Öneri Formu
Hadis Id, No:
19942, T001524
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو صَفْوَانَ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةٍ وَكَفَّارَتُهُ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ يَصِحُّ لأَنَّ الزُّهْرِىَّ لَمْ يَسْمَعْ هَذَا الْحَدِيثَ مِنْ أَبِى سَلَمَةَ . قَالَ سَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْهُمْ مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ وَابْنُ أَبِى عَتِيقٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ أَرْقَمَ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ مُحَمَّدٌ وَالْحَدِيثُ هُوَ هَذَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Ebu Safvan (Abdullah b. Said), ona Yunus b. Yezid, ona (Muhammed) b. Şihab, ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda adak adanmaz. (Eğer adanmışsa) bunun kefareti yemin kefareti (gibidir).
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu bâbta (konuda) İbn Ömer, Cabir ve İmran b. Husayn'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hadis sahih değildir. Çünkü ez-Zührî bu hadisi Ebu Seleme'den duymamıştır. Ben, Muhammed'den şöyle duydum: Bu hadisin doğrusu aralarında Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Atik'in de olduğu bir çok ravi tarafından ez-Zührî'den, onun Süleyman b. Erkam'dan, onun Yahya b. Ebu Kesir'den, onun Ebu Seleme'den, onun Aişe'den, onun da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 1, 4/103
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Safvân Abdullah b. Said el-Ümevî (Abdullah b. Said b. Abdulmelik b. Mervan)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, keffareti
Yemin, keffareti
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ وَهُوَ فِى رَكْبٍ وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ لِيَحْلِفْ حَالِفٌ بِاللَّهِ أَوْ لِيَسْكُتْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19975, T001534
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ وَهُوَ فِى رَكْبٍ وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ لِيَحْلِفْ حَالِفٌ بِاللَّهِ أَوْ لِيَسْكُتْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennad (b. Seri), ona Abde (b. Süleyman), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi (Mevla İbn Ömer), ona da İbn Ömer (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Ömer b. Hattab bir binek üzerinde babası adına yemin ediyorken ona yetişti ve: "Allah, babalarınızın adlarıyla yemin etmenizi yasaklamıştır. Her kim yemin edecekse Allah'ın adıyla yemin etsin yada sussun!" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 8, 4/110
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19971, T001533
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ سَمِعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عُمَرَ وَهُوَ يَقُولُ وَأَبِى وَأَبِى فَقَالَ « أَلاَ إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ » . فَقَالَ عُمَرُ فَوَاللَّهِ مَا حَلَفْتُ بِهِ بَعْدَ ذَلِكَ ذَاكِرًا وَلاَ آثِرًا . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ ثَابِتِ بْنِ الضَّحَّاكِ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَقُتَيْلَةَ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ أَبُو عِيسَى قَالَ أَبُو عُبَيْدٍ مَعْنَى قَوْلِهِ وَلاَ آثِرًا . أَىْ لَمْ آثُرْهُ عَنْ غَيْرِى يَقُولُ لَمْ أَذْكُرْهُ عَنْ غَيْرِى .
Tercemesi:
Sâlim’in babası Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre: “Ömer, babam hakkı için babam adına derken Rasûlullah (s.a.v.) onun bu sözünü işitti ve şöyle buyurdu: Allah atalarınız adına yemin etmekten sizi yasaklıyor. Bunun üzerine Ömer bundan sonra ne kendi sözüm olarak nede bir başkasından naklederek baba adına yemin etmedim. Bu sözü ağzıma almadım.” Tirmizî: Bu konuda Sabit b. Dahhâk, İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Kuteyle ve Abdurrahman b. Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir.
Tirmizî: Ebû Ubeyd diyor ki: Hadiste geçen “Vela Âsiran” kelimesinin anlamı onu başkasından da nakletmedim yani başkasının sözü olsa bile dilime almadım.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 8, 4/109
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19961, T001530
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا فَلْيُكَفِّرْ عَنْ يَمِينِهِ وَلْيَفْعَلْ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ الْكَفَّارَةَ قَبْلَ الْحِنْثِ تُجْزِئُ. وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ يُكَفِّرُ إِلاَّ بَعْدَ الْحِنْثِ . قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ إِنْ كَفَّرَ بَعْدَ الْحِنْثِ أَحَبُّ إِلَىَّ وَإِنْ كَفَّرَ قَبْلَ الْحِنْثِ أَجْزَأَهُ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir şeyi yapmamaya veya yapmaya yemin ederse sonra da yeminini bozmayı daha hayırlı bulursa yeminin yerine keffâret ödesin ve yemin ettiği şeyi yapsın.” Tirmizî: Bu konuda Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Yemini bozmadan önce keffâret ödemek caizdir. Mâlik, Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüştedir. Bazı ilim adamları ise şöyle derler: Yeminini bozduktan sonra keffâret ödemesi daha uygundur demektedirler. Sûfyân es Sevrî diyor ki: Yemini bozduktan sonra keffâret ödemesi bana göre daha hoştur. Yemini bozmadan önce keffaretini öderse bu da yeterlidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 6, 4/107
Senetler:
()
Konular:
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19964, T001531
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنِى أَبِى وَحَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَقَالَ: إِنْ شَاءَ اللَّهُ فَقَدِ اسْتَثْنَى فَلاَ حِنْثَ عَلَيْهِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رَوَاهُ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَغَيْرُهُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفًا . وَهَكَذَا رُوِىَ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ رضى الله عنهما مَوْقُوفًا . وَلاَ نَعْلَمُ أَحَدًا رَفَعَهُ غَيْرَ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِىِّ وَقَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَكَانَ أَيُّوبُ أَحْيَانًا يَرْفَعُهُ وَأَحْيَانًا لاَ يَرْفَعُهُ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ الاِسْتِثْنَاءَ إِذَا كَانَ مَوْصُولاً بِالْيَمِينِ فَلاَ حِنْثَ عَلَيْهِ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَالأَوْزَاعِىِّ وَمَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir şeye yemin ederse ve inşallah derse isterse o şeyi yapar isterse yapmaz yeminini bozmuş sayılmaz.” Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Ömer hadisi hasendir. Ubeydullah b. Ömer’den ve daha başkaları bu hadisi Nafi’ vasıtasıyla İbn Ömer’den mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir. Aynı şekilde Sâlim ve İbn Ömer’den de mevkuf olarak rivâyet edilmiştir. Eyyûb es Sahtiyani’den başka bu hadisi merfu rivâyet eden kimse tanımıyoruz. İsmail b. İbrahim diyor ki: Eyyûb bu hadisi bazen merfu bazen de mevkuf olarak rivâyet ederdi. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup istisna yani inşallah sözü yaptığı yemine bitişik olursa yeminini bozmuş sayılmaz. Sûfyân es Sevrî, Evzâî, Mâlik b. Enes, Abdullah b. Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüştedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 7, 4/108
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19978, T001535
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ سَمِعَ رَجُلاً يَقُولُ لاَ وَالْكَعْبَةِ . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ لاَ يُحْلَفُ بِغَيْرِ اللَّهِ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ حَلَفَ بِغَيْرِ اللَّهِ فَقَدْ كَفَرَ أَوْ أَشْرَكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَفُسِّرَ هَذَا الْحَدِيثُ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ قَوْلَهُ « فَقَدْ كَفَرَ أَوْ أَشْرَكَ » عَلَى التَّغْلِيظِ . وَالْحُجَّةُ فِى ذَلِكَ حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ عُمَرَ يَقُولُ وَأَبِى وَأَبِى . فَقَالَ « أَلاَ إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ » . وَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ قَالَ فِى حَلِفِهِ وَاللاَّتِ وَالْعُزَّى فَلْيَقُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا مِثْلُ مَا رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « إِنَّ الرِّيَاءَ شِرْكٌ » . وَقَدْ فَسَّرَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ هَذِهِ الآيَةَ ( فَمَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَاءَ رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلاً صَالِحًا ) الآيَةَ قَالَ لاَ يُرَائِى .
Tercemesi:
Sa’d b. Ubeyde (r.a.)’den rivâyete göre, İbn Ömer bir adamın “Ka’be’ye yemin olsun ki hayır” dediğimi işitince şöyle dedi: “Allah’tan başkası adına yemin edilmez. Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse kafir veya müşrik olmuş olur.” Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadis bazı ilim adamlarınca şöyle tefsir edilmiştir: “Kafir veya müşrik olmuş olur.” Sözü hükmü ağırlaştırmak için söylenmiştir. İbn Ömer hadisi buna delildir. Çünkü o hadiste: “Rasûlullah (s.a.v.), Ömer’in babam için babam adına diyerek yemin ettiğini duyunca Allah sizi bu tür yeminlerden de yasakladı” buyurmuştur. Yine aynı şekilde Ebû Hüreyre tarafından rivâyet edilen: “Kim yemininde lat ve uzza hakkı için derse hemen lailahe illallah desin” hadiste buna delil olabilir.
Tirmizî: Bu hadis Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet edilen “Riya şirktir” hadisine de benzer. İlim adamlarından bazıları (18 Kehf: 110. ayet)’inde geçen “Vela yüşrik” kelimesini “Gösteriş yapmamak” şeklinde yorumlanmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 9, 4/110
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Malik b. Enes, ona Talha b. Abdülmelik b. El-Eylî, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat (türünden bir şeyi yapmayı) adarsa (adağını yerine getirerek) ona itaat etsin. Kim de Allah'a isyan (türünden bir şeyi) yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) ona isyan etmesin." Bize Hasan b. Ali el-Hallal (Hasan b. Ali b. Muhammed), ona Abdullah b. Nümeyr (b. Abdullah b. Ebu Hayye), ona Ubeydullah b. Ömer (b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab), ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed (b. Ebu Bekir es-Sıddık), ona da Aişe (bt. Abdullah b. Osman b. Amir), Rasulullah'tan (sav) benzer bir hadis rivayet etmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Yahya b. Ebu Kesir de bu hadisi Kasım b. Muhammed'den rivayet etmiştir. İçlerinde Rasulullah'ın (sav) ashabının da bulunduğu bazı alimler, rivayette ifade edilen hükmü benimsemişlerdir. Malik ve ve Şafii de aynı görüştedir. Bu alimler şöyle demiştir: "Allah'a isyan türünden bir şeyi yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) Allah'a isyan etmez ve o adaktan dolayı yemin keffareti ödemez."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19946, T001526
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ الأَيْلِىِّ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ نَذَرَ أَنْ يُطِيعَ اللَّهَ فَلْيُطِعْهُ وَمَنْ نَذَرَ أَنْ يَعْصِىَ اللَّهَ فَلاَ يَعْصِهِ » . حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ الأَيْلِىِّ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَاهُ يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ . وَهُوَ قَوْلُ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ. وَبِهِ يَقُولُ مَالِكٌ وَالشَّافِعِىُّ قَالُوا لاَ يَعْصِى اللَّهَ وَلَيْسَ فِيهِ كَفَّارَةُ يَمِينٍ إِذَا كَانَ النَّذْرُ فِى مَعْصِيَةٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Malik b. Enes, ona Talha b. Abdülmelik b. El-Eylî, ona Kasım b. Muhammed, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat (türünden bir şeyi yapmayı) adarsa (adağını yerine getirerek) ona itaat etsin. Kim de Allah'a isyan (türünden bir şeyi) yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) ona isyan etmesin." Bize Hasan b. Ali el-Hallal (Hasan b. Ali b. Muhammed), ona Abdullah b. Nümeyr (b. Abdullah b. Ebu Hayye), ona Ubeydullah b. Ömer (b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab), ona Talha b. Abdülmelik el-Eylî, ona Kasım b. Muhammed (b. Ebu Bekir es-Sıddık), ona da Aişe (bt. Abdullah b. Osman b. Amir), Rasulullah'tan (sav) benzer bir hadis rivayet etmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Yahya b. Ebu Kesir de bu hadisi Kasım b. Muhammed'den rivayet etmiştir. İçlerinde Rasulullah'ın (sav) ashabının da bulunduğu bazı alimler, rivayette ifade edilen hükmü benimsemişlerdir. Malik ve ve Şafii de aynı görüştedir. Bu alimler şöyle demiştir: "Allah'a isyan türünden bir şeyi yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) Allah'a isyan etmez ve o adaktan dolayı yemin keffareti ödemez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 2, 4/104
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Talha b. Abdulmelik el-Eyli (Talha b. Abdulmelik)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, keffareti
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19954, T001528
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ مَوْلَى الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ حَدَّثَنِى كَعْبُ بْنُ عَلْقَمَةَ عَنْ أَبِى الْخَيْرِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَفَّارَةُ النَّذْرِ إِذَا لَمْ يُسَمَّ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni' (b. Abdurrahman), ona Ebu Bekir b. Ayyaş (b. Salim), ona Muhammed (b. Yezid Ebu Ziyad) Mevla Muğire b. Şu'be, ona Ka'b b. Alkame (b. Ka'b b. Adî), ona Ebu Hayr (Mersed b. Abdullah), ona da Ukbe b. Amir'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ne adanacağı belirtilmeksizin yapılan adağın keffareti, yemin keffaretidir." Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisin "hasen" "sahih" "garib" olduğunu söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 4, 4/106
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu Hayr Mersed b. Abdullah el-Yeznî (Mersed b. Abdullah)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Muhammed b. Yezid es-Sekafi (Muhammed b. Yezid b. Ebu Ziyad)
5. Ebu Bekir b. Ayyaş el-Esedî (Ebu Bekir b. Ayyaş b. Salim)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
KTB, ADAK
Yemin, keffareti
حدثنا محمد بن عبد الأعلى الصنعاني، حدثنا المعتمر ابن سليمان، عن يونس هو ابن عبيد، حدثنا الحسن، عن عبد الرحمن ابن سمرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه و سلم يا عبد الرحمن لا تسأل الإمارة فإنك إن أتتك عن مسألة وُكَلت إليها، وإن أتتك عن غير مسألة أُعِنت عليها، و إذا حلفت على يمين فرأيت غيرها خيرا منها فائت الذي هو خير و لتكفر عن يمينك. و في الباب عن علي و جابر و عدي بن حاتم و أبي الدرداء و أنس و عائشة و عبد الله بن عمرو وأبي هريرة و أم سلمة و أبي موسى. قال أبو عيسى حديث عبد الرحمن بن سمرة حديث حسن صحيح.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
269780, T001529
Hadis:
حدثنا محمد بن عبد الأعلى الصنعاني، حدثنا المعتمر ابن سليمان، عن يونس هو ابن عبيد، حدثنا الحسن، عن عبد الرحمن ابن سمرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه و سلم يا عبد الرحمن لا تسأل الإمارة فإنك إن أتتك عن مسألة وُكَلت إليها، وإن أتتك عن غير مسألة أُعِنت عليها، و إذا حلفت على يمين فرأيت غيرها خيرا منها فائت الذي هو خير و لتكفر عن يمينك. و في الباب عن علي و جابر و عدي بن حاتم و أبي الدرداء و أنس و عائشة و عبد الله بن عمرو وأبي هريرة و أم سلمة و أبي موسى. قال أبو عيسى حديث عبد الرحمن بن سمرة حديث حسن صحيح.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 5, 4/106
Senetler:
1. Abdurrahman b. Semure el-Kuraşi (Abdurrahman b. Semure b. Habib b. Abduşems)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19967, T001532
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَقَالَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَمْ يَحْنَثْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى سَأَلْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ عَنْ هَذَا فَقَالَ هَذَا حَدِيثٌ خَطَأٌ أَخْطَأَ فِيهِ عَبْدُ الرَّزَّاقِ اخْتَصَرَهُ مِنْ حَدِيثِ مَعْمَرٍ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ دَاوُدَ قَالَ لأَطُوفَنَّ اللَّيْلَةَ عَلَى سَبْعِينَ امْرَأَةً تَلِدُ كُلُّ امْرَأَةٍ غُلاَمًا . فَطَافَ عَلَيْهِنَّ فَلَمْ تَلِدِ امْرَأَةٌ مِنْهُنَّ إِلاَّ امْرَأَةٌ نِصْفَ غُلاَمٍ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَالَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَكَانَ كَمَا قَالَ » . هَكَذَا رُوِىَ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ هَذَا الْحَدِيثُ بِطُولِهِ وَقَالَ « سَبْعِينَ امْرَأَةً » . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « قَالَ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ لأَطُوفَنَّ اللَّيْلَةَ عَلَى مِائَةِ امْرَأَةٍ » .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Her kim yemin eder ve yemininden sonra inşallah derse o şeyi yapsa bile yeminini bozmuş sayılmaz.” Tirmizî: Muhammed b. İsmail’e bu hadis hakkında sorduğumda şöyle dedi: Bu hadisin rivâyetinde yanlışlık vardır. Abdurrezak bu hadiste yanılarak Ma’mer’in, İbn Tavûs’tan, babasından, Ebû Hüreyre’den rivâyet ettiği şu hadisten kısaltmıştır. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Dâvûd’un oğlu Süleyman (a.s), Allah’a yemin olsun ki bu gece yetmiş hanımımı da dolaşacağım ve her biri de bir erkek çocuk dünyaya getirecek dedi ve kadınlarla birer birer beraber oldu. Fakat kadınlardan hiçbiri doğurmadı sadece bir kadın yarım çocuk doğurdu. Rasûlullah (s.a.v.), Süleyman inşallah demiş olsaydı dediği gibi olacaktı buyurdu.
Abdurrezzak bu hadisi, Ma’mer’den, İbn Tavûs’tan, babasından uzun bir şekilde naklederek “yetmiş kadını” demiştir. Bu hadis değişik şekilde Ebû Hüreyre’den de rivâyet edilmiştir ki şöyle başlar: “Dâvûd oğlu Süleyman Allah’a yemin olsun ki bu gece yetmiş kadını dolaşacağım…” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 7, 4/108
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Zihin inşası, İnşaallah demek, istisna etmek