Giriş


    Öneri Formu
26184 B006871 Buhari, Diyât, 2


    Öneri Formu
26913 B006882 Buhari, Diyât, 9

Bize Amr b. Zürâre, ona Hüşeym, ona Hüsayn, ona Ebu Zabyân, ona da Üsame b. zeyd b. Harise şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi Cuheyne kabilesinin Huraka boyu üzerine çarpışmaya göndermişti. Bizler sabah vakti o kavme baskın yapıp onları boz­guna uğrattık. Ben ve Ensâr'dan bir adam, onlardan birisinin peşine düşüp onu sıkıştırdık, yakaladığımızda, adam "Lâ ilahe illallâh" dedi. Bunun üzerine Ensârlı ondan elini çekti ama ben mızrağımı saplayıp onu öldürdüm. Medine'ye geldiği­mizde bu hadise Peygamber'e (sav) iletildi. Hz. Peygamber (sav) bana "ey Usame, sen o adamı 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü, adam bunu, ölümden sığınmak için söyledi” dedim. Rasulullah bana tekrar "Sen onu 'lâ ilahe illallâh' dedikten sonra öldürdün mü?" buyurdu ve bu soruyu o kadar tekrarladı ki ben “keşke bu günden önce Müslüman olmayaydım” diye temenni ettim.


    Öneri Formu
26197 B006872 Buhari, Diyât, 2

Bize Abdurrahman b. Mübarek, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle demiştir: Ben, (Sıffin savaşında) şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım etmek için hareket etmiştim. Yolda Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana, 'Nereye gidiyorsun?' dedi. Ben de, 'Şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım edeceğim' dedim. O da bana şöyle dedi: Geri dön, çünkü ben Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittim. "İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider." Ebu Bekre: 'Ey Allah’ın Resulü! Katili anladık da, ya maktul niçin cehenneme gider?' dedim. Hz. Peygamber (sav) de: "Çünkü, o da arkadaşını öldürmeyi istiyordu" buyurdu.


    Öneri Formu
26201 B006875 Buhari, Diyât, 2

Bize Ebu Nuaym, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Usame, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Huzâa kabilesi bir adam öldürdü. Abdullah b. Recâ der ki: Bize Harb, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Mekke'nin fethi yılında, Huzâa kabilesi, Cahiliye döneminde öldürülmüş bir Huzâalı adama karşılık Leys oğul­larından bir kimseyi öldürdü. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ayağa kalkıp, bir hutbe vererek şun­ları söyledi: "Allah fil ordusunun Mekke'ye girmesine engel olmuş, sonrasında ise Mekkeliler üzerine kendi Rasulü ile müminleri saldırtmış (ve Mekke'yi fethetmiştir.) Şunu bilin ki Mekke'de (savaşmak ve adam öldürmek) benden önce kimseye için helâl olmadığı gibi, benden sonra da hiçbir kimse için helâl olmayacaktır. Yine şunu ki, bana da yalnız bir gündüzün bir saatinde helâl kılınmıştır. Şimdi şu saatte Mekke benim için de haremdir. Mekke'nin dikeni koparılmaz, ağacı kesilmez, sahibini bulup vermek üzere ilan etmek haricinde, yitiği­ne kimse elini uzatıp onu alamaz. O halde bir kişinin (velayeti altında olan) birisi öldürülürse, o kişi iki şeyden birini, ya diyeti, ya da kısası, seçme hakkına sahiptir." Bu hutbe üzerine Ebu Şâh isminde Yemenli bir bunları Ebu Şâh için yazın" emrini verdi. Sonra Kureyş'ten bir zât ayağa kalktı, o da “ey Allah'ın Rasulü, Izhır otu hariç olsun. Çünkü biz onu evlerimizde ve kabirlerimizde kullanıyoruz” dedi. Rasulullah "Izhır hariç olsun" buyurdu. Ubeydullah, Şeybân'dan rivayetinde "fil" lafzı hususunda Harb b. Şeddâd'a mutâbaat etmiştir. Bazısı da Ebu Nuaym'dan "Allah Mekke'de katli haram kılmıştır" şek­linde rivayet etmiştir. Ubeydullah da "yahut da maktulün ailesi kısas yaptırır" şeklinde rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
26911 B006880 Buhari, Diyât, 8

Bize Ferve, ona Ali b. Müshir, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Müşrikler Uhud günü hezimete uğradılar. Bize Muhammed b. Harb, ona Ebu Mervân Yahya b. Ebu Zekriyyâ, ona Hişâm, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: İblis, Uhud günü insanlar içinde "Ey Allah'ın kulları! ardınızı kollayın" diye bağırdı. Bunun üzerine ön saftakiler dönüp arka saftakilerle vuruştu ve Huzeyfe'nin "O benim babam" diye feryadına rağmen (o kargaşada hatayla) Yemân'ı öldürdüler. Huzeyfe, "Allah sizi affetsin" dedi. Râvi der ki: Müşriklerden bir topluluk bozguna uğramış, Tâif'e sığınmışlardı.


    Öneri Formu
26914 B006883 Buhari, Diyât, 10


    Öneri Formu
26179 B006869 Buhari, Diyât, 2


    Öneri Formu
26200 B006874 Buhari, Diyât, 2


    Öneri Formu
26899 B006877 Buhari, Diyât, 5


    Öneri Formu
26900 B006878 Buhari, Diyât, 6