَأَ كَعْبٌ التَّوْرَاةَ فَقَالَ صَدَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَلَقِيتُ بَصْرَةَ بْنَ أَبِى بَصْرَةَ الْغِفَارِىَّ فَقَالَ مِنْ أَيْنَ أَقْبَلْتَ فَقُلْتُ مِنَ الطُّورِ . فَقَالَ لَوْ أَدْرَكْتُكَ قَبْلَ أَنْ تَخْرُجَ إِلَيْهِ مَا خَرَجْتَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لاَ تُعْمَلُ الْمَطِىُّ إِلاَّ إِلَى ثَلاَثَةِ مَسَاجِدَ إِلَى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَإِلَى مَسْجِدِى هَذَا وَإِلَى مَسْجِدِ إِيلْيَاءَ أَوْ بَيْتِ الْمَقْدِسِ. يَشُكُّ . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ ثُمَّ لَقِيتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَلاَمٍ فَحَدَّثْتُهُ بِمَجْلِسِى مَعَ كَعْبِ الأَحْبَارِ وَمَا حَدَّثْتُهُ بِهِ فِى يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَقُلْتُ قَالَ كَعْبٌ ذَلِكَ فِى كُلِّ سَنَةٍ يَوْمٌ . قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ كَذَبَ كَعْبٌ . فَقُلْتُ ثُمَّ قَرَأَ كَعْبٌ التَّوْرَاةَ فَقَالَ بَلْ هِىَ فِى كُلِّ جُمُعَةٍ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ صَدَقَ كَعْبٌ . ثُمَّ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ قَدْ عَلِمْتُ أَيَّةَ سَاعَةٍ هِىَ . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَقُلْتُ لَهُ أَخْبِرْنِى بِهَا وَلاَ تَضِنَّ عَلَىَّ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ هِىَ آخِرُ سَاعَةٍ فِى يَوْمِ الْجُمُعَةِ . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَقُلْتُ وَكَيْفَ تَكُونُ آخِرُ سَاعَةٍ فِى يَوْمِ الْجُمُعَةِ وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ يُصَادِفُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ وَهُوَ يُصَلِّى. وَتِلْكَ السَّاعَةُ سَاعَةٌ لاَ يُصَلَّى فِيهَا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ أَلَمْ يَقُلْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ جَلَسَ مَجْلِسًا يَنْتَظِرُ الصَّلاَةَ فَهُوَ فِى صَلاَةٍ حَتَّى يُصَلِّىَ. قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَقُلْتُ بَلَى . قَالَ فَهُوَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Tûr-u Sina'ya gitmiştim, orada Ka'bu'l-Ahbâr'a rastladım. Beraber oturduk, bana Tevrat'tan anlattı. Ben de ona Resûlullah'ın hadislerini anlattım. Ona söylediğim hadislerden biri de şuydu: Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Üzerine güneş doğan günlerin en hayırlısı Cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı. Cennetten o gün çıkarıldı. Tevbesi o gün kabul edildi. O gün öldü, kıyamet de o gün kopacak. Cuma günü bütün hayvanlar şafaktan güneş doğuncaya kadar acaba kıyamet kopacak mı diye korkularından kulaklarını verir dinlerler. Yalnız cinlerle insanlar bundan gafildirler. Cuma günü bir vakit vardır, müslüman bir kimse o vakitte namazda olur, Allah'tan bir dilekte bulunursa Allah mutlaka dileğini verir," Kâ'b: "O faziletli vakit, senede bir gündür." deyince: "Hayır, her cuma öyle bir vakit vardır." dedim. Bunun üzerine Kâb, Tevratı okuyarak: "Resûlullah (s.a.v.) doğru söylemiş," dedi. Ebû Hüreyre devam ederek der ki: Oradan ayrıldıktan sonra Basra b. Ebi Basra el-Giffari'ye rastladım. Bana: "Nereden geliyorsun?" dedi. Ben de: " Tûr'dan" dedim. Bunu duyunca: "Oraya gitmeden önce sana rastlasaydım gitmezdin. Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Üç mescitten başka yere (ziyaret maksadiyle) sefer yapılmaz: Mescidi Harama, bu mescidime ve İyliya (Kudüs) mescidine yahut Beyti'l- Makdise."
Ebû Hüreyre der ki: Daha sonra Abdullah b. Selam'a (r.a.) rastla¬dım, ona Kâbu'l-Ahbar'la buluştuğumu, kendisine Cuma günün¬deki faziletli vakti söyleyince; "O vakit senenin bir gününde olur," dediğini anlattım. Abdullah b. Selam (r.a.): "K'âb yalan söylemiş" dedi. Ben de: "K'âb'ın, Tevratı okuduktan sonra: "Evet o hayırlı vakit her cuma günü vardır," dediğini söyledim. Abdullah b. Selam: "K'âb doğru söylemiş," dedikten sonra: "o vaktin hangisi olduğunu biliyorum." dedi. Ona: "Onun hangi vakit olduğunu bana söyle, benden gizleme." deyince Abdullah b. Selam: (r.a.): "O, Cuma gününün son vaktidir," dedi. Ben de: "Nasıl Cuma gününün son vakti olur?" Resûlullah (s.a.v.): "Müslüman bir kimse namaz kılarak o vakitte bulunursa..." buyurdu. "Dediğin vakitte ise namaz kılınmaz." dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Selam (r.a.): "Resûlullah: Oturup namazı bekleyen kimse namazı kılıncaya kadar namazda sayılır, demedi mi?" dedi. Ben de: "Evet," dedim. "O işte böyledir." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 240, 1/36
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
Konular:
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35075, MU000241
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ قَالَ مَا عَلَى أَحَدِكُمْ لَوِ اتَّخَذَ ثَوْبَيْنِ لِجُمُعَتِهِ سِوَى ثَوْبَىْ مَهْنَتِهِ.
Tercemesi:
Mâlik derki; Yahya b. Said'den: Resûlullah (s.a.v.)'ın şu hadisini işittim: "Sizler biri cuma günleri, diğeri de sair günler (iş için) giymek üzere iki elbise edinseniz ne olur?"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Cumua 241, 1/37
Senetler:
1. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Mübarek zamanlar, Cuma, müslümanların bayramı