حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَمُوتُ لأَحَدٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ ثَلاَثَةٌ مِنَ الْوَلَدِ ، تَمَسُّهُ النَّارُ ، إِلاَّ تَحِلَّةَ الْقَسَمِ » .
Açıklama: Allah'ın yemininden maksadın "İçinizden, oraya varmayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür" (Meryem 19/73) mealindeki âyet olduğu ifade edimiş ve bu konuda çeşitli açıklamalar yapılmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24451, B006656
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَمُوتُ لأَحَدٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ ثَلاَثَةٌ مِنَ الْوَلَدِ ، تَمَسُّهُ النَّارُ ، إِلاَّ تَحِلَّةَ الْقَسَمِ » .
Tercemesi:
Bize İsmail (b. Ebu Üveys el-Esbahî), ona Malik (b. Enes el-Esbahî), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona (Said) b. Müseyyeb (el-Kuraşî), ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Müslümanlardan üç çocuğu ölen kimseye cehennem ateşi dokunmaz, ancak Allah'ın yemini yerini bulacak kadar görür.”
Açıklama:
Allah'ın yemininden maksadın "İçinizden, oraya varmayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür" (Meryem 19/73) mealindeki âyet olduğu ifade edimiş ve bu konuda çeşitli açıklamalar yapılmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 9, 2/604
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, erken ölümü
Çocuk, üç çocuğu ölen Cehennemden kurtulur
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24423, B006629
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا هَلَكَ قَيْصَرُ فَلاَ قَيْصَرَ بَعْدَهُ ، وَإِذَا هَلَكَ كِسْرَى فَلاَ كِسْرَى بَعْدَهُ ، وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَتُنْفَقَنَّ كُنُوزُهُمَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Musa, ona Ebu Avâne, ona Abdülmelik, ona da Câbir b. Semura’nın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Kayser helâk olursa ondan sonra Kayser gelmeyecektir, Kisra helâk olduktan sonra başka bir Kisra olmayacaktır. Nefsim elinde olana yemin ederim ki, her ikisine ait hazineler Allah yolunda infak edilecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 3, 2/600
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24424, B006630
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا هَلَكَ كِسْرَى فَلاَ كِسْرَى بَعْدَهُ ، وَإِذَا هَلَكَ قَيْصَرُ فَلاَ قَيْصَرَ بَعْدَهُ ، وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَتُنْفَقَنَّ كُنُوزُهُمَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb’in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kisra helak olduktan sonra arkasından Kisra olmayacaktır, Kayser helak olursa ondan sonra Kayser olmayacaktır. Muhammed’in canı elinde bulunana yemin olsun ki, her ikisine ait hazineler Allah yolunda infak edilecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 3, 2/600
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24470, B006674
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ سَمِعْتُ جُنْدَبًا قَالَ شَهِدْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى يَوْمَ عِيدٍ ثُمَّ خَطَبَ ثُمَّ قَالَ « مَنْ ذَبَحَ فَلْيُبَدِّلْ مَكَانَهَا ، وَمَنْ لَمْ يَكُنْ ذَبَحَ فَلْيَذْبَحْ بِاسْمِ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şube (b .Haccac) ona da Esved (b. Kays), Cündeb (b. Abdullah)el-Becelî'nin şöyle dediğini rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) ile birlikte kurban bayramı günü bulundum. (Namazdan sonra) hutbe irad etti ve şöyle buyurdu: "Namaz kılınmadan önce (kurbanını) kesmiş olan onun yerine tekrar kessin, kesmemiş olan ise Allah’ın adı ile kessin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 15, 2/607
Senetler:
1. Ebu Abdullah Cündüb b. Ka'b el-Ezdî (Cündüb b. Züheyr b. Hâris b. Kebîr)
2. Esved b. Kays el-Abdî (Esved b. Kays)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Kurban, kesim zamanı, bayram namazının akabinde kesmek
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا فِرَاسٌ قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "الْكَبَائِرُ الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ ، وَقَتْلُ النَّفْسِ ، وَالْيَمِينُ الْغَمُوسُ"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24471, B006675
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا فِرَاسٌ قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "الْكَبَائِرُ الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ ، وَقَتْلُ النَّفْسِ ، وَالْيَمِينُ الْغَمُوسُ"
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mükâtil, ona Nadr, ona Şube, ona Firas, ona eş-Şa'bî, ona Abdullah b. Amr'ın söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ortak koşmak, anne-babaya isyan etmek, cana kıymak ve yalan yere yemin etmek büyük günahlardandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 16, 2/608
Senetler:
()
Konular:
Büyük Günah, büyük günahlar
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
KTB, GÜNAH
Müslüman, müslümanı öldürmek
Şirk, şirk koşmak
Yemin, Yalan yere
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24464, B006668
Hadis:
حَدَّثَنَا فَرْوَةُ بْنُ أَبِى الْمَغْرَاءِ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ هُزِمَ الْمُشْرِكُونَ يَوْمَ أُحُدٍ هَزِيمَةً تُعْرَفُ فِيهِمْ ، فَصَرَخَ إِبْلِيسُ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أُخْرَاكُمْ ، فَرَجَعَتْ أُولاَهُمْ فَاجْتَلَدَتْ هِىَ وَأُخْرَاهُمْ ، فَنَظَرَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ فَإِذَا هُوَ بِأَبِيهِ فَقَالَ أَبِى أَبِى . قَالَتْ فَوَاللَّهِ مَا انْحَجَزُوا حَتَّى قَتَلُوهُ ، فَقَالَ حُذَيْفَةُ غَفَرَ اللَّهُ لَكُمْ . قَالَ عُرْوَةُ فَوَاللَّهِ مَا زَالَتْ فِى حُذَيْفَةَ مِنْهَا بَقِيَّةٌ حَتَّى لَقِىَ اللَّهَ .
Tercemesi:
Bize Ferve b. Ebu Mağrâ', ona Ali b. Müshir, ona Hişâm b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü müşrikler hallerinden anlaşılan bir hezimete uğradığında İblis, "Ey Allah'ın kulları! Arkanızdakilere bakın!" diye bağırdı. Müslümanların öndekileri döndüler de onlar ve arkalarındakiler vuruştular! Huzeyfe babası Yemân'ı görüverdi de "Ey Allah'ın kulları! O babamdır, babam!" dedi. Allah'a and olsun ki müslümanlar geri durmayıp neticede Huzeyfe'nin babasını öldürdüler. Huzeyfe de "Allah sizi affetsin" dedi.
Urve şöyle demiştir: Huzeyfe'nin gönlünde Allah'a kavuşana dek babasını kasten öldürmeyen müslümanlara yönelik iyi niyet eksik olmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 15, 2/606
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ferve b. Ebu Meğrâ el-Kindi (Ferve b. Ma'di Kerib)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ
Yargı, hata ile Öldürme,
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ نَذَرَ أَنْ يُطِيعَ اللَّهَ فَلْيُطِعْهُ ، وَمَنْ نَذَرَ أَنْ يَعْصِيَهُ فَلاَ يَعْصِهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24493, B006696
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عَبْدِ الْمَلِكِ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ نَذَرَ أَنْ يُطِيعَ اللَّهَ فَلْيُطِعْهُ ، وَمَنْ نَذَرَ أَنْ يَعْصِيَهُ فَلاَ يَعْصِهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym (b. Fadl b. Amr b. Hammad b. Züheyr b. Dirhem), ona Malik (b. Enes), ona Talha b. Abdülmelik, ona Kasım (b. Abdurrahman), ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a itaat (türünden bir şeyi yapmayı) adarsa (adağını yerine getirerek) ona itaat etsin. Kim de Allah'a isyan (türünden bir şeyi) yapmayı adarsa (adağını yerine getirip de) ona isyan etmesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 28, 2/611
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Talha b. Abdulmelik el-Eyli (Talha b. Abdulmelik)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
KTB, ADAK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24494, B006697
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ أَبُو الْحَسَنِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ عُمَرَ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى نَذَرْتُ فِى الْجَاهِلِيَّةِ أَنْ أَعْتَكِفَ لَيْلَةً فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ . قَالَ « أَوْفِ بِنَذْرِكَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mukatil Ebu Hasan, ona Abdullah, ona Ubeydullah b. Ömer (b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab), ona (Ebu Abdullah) Nafi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Ömer (b. Hattab) "Ey Allah'ın Rasulul'ü! Cahiliye dönemindeyken Mescid-i Haram'da bir gece ibadete kapanacağıma (itikaf) dair adakta bulunmuştum. (Bu konuda ne yapmalıyım?) diye sordu. Rasulullah (sav) "Adağını yerine getir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 29, 2/611
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Muhammed b. Mukatil el-Mervezî (Muhammed b. Mukatil)
Konular:
Adak, cahiliye dönemimde yapılan adaklar
KTB, ADAK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24462, B006666
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ رُفَيْعٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ رَجُلٌ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم زُرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ . قَالَ « لاَ حَرَجَ » . قَالَ آخَرُ حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَذْبَحَ . قَالَ « لاَ حَرَجَ » . قَالَ آخَرُ ذَبَحْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ . قَالَ « لاَ حَرَجَ » .
Tercemesi:
-.......İbn Abbâs (R) şöyle demiştir: Bir adam Peygamber'e:
— Ben cemreye taş atmamdan önce Ka'be'ye gidip ziyaret tavafım yaptım, dedi.
Peygamber (S):
— "(Yap) bunda sana bir günâh yok!" buyurdu. Diğer bir adam:
— Ben kurban kesmeden önce tıraş oldum, dedi. Peygamber ona da:
— "Bunda sana günâh yok!" buyurdu. Bir başka kimse:
— Ben cemre taşlamadan evvel kurban kestim, dedi. Peygamber:
— "Bunda sana hiçbir günâh yoktur!" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 15, 2/605
Senetler:
()
Konular:
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24463, B006667
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يُصَلِّى وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ ، فَجَاءَ فَسَلَّمَ عَلَيْهِ فَقَالَ لَهُ « ارْجِعْ فَصَلِّ ، فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . فَرَجَعَ فَصَلَّى ، ثُمَّ سَلَّمَ فَقَالَ « وَعَلَيْكَ ، ارْجِعْ فَصَلِّ ، فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ » . قَالَ فِى الثَّالِثَةِ فَأَعْلِمْنِى . قَالَ « إِذَا قُمْتَ إِلَى الصَّلاَةِ فَأَسْبِغِ الْوُضُوءَ ، ثُمَّ اسْتَقْبِلِ الْقِبْلَةَ فَكَبِّرْ ، وَاقْرَأْ بِمَا تَيَسَّرَ مَعَكَ مِنَ الْقُرْآنِ ، ثُمَّ ارْكَعْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ رَاكِعًا ، ثُمَّ ارْفَعْ رَأْسَكَ حَتَّى تَعْتَدِلَ قَائِمًا ، ثُمَّ اسْجُدْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ ، سَاجِدًا ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَسْتَوِىَ وَتَطْمَئِنَّ جَالِسًا ، ثُمَّ اسْجُدْ حَتَّى تَطْمَئِنَّ سَاجِدًا ، ثُمَّ ارْفَعْ حَتَّى تَسْتَوِىَ قَائِمًا ، ثُمَّ افْعَلْ ذَلِكَ فِى صَلاَتِكَ كُلِّهَا » .
Tercemesi:
-....... Bize Ubeydullah ibn Umer, Saîd ibn Ebî Saîd'den; o da Ebû Hureyre(R)'den şöyle tahdîs etti: Rasûlullah (S) mescidin bir tarafında oturmakta iken bir adam mescide girdi de namaz kıldı. Sonra gelip Rasûlullah'a selâm verdi. Rasûlullah (selâmını aldı da) ona:
— "Dön yeniden namaz kıl, çünkü sen namaz kılmış olmadın" buyurdu.
O kimse dönüp (evvelce kıldığı gibi tekrar) namaz kıldı. Sonra gelip selâm verdi. Rasûlullah:
— "Senin üzerine de selâm olsun! Geri dön de yine namaz kıl. Çünkü sen namaz kılmış olmadın!" buyurdu.
(Adam dönüp yine namaz kild; da) üçüncü defasında:
— Yâ Rasûlallah! Bana doğrusunu öğret! dedi. Rasûlullah:
— "Namaza kalkmak istediğinde güzelce abdest al. Sonra kıbleye dönüp ihram tekbîrini al. Sonra ne kadar kolayına gelirse o kadar Kur'ân oku. Sonra rükû 'a varıp bedenin yatışıncaya kadar dur. Sonra başını kaldır, ayakta büsbütün doğruluncaya kadar dur. Sonra secdeye var, tâ sükûnete varıncaya kadar dur. Sonra başım kaldır, dümdüz oturuncaya ve sükûnete varıncaya kadar otur. Sonra yine secde et, sükûnete varıncaya kadar secdede kal. Sonra başını kaldır, dümdüz oluncaya kadar kalk. Sonra bunu namazın bütününde böylece yap!" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 15, 2/606
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Dua, dua ederken kıbleye yönelmek
KTB, DUA
KTB, KIBLE
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet