Giriş

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer’in (sav) şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav) Kubâ mescidine binekle de, yayan da giderdi. İbn Numeyr ayrıca şunu eklemektedir: Bize Abdullah, ona Nâfi‘nin rivayet ettiğine göre, mescitte iki rekât namaz kılardı.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Nümeyr arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278596 B001194-2 Buhari, Fadlu's-salat, 4

Bize Salt b. Muhammed, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona İbn Ebu Muleyke, ona da Misver b. Mahrame şöyle demiştir: Ömer vuruldu­ğu zaman ıstırap duymaya ve endişelenmeye başladı. Hemen İbn Abbâs yanına gelerek endişesini gidermek ve teselli etmek maksadıyla “Ey Müminlerin Emiri, eğer bu darbeden dolayı ölüm olursa, va­ziyetten o kadar endişe etme. Yemin olsun, muhakkak sen Rasulullah'a (sav) yâr oldun ve O'na çok güzel dostluk ettin. Sonra Rasulullah senden hoşnut olduğu halde sen O'ndan ayrıldın. Ondan sonra Ebu Bekir'e arkadaş oldun. Ona da pek iyi yoldaş oldun. Sonra Ebu Bekir de senden hoşnut ve razı olduğu halde, ondan ayrıldın. Sonra Peygam­ber'in (sav) ve Ebu Bekir'in bunca arkadaşlarına dost oldun, bunlara da pek güzel dostluk ettin. Eğer sen (bu defa ) sahabeden ayrılırsan, muhakkak onlar senden hoşnut ve razı oldukları hâlde ayrılacaksın” dedi. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: Rasulullah ile sohbet ve O'nun hoşnutluğu hakkında zikret­tiğin o güzel hâtıralar Yüce Allah'ın bana bahşettiği bir minnet ve ihsanıdır. Ebu Bekir'in sohbeti ve onun benden hoşnutluğu hakkın­da zikrettiğin hâtıralar da yine hiç şüphesiz zikri ulu olan Allah'ın bir minnet ve ihsanıdır ki, onu bana bahsetmiştir. Senin şu anda bende görmekte olduğun ıstırap ve endişeme gelince, o senin için ve senin en yakın ve en sadık dostların içindir. Vallahi şayet benim şu yer dolusu altınım olaydı azız ve celîl olan Allah'ın azabından kurtulmak için o azabı görmeden önce bu altınları (hiç tereddüt etmeden) mu­hakkak feda ederdim. Hammâd b. Zeyd der ki: Bize Eyyûb, ona İbn Ebu Müleyke, ona da İbn Abbâs "ben Ömer'in yanına girdim” demiş ve bu hadisi rivayet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hammâd b. Zeyd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280755 B003692-2 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 6

Bana İbrahim b. Musa, ona İbn Ebu Zâide, ona Hâşim b. Hâşim b. Utbe b. Ebu Vakkâs, ona Saîd b. Müseyyeb, ona ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle demiştir: Benim Müslüman olduğum gün henüz hiç kimse Müslüman olmamıştı. Ben üç Müslümandan biri olarak tam yedi gün geçirdim. Ebu Usâme, Hâşim'den yaptığı rivayetle, (İbrahim B. Musa'ya) mutabaat etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hammâd b. Üsâme arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280772 B003727-2 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 15

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Eyyûb, ona Ebu Osman, ona da Ebu Mûsâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir bostana girdi de bana bostanın kapısında bekçilik yapmamı emretti. Derken bir adam geldi ve içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) "ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele" buyurdu. Kapıyı açınca Ebu Bekir'le karşılaştım. Sonra bir başkası geldi, içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) yine "ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele" buyurdu. Gördüm ki gelen Ömer'miş. Sonra başkası biri geldi, o da içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) biraz sus­tu, sonra "ona izin ver ve kendisine isabet edecek belâ ve imtihan üzerine cennetle müjdele" buyurdu. Kapıyı açınca Osmân b. Affân ile karşılaştım. Hammâd der ki: Bize Asım el-Ahvel ve Ali b. el-Hakem, onlara Ebu Osman, ona da Ebu Musa bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şu eklemeyi yapmıştır: Peygamber (sav) içinde su olan bir yerde otur­muş idi, iki diz kapağı yahut bir diz kapağı açılmıştı. Osman oraya girince Peygamber hemen açık olan yerini örttü.


    Öneri Formu
34720 B003695 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 7

Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Amr b. Mürre, ona İbrahim, ona da Mesrûk şöyle demiştir: Abdullah b. Amr'ın yanında Abdullah b. Mes'ûd'dan bahsedilince o şöyle dedi: O, sürekli muhabbet duyacağım bir adamdır. Hz. Peygamber'i (sav) "Kur'an'ı dört kişiden alınız" buyururken işittim. Rasulullah (sav) isimleri saymağa Abdullah ibn Mes'ûd'dan başladı ve şöyle devam etti: "Abdullah b. Mes'ûd, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim, Muâz b. Cebel ve Übeyy b. Ka'b." Râvî Amr b. Mürre der ki: Ubeyy ile mi, yoksa Muâz ile mi saymağa başladı, bilmiyorum.


    Öneri Formu
34818 B003758 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 26

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmiştir: Ali b. Ebu Talib, (Fatıma ile evli iken) Ebu Cehil’in kızına talip oldu. Fatıma bunu işitince Nebi’ye (sav) gidip: Senin kavmin, kızların adına hiç öfkelenmediğini konuşup duruyorlar. İşte Ali, Ebu Cehil’in kızını nikâhlamak istiyor, dedi. Misver der ki: Bunun üzerine Nebi (sav) ayağa kalktı, ben onun teşehhüdü (kelime-i şehadeti) söyledikten sonra şöyle dediğini duydum: "Şimdi ben kızımı Ebu Âs b. Rabî’a nikâhlamıştım, o da bana (kızımı üzmeyeceğine dair) ve bana sözünde durarak doğru söylemiş oldu. Hiç şüphesiz Fatıma benden bir parçadır. Ve ben sizin onu üzmenizden hoşlanmam. Vallahi Rasulullah’ın kızı ile Allah’ın düşmanının kızı ebediyen bir adamın nikahında olmayacaktır." Bunun üzerine Ali, Ebu Cehil’in kızını istemekten vazgeçti. Bize Muhammed b. Amr b. Halhala, ona İbn Şihâb, ona Ali, ona da Misver bu hadisin rivayet etmiş ve rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Hz. Peygamber (sav) Abduşşems oğullarından olan damadını zikretti ve onun damatlığını güzelce övdü, sonra da "O bana söz verdi, sözünde durdu, bana vadetti ve vadini yerine getirdi" bu­yurdu .


    Öneri Formu
34790 B003729 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 16

Bize Abdullah b. Recâ, ona İsrâil, ona Ebu İshak, ona da Berâ şöyle demiştir: Ebu Bekir (ra), Âzib'den on üç dirhem karşılığında bir semer satın aldı. Ardından Ebu Bekir, Âzib'e “Berâ'ya emret de semeri bana getirsin” de­di. Âzib “hayır, ancak sen Rasulullah (sav) ile beraber Mek­ke'den Medine'ye doğru yola çıktığınız zaman, müşrikler sizi ararken nasıl yaptığınızı bize anlatırsan, olur” dedi. Ebu Bekir şöyle dedi: Mekke'den hareket ettik. Bütün gecemizi ve gündüzümüzü hareket halinde uyanık geçirdik, ya da yürüdük. Nihayet sıcak vakte girdik. Güneş gündü­zün yarısına gelip dikildi. Ben, kendisine sığınıp barınabileceğimiz bir gölge görebilir miyim diye etrafa bir göz attım. Büyük bir kaya gör­düm. O'nun yanına geldim ve onun kalan gölgesine baktım. Oradan bir yeri düzelttim ve orayı Peygamber (sav) için döşeyip “ey Allah'ın Rasulü, yat uzan” dedim. Peygamber (sav) uzandı. Ardından etrafıma bakmak üzere, peşimizdekilerden herhangi bir kimse görür müyüm, diye gittim. Derken koyunlarını, bulunduğumuz kayaya doğru sürüp getirmekte olan bir koyun çobanı ile karşılaştım. O da bizim gibi o kayanın gölgesinden fayda­lanmak istiyordu. Ona “delikanlı, sen kimin çobanısın ey?” diye sordum. Kureyş'ten tanıdığım bir adamın ismini söyledi. Sonra “senin sütü sağılacak koyunun var mı?” dedim. O “evet var” dedi. Ben “bize süt sağar mısın?” dedim. “evet sağarım” dedi. Benim talebim üzerine sürüsünden bir koyunu tuttu. Sonra ona, koyunun memesini tozlardan silkelemesini, sonra da ona ellerini silkeleyip temizlemesini emrettim. Avuçlarından biri­ni diğerine şöylece vurup silkeledi. Çoban benim için biraz süt sağdı. Ben Rasulullah (sav) için ağzında bir bez parçası olan deriden bir su kabı yapmıştım. Süt serinlesin diye üzerine bi­raz su döktüm, ardından Peygamber'in yanına götürdüm ve kendisini uyanmış buldum. O'na “iç ey Allah'ın Rasulü” dedim. Rasulullah (sav), ben razı olana kadar içti, sonra “hareket etme vakti gelmiştir ey Allah'ın Rasulü” dedim. O "evet" dedi ve hareket ettik. Kureyşliler bizi arıyorlardı. Süvari olan Surâka b. Mâlik b. Cu'şum'dan başka hiçbir kimse bize yetişemedi. Ben “peşimizdeki bize yetişti, ey Allah'ın Rasulü” dedim. O da "tasalanma, Allah bizimle beraberdir" buyurdu.


    Öneri Formu
34540 B003652 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 2

Ve yine Rasulullah şöyle buyurdu: "Kur'an'ı şu dört kişiden okumayı talep ediniz: Abdullah b. Mes'ûd, Huzeyfe'nin azatlısı Salim, Ubeyy b. Ka'b ve Muâz b. Cebel."


    Öneri Formu
34820 B003760 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 27

Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Ebu Osman şöylr demiştir: Uhud savaşı günlerinde bazı anlar olurdu ki, Sa'd ve Talha dışında Hz. Peygamber'in (sav) yanında savaşan kimse kalmazdı. Bu rivayet Talha ile Sa'd'ın hadisinden alınmıştır.


    Öneri Formu
280771 B003722-2 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 14

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Eyyûb, ona Ebu Osman, ona da Ebu Mûsâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir bostana girdi de bana bostanın kapısında bekçilik yapmamı emretti. Derken bir adam geldi ve içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) "ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele" buyurdu. Kapıyı açınca Ebu Bekir'le karşılaştım. Sonra bir başkası geldi, içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) yine "ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele" buyurdu. Gördüm ki gelen Ömer'miş. Sonra başkası biri geldi, o da içeri girmek için izin istedi. Hz. Peygamber (sav) biraz sus­tu, sonra "ona izin ver ve kendisine isabet edecek belâ ve imtihan üzerine cennetle müjdele" buyurdu. Kapıyı açınca Osmân b. Affân ile karşılaştım. Hammâd der ki: Bize Asım el-Ahvel ve Ali b. el-Hakem, onlara Ebu Osman, ona da Ebu Musa bu hadisin benzerini rivayet etmiş ve şu eklemeyi yapmıştır: Peygamber (sav) içinde su olan bir yerde otur­muş idi, iki diz kapağı yahut bir diz kapağı açılmıştı. Osman oraya girince Peygamber hemen açık olan yerini örttü.


    Öneri Formu
280756 B003695-2 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 7