82 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Ömer b. Harmele, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Ben (teyzem) Meymune'nin evindeydim. Rasulullah (sav) Halid b. Velid ile içeri girdi. İki ince çöp üzerinde kızartılmış iki keler getirdiler. Rasulullah (sav) (tiksinerek) tükürdü. Bunun üzerine Halid b. Velid, Ey Allah'ın Rasulü! Sanırım kelerden tiksindin, dedi. "Evet" dedi. Daha sonra Rasulullah'a (sav) süt getirildi, onu içti. Akabinde, biriniz yemek yediğinde; "Allah'ım bunu, bize bereketlendir ve bunda daha iyisini yedir; süt ikram edildiğinde ise Allah'ım bunu, bize bereketlendir ve daha fazlasını ver desin. Zira sütten başka bir şey hem yemeğin hem de içeceğin yerini tutmaz," buyurdu. [Ebû Davud, bu hadisin lafzı Müsedded'e aittir, dedi.]
Açıklama: Tükürme ile kastedilen, Rasulullah (sav)'in Halid b. Velid ve Abdullah b. Abbas'ın yanında gerçek anlamda tükürmeyip keleri yemekten tiksindiğini ifade etmek için tükürmüş gibi yapmış olması muhtemeldir. İbn Raslân, Şerh Süneni Ebî Dâvud, XV, 270.
Bize Nasr b. Ali, ona Abdula'lâ, ona Ubeydullah b. Ömer, İsa b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Üneys el-Ensarî) rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Uhud Savaşı zamanında bir kırba istedi ve "kırbanın ağzını dışarıya doğru kıvır" dedi, sonra da kırbanın ağzından su içti.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Yunus b. Muhammed, ona Füleyh, ona Said b. Haris, ona Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) beraberinde ashabından biriyle Ensârdan bir adamın yanına gitmişti. Ensâr'dan olan zat bahçesini sulamak için oradaki su arkını çeviriyordu. Rasulullah (sav) "eğer yanında bir kırbada geceden kalma su varsa ondan içelim, yoksa eğilip akan sudan içeriz" buyurdu. O zat yanımda kırbada dinlenmiş su var diye cevap verdi.
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona İbn Uyeyne, ona Abdülkerim, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) kabın içine doğru nefes alınıp verilmesini ya da üflenmesini yasakladı."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Hakem, ona da İbn Ebu Leyla şöyle demiştir: Huzeyfe Medâin şehrindeydi. Su istedi. Şehrin ileri geleni ona gümüş bir kapta su getirdi. Huzeyfe kabı ona fırlattı ve şöyle dedi: Ben daha önce kendisini gümüş kaptan sakındırdığım halde vazgeçmediği için kabı fırlattım. Rasulullah (sav) ipek ve atlastan dokunmuş elbise giymeyi, altın ve gümüş kaptan içmeyi yasakladı ve şöyle buyurdu: "Bunlar dünyada kafirlerin, ahirette de sizlerindir".