حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا شُرَيْحُ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَأَلْتُ مَسْرُوقًا وَعَطَاءً وَمُجَاهِدًا . فَقَالُوا اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذِى الْقَعْدَةِ قَبْلَ أَنْ يَحُجَّ . وَقَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ بْنَ عَازِبٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذِى الْقَعْدَةِ ، قَبْلَ أَنْ يَحُجَّ مَرَّتَيْنِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12045, B001781
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ حَدَّثَنَا شُرَيْحُ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَأَلْتُ مَسْرُوقًا وَعَطَاءً وَمُجَاهِدًا . فَقَالُوا اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذِى الْقَعْدَةِ قَبْلَ أَنْ يَحُجَّ . وَقَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ بْنَ عَازِبٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذِى الْقَعْدَةِ ، قَبْلَ أَنْ يَحُجَّ مَرَّتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Osman, ona Şureyh b. Mesleme, ona İbrahim b. Yusuf, ona babası (Yusuf b. İshak), ona Ebu İshak şöyle demiştir: Ben, Mesruk, Atâ ve Mucahid'e: (Peygamber kaç defa umre yaptı?) diye sordum. Onlar da: Peygamber (sav) hac yapmadan önce zilkade ayında umre yaptı, dediler. Ve dedi ki: Ben, Berâ b. Âzib'den işittim şöyle dedi: Rasulullah (sav) hacdan önce zilkade ayı içinde iki defa umre yaptı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 3, 1/539
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Yusuf b. İshak es-Sebi'i (Yusuf b. İshak b. Ebu İshak)
4. İbn Ebu İshak İbrahim b. Yusuf es-Sebi'î (İbrahim b. Yusuf b. İshak b. Amr b. Abdullah)
5. Şurayh b. Mesleme et-Tenûhî (Şurayh b. Mesleme)
6. Ahmed b. Osman el-Evdi (Ahmed b. Osman b. Hakim b. Zübyan)
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre, hacdan önce
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12048, B001784
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ عَمْرَو بْنَ أَوْسٍ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ - رضى الله عنهما - أَخْبَرَهُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَمَرَهُ أَنْ يُرْدِفَ عَائِشَةَ ، وَيُعْمِرَهَا مِنَ التَّنْعِيمِ . قَالَ سُفْيَانُ مَرَّةً سَمِعْتُ عَمْرًا ، كَمْ سَمِعْتُهُ مِنْ عَمْرٍو .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Amr, ona Amr b. Evs, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber'in (sav) kendisine kız kardeşi Aişe'yi bineğinin arkasına bindirmesini ve ona Ten'îm'den umre yaptırmasını emrettiğini haber vermiştir.
Süfyan bir defasında: Ben, Amr'dan işittim; ben bunu Amr'dan çokça işittim, demiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 6, 1/540
Senetler:
1. Abdurrahman b. Ebu Bekir es-Sıddık (Abdurrahman b. Abdullah b. Osman b. Amir)
2. Amr b. Evs et-Tai (Amr b. Evs b. Huzeyfe)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12051, B001787
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ وَعَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ قَالاَ قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - يَا رَسُولَ اللَّهِ يَصْدُرُ النَّاسُ بِنُسُكَيْنِ وَأَصْدُرُ بِنُسُكٍ فَقِيلَ لَهَا « انْتَظِرِى ، فَإِذَا طَهُرْتِ فَاخْرُجِى إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَهِلِّى ثُمَّ ائْتِينَا بِمَكَانِ كَذَا ، وَلَكِنَّهَا عَلَى قَدْرِ نَفَقَتِكِ ، أَوْ نَصَبِكِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona İbn Avn, ona Kasım b. Muhammed (T); Bize Müsedded, ona Yezid, ona İbn Avn, ona İbrahim en-Nehaî, ona Esved, onlara da Aişe şöyle demiştir:
Ey Allah'ın Rasulü! İnsanlar hac ve umre ibadetlerinin ikisini de yapmış olarak dönüyorlar; ben ise sadece hac ibadetiyle dönüyorum, dedi. Peygamber de (sav) ona: "Bekle, temizlendiğin zaman, Ten'îm'e kadar çık, oradan umre niyetiyle ihrama girip telbiye et! (Umre bitince) falan yere bizim yanımıza gel! Fakat yapacağın umre, senin yükleneceğin harcamana göre veya uğrayacağın yorgunluk çeşidine, derecesine göredir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 8, 1/540
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kadın, hayız,
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12047, B001783
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُوَافِينَ لِهِلاَلِ ذِى الْحَجَّةِ فَقَالَ لَنَا « مَنْ أَحَبَّ مِنْكُمْ أَنْ يُهِلَّ بِالْحَجِّ فَلْيُهِلَّ وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يُهِلَّ بِعُمْرَةٍ فَلْيُهِلَّ بِعُمْرَةٍ ، فَلَوْلاَ أَنِّى أَهْدَيْتُ لأَهْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ » . قَالَتْ فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ ، وَكُنْتُ مِمَّنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، فَأَظَلَّنِى يَوْمُ عَرَفَةَ ، وَأَنَا حَائِضٌ ، فَشَكَوْتُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « ارْفُضِى عُمْرَتَكِ ، وَانْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى ، وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ » . فَلَمَّا كَانَ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ أَرْسَلَ مَعِى عَبْدَ الرَّحْمَنِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَهْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ مَكَانَ عُمْرَتِى .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Selam, ona Ebu Muaviye, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (ra) şöyle demiştir:
Biz, Peygamber (sav) ile birlikte zilhicce hilalini karşılayanlar olarak, yani zilhicce ayına doğru Medine'den yola çıktık. Nihayet Peygamber (sav) bizlere: "Sizlerden her kim hac niyetiyle ihrama girip telbiye etmek isterse, öylece ihrama girsin ve telbiye etsin. Umre niyetiyle ihrama girip telbiye etmek isteyen de, umre niyetiyle ihrama girip telbiye etsin. Ben de eğer kurbanlık sevketmemiş olsaydım, muhakkak umre ile ihrama girer, telbiye ederdim." buyurdu.
Aişe dedi ki: Bizden bazıları umre niyetiyle ihrama girip telbiye etti. Bazımız da hac niyetiyle ihrama girip telbiye etti. Ben de umre niyetiyle ihrama girip telbiye edenlerdendim. Arefe günü geldiğinde ise ben hayızlıydım. Ben de durumumu Peygamber'e arzettim. Peygamber (sav): "Umrenden vazgeç! Yıkanmak üzere başının saçlarını çöz, taran ve hacc niyetiyle ihram ve telbiye et!" buyurdu. (Hacc fiillerini bitirip de) Muhassab gecesi olduğu zaman yanımda kardeşim Abdurrahman'ı Ten'îm mevkiine yolladı. Ben de (başlamış olduğum) umremin yerine, oradan yeni bir umre niyetiyle ihrama girip telbiye ettim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 5, 1/539
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Kadın, hayız,
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12933, B001791
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ جَرِيرٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى قَالَ اعْتَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاعْتَمَرْنَا مَعَهُ فَلَمَّا دَخَلَ مَكَّةَ طَافَ وَطُفْنَا مَعَهُ ، وَأَتَى الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ وَأَتَيْنَاهَا مَعَهُ ، وَكُنَّا نَسْتُرُهُ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ أَنْ يَرْمِيَهُ أَحَدٌ . فَقَالَ لَهُ صَاحِبٌ لِى أَكَانَ دَخَلَ الْكَعْبَةَ قَالَ لاَ .
Tercemesi:
İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona İsmail, ona da Abdullah b. ebu Evfâ şöyle demiştir:
Peygamber (sav) umresini yaptı. Biz de O'nunla birlikte bu umreyi yaptık. Peygamber Mekke'ye girince Kabe'yi tavaf etti. Biz de O'nunla birlikte tavaf ettik. Peygamber Safa ve Merve'ye gelip onlar arasında say yaptı. Bizler de O'nunla birlikte bu iki tepeye gelip say yaptık. Bu sırada biz Peygamber'i, Mekke halkından herhangi bir kimsenin O'na atış yapmasına engel olmak için O'nu perdeleyip koruyorduk.
İsmail dedi ki: Benim bir arkadaşım, Abdullah b. Ebu Evfâ'ya: Peygamber o zaman Kabe'ye girdi mi? diye sordu. O da: Hayır, Peygamber o umrede Kabe'ye girmedi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 11, 1/542
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
3. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
4. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Umre
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ عَنْ حَبِيبٍ الْمُعَلِّمِ عَنْ عَطَاءٍ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ هَدْىٌ ، غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَكَانَ عَلِىٌّ قَدِمَ مِنَ الْيَمَنِ ، وَمَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَإِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَذِنَ لأَصْحَابِهِ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً ، يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا ، إِلاَّ مَنْ مَعَهُ الْهَدْىُ ، فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ » . وَأَنَّ عَائِشَةَ حَاضَتْ فَنَسَكَتِ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لَمْ تَطُفْ بِالْبَيْتِ قَالَ فَلَمَّا طَهُرَتْ وَطَافَتْ ، قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَنْطَلِقُونَ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ ، وَأَنْطَلِقُ بِالْحَجِّ فَأَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَخْرُجَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ بَعْدَ الْحَجِّ فِى ذِى الْحَجَّةِ ، وَأَنَّ سُرَاقَةَ بْنَ مَالِكِ بْنِ جُعْشُمٍ لَقِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْعَقَبَةِ ، وَهُوَ يَرْمِيهَا ، فَقَالَ أَلَكُمْ هَذِهِ خَاصَّةً ، يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « لاَ ، بَلْ لِلأَبَدِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12049, B001785
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ عَنْ حَبِيبٍ الْمُعَلِّمِ عَنْ عَطَاءٍ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ هَدْىٌ ، غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَكَانَ عَلِىٌّ قَدِمَ مِنَ الْيَمَنِ ، وَمَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَإِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَذِنَ لأَصْحَابِهِ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً ، يَطُوفُوا بِالْبَيْتِ ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا ، إِلاَّ مَنْ مَعَهُ الْهَدْىُ ، فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ » . وَأَنَّ عَائِشَةَ حَاضَتْ فَنَسَكَتِ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لَمْ تَطُفْ بِالْبَيْتِ قَالَ فَلَمَّا طَهُرَتْ وَطَافَتْ ، قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَنْطَلِقُونَ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ ، وَأَنْطَلِقُ بِالْحَجِّ فَأَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَخْرُجَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ بَعْدَ الْحَجِّ فِى ذِى الْحَجَّةِ ، وَأَنَّ سُرَاقَةَ بْنَ مَالِكِ بْنِ جُعْشُمٍ لَقِىَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْعَقَبَةِ ، وَهُوَ يَرْمِيهَا ، فَقَالَ أَلَكُمْ هَذِهِ خَاصَّةً ، يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « لاَ ، بَلْ لِلأَبَدِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdülvehhab b. Abdülmecid, ona Habib el-Muallim, ona Atâ, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhüma) şöyle demiştir:
Peygamber (sav) ve ashabı hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. İhrama girdiklerinde Peygamber ile Talha'dan başka kimsenin yanında kurbanı yoktu. Bir de Yemen'den gelmiş olan Ali'nin yanında kurbanı vardı. Ali: Ben Peygamber'in ihrama girdiği gibi ihrama girip telbiye ettim, demişti. (Mekke'ye geldiğimizde) Peygamber, ashabına
(İhrama girerken niyet ettikleri) haccı umreye çevirmelerine, Kabe'yi tavaf etmelerine, sonra saçlarını kısaltmalarına ve ihramdan çıkmalarına izin verdi. Yalnız yanlarında kurbanı olmayanların ihramdan çıkmamalarını emretti. (Bu duruma şaşıran sahabiler:) 'Biz, uzuvlarımız meni damlatır (yani ihramsız ve yasaksız) halde Mina'ya gideceğiz (de Peygamber ihramlı kalacak)!' dediler. Onların bu sözü Peygamber'e ulaşınca: "Şimdi bildiğim gibi Hac aylarında umrenin cevazını ihrama girerken de bilseydim, kurbanlık sevk etmezdim. Ve yanımda kurbanım olmasaydı, şimdi ben de sizin gibi ihramdan çıkardım." buyurdu.
Aişe de hayız oldu. Hac uygulamalarının hepsini yerine getirdi sadece Kabe'yi tavaf etmedi. Ravi dedi ki: Temizlenince Kabe'yi de tavaf etti. Ardından: 'Ey Allah'ın Rasulü! Sizler bir umre ve bir hacc ile gideceksiniz de, ben bir hacc ile mi gideceğim?' dedi. Peygamber de Abdurrahman b. Ebu Bekir'e: Aişe ile birlikte Ten'îm'e kadar çıkmasını emretti. Böylece Aişe hacdan sonra zilhicce ayının içinde bir umre yaptı.
Ve Süraka b. Malik b. Cu'şum, Peygamber (sav) Akabe'de Akabe Cemresi'ne taş atarken Peygamber'e yetişti ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Hac aylarında umre yapma işi sadece sizlere mi mahsustur? diye sordu. Peygamber: "Hayır, kıyamete kadar böyledir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 6, 1/540
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Habib b. Zaide el-Muallim (Habib b. Zaide)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hac, Umreye tebdili, feshi
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Umre, Hac aylarında umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12050, B001786
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُوَافِينَ لِهِلاَلِ ذِى الْحَجَّةِ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُهِلَّ بِعُمْرَةٍ فَلْيُهِلَّ ، وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يُهِلَّ بِحَجَّةِ فَلْيُهِلَّ ، وَلَوْلاَ أَنِّى أَهْدَيْتُ لأَهْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ » . فَمِنْهُمْ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنْهُمْ مِنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ ، وَكُنْتُ مِمَّنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، فَحِضْتُ قَبْلَ أَنْ أَدْخُلَ مَكَّةَ ، فَأَدْرَكَنِى يَوْمُ عَرَفَةَ ، وَأَنَا حَائِضٌ ، فَشَكَوْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « دَعِى عُمْرَتَكِ ، وَانْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى ، وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ » . فَفَعَلْتُ ، فَلَمَّا كَانَتْ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ أَرْسَلَ مَعِى عَبْدَ الرَّحْمَنِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَرْدَفَهَا ، فَأَهَلَّتْ بِعُمْرَةٍ مَكَانَ عُمْرَتِهَا ، فَقَضَى اللَّهُ حَجَّهَا وَعُمْرَتَهَا ، وَلَمْ يَكُنْ فِى شَىْءٍ مِنْ ذَلِكَ هَدْىٌ ، وَلاَ صَدَقَةٌ ، وَلاَ صَوْمٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Bizler Peygamber ile birlikte zülhicce ayının sonun doğru Medine'den yola çıktık. Peygamber: "Kim umre niyetiyle ihrama girmek isterse ihrama girip telbiye getirsin. Hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirmek isteyen de hac niyetiyle ihrama girip telbiye etsin. Ben eğer kurbanlık getirmemiş olsaydım umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirirdim." buyurdu. Bunun üzerine ashabından bazıları umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi, bazıları da hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Ben de umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirenlerdim. Ben, Mekke'ye girmeden önce hayız gördüm. Hayızlıyken de arefe günü gelip çattı. Ben durumumu Peygamber'e arz edip söyledim. Peygamber: "Umreni bırak, başının saç örgülerini çöz, taran ve hac niyetiyle telbiye getir!" buyurdu. Ben de öyle yaptım. Nihayet (hac bitince) Muhassab'da kaldığımız gecede Peygamber, Abdurrahman'ı, benimle birlikte Ten'îm'e yolladı. Abdurrahman, Aişe'yi bineğinin arka tarafına bindirip götürdü. Aişe oradan daha önce başladığı umresinin yerine, yeni bir umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Böylece Allah, Aişe'nin haccını ve umresini yerine getirdi. Ve bu umreden dolayı kefaret olarak ne kurban, ne sadaka, ne de oruç tutmak gerekmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 7, 1/540
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Hişam b. Yahya el-Mahzumi (Hişam b. Yahya b. As b. Hişam b. Muğîra)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Kadın, hayız,
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12928, B001790
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) فَلاَ أُرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا . فَقَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ ، لَوْ كَانَتْ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا . إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ ، وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ ، وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) . زَادَ سُفْيَانُ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ هِشَامٍ مَا أَتَمَّ اللَّهُ حَجَّ امْرِئٍ وَلاَ عُمْرَتَهُ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle demiştir:
Ben, Peygamber'in eşi Aişe'ye (r.anha) şunu söyledim. Ben bunu söylediğim zaman yaşı küçük bir gençtim.
Allah Teâlâ'nın şu ayeti hakkındaki görüşün nedir?: "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah'in alametlerindendir. İşte kim o Kabe'yi hac veya umre ile ziyaret ederse, bunları güzelce tavaf etmesinde üzerine bir beis yoktur. Kim gönlünden koparak bir hayır işlerse (karşılığını alır). Çünkü Allah itaatin ecrini veren ve hakkıyla bilendir." (Bakara, 2/158) Ben, Safa ile Merve arasında dolaşma sebebiyle hiç kimse günaha düşecek değildir, dedim. Bunun üzerine Aişe: 'Hayır, ayetin manası kesinlikle senin dediğin gibi değildir. Eğer bu ayetin manası senin dediğin gibi olsaydı, ayet: "Safa ile Merve arasında dolaşmamakta günah yoktur" şeklinde olurdu. Bu ayet, Ensar hakkında indirilmiştir. Onlar İslam'dan evvel Menat putuna ibadet için telbiye getiriyordu. Menat putu Kudeyd bölgesinde bulunuyordu. Onlar (kendi putları karşısında bulunan) Safa ile Merve putları arasında say etmeyi günah görürlerdi. İslam dini gelince Ensar bunu Peygamber'e sordu. Bunun üzerine Yüce Allah: "Şübhe yok ki Safa ile Merve Allah'ın alametlerindendir. İşte kim Kabe'yi hac veya umre niyetiyle ziyaret ederse, bunları güzelce tavaf etmesinde üzerine bir günah yoktur... " (Bakara, 2/158) ayetini indirdi.
Süfyan ve Ebu Muaviye, Hişam'dan yaptıkları rivayette, Aişe'nin: "Safa ile Merve arasını dolaşmadıkça Allah bir kimsenin haccını ve umresini tamam kabul etmez." dediğini eklemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 10, 1/541
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12939, B001793
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ قَالَ سَأَلْنَا ابْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - عَنْ رَجُلٍ طَافَ بِالْبَيْتِ فِى عُمْرَةٍ ، وَلَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، أَيَأْتِى امْرَأَتَهُ فَقَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَطَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا ، وَصَلَّى خَلْفَ الْمَقَامِ رَكْعَتَيْنِ ، وَطَافَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ سَبْعًا ، وَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ .
Tercemesi:
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona da Amr b. Dinar şöyle demiştir:
Biz İbn Ömer'e: Umresinde Kabe'i tavaf etmiş, fakat henüz Safa ile Merve arasında say etmemiş olan kimse hanımına yaklaşabilir mi? diye sorduk. İbn Umer: Peygamber (sav) Mekke'ye geldi, Kabe'i yedi defa dolaştı, İbrahim Makamı'nın arkasında iki rekat namaz kıldı, ardından Safa ile Merve arasında yedi defa dolaştı ve: "Muhakkak ki size Allah Elçisi'nde pek güzel bir örnek vardır." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 11, 1/542
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279003, B001787-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ وَعَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ قَالاَ قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - يَا رَسُولَ اللَّهِ يَصْدُرُ النَّاسُ بِنُسُكَيْنِ وَأَصْدُرُ بِنُسُكٍ فَقِيلَ لَهَا « انْتَظِرِى ، فَإِذَا طَهُرْتِ فَاخْرُجِى إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَهِلِّى ثُمَّ ائْتِينَا بِمَكَانِ كَذَا ، وَلَكِنَّهَا عَلَى قَدْرِ نَفَقَتِكِ ، أَوْ نَصَبِكِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona İbn Avn, ona Kasım b. Muhammed (T); Bize Müsedded, ona Yezid, ona İbn Avn, ona İbrahim en-Nehaî, ona Esved, onlara da Aişe şöyle demiştir:
Ey Allah'ın Rasulü! İnsanlar hac ve umre ibadetlerinin ikisini de yapmış olarak dönüyorlar; ben ise sadece hac ibadetiyle dönüyorum, dedi. Peygamber de (sav) ona: "Bekle, temizlendiğin zaman, Ten'îm'e kadar çık, oradan umre niyetiyle ihrama girip telbiye et! (Umre bitince) falan yere bizim yanımıza gel! Fakat yapacağın umre, senin yükleneceğin harcamana göre veya uğrayacağın yorgunluk çeşidine, derecesine göredir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 8, 1/540
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kadın, hayız,
Umre