حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِى شُعَيْبٍ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَذْبَحُوا إِلاَّ مُسِنَّةً إِلاَّ أَنْ يَعْسُرَ عَلَيْكُمْ فَتَذْبَحُوا جَذَعَةً مِنَ الضَّأْنِ."
Açıklama: Müsinne: Deve için 5 yaşına girmiş, inek için 2 yaşını doldurmuş, keçi ise 1 yaşını tamamlamış olandır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17282, D002797
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِى شُعَيْبٍ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَذْبَحُوا إِلاَّ مُسِنَّةً إِلاَّ أَنْ يَعْسُرَ عَلَيْكُمْ فَتَذْبَحُوا جَذَعَةً مِنَ الضَّأْنِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Ebu Şuayb el-Harrânî, ona Züheyr b. Muaviye, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim el-Kuraşi) ona da Cabir'in (b. Abdullah) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Yaşı uygun olup dişleri çıkmış hayvandan başkasını kesmeyiniz. Ancak zorda kalırsanız (da gücünüz yetmezse) altı aylık koyunu da kurban edebilirsiniz."
Açıklama:
Müsinne: Deve için 5 yaşına girmiş, inek için 2 yaşını doldurmuş, keçi ise 1 yaşını tamamlamış olandır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 5, /651
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ahmed b. Ebu Şuayb (Ahmed b. Abdullah b. Müslim)
Konular:
Kurban, hangi hayvanlardan kurban edilebilir, edilemez
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17296, D002804
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنْ شُرَيْحِ بْنِ النُّعْمَانِ - وَكَانَ رَجُلَ صِدْقٍ - عَنْ عَلِىٍّ قَالَ
"أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَسْتَشْرِفَ الْعَيْنَ وَالأُذُنَيْنِ وَلاَ نُضَحِّىَ بِعَوْرَاءَ وَلاَ مُقَابَلَةٍ وَلاَ مُدَابَرَةٍ وَلاَ خَرْقَاءَ وَلاَ شَرْقَاءَ. قَالَ زُهَيْرٌ فَقُلْتُ لأَبِى إِسْحَاقَ أَذَكَرَ عَضْبَاءَ قَالَ لاَ. قُلْتُ فَمَا الْمُقَابَلَةُ قَالَ يُقْطَعُ طَرَفُ الأُذُنِ. قُلْتُ فَمَا الْمُدَابَرَةُ قَالَ يُقْطَعُ مِنْ مُؤَخَّرِ الأُذُنِ. قُلْتُ فَمَا الشَّرْقَاءُ قَالَ تُشَقُّ الأُذُنُ. قُلْتُ فَمَا الْخَرْقَاءُ قَالَ تُخْرَقُ أُذُنُهَا السِّمَةِ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Züheyr (b. Harb), ona Ebu İshak (Amr b. Abdullah), ona güvenilir bir adam olan Şurayh b. Numan, ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) bize (kurbanlık hayvanın seçiminde) göze ve kulağa dikkat etmemizi, avrâ (tekgözlü), mukabele, müdabere, harka, şarka, denilen hayvanlardan kesmememizi emretti. Züheyr dedi ki: Ben Ebu İshak'a: Boynuzu kırığı da zikretti mi? diye sordum, o da: Hayır cevabını verdi. Züheyr (sözlerine devam ederek) dedi ki: (Ebu İshak'a): Mukabele nedir dedim. Kulağının kesik olandır, dedi. Mudâbere nedir? dedim. Kulağının tarafı kesik olandır, dedi. Şarka nedir? diye sordum. Kulağı delinmiş olandır, dedi. Harka nedir, dedim. Kulağı enine delinmiş olandır, karşılığını verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 6, /653
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Şüreyh b. Numan es-Sâidî (Şüreyh b. Numan)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Kurban, hangi hayvanlardan kurban edilebilir, edilemez
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17411, D002842
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ قَيْسٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ - يَعْنِى ابْنَ عَمْرٍو - عَنْ دَاوُدَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ أُرَاهُ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْعَقِيقَةِ فَقَالَ
"لاَ يُحِبُّ اللَّهُ الْعُقُوقَ." كَأَنَّهُ كَرِهَ الاِسْمَ وَقَالَ
"مَنْ وُلِدَ لَهُ وَلَدٌ فَأَحَبَّ أَنْ يَنْسُكَ عَنْهُ فَلْيَنْسُكْ عَنِ الْغُلاَمِ شَاتَانِ مُكَافِئَتَانِ وَعَنِ الْجَارِيَةِ شَاةٌ." وَسُئِلَ عَنِ الْفَرَعِ قَالَ
"وَالْفَرَعُ حَقٌّ وَأَنْ تَتْرُكُوهُ حَتَّى يَكُونَ بَكْرًا شُغْزُبًّا ابْنَ مَخَاضٍ أَوِ ابْنَ لَبُونٍ فَتُعْطِيَهُ أَرْمَلَةً أَوْ تَحْمِلَ عَلَيْهِ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنْ أَنْ تَذْبَحَهُ فَيَلْزَقَ لَحْمُهُ بِوَبَرِهِ وَتُكْفِئَ إِنَاءَكَ وَتُوَلِّهَ نَاقَتَكَ."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Davud b. Kays, ona Amr b. Şuayb, Hz. Peygamber'den (sav); (T)
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbârî, ona Abdülmelik-b. Amr-, ona Davud, ona Amr b. Şuayb, ona babası Şuayb -veya dedesi- şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) akika kurbanı hakkında soruldu.
"Allah ana babaya kötülük yapmayı (ukuk) sevmez" buyurdu. Sanki aynı kökten gelen bu kelimeden hoşlanmamıştı. Şöyle buyurdu:
"Oğlu olan kişi aynı yaşta iki koyun, kızı olan kişi bir koyun kessin." Ayıca Hz. Peygamber'e fera' kurbanı (deve veya koyunun ilk doğan yavrusunu kurban etmek) soruldu. Şöyle buyurdu:
"Fera' kurbanı haktır. Ancak böyle deveyi bırakın iki ya da üç yaşına girsin. Doğurmuş bir dişiyle çiftleştirin veya Allah yolunda üstüne yük yükleyin. Bu derisi etine yapışmış bir yavruyu kesmenizden, sütünden mahrum kalmanızdan ve anayı yavrusundan ayırmanızdan daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 21, /660
Senetler:
1. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
2. Ebu Süleyman Davud b. Kays el-Kuraşi (Davud b. Kays)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Aile, Çocuk, doğumu ve sonrasındaki görevler
BİRRU'L- VALİDEYN
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Kurban, kurban ve adak
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ عَبْدَ الْوَاحِدِ بْنَ زِيَادٍ وَحَمَّادًا حَدَّثَاهُمْ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ - عَنْ عَاصِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ صَفْوَانَ أَوْ صَفْوَانَ بْنِ مُحَمَّدٍ قَالَ
"اصَّدْتُ أَرْنَبَيْنِ فَذَبَحْتُهُمَا بِمَرْوَةٍ فَسَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْهُمَا فَأَمَرَنِى بِأَكْلِهِمَا."
Açıklama: Muhammed b. Safvan ve Safvan b. Muhammed'in aynı kişi olduğu söylenmiştir. Ancak farklı iki kişi olduğu da söylenmiştir ki bu daha doğrudur. (Avnu'l-mabud, VIII, 16)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17369, D002822
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ عَبْدَ الْوَاحِدِ بْنَ زِيَادٍ وَحَمَّادًا حَدَّثَاهُمْ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ - عَنْ عَاصِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ صَفْوَانَ أَوْ صَفْوَانَ بْنِ مُحَمَّدٍ قَالَ
"اصَّدْتُ أَرْنَبَيْنِ فَذَبَحْتُهُمَا بِمَرْوَةٍ فَسَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْهُمَا فَأَمَرَنِى بِأَكْلِهِمَا."
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Abdülvahid b. Ziyad ve Hammad (b. Zeyd) aynı manayla, o ikisine Asım el-Ahvel, ona (Âmir) eş-Şa'bî, ona Muhammed b. Safvan veya Safvan b. Muhammed şöyle haber vermiştir.
"İki tavşan avladım ve onları sert beyaz bir taşla kestim. Hz. Peygamber'e (sav) bu durumu sorduğumda o hayvanları yiyebileceğimi söyledi."
Açıklama:
Muhammed b. Safvan ve Safvan b. Muhammed'in aynı kişi olduğu söylenmiştir. Ancak farklı iki kişi olduğu da söylenmiştir ki bu daha doğrudur. (Avnu'l-mabud, VIII, 16)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 15, /656
Senetler:
1. Muhammed b. Safvan el-Ensari (Muhammed b. Safvan)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Açıklama: Şerîtatü'ş-şeytan tabiri, Cahiliye döneminde Şeytan'ın binmesi için hayvanı boğazından yaralayıp ölünceye kadar kendi haline bırakmak şeklinde uygulanan ve iyi bir iş olarak değerlendirilen bir uygulamadır. (Meâlimü's-sünen, IV, 281, Avnu'l-mabud, VIII, 17-8.)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17377, D002826
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ وَالْحَسَنُ بْنُ عِيسَى مَوْلَى ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ -زَادَ ابْنُ عِيسَى- وَأَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ
"نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ شَرِيطَةِ الشَّيْطَانِ. زَادَ ابْنُ عِيسَى فِى حَدِيثِهِ وَهِىَ الَّتِى تُذْبَحُ فَيُقْطَعُ الْجِلْدُ وَلاَ تُفْرَى الأَوْدَاجُ ثُمَّ تُتْرَكُ حَتَّى تَمُوتَ."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. es-Serî ve (Abdullah) b. Mübarek'in Mevlası Hasan b. İsa, o ikisine (Abdullah) b. İsa, ona Mamer b. Raşid, ona Amr b. Abdullah, ona İkrime, ona da İbn Abbas-(Hasan) b. İsa rivayetinde- ve Ebu Hüreyre, şöyle haber vermişlerdir:
"Hz. Peygamber (sav), Şerîtatü'ş-şeytân'ı yasaklamıştır: (Hasan) b. İsa rivayetinde şunu ilave etmiştir: Şerîtatü'ş-şeytân, boğazının derisi kesilip şah damarları kesilmeden ölünceye kadar kendi haline bırakılan hayvandır."
Açıklama:
Şerîtatü'ş-şeytan tabiri, Cahiliye döneminde Şeytan'ın binmesi için hayvanı boğazından yaralayıp ölünceye kadar kendi haline bırakmak şeklinde uygulanan ve iyi bir iş olarak değerlendirilen bir uygulamadır. (Meâlimü's-sünen, IV, 281, Avnu'l-mabud, VIII, 17-8.)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 17, /657
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Esvâr Amr b. Abdullah el-Esvârî (Amr b. Abdullah b. Esvâr)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Haklar, Hayvan Hakları
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ قَالَ
"دَخَلْتُ مَعَ أَنَسٍ عَلَى الْحَكَمِ بْنِ أَيُّوبَ فَرَأَى فِتْيَانًا أَوْ غِلْمَانًا قَدْ نَصَبُوا دَجَاجَةً يَرْمُونَهَا فَقَالَ أَنَسٌ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ تُصْبَرَ الْبَهَائِمُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17311, D002816
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ قَالَ
"دَخَلْتُ مَعَ أَنَسٍ عَلَى الْحَكَمِ بْنِ أَيُّوبَ فَرَأَى فِتْيَانًا أَوْ غِلْمَانًا قَدْ نَصَبُوا دَجَاجَةً يَرْمُونَهَا فَقَالَ أَنَسٌ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ تُصْبَرَ الْبَهَائِمُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube (b. Haccac), ona da Hişam b. Zeyd şöyle haber vermiştir:
"Enes (b. Malik) ile Hakem b. Eyüp'ün yanına girdim. Enes, gençlerin veya çocukların canlı tavukları hedef yapıp atış yaptıklarını gördü ve şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav), hayvanların hedef olarak kullanılmasını yasakladı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 12, /655
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hişam b. Zeyd el-Ensari (Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
Haklar, Hayvan Hakları
Hayvanlar, öldürmek/ zarar vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17315, D002820
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ مَسْعَدَةَ عَنْ عَوْفٍ عَنْ أَبِى رَيْحَانَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
"نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَكْلِ مُعَاقَرَةِ الأَعْرَابِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ اسْمُ أَبِى رَيْحَانَةَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَطَرٍ وَغُنْدَرٌ أَوْقَفَهُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ.]
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Hammad b. Mes'ade, ona Avf b. Ebu Reyhâne, ona da İbn Abbas şöyle haber vermiştir:
"Hz. Peygamber (sav), bedevilerin (cömertliklerini göstermek için) deve kesme yarışlarında kestikleri hayvanları yemeyi yasakladı."
[Ebû Davud demiştir ki: Ebu Reyhâne'nin ismi Abdullah b. Matar'dır. Gunder ise hadisi İbn Abbas'ın sözü yani mevkuf olarak nakletmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 14, /656
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Reyhâne Abdullah b. Matar el-Basri (Abdullah b. Matar)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Ebu Cemîle)
4. Ebu Said Hammad b. Mes'ade et-Temimi (Hammad b. Mes'ade)
5. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Kültürel Hayat, yemek kültürü
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا نَلْقَى الْعَدُوَّ غَدًا وَلَيْسَ مَعَنَا مُدًى أَفَنَذْبَحُ بِالْمَرْوَةِ وَشِقَّةِ الْعَصَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَرِنْ أَوْ أَعْجِلْ مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ فَكُلُوا مَا لَمْ يَكُنْ سِنًّا أَوْ ظُفْرًا وَسَأُحَدِّثُكُمْ عَنْ ذَلِكَ أَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ وَأَمَّا الظُّفْرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ." وَتَقَدَّمَ بِهِ سَرَعَانٌ مِنَ النَّاسِ فَتَعَجَّلُوا فَأَصَابُوا مِنَ الْغَنَائِمِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى آخِرِ النَّاسِ فَنَصَبُوا قُدُورًا فَمَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْقُدُورِ فَأَمَرَ بِهَا فَأُكْفِئَتْ وَقَسَمَ بَيْنَهُمْ فَعَدَلَ بَعِيرًا بِعَشْرِ شِيَاهٍ وَنَدَّ بَعِيرٌ مِنْ إِبِلِ الْقَوْمِ وَلَمْ يَكُنْ مَعَهُمْ خَيْلٌ فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ اللَّهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ لِهَذِهِ الْبَهَائِمِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا فَعَلَ مِنْهَا هَذَا فَافْعَلُوا بِهِ مِثْلَ هَذَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17368, D002821
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا نَلْقَى الْعَدُوَّ غَدًا وَلَيْسَ مَعَنَا مُدًى أَفَنَذْبَحُ بِالْمَرْوَةِ وَشِقَّةِ الْعَصَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَرِنْ أَوْ أَعْجِلْ مَا أَنْهَرَ الدَّمَ وَذُكِرَ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ فَكُلُوا مَا لَمْ يَكُنْ سِنًّا أَوْ ظُفْرًا وَسَأُحَدِّثُكُمْ عَنْ ذَلِكَ أَمَّا السِّنُّ فَعَظْمٌ وَأَمَّا الظُّفْرُ فَمُدَى الْحَبَشَةِ." وَتَقَدَّمَ بِهِ سَرَعَانٌ مِنَ النَّاسِ فَتَعَجَّلُوا فَأَصَابُوا مِنَ الْغَنَائِمِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى آخِرِ النَّاسِ فَنَصَبُوا قُدُورًا فَمَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْقُدُورِ فَأَمَرَ بِهَا فَأُكْفِئَتْ وَقَسَمَ بَيْنَهُمْ فَعَدَلَ بَعِيرًا بِعَشْرِ شِيَاهٍ وَنَدَّ بَعِيرٌ مِنْ إِبِلِ الْقَوْمِ وَلَمْ يَكُنْ مَعَهُمْ خَيْلٌ فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَحَبَسَهُ اللَّهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ لِهَذِهِ الْبَهَائِمِ أَوَابِدَ كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا فَعَلَ مِنْهَا هَذَا فَافْعَلُوا بِهِ مِثْلَ هَذَا."
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Ebu Ahvas, ona Said b. Mesruk, ona Abâye b. Rifâ'a, ona babası (Rifâ'a b. Râfi'), ona da dedesi (Râfî' b. Hadîc) şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber'e (sav) gelerek dedim ki: Ey Allah'ın Rasulü! Biz yarın düşmanla yanımızda bıçak olmadığı halde karşılaşacağız. (Hayvanları) keskin bir taşla veya değneklerin bir tarafıyla kesebilir miyiz? Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Eziyet etmeden hızlıca kanını akıtan şeylerle kes ve üzerine Allah'ın adını an. Kestiğiniz alet diş ve tırnak olmamak şartıyla yiyebilirsiniz. Size bunun sebebini açıklayacağım. Dişe gelince o kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin bıçağıdır." İnsanlardan süratli bir grup acele hareket edip Hz. Peygamber'in (sav) önüne geçtiler ve ganimet ele geçirdiler. Hz. Peygamber (sav) de insanların arkasındaydı. İnsanlar tencereleri kurdular ve Hz. Peygamber (sav) tencerelerin kurulduğu yere uğradı ve tencerelerin ters çevrilip içindekilerin dökülmesini emretti. Sonra ganimetleri aralarında taksim etti. Taksim esnasında bir deveyi on koyuna muadil olarak saydı. Bu sırada bir deve kaçtı ve insanların yanında (deveyi yakalamak için) at da yoktu. Bir adam deveye ok attı ve Allah'ın izniyle ok isabet etmesi sebebiyle hayvan yakalandı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Bu hayvanların içerisinde vahşi hayvanlarda olduğu gibi bir vahşilik huyu vardır. Bu hayvanlardan böyle yapıp kaçana bu şekilde (ok atarak) muamelede bulunabilirsiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 15, /656
Senetler:
1. Ebu Abdullah Râfi' b. Hadîc el-Ensârî (Râfi' b. Hadîc b. Râfi' b. Adî b. Yezid b. Ceşm)
2. Ebu Hadîc Rifâ'a b. Râfi' el-Ensarî (Rifâ'a b. Râfi' b. Hadîc)
3. Ebu Rifâ'a Abâye b. Rifâ'a ez-Zürakî (Ayâbe b. Rifâ'a b. Râfi' b. Hudeyc)
4. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
5. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Fe'y ve Ganimet
Habeşistan, habeşlilerle ilişkiler,
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17381, D002828
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ رَاهَوَيْهِ حَدَّثَنَا عَتَّابُ بْنُ بَشِيرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ الْقَدَّاحُ الْمَكِّىُّ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"ذَكَاةُ الْجَنِينِ ذَكَاةُ أُمِّهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris (ez-Zühlî), ona İshak b. İbrahim b. Râhûye, ona Attab b. Beşir, ona Ubeydullah b. Ebu Ziyad el-Kaddâh el-Mekkî, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"(Hayvanın) annesinin kesilmesi; karnındaki yavrunun da kesimi kabul edilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 18, /657
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ubeydullah b. Ebu Ziyad el-Kaddâh (Ubeydullah b. Ebu Ziyad)
4. Ebu Hasan Attab b. Beşir el-Cezeri (Attab b. Beşir)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Kültürel hayat, Hayvanların kesiminde kullanılacak aletler