وَحَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ الْمِنْهَالِ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ كِلاَهُمَا عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . بِهَذَا الْحَدِيثِ فِى النَّذْرِ [أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ بَعْدَ أَنْ رَجَعَ مِنَ الطَّائِفِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ فِى الْجَاهِلِيَّةِ أَنْ أَعْتَكِفَ يَوْمًا فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَكَيْفَ تَرَى قَالَ « اذْهَبْ فَاعْتَكِفْ يَوْمًا » . قَالَ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَعْطَاهُ جَارِيَةً مِنَ الْخُمْسِ فَلَمَّا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ سَمِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَصْوَاتَهُمْ يَقُولُونَ أَعْتَقَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ مَا هَذَا فَقَالُوا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ . فَقَالَ عُمَرُ يَا عَبْدَ اللَّهِ اذْهَبْ إِلَى تِلْكَ الْجَارِيَةِ فَخَلِّ سَبِيلَهَا ] وَفِى حَدِيثِهِمَا جَمِيعًا اعْتِكَافُ يَوْمٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1491, M004297
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ الْمِنْهَالِ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ كِلاَهُمَا عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . بِهَذَا الْحَدِيثِ فِى النَّذْرِ [أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ بَعْدَ أَنْ رَجَعَ مِنَ الطَّائِفِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ فِى الْجَاهِلِيَّةِ أَنْ أَعْتَكِفَ يَوْمًا فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَكَيْفَ تَرَى قَالَ « اذْهَبْ فَاعْتَكِفْ يَوْمًا » . قَالَ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَعْطَاهُ جَارِيَةً مِنَ الْخُمْسِ فَلَمَّا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ سَمِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَصْوَاتَهُمْ يَقُولُونَ أَعْتَقَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ مَا هَذَا فَقَالُوا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ . فَقَالَ عُمَرُ يَا عَبْدَ اللَّهِ اذْهَبْ إِلَى تِلْكَ الْجَارِيَةِ فَخَلِّ سَبِيلَهَا ] وَفِى حَدِيثِهِمَا جَمِيعًا اعْتِكَافُ يَوْمٍ .
Tercemesi:
Bana Abdullah b. Abdurrahman ed-Darimî, ona Haccac b. Minhal, ona Hammad (b. Seleme b. Dinar), ona Eyyüb (es-Sahtiyanî); (T) Bize Yahya b. Halef, ona Abdula'la (b. Abdüla'la b. Muhammed), ona Muhammed b. İshak (b. Yesar b. Hıyar), ikisine (Ebu Abdullah) Nafi', ona (Abdullah) b. Ömer adakla ilgili şu hadisi rivayet etmişlerdir: Ömer b. Hattab, Taif'ten döndükten sonra Rasulullah'a (sav) Cirane mevkiinde "Ya Rasulallah! Cahiliye dönemindeyken Mescid-i Haram'da bir gün itifaka gireyim diye adak adamıştım. Bu konuda ne dersiniz?" şeklinde bir soru sormuş, Rasulullah da (sav) "Git ve bir günlüğüne itikafa gir." buyurmuştur. İbn Ömer'in ifade ettiğine göre Rasulullah (sav) Ömer b. Hattab'a humustan (ganimetlerin devlet bütçesine ayrılan kısmından) bir cariye vermişti. Rasulullah (sav) insanlarını kölelerini azad edince Ömer b. Hattab, kölelerin "Rasulullah (sav) bizi azad etti." diyen seslerini duydu ve Ne oluyor? Rasulullah'ın (sav) insanların kölelerini azad ettiğini söylüyorlar! dedi. Akabinde (oğlu) Abdullah'a "(Bana ganimetten verilen) cariyeye git ve onu azad et." dedi. Hem Eyyüb es-Sahtiyanî'nin hem de Muhammed b. İshak'ın rivayet ettiği hadiste Ömer b. Hattab'ın bir günlüğüne itikafa girdiğinden söz edilmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4297, /698
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
KTB İTİKAF
KTB, ADAK
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ حَازِمٍ أَنَّ أَيُّوبَ حَدَّثَهُ أَنَّ نَافِعًا حَدَّثَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ حَدَّثَهُ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ بَعْدَ أَنْ رَجَعَ مِنَ الطَّائِفِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ فِى الْجَاهِلِيَّةِ أَنْ أَعْتَكِفَ يَوْمًا فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَكَيْفَ تَرَى قَالَ « اذْهَبْ فَاعْتَكِفْ يَوْمًا » . قَالَ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَعْطَاهُ جَارِيَةً مِنَ الْخُمْسِ فَلَمَّا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ سَمِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَصْوَاتَهُمْ يَقُولُونَ أَعْتَقَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ مَا هَذَا فَقَالُوا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ . فَقَالَ عُمَرُ يَا عَبْدَ اللَّهِ اذْهَبْ إِلَى تِلْكَ الْجَارِيَةِ فَخَلِّ سَبِيلَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1488, M004294
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ حَازِمٍ أَنَّ أَيُّوبَ حَدَّثَهُ أَنَّ نَافِعًا حَدَّثَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ حَدَّثَهُ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ بِالْجِعْرَانَةِ بَعْدَ أَنْ رَجَعَ مِنَ الطَّائِفِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ فِى الْجَاهِلِيَّةِ أَنْ أَعْتَكِفَ يَوْمًا فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَكَيْفَ تَرَى قَالَ « اذْهَبْ فَاعْتَكِفْ يَوْمًا » . قَالَ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَعْطَاهُ جَارِيَةً مِنَ الْخُمْسِ فَلَمَّا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ سَمِعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَصْوَاتَهُمْ يَقُولُونَ أَعْتَقَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ مَا هَذَا فَقَالُوا أَعْتَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَبَايَا النَّاسِ . فَقَالَ عُمَرُ يَا عَبْدَ اللَّهِ اذْهَبْ إِلَى تِلْكَ الْجَارِيَةِ فَخَلِّ سَبِيلَهَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Cerir b. Hâzim, ona Eyyüb, ona da Nâfi', ona da Abdullah b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattâb (ra), Rasulullah'a (sav) Taif'ten döndükten sonra Ci'rane mevkiinde "Ya Rasulallah! Cahiliye dönemindeyken Mescid-i Haram'da bir gün itifaka girmeyi adamıştım. Bu konuda ne dersiniz?" şeklinde bir soru sormuş, Rasulullah da (sav) 'Git ve bir gün itikafa gir.' buyurmuştur. İbn Ömer'in ifade ettiğine göre Rasulullah (sav) Ömer b. Hattab'a humustan (ganimetlerin devlet bütçesine ayrılan kısmından) bir cariye vermişti. Rasulullah (sav) insanlarını kölelerini azad edince Ömer b. Hattab, kölelerin "Rasulullah (sav) bizi azad etti." diyen seslerini duydu ve "Ne oluyor? dedi. (Yanındakiler) 'Rasulullah'ın (sav) insanların kölelerini azad ettiğini' söylüyorlar! dedi. Akabinde (oğlu) Abdullah'a "(Bana ganimetten verilen) cariyeye git ve onu serbest bırak." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4294, /697
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB İTİKAF
Müslüman, peygamber sevgisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1493, M004299
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ فِرَاسٍ قَالَ سَمِعْتُ ذَكْوَانَ يُحَدِّثُ عَنْ زَاذَانَ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ دَعَا بِغُلاَمٍ لَهُ فَرَأَى بِظَهْرِهِ أَثَرًا فَقَالَ لَهُ أَوْجَعْتُكَ قَالَ لاَ . قَالَ فَأَنْتَ عَتِيقٌ . قَالَ ثُمَّ أَخَذَ شَيْئًا مِنَ الأَرْضِ فَقَالَ مَا لِى فِيهِ مِنَ الأَجْرِ مَا يَزِنُ هَذَا إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ ضَرَبَ غُلاَمًا لَهُ حَدًّا لَمْ يَأْتِهِ أَوْ لَطَمَهُ فَإِنَّ كَفَّارَتَهُ أَنْ يُعْتِقَهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. El-Müsennâ üe İbni Beşşâr da rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındir. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Firâs'dan rivayet etti. (Demiş ki) : Ben Zekvân'ı, Zâzân'dan naklen rivayet ederken dinledim ki, îbni Ömer ibir kölesini çağırarak sırtında bir eser görmüş de ona: Senin canını acıttım mı? demiş. Köle: Hayır! cevâbını vermiş. İbni Ömer: Sen âzâdsın! demiş. Râvi diyor ki:Sonra yerden bir şey alarak: Benim için bunda bu işe değer ecir yoktur. Ben Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)fi:«Her kim bir kölesini (mûcebini) yapmadığı bir kabahat için döğer veya tokatlarsa onun keffâreti o köleyi âzâd etmesidir.» buyururken işittim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4299, /698
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, üzerinde tasarruf
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1500, M004302
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يَسَافٍ قَالَ عَجِلَ شَيْخٌ فَلَطَمَ خَادِمًا لَهُ فَقَالَ لَهُ سُوَيْدُ بْنُ مُقَرِّنٍ عَجَزَ عَلَيْكَ إِلاَّ حُرُّ وَجْهِهَا لَقَدْ رَأَيْتُنِى سَابِعَ سَبْعَةٍ مِنْ بَنِى مُقَرِّنٍ مَا لَنَا خَادِمٌ إِلاَّ وَاحِدَةٌ لَطَمَهَا أَصْغَرُنَا فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُعْتِقَهَا .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. (Dediler ki) : Bize İbnü İdris, Husayn'dan, o da Hilâl b. Yesâf'dan naklen rivayet etti. (Demiş ki) :
Bir ihtiyar acele ederek bir hizmetçisine tokat vurdu. Bunun üzerine ona SÜveyd b. Mukarrin şunları söyledi:Yüzünün yanından başka (vuracak) yer bulamadın! Vallahi ben kendimi yedi Mukarrin oğlunun yedincisi gördüm. Yalnız bir hizmetçimiz vardı. Küçüğümüz onu tokatladı da Resûlüllah (sav) bize onu âzâd etmemizi emir buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4302, /698
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1499, M004301
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ سُوَيْدٍ قَالَ لَطَمْتُ مَوْلًى لَنَا فَهَرَبْتُ ثُمَّ جِئْتُ قُبَيْلَ الظُّهْرِ فَصَلَّيْتُ خَلْفَ أَبِى فَدَعَاهُ وَدَعَانِى ثُمَّ قَالَ امْتَثِلْ مِنْهُ . فَعَفَا ثُمَّ قَالَ كُنَّا بَنِى مُقَرِّنٍ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْسَ لَنَا إِلاَّ خَادِمٌ وَاحِدَةٌ فَلَطَمَهَا أَحَدُنَا فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَعْتِقُوهَا » . قَالُوا لَيْسَ لَهُمْ خَادِمٌ غَيْرُهَا قَالَ « فَلْيَسْتَخْدِمُوهَا فَإِذَا اسْتَغْنَوْا عَنْهَا فَلْيُخَلُّوا سَبِيلَهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Nümeyr rivayet etti. H.Bize İbnü Nümeyr de rivayet etti; lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyân, Selemetü'bnü Küheyl'den, o da Muâviyetü'bnü Süveyd'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş:Bir kölemize tokat atarak kaçtım. Sonra öğleden evvel geldim ve babamın arkasında namaz kıldım. Babam köleyi de, beni de çağırdı; ve: Ona misilleme yap! dedi. Köle affetti. Sonra babam şunu söyledi: Bİz Mukarrin oğullarımın Resûlüllah (sav) devrinde bir hizmetçimiz vardı. Birimiz onu tokatladı. Bu Peygamber (sav) 'in kulağına ermiş de :«Onu âzâd edin!» buyurdular. (Kendisine) : Onların bundan başka hizmetçisi yoktur, dediler.«O halde onu hizmetlerinde kullansınlar; ama ona İhtiyaçları kalmadığı zaman hemen kendisine yol versinler!» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4301, /698
Senetler:
()
Konular:
Kısas, kavga sebebiyle
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Köle, üzerinde tasarruf
Yargı, keffaret
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1501, M004303
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يَسَافٍ قَالَ كُنَّا نَبِيعُ الْبَزَّ فِى دَارِ سُوَيْدِ بْنِ مُقَرِّنٍ أَخِى النُّعْمَانِ بْنِ مُقَرِّنٍ فَخَرَجَتْ جَارِيَةٌ فَقَالَتْ لِرَجُلٍ مِنَّا كَلِمَةً فَلَطَمَهَا فَغَضِبَ سُوَيْدٌ . فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ ابْنِ إِدْرِيسَ [عَجِلَ شَيْخٌ فَلَطَمَ خَادِمًا لَهُ فَقَالَ لَهُ سُوَيْدُ بْنُ مُقَرِّنٍ عَجَزَ عَلَيْكَ إِلاَّ حُرُّ وَجْهِهَا لَقَدْ رَأَيْتُنِى سَابِعَ سَبْعَةٍ مِنْ بَنِى مُقَرِّنٍ مَا لَنَا خَادِمٌ إِلاَّ وَاحِدَةٌ لَطَمَهَا أَصْغَرُنَا فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُعْتِقَهَا ].
Tercemesi:
Bize Muhammet! b. El-Müsennâ ile İbnü Beşşâr rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize İbnü Ebî Adiy, Şu'be'den, o da Husayn'dan, o da Hilâl b. Yesâf'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş:
Nu'mân b. Mukarrin'in kardeşi Süveyd b. Mukarrin'in evinde bez satıyorduk. Derken bir câriye çıkarak bizden bir adama bir söz söyledi. O da onu tokatladı. Bunun üzerine Süveyd kızdı...
Râvi, İbni İdrîs hadîsi gibi rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4303, /699
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Yargı, keffaret
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ عَبْدِ الصَّمَدِ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ قَالَ لِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ مَا اسْمُكَ قُلْتُ شُعْبَةُ . فَقَالَ مُحَمَّدٌ حَدَّثَنِى أَبُو شُعْبَةَ الْعِرَاقِىُّ عَنْ سُوَيْدِ بْنِ مُقَرِّنٍ أَنَّ جَارِيَةً لَهُ لَطَمَهَا إِنْسَانٌ فَقَالَ لَهُ سُوَيْدٌ أَمَا عَلِمْتَ أَنَّ الصُّورَةَ مُحَرَّمَةٌ فَقَالَ لَقَدْ رَأَيْتُنِى وَإِنِّى لَسَابِعُ إِخْوَةٍ لِى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَا لَنَا خَادِمٌ غَيْرُ وَاحِدٍ فَعَمَدَ أَحَدُنَا فَلَطَمَهُ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُعْتِقَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1503, M004304
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ عَبْدِ الصَّمَدِ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ قَالَ لِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ مَا اسْمُكَ قُلْتُ شُعْبَةُ . فَقَالَ مُحَمَّدٌ حَدَّثَنِى أَبُو شُعْبَةَ الْعِرَاقِىُّ عَنْ سُوَيْدِ بْنِ مُقَرِّنٍ أَنَّ جَارِيَةً لَهُ لَطَمَهَا إِنْسَانٌ فَقَالَ لَهُ سُوَيْدٌ أَمَا عَلِمْتَ أَنَّ الصُّورَةَ مُحَرَّمَةٌ فَقَالَ لَقَدْ رَأَيْتُنِى وَإِنِّى لَسَابِعُ إِخْوَةٍ لِى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَا لَنَا خَادِمٌ غَيْرُ وَاحِدٍ فَعَمَدَ أَحَدُنَا فَلَطَمَهُ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُعْتِقَهُ .
Tercemesi:
Bize Abdülvâris b. Abdissamed de rivayet etti. (Dedi M) : Bana babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Muhammed b. Ei-Münkedir: İsmin nedir? diye sordu. Şu'be, dedim. Bunun üzerine Muhammed dedi ki; Bana Ebû Şu'bete'l-lrâkî, Süveyd b. Mukarrin'den naklen rivayet etti ki, Süveyd'in bir cariyesini birisi tokatlamış da Süveyd ona: Bilmedin mi ki surat haramdır, demiş ve şunları söylemiş: Vallahi ben kendimi Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)' le beraber bulunmuş yedi kardeşimin yedincisi olduğumu görmüşümdür. Bir hizmetçiden başka hizmetkârımız yoktu. Derken birimiz kasden ona tokat vurdu. Bunun üzerine Resûlüllah (sav] onu âzâd etmemizi bize emir buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4304, /699
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, sosyal hayatta
Yargı, keffaret
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ وَهْبِ بْنِ جَرِيرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ قَالَ قَالَ لِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ مَا اسْمُكَ فَذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ عَبْدِ الصَّمَدِ [أَنَّ جَارِيَةً لَهُ لَطَمَهَا إِنْسَانٌ فَقَالَ لَهُ سُوَيْدٌ أَمَا عَلِمْتَ أَنَّ الصُّورَةَ مُحَرَّمَةٌ فَقَالَ لَقَدْ رَأَيْتُنِى وَإِنِّى لَسَابِعُ إِخْوَةٍ لِى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَا لَنَا خَادِمٌ غَيْرُ وَاحِدٍ فَعَمَدَ أَحَدُنَا فَلَطَمَهُ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُعْتِقَهُ]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1505, M004305
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ وَهْبِ بْنِ جَرِيرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ قَالَ قَالَ لِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ مَا اسْمُكَ فَذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ عَبْدِ الصَّمَدِ [أَنَّ جَارِيَةً لَهُ لَطَمَهَا إِنْسَانٌ فَقَالَ لَهُ سُوَيْدٌ أَمَا عَلِمْتَ أَنَّ الصُّورَةَ مُحَرَّمَةٌ فَقَالَ لَقَدْ رَأَيْتُنِى وَإِنِّى لَسَابِعُ إِخْوَةٍ لِى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَا لَنَا خَادِمٌ غَيْرُ وَاحِدٍ فَعَمَدَ أَحَدُنَا فَلَطَمَهُ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُعْتِقَهُ]
Tercemesi:
Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim ile Muhammed b. El-Müsennâ da, Vehb b. Cerîr'den rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Şu'be haber verdi. (Dedi ki) : Bana Muhammed b. El-Münkedir: İsmin nedir? diye sordu...Müteakiben râvi, Abdüssamed hadîsi gibi rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4305, /699
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1506, M004306
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ - يَعْنِى ابْنَ زِيَادٍ - حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ أَبُو مَسْعُودٍ الْبَدْرِىُّ كُنْتُ أَضْرِبُ غُلاَمًا لِى بِالسَّوْطِ فَسَمِعْتُ صَوْتًا مِنْ خَلْفِى « اعْلَمْ أَبَا مَسْعُودٍ » . فَلَمْ أَفْهَمِ الصَّوْتَ مِنَ الْغَضَبِ - قَالَ - فَلَمَّا دَنَا مِنِّى إِذَا هُوَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا هُوَ يَقُولُ « اعْلَمْ أَبَا مَسْعُودٍ اعْلَمْ أَبَا مَسْعُودٍ » . قَالَ فَأَلْقَيْتُ السَّوْطَ مِنْ يَدِى فَقَالَ « اعْلَمْ أَبَا مَسْعُودٍ أَنَّ اللَّهَ أَقْدَرُ عَلَيْكَ مِنْكَ عَلَى هَذَا الْغُلاَمِ » . قَالَ فَقُلْتُ لاَ أَضْرِبُ مَمْلُوكًا بَعْدَهُ أَبَدًا .
Tercemesi:
Bize Ebû Kâmil El-Cahderî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdülvâhid (yâni İbni Ziyâd) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize A'meg, İbrahim Et-Teymî'den, o da babasından naklen rivayet etti. Şöyle demiş:
Ebû Mes'ûd El-Bedri şunları söyledi: Bir kölemi kırbaçla dovuyordum. Derken arkamdan bir ses işittim: «Bilmiş ol ey Ebâ Mes'ûd!» diyordu. Ben Öfke ile bu sesi anlayamadım. Bana yaklaşınca bir de baktım
ki Resulullah (sav) Bana:«Bilmiş ol, ey Ebâ Mes'ûd, bilmiş ol, ey Ebâ Mes'ûd!»diyor... Hemen elimden kırbacı bıraktım. Bunun üzerine:
«Bilmiş ol, ey Ebâ Mes'ûd ki, Allah senin üzerine, senin bu köle üzerine olan kudretinden daha muktedirdir.»buyurdu. Ben de: Bundan sonra ebediyyen bir memluk dovmem! dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Eymân 4306, /699
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.