حَدَّثَنَا ابْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنِ ابْنِ أَبِى خَالِدٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى أَوْفَى - رضى الله عنهما - قَالَ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الأَحْزَابِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ مُنْزِلَ الْكِتَابِ ، سَرِيعَ الْحِسَابِ ، اهْزِمِ الأَحْزَابَ ، اهْزِمْهُمْ وَزَلْزِلْهُمْ » .
Bize İbn Selâm, ona Vekî, ona Ebu Halid, ona İbn Ebu Evfâ (r.anhuma) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) müşrik orduları aleyhine şöyle dua etti:
"Ey Kitabı indiren, hesabı hızlı gören Allah'ım! Bu topluluğu hezimete uğrat! Allah'ım! Onları hezimete uğrat ve iradelerini sars"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23110, B006392
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنِ ابْنِ أَبِى خَالِدٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى أَوْفَى - رضى الله عنهما - قَالَ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الأَحْزَابِ فَقَالَ « اللَّهُمَّ مُنْزِلَ الْكِتَابِ ، سَرِيعَ الْحِسَابِ ، اهْزِمِ الأَحْزَابَ ، اهْزِمْهُمْ وَزَلْزِلْهُمْ » .
Tercemesi:
Bize İbn Selâm, ona Vekî, ona Ebu Halid, ona İbn Ebu Evfâ (r.anhuma) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) müşrik orduları aleyhine şöyle dua etti:
"Ey Kitabı indiren, hesabı hızlı gören Allah'ım! Bu topluluğu hezimete uğrat! Allah'ım! Onları hezimete uğrat ve iradelerini sars"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 58, 2/559
Senetler:
()
Konular:
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
Hz. Peygamber, duaları
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe (r.anha) Âişe şöyle demiştir:
Peygamber'e (sav) sihir yapılmıştı. Hatta Peygamber (sav) bazı yapmadığı şeyleri sanki yapmış gibi sanıyordu. Sonra O Rabbine dua etti, ardından bana "bildin mi? Allah bana talep ettiğim konu hakkında bana bilgi verdi" buyurdu. Âişe “O bilgi nedir ey Allah'ın Rasulü” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Bana iki kişi geldi, biri başucumda, diğeri ayak ucumda oturdu ve biri diğerine 'bu kişinin hastalığı nedir?' diye sordu. O da 'sihir yapılmıştır' diye cevap verdi. Bu sefer 'kim sihir yapmıştır?' diye sordu. Diğeri 'Lebîd b. A'sam' diye cevap verdi. O kişi 'bu sihir ne ile yapılmıştır?' diye sordu. Diğeri de 'bir tarak, saç ve sakal tarantısı, erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı ile' diye cevap verdi. Adam 'nerede yapılmıştır?' diye sordu. Diğeri 'Zervân'da, Züreyk oğulları yurdunda Zervân Kuyusunda' diye cevap verdi."
Hz. Âişe der ki: Sonra Peygamber (sav) çıkıp bu kuyuya gitti. Sonra dönüp Âişe'ye geldi ve "Vallahi kuyunun suyu, içinde kına bekletilmiş gibi kıpkırmızı, kuyunun etrafındaki hurma ağacının uçları şeytanların başları gibidir" buyurdu. Âişe der ki: Hz. Peygamber (sav) geldi ve kuyunun durumunu bana anlattı.Bunun üzerine ben “Sen o sihri kuyudan çıkarsaydın ya?” dedim. Rasulullah (sav) "Allah bana şifa vermiştir. Bir de o sihri çıkarıp çözmekle halk arasında sihir şerrinin yayılmasından endişe ettim" buyurdu.
İsa b. Yunus ve Leys, Hişâm'dan, o babasından, o da Aişe'den bu hadisi aktarmış ve “Âişe der ki: Peygamber'e sihir yapılmıştı. O da tekrar tekrar dua etti” ifadesini hadise eklemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23108, B006391
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُنْذِرٍ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طُبَّ حَتَّى إِنَّهُ لَيُخَيَّلُ إِلَيْهِ قَدْ صَنَعَ الشَّىْءَ وَمَا صَنَعَهُ ، وَإِنَّهُ دَعَا رَبَّهُ ثُمَّ قَالَ « أَشَعَرْتِ أَنَّ اللَّهَ قَدْ أَفْتَانِى فِيمَا اسْتَفْتَيْتُهُ فِيهِ » . فَقَالَتْ عَائِشَةُ فَمَا ذَاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « جَاءَنِى رَجُلاَنِ فَجَلَسَ أَحَدُهُمَا عِنْدَ رَأْسِى ، وَالآخَرُ عِنْدَ رِجْلَىَّ فَقَالَ أَحَدُهُمَا لِصَاحِبِهِ مَا وَجَعُ الرَّجُلِ قَالَ مَطْبُوبٌ . قَالَ مَنْ طَبَّهُ قَالَ لَبِيدُ بْنُ الأَعْصَمِ . قَالَ فِيمَا ذَا قَالَ فِى مُشْطٍ وَمُشَاطَةٍ وَجُفِّ طَلْعَةٍ . قَالَ فَأَيْنَ هُوَ قَالَ فِى ذَرْوَانَ ، وَذَرْوَانُ بِئْرٌ فِى بَنِى زُرَيْقٍ » . قَالَتْ فَأَتَاهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ رَجَعَ إِلَى عَائِشَةَ فَقَالَ « وَاللَّهِ لَكَأَنَّ مَاءَهَا نُقَاعَةُ الْحِنَّاءِ ، وَلَكَأَنَّ نَخْلَهَا رُءُوسُ الشَّيَاطِينِ » . قَالَتْ فَأَتَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهَا عَنِ الْبِئْرِ ، فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَهَلاَّ أَخْرَجْتَهُ قَالَ « أَمَّا أَنَا فَقَدْ شَفَانِى اللَّهُ ، وَكَرِهْتُ أَنْ أُثِيرَ عَلَى النَّاسِ شَرًّا » . زَادَ عِيسَى بْنُ يُونُسَ وَاللَّيْثُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ سُحِرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَدَعَا وَدَعَا وَسَاقَ الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe (r.anha) Âişe şöyle demiştir:
Peygamber'e (sav) sihir yapılmıştı. Hatta Peygamber (sav) bazı yapmadığı şeyleri sanki yapmış gibi sanıyordu. Sonra O Rabbine dua etti, ardından bana "bildin mi? Allah bana talep ettiğim konu hakkında bana bilgi verdi" buyurdu. Âişe “O bilgi nedir ey Allah'ın Rasulü” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Bana iki kişi geldi, biri başucumda, diğeri ayak ucumda oturdu ve biri diğerine 'bu kişinin hastalığı nedir?' diye sordu. O da 'sihir yapılmıştır' diye cevap verdi. Bu sefer 'kim sihir yapmıştır?' diye sordu. Diğeri 'Lebîd b. A'sam' diye cevap verdi. O kişi 'bu sihir ne ile yapılmıştır?' diye sordu. Diğeri de 'bir tarak, saç ve sakal tarantısı, erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı ile' diye cevap verdi. Adam 'nerede yapılmıştır?' diye sordu. Diğeri 'Zervân'da, Züreyk oğulları yurdunda Zervân Kuyusunda' diye cevap verdi."
Hz. Âişe der ki: Sonra Peygamber (sav) çıkıp bu kuyuya gitti. Sonra dönüp Âişe'ye geldi ve "Vallahi kuyunun suyu, içinde kına bekletilmiş gibi kıpkırmızı, kuyunun etrafındaki hurma ağacının uçları şeytanların başları gibidir" buyurdu. Âişe der ki: Hz. Peygamber (sav) geldi ve kuyunun durumunu bana anlattı.Bunun üzerine ben “Sen o sihri kuyudan çıkarsaydın ya?” dedim. Rasulullah (sav) "Allah bana şifa vermiştir. Bir de o sihri çıkarıp çözmekle halk arasında sihir şerrinin yayılmasından endişe ettim" buyurdu.
İsa b. Yunus ve Leys, Hişâm'dan, o babasından, o da Aişe'den bu hadisi aktarmış ve “Âişe der ki: Peygamber'e sihir yapılmıştı. O da tekrar tekrar dua etti” ifadesini hadise eklemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 57, 2/558
Senetler:
()
Konular:
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
Hz. Peygamber, korunmuşluğu
Sihir, sihir/büyü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23084, B006367
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ - رضى الله عنه - يَقُولُ كَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ ، وَالْجُبْنِ وَالْهَرَمِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا وَالْمَمَاتِ » .
Tercemesi:
Enes ifan Mâlik (R) şöyle derdi: Peygamber (S) şu duayı söylerdi:
' 'Allâhumme innî eûzu bike mine "-aczi ve 'l-keseli ve 1-cubni ve 7-heremi. Ve eûzu bike min azâbVl-kabri. Ve eûzu bike min fitnetVl-mahyâ ve'l-memâtı!
( = Yâ Allah, ben acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan ve çok ihtiyarlığın çökkünlüğünden Sana sığınırım. Keza ben kabir azabından da Sana sığınırım. Hayâtın ve ölümün fitnelerinden de Sana sığınırım!)"
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Da'vât 38, 2/555
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
3. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
Tembellik, tembellikten, miskinlikten kaçınmak