Bize Ali b. Abdullah, ona İbn Mehdî, ona Süfyan, ona Seleme, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti:
"Ben bir gece (teyzem) Meymûne'nin yanında kalmıştım. Geceleyin Rasûlullah (sav) kalktı, ihtiyacını giderdi, yüzünü ve ellerini yıkadı, sonra uyudu. Bir müddet sonra tekrar kalktı, su tulumunu aldı, tulumun ağzındaki bağı çözdü. Sonra orta yollu bir abdest ortası, yani suyu çok kullanmadan ve onu organlara da tam ulaştırarak bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. Ben de kalktım ve Hz. Peygamber'in (sav) benim kendisini takip ettiğimi görmesini istemediğim için uykudan yeni uyanıyormuş gibi gerindim. Abdest aldım. Rasûlullah (sav) namaza durdu, ben de onun sol tarafında namaza durdum. Efendimiz (sav) benim kulağımdan tuttu ve sağ tarafına geçirdi. Tam on üç rekât namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Kendisi uyuduğu zaman horlardı. Sonra Bilâl gelip namaz vaktini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) bu sefer abdest almadan namaz kıldı. Duasında şunları söylüyordu:
"Allah’ım! Kalbimde bir nur kıl, gözümde de bir nur, kulağımda da bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümde bir nur, altımda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur kıl. Ve benim için nur yarat!"
Ravi Küreyb şöyle demiştir: Bu kelimelerden (veya nurlardan) yedisi tâbuttadır (yani kalbin tabutu gibi olan bedendedir). Sonra ben İbn Abbâs'ın oğullarından bir adamla karşılaştım. O bana bu duâ kelimelerini rivayet etti, ayrıca, "Sinirlerimde, etimde, kanımda, saçımda ve cildimde" kelimelerini de zikretti, bunun dışında iki haslet daha (kemik ve ilik) söyledi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23022, B006316
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا ابْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ سَلَمَةَ عَنْ كُرَيْبٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ بِتُّ عِنْدَ مَيْمُونَةَ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَى حَاجَتَهُ ، غَسَلَ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ ، ثُمَّ نَامَ ، ثُمَّ قَامَ فَأَتَى الْقِرْبَةَ فَأَطْلَقَ شِنَاقَهَا ، ثُمَّ تَوَضَّأَ وُضُوءًا بَيْنَ وُضُوءَيْنِ لَمْ يُكْثِرْ ، وَقَدْ أَبْلَغَ ، فَصَلَّى ، فَقُمْتُ فَتَمَطَّيْتُ كَرَاهِيَةَ أَنْ يَرَى أَنِّى كُنْتُ أَتَّقِيهِ ، فَتَوَضَّأْتُ ، فَقَامَ يُصَلِّى ، فَقُمْتُ عَنْ يَسَارِهِ ، فَأَخَذَ بِأُذُنِى فَأَدَارَنِى عَنْ يَمِينِهِ ، فَتَتَامَّتْ صَلاَتُهُ ثَلاَثَ عَشْرَةَ رَكْعَةً ثُمَّ اضْطَجَعَ فَنَامَ حَتَّى نَفَخَ - وَكَانَ إِذَا نَامَ نَفَخَ - فَآذَنَهُ بِلاَلٌ بِالصَّلاَةِ ، فَصَلَّى وَلَمْ يَتَوَضَّأْ ، وَكَانَ يَقُولُ فِى دُعَائِهِ « اللَّهُمَّ اجْعَلْ فِى قَلْبِى نُورًا ، وَفِى بَصَرِى نُورًا ، وَفِى سَمْعِى نُورًا ، وَعَنْ يَمِينِى نُورًا ، وَعَنْ يَسَارِى نُورًا ، وَفَوْقِى نُورًا ، وَتَحْتِى نُورًا ، وَأَمَامِى نُورًا ، وَخَلْفِى نُورًا ، وَاجْعَلْ لِى نُورًا » . قَالَ كُرَيْبٌ وَسَبْعٌ فِى التَّابُوتِ . فَلَقِيتُ رَجُلاً مِنْ وَلَدِ الْعَبَّاسِ فَحَدَّثَنِى بِهِنَّ ، فَذَكَرَ عَصَبِى وَلَحْمِى وَدَمِى وَشَعَرِى وَبَشَرِى ، وَذَكَرَ خَصْلَتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona İbn Mehdî, ona Süfyan, ona Seleme, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti:
"Ben bir gece (teyzem) Meymûne'nin yanında kalmıştım. Geceleyin Rasûlullah (sav) kalktı, ihtiyacını giderdi, yüzünü ve ellerini yıkadı, sonra uyudu. Bir müddet sonra tekrar kalktı, su tulumunu aldı, tulumun ağzındaki bağı çözdü. Sonra orta yollu bir abdest ortası, yani suyu çok kullanmadan ve onu organlara da tam ulaştırarak bir abdest aldı. Sonra namaza durdu. Ben de kalktım ve Hz. Peygamber'in (sav) benim kendisini takip ettiğimi görmesini istemediğim için uykudan yeni uyanıyormuş gibi gerindim. Abdest aldım. Rasûlullah (sav) namaza durdu, ben de onun sol tarafında namaza durdum. Efendimiz (sav) benim kulağımdan tuttu ve sağ tarafına geçirdi. Tam on üç rekât namaz kıldı. Sonra yatıp uyudu, hatta horladı. Kendisi uyuduğu zaman horlardı. Sonra Bilâl gelip namaz vaktini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) bu sefer abdest almadan namaz kıldı. Duasında şunları söylüyordu:
"Allah’ım! Kalbimde bir nur kıl, gözümde de bir nur, kulağımda da bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümde bir nur, altımda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur kıl. Ve benim için nur yarat!"
Ravi Küreyb şöyle demiştir: Bu kelimelerden (veya nurlardan) yedisi tâbuttadır (yani kalbin tabutu gibi olan bedendedir). Sonra ben İbn Abbâs'ın oğullarından bir adamla karşılaştım. O bana bu duâ kelimelerini rivayet etti, ayrıca, "Sinirlerimde, etimde, kanımda, saçımda ve cildimde" kelimelerini de zikretti, bunun dışında iki haslet daha (kemik ve ilik) söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 10, 2/546
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Abdest, uykudan dolayı
Ezan, Müezzinlik
Hz. Peygamber, duaları
İbadet, Hz. Peygamber'in gece ibadeti
Namaz, Teheccüt namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23031, B006321
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الأَغَرِّ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَتَنَزَّلُ رَبُّنَا تَبَارَكَ وَتَعَالَى كُلَّ لَيْلَةٍ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا حِينَ يَبْقَى ثُلُثُ اللَّيْلِ الآخِرُ يَقُولُ مَنْ يَدْعُونِى فَأَسْتَجِيبَ لَهُ ، مَنْ يَسْأَلُنِى فَأُعْطِيَهُ ، وَمَنْ يَسْتَغْفِرُنِى فَأَغْفِرَ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Malik (b. Enes), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Abdullah el-Eğar ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, o ikisine de Ebu Hureyre (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Allah teala her gece gecenin son üçte biri kaldığı zaman Dünya semasına iner ve şöyle der: Kim bana dua ediyor, onun duasına icabet edeyim. Kim benden istiyor, ona vereyim. Kim bağışlanma diliyor, onu bağışlayayım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 14, 2/548
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Selman el-Eğar (Selman)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Dua, Allah’la iletişim aracı
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَقُولَنَّ أَحَدُكُمُ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ، اللَّهُمَّ ارْحَمْنِى ، إِنْ شِئْتَ . لِيَعْزِمِ الْمَسْأَلَةَ ، فَإِنَّهُ لاَ مُكْرِهَ لَهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23053, B006339
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَقُولَنَّ أَحَدُكُمُ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ، اللَّهُمَّ ارْحَمْنِى ، إِنْ شِئْتَ . لِيَعْزِمِ الْمَسْأَلَةَ ، فَإِنَّهُ لاَ مُكْرِهَ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah ibn Mesleme, ona Mâlik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona Arec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Sizden biri sakın "Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et" demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 21, 2/551
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Dua, dua etme adabı
Dua, istersen ver diye dua edilmemeli
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, DUA
KTB, İMAN
KTB, KADER
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْمَدِينَةَ ، كَمَا حَبَّبْتَ إِلَيْنَا مَكَّةَ أَوْ أَشَدَّ ، وَانْقُلْ حُمَّاهَا إِلَى الْجُحْفَةِ ، اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِى مُدِّنَا وَصَاعِنَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23089, B006372
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْمَدِينَةَ ، كَمَا حَبَّبْتَ إِلَيْنَا مَكَّةَ أَوْ أَشَدَّ ، وَانْقُلْ حُمَّاهَا إِلَى الْجُحْفَةِ ، اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِى مُدِّنَا وَصَاعِنَا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan [es-Sevrî], ona Hişam b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Hz. Aişe'nin haber verdiğine göre Rasululah (s.a) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım Mekke'yi bize nasıl sevdirdiysen Medine'yi de bize öyle yahut ondan daha fazla sevdir. Ondaki humma hastalığını Cuhfe'ye gönder. Allah'ım sa'ımıza ve müddümüze (malımıza-ürünümüze) bereket ver."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 43, 2/555
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Hz. Peygamber, duaları
Kültürel hayat, Ölçü ve Tartı birimleri, Rasulullah döneminde
MEMLEKET SEVGİSİ
Şehirler, Medine, önemi
Sevgi, vatan-memleket sevgisi
Siyer, Mekke fethinin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23143, B006406
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عُمَارَةَ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « كَلِمَتَانِ خَفِيفَتَانِ عَلَى اللِّسَانِ ، ثَقِيلَتَانِ فِى الْمِيزَانِ ، حَبِيبَتَانِ إِلَى الرَّحْمَنِ ، سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمِ ، سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ » .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona (Muhammed) b. Fudayl, ona Umare b. el-Ka'ka', ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. 'Subhânallâhi ve bi-hamdihî subhânallâhi'l-azîm', (Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce olan Allah'ı tesbih ederim) Rahman'ın sevdiği, dilde hafif, mizanda ağır iki kelimedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 65, 2/561
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23104, B006387
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَمْرٍو عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - قَالَ هَلَكَ أَبِى وَتَرَكَ سَبْعَ - أَوْ تِسْعَ - بَنَاتٍ ، فَتَزَوَّجْتُ امْرَأَةً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَزَوَّجْتَ يَا جَابِرُ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « بِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ ثَيِّبًا . قَالَ « هَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ ، أَوْ تُضَاحِكُهَا وَتُضَاحِكُكَ » . قُلْتُ هَلَكَ أَبِى فَتَرَكَ سَبْعَ - أَوْ تِسْعَ - بَنَاتٍ ، فَكَرِهْتُ أَنْ أَجِيئَهُنَّ بِمِثْلِهِنَّ ، فَتَزَوَّجْتُ امْرَأَةً تَقُومُ عَلَيْهِنَّ . قَالَ « فَبَارَكَ اللَّهُ عَلَيْكَ » . لَمْ يَقُلِ ابْنُ عُيَيْنَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرٍو « بَارَكَ اللَّهُ عَلَيْكَ » .
Tercemesi:
-.......Câbir (R) şöyle demiştir: Babam Abdullah, arkasında yedi yâhud dokuz kız bırakıp vefat etti. Bir müddet geçince ben bir kadınla evlendim. Peygamber (S):
— "Evlendin rni yâ Câbir?" diye sordu. Ben:
— Evet evlendim! diye cevâb verdim. O:
— "Bakire kız ile mi, yoksa dul ile mi evlendin?" dedi. Ben:
— Dul bir kadınla evlendim, dedim. Peygamber:
— "Kendisiyle oynaşacağın, seninle oynaşacak- -yâhud: Kendisiyle gülüşeceğin, seninle gülüşecek- bir kızla evlenseydin ya!" bu yurdu.
Ben:
— Babam vefat etti, arkasında yedi yâhud dokuz kız bıraktı. Beı
onların arasına, kendileri gibi bir kız getirmekten hoşlanmadım. B' sebeble onlann işlerini görecek bir kadınla evlendim, dedim. Rasûlullah:
— "Bareke'llâhu aleyhe ( = Allah eşini sana mübarek eylesin)/ diye duâ etti.
Sufyân ibn Uyeyne ile Muhammed ibn Müslim, Amr ibn Dînâr dan; o da Câbir'den rivayet ettikleri hadîslerinde "Bâreke'llâhu aleyke duasını söylemediler
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 53, 2/558
Senetler:
()
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in evlenenlere duası
Dua, nikah duası
Evlilik, bakireyle
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona Enes, ona da Ümmü Süleym şöyle rivayet etmiştir:
‘Ey Allah'ın Rasulü! Enes senin hizmetçindir. Onun için Allah'a dua etsen!’ deyince Rasululah (sav)
"Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!" diye dua etti.
Hişâm b. Zeyd de ‘Enes b. Mâlik’ten aynısını işittim’ demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23095, B006378
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ أَنَّهَا قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنَسٌ خَادِمُكَ ادْعُ اللَّهَ لَهُ قَالَ
"اللَّهُمَّ أَكْثِرْ مَالَهُ وَوَلَدَهُ ، وَبَارِكْ لَهُ فِيمَا أَعْطَيْتَهُ ".
وَعَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona Enes, ona da Ümmü Süleym şöyle rivayet etmiştir:
‘Ey Allah'ın Rasulü! Enes senin hizmetçindir. Onun için Allah'a dua etsen!’ deyince Rasululah (sav)
"Ey Allah'ım! Onun malını ve evladını artır! Kendisine verdiklerini de bereketlendir!" diye dua etti.
Hişâm b. Zeyd de ‘Enes b. Mâlik’ten aynısını işittim’ demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 47, 2/556
Senetler:
1. Ümmü Süleym bt. Milhan el-Ensariyye (Ümmü Süleym bt. Milhân b. Halid b. Zeyd b. Harâm)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Hz. Peygamber, duaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23075, B006359
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنِ ابْنِ أَبِى أَوْفَى قَالَ كَانَ إِذَا أَتَى رَجُلٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِصَدَقَتِهِ قَالَ « اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَيْهِ » . فَأَتَاهُ أَبِى بِصَدَقَتِهِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى آلِ أَبِى أَوْفَى » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şube(b. Haccâc), ona da Amr b. Mürre el-Muradî, (Abdullah) b. Ebu Evfâ'nın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah'a (sav) bir kimse O'na kendi sadakasını getirdiği zaman ona şöyle dua ederdi: "Allah’ım ona rahmet et" daha sonra babam da zekatını getirdi. Ona da şöyle dua etti: "Allah’ım Ebu Evfâ ailesine rahmet et."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 33, 2/553
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Dua, iyilik yapana dua edilmeli
Hz. Peygamber, duaları
Zekat, zekat alma veya verme adabı
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَتَعَوَّذُ يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَرَمِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْبُخْلِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23088, B006371
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَتَعَوَّذُ يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَرَمِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْبُخْلِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Ma'mer (Abdullah b. Ömer), ona Abdülvaris (b. Abdussamed), ona Abdülaziz b. Suhayb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Rabb'ine sığınarak şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Tembellikten sana sığınırım! Korkaklıktan sana sığınırım! Yaşlılıktan (bunaklıktan) sana sığınırım! Cimrilikten sana sığınırım!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 42, 2/555
Senetler:
1. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
2. Abdülaziz b. Suheyb el-Bünanî (Abdülaziz b. Suheyb)
3. Abdülvaris b. Abdussamed el-Anberî (Abdülvaris b. Abdussamed b. Abdülvaris b. Said b. Zekvan)
4. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, duaları
Korkak, Korkaklık,
Savaş, Savaştan kaçmak
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23102, B006385
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا قَفَلَ مِنْ غَزْوٍ أَوْ حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ يُكَبِّرُ عَلَى كُلِّ شَرَفٍ مِنَ الأَرْضِ ثَلاَثَ تَكْبِيرَاتٍ ، ثُمَّ يَقُولُ « لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ ، وَهْوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ، آيِبُونَ تَائِبُونَ ، عَابِدُونَ لِرَبِّنَا ، حَامِدُونَ ، صَدَقَ اللَّهُ وَعْدَهُ ، وَنَصَرَ عَبْدَهُ ، وَهَزَمَ الأَحْزَابَ وَحْدَهُ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Nâfi', ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) savaştan, hacdan ya da umreden döndüğünde yeryüzünden yüksekte bulunan her yerde üç tekbir getirir, ardından da "Bir olan Allah'tan başka ilah yoktur! Onun ortağı yoktur! Mülk ve hamd onadır. O her şeye güç yetirir! Allah'a dönenler, tövbe edenler, rabbimize kulluk edenler ve hamd edenleriz! Allah sözünde durmuş, kuluna zafer vermiş ve tek başına düşmanları (ahzâb) yenmiştir!" buyururdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 52, 2/557
Senetler:
()
Konular:
Dua, Sefere çıkarken, dönerken, konaklama yerinde
KTB, DUA
Kulluk, Allah'a kulluk