Öneri Formu
Hadis Id, No:
30386, İM003949
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ الرَّبِيعِ الْيُحْمِدِىُّ عَنْ عَبَّادِ بْنِ كَثِيرٍ الشَّامِىِّ عَنِ امْرَأَةٍ مِنْهُمْ يُقَالَ لَهَا فُسَيْلَةُ قَالَتْ سَمِعْتُ أَبِى يَقُولُ سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَمِنَ الْعَصَبِيَّةِ أَنْ يُحِبَّ الرَّجُلُ قَوْمَهُ قَالَ « لاَ وَلَكِنْ مِنَ الْعَصَبِيَّةِ أَنْ يُعِينَ الرَّجُلُ قَوْمَهُ عَلَى الظُّلْمِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Ziyad b. er-Rabi el-Yuhmidî, ona Abbad b. Kesir eş-Şamî, ona da kendilerinden Füseyle (Cemile bt. Vasile el-Leysiyye) adında bir kadın babası (Vasile b. el-Eska el-Leysî) nin şöyle anlattığını nakletti: Rasul-i Ekrem’e (sav) “Ya Resulullah! Bir kimsenin kendi kavmini sevmesi asabiyet (ırkçılık) sayılır mı?” diye sordum. Efendimiz (sav) “Hayır (sayılmaz.) Fakat kimsenin kendi kavmine zulümde yardım etmesi asabiyettir (ırkçılıktır)” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 7, /635
Senetler:
1. Ebu Eska' Vasile b. el-Eska el-Leysî (Vasile b. Eska' b. Abdüluzza b. Abdülyalil b. Naşib)
2. Füseyle Cemile bt. Vasile el-Leysiyye (Huseyle bt. Vasile bt. el-Eska')
3. Abbad b. Kesir er-Remlî (Abbad b. Kesir b. Kays)
4. Ziyad b. Rabi' el-Yahmudi (Ziyad b. Rabi')
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
IRKÇILIK
Savaş, asabiyet için savaşılır mı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275743, İM004065-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ وَنَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَمَّالُ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سُوقَةَ سَمِعَ نَافِعَ بْنَ جُبَيْرٍ يُخْبِرُ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ ذَكَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْجَيْشَ الَّذِى يُخْسَفُ بِهِمْ فَقَالَتْ أُمُّ سَلَمَةَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَعَلَّ فِيهِمُ الْمُكْرَهُ قَالَ: "إِنَّهُمْ يُبْعَثُونَ عَلَى نِيَّاتِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbah, ona Nasr b. Ali ve Harun b. Abdullah el-Hammâl, onalra Süfyan b. Uyeyne, ona Muhammed b. Sûka, ona Nafi' b. Cübeyr, ona da Ümmü Seleme (Peygamberin eşi Hind bt. Huzeyfe) şöyle demiştir: 'Rasulullah (sav) (yere) batırılacak ordudan bahsetti.' Bunun üzerine Ümmü Seleme 'Ey Allah'ın rasulu! bu orduya katılması için zorlananlar ne olacak?' dedi. Rasulullah da (sav): "Onlar (Kıyamet gününden) niyetlerine göre diriltilecektir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 30, /656
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sûka el-Ğanevi (Muhammed b. Sûka)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Amel, amellerin dünyada veya ahirette karşılığı
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Tarih algısı, yere batırılacak ordu
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Süfyân, ona Abdullah b. İsa, ona Abdullah b. Ebü'l-Ca'd, ona Sevbân'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ömrü ancak iyilik yapmak uzatır. Kaderi ancak dua geri çevirir. İnsan ancak işlediği günah sebebiyle rızkından mahrum kalabilir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31166, İM004022
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
" لاَ يَزِيدُ فِى الْعُمْرِ إِلاَّ الْبِرُّ وَلاَ يَرُدُّ الْقَدَرَ إِلاَّ الدُّعَاءُ وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ ."
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Süfyân, ona Abdullah b. İsa, ona Abdullah b. Ebü'l-Ca'd, ona Sevbân'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ömrü ancak iyilik yapmak uzatır. Kaderi ancak dua geri çevirir. İnsan ancak işlediği günah sebebiyle rızkından mahrum kalabilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 23, /649
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Abdullah b. Ebu Ca'd el-Gatafâni (Abdullah b. Rafi)
3. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Amel, ömrü uzatan ameller
Dua, duanın kader ile ilişkisi
İyilik, iyilik ömrü uzatır
حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الْمِصْرِىُّ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ . أَنَّ الْمِسْوَرَ بْنَ مَخْرَمَةَ أَخْبَرَهُ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ - وَهُوَ حَلِيفُ بَنِى عَامِرِ بْنِ لُؤَىٍّ وَكَانَ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ الْجَرَّاحِ إِلَى الْبَحْرَيْنِ يَأْتِى بِجِزْيَتِهَا وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هُوَ صَالَحَ أَهْلَ الْبَحْرَيْنِ وَأَمَّرَ عَلَيْهِمُ الْعَلاَءَ بْنَ الْحَضْرَمِىِّ فَقَدِمَ أَبُو عُبَيْدَةَ بِمَالٍ مِنَ الْبَحْرَيْنِ فَسَمِعَتِ الأَنْصَارُ بِقُدُومِ أَبِى عُبَيْدَةَ فَوَافَوْا صَلاَةَ الْفَجْرِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ فَتَعَرَّضُوا لَهُ فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ رَآهُمْ ثُمَّ قَالَ " أَظُنُّكُمْ سَمِعْتُمْ أَنَّ أَبَا عُبَيْدَةَ قَدِمَ بِشَىْءٍ مِنَ الْبَحْرَيْنِ " . قَالُوا أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ " أَبْشِرُوا وَأَمِّلُوا مَا يَسُرُّكُمْ فَوَاللَّهِ مَا الْفَقْرَ أَخْشَى عَلَيْكُمْ وَلَكِنِّى أَخْشَى عَلَيْكُمْ أَنْ تُبْسَطَ الدُّنْيَا عَلَيْكُمْ كَمَا بُسِطَتْ عَلَى مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ فَتَنَافَسُوهَا كَمَا تَنَافَسُوهَا فَتُهْلِكَكُمْ كَمَا أَهْلَكَتْهُمْ " .
Bize Yunus b. Abdula’lâ el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn. Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Misver b. Mahreme, Amir b. Lüey oğullarının müttefiki ve Rasulullah (sav) ile birlikte Bedir savaşına katılmış olan Amr b. Avf’ın şöyle anlattığını nakletti:
Rasulullah (sav) Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı (toplanan) cizyeleri getirmesi için Bahreyn’e gönderdi. Rasulullah (sav) (daha önce) Bahreyn halkı ile barış anlaşması yapmış ve başlarına Alâ b. Hadramî’yi emir tayin etmişti. Ebu Ubeyde Bahreyn’den (topladığı) mallarla birlikte geldi. Ensar, Ebu Ubeyde’nin geldiğini duydu ve Nebi (sav) ile birlikte sabah namazına geldiler. Rasulullah (sav) namazını bitirip ayrılınca karşısına dikildiler. Rasulullah (sav) onları bu halde görünce gülümsedi ve "Öyle sanıyorum ki, siz Ebu Ubeyde'nin Bahreyn'den bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Onlar da “Evet ey Allah’ın Rasulü!” diye tasdik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyle ise sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi de ümit edin! Allah’a yemin olsun ki, ben sizin adınıza fakirlikten endişe etmiyorum; ama dünya nimetlerinin sizden önceliklerin önüne serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden ve onların bu dünyalıklar için birbirleriyle yarışa giriştikleri gibi, sizin de yarışa girmenizden ve bu rekabetin onları helâk ettiği gibi sizi de helâk etmesinden korkuyorum."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30946, İM003997
Hadis:
حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الْمِصْرِىُّ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ . أَنَّ الْمِسْوَرَ بْنَ مَخْرَمَةَ أَخْبَرَهُ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ - وَهُوَ حَلِيفُ بَنِى عَامِرِ بْنِ لُؤَىٍّ وَكَانَ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ الْجَرَّاحِ إِلَى الْبَحْرَيْنِ يَأْتِى بِجِزْيَتِهَا وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هُوَ صَالَحَ أَهْلَ الْبَحْرَيْنِ وَأَمَّرَ عَلَيْهِمُ الْعَلاَءَ بْنَ الْحَضْرَمِىِّ فَقَدِمَ أَبُو عُبَيْدَةَ بِمَالٍ مِنَ الْبَحْرَيْنِ فَسَمِعَتِ الأَنْصَارُ بِقُدُومِ أَبِى عُبَيْدَةَ فَوَافَوْا صَلاَةَ الْفَجْرِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ فَتَعَرَّضُوا لَهُ فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ رَآهُمْ ثُمَّ قَالَ " أَظُنُّكُمْ سَمِعْتُمْ أَنَّ أَبَا عُبَيْدَةَ قَدِمَ بِشَىْءٍ مِنَ الْبَحْرَيْنِ " . قَالُوا أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ " أَبْشِرُوا وَأَمِّلُوا مَا يَسُرُّكُمْ فَوَاللَّهِ مَا الْفَقْرَ أَخْشَى عَلَيْكُمْ وَلَكِنِّى أَخْشَى عَلَيْكُمْ أَنْ تُبْسَطَ الدُّنْيَا عَلَيْكُمْ كَمَا بُسِطَتْ عَلَى مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ فَتَنَافَسُوهَا كَمَا تَنَافَسُوهَا فَتُهْلِكَكُمْ كَمَا أَهْلَكَتْهُمْ " .
Tercemesi:
Bize Yunus b. Abdula’lâ el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn. Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Misver b. Mahreme, Amir b. Lüey oğullarının müttefiki ve Rasulullah (sav) ile birlikte Bedir savaşına katılmış olan Amr b. Avf’ın şöyle anlattığını nakletti:
Rasulullah (sav) Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı (toplanan) cizyeleri getirmesi için Bahreyn’e gönderdi. Rasulullah (sav) (daha önce) Bahreyn halkı ile barış anlaşması yapmış ve başlarına Alâ b. Hadramî’yi emir tayin etmişti. Ebu Ubeyde Bahreyn’den (topladığı) mallarla birlikte geldi. Ensar, Ebu Ubeyde’nin geldiğini duydu ve Nebi (sav) ile birlikte sabah namazına geldiler. Rasulullah (sav) namazını bitirip ayrılınca karşısına dikildiler. Rasulullah (sav) onları bu halde görünce gülümsedi ve "Öyle sanıyorum ki, siz Ebu Ubeyde'nin Bahreyn'den bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Onlar da “Evet ey Allah’ın Rasulü!” diye tasdik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyle ise sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi de ümit edin! Allah’a yemin olsun ki, ben sizin adınıza fakirlikten endişe etmiyorum; ama dünya nimetlerinin sizden önceliklerin önüne serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden ve onların bu dünyalıklar için birbirleriyle yarışa giriştikleri gibi, sizin de yarışa girmenizden ve bu rekabetin onları helâk ettiği gibi sizi de helâk etmesinden korkuyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 18, /644
Senetler:
1. Ebu Amr Amr b. Avf el-Ensârî (Amr b. Avf)
2. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Yunus b. Abdula'la es-Sadefi (Yunus b. Abdulala b. Meysera b. Hafs b. Hayyan)
Konular:
Hz. Peygamber, tebessüm etmesi
Mal, mal - mülk hırsı
Şehirler, Bahreyn ve Kınnesrin
Tebessüm, kardeşinin yüzüne tebessüm etmek
Toplumsal Düzen, münafeset müslümanların birbiriyle çekişmeleri
Yönetim, cizye vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33139, İM004072
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالُوا حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ سُبَيْعٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ الدَّجَّالَ يَخْرُجُ مِنْ أَرْضٍ بِالْمَشْرِقِ يُقَالُ لَهَا خُرَاسَانُ يَتْبَعُهُ أَقْوَامٌ كَأَنَّ وُجُوهَهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطْرَقَةُ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, Muhammed b. Beşşar ve Muhammed b. Müsenna, onlara Ravh b. Ubade, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ebu Teyyah (Yezid b. Humeyd) , ona Muğire b. Sübey', ona Amr b. Hureys, ona da Ebu Bekir es-Sıddîk, (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Deccal'ın doğuda Horasan denilen bir yerden (çıkacak kendisine yüzleri deri ile kaplanmıs kalkanlar gibi (yuvarlak, geniş, elmacıkları yüksek) kavimlerin tabi olacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Amr b. Hureys el-Kuraşî (Amr b. Hureys b. Amr b. Osman b. Abdullah b. Ömer)
3. Muğira b. Sübey' el-Iclî (Muğira b. Sübey')
4. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33149, İM004074
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ قَيْسٍ قَالَتْ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ يَوْمٍ وَصَعِدَ الْمِنْبَرَ وَكَانَ لاَ يَصْعَدُ عَلَيْهِ قَبْلَ ذَلِكَ إِلاَّ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَاشْتَدَّ ذَلِكَ عَلَى النَّاسِ فَمِنْ بَيْنِ قَائِمٍ وَجَالِسٍ فَأَشَارَ إِلَيْهِمْ بِيَدِهِ أَنِ « اقْعُدُوا فَإِنِّى وَاللَّهِ مَا قُمْتُ مَقَامِى هَذَا لأَمْرٍ يَنْفَعُكُمْ لِرَغْبَةٍ وَلاَ لِرَهْبَةٍ وَلَكِنَّ تَمِيمًا الدَّارِىَّ أَتَانِى فَأَخْبَرَنِى خَبَرًا مَنَعَنِى الْقَيْلُولَةَ مِنَ الْفَرَحِ وَقُرَّةِ الْعَيْنِ فَأَحْبَبْتُ أَنْ أَنْشُرَ عَلَيْكُمْ فَرَحَ نَبِيِّكُمْ أَلاَ إِنَّ ابْنَ عَمٍّ لَتَمِيمٍ الدَّارِىِّ أَخْبَرَنِى أَنَّ الرِّيحَ أَلْجَأَتْهُمْ إِلَى جَزِيرَةٍ لاَ يَعْرِفُونَهَا فَقَعَدُوا فِى قَوَارِبِ السَّفِينَةِ فَخَرَجُوا فِيهَا فَإِذَا هُمْ بِشَىْءٍ أَهْدَبَ أَسْوَدَ قَالُوا لَهُ مَا أَنْتَ قَالَ أَنَا الْجَسَّاسَةُ . قَالُوا أَخْبِرِينَا . قَالَتْ مَا أَنَا بِمُخْبِرَتِكُمْ شَيْئًا وَلاَ سَائِلَتِكُمْ وَلَكِنْ هَذَا الدَّيْرُ قَدْ رَمَقْتُمُوهُ فَأْتُوهُ فَإِنَّ فِيهِ رَجُلاً بِالأَشْوَاقِ إِلَى أَنْ تُخْبِرُوهُ وَيُخْبِرَكُمْ فَأَتَوْهُ فَدَخَلُوا عَلَيْهِ فَإِذَا هُمْ بِشَيْخٍ مُوثَقٍ شَدِيدِ الْوَثَاقِ يُظْهِرُ الْحُزْنَ شَدِيدِ التَّشَكِّى فَقَالَ لَهُمْ مِنْ أَيْنَ قَالُوا مِنَ الشَّامِ . قَالَ مَا فَعَلَتِ الْعَرَبُ قَالُوا نَحْنُ قَوْمٌ مِنَ الْعَرَبِ عَمَّ تَسْأَلُ قَالَ مَا فَعَلَ هَذَا الرَّجُلُ الَّذِى خَرَجَ فِيكُمْ قَالُوا خَيْرًا نَاوَى قَوْمًا فَأَظْهَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِمْ فَأَمْرُهُمُ الْيَوْمَ جَمِيعٌ إِلَهُهُمْ وَاحِدٌ وَدِينُهُمْ وَاحِدٌ قَالَ مَا فَعَلَتْ عَيْنُ زُغَرَ قَالُوا خَيْرًا يَسْقُونَ مِنْهَا زُرُوعَهُمْ وَيَسْتَقُونَ مِنْهَا لِسَقْيِهِمْ قَالَ فَمَا فَعَلَ نَخْلٌ بَيْنَ عَمَّانَ وَبَيْسَانَ قَالُوا يُطْعِمُ ثَمَرَهُ كُلَّ عَامٍ . قَالَ فَمَا فَعَلَتْ بُحَيْرَةُ الطَّبَرِيَّةِ قَالُوا تَدَفَّقُ جَنَبَاتُهَا مِنْ كَثْرَةِ الْمَاءِ . قَالَ فَزَفَرَ ثَلاَثَ زَفَرَاتٍ ثُمَّ قَالَ لَوِ انْفَلَتُّ مِنْ وَثَاقِى هَذَا لَمْ أَدَعْ أَرْضًا إِلاَّ وَطِئْتُهَا بِرِجْلَىَّ هَاتَيْنِ إِلاَّ طَيْبَةَ لَيْسَ لِى عَلَيْهَا سَبِيلٌ » . قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِلَى هَذَا يَنْتَهِى فَرَحِى هَذِهِ طَيْبَةُ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ مَا فِيهَا طَرِيقٌ ضَيِّقٌ وَلاَ وَاسِعٌ وَلاَ سَهْلٌ وَلاَ جَبَلٌ إِلاَّ وَعَلَيْهِ مَلَكٌ شَاهِرٌ سَيْفَهُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Mücalid, ona eş-Şa'bî, ona da Fatıma bt. Kays (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün (mescid'de) namaz kıldı ve (namazdan sonra) minbere çıktı. Ondan önce Cuma günü hariç hiç minbere çıkmazdı. Bu itibarla O'nun minbere çıkması cemaate çetin geldi (telaşa sebep oldu). Artık kimisi ayakta, kimisi oturuyor idi. O, oturun diye cemaate eliyle işaret ederek şöyle buyurdu:
"Vallahi size menfaat sağlayıcı ne (ganimet malı gibi) bir rağbet için ne de (düşmana karşı tedbir almayı gerektiren) bir korku nedeniyle burada (sizi toplayıp) oturdum. Velakin Temim-i Dari yanıma geldi ve bana öyle bir haber verdi ki o haber sevinçten ve göz aydınlığından dolayı benim öğle zamanındaki uykuma mani oldu. Ben de peygamberinizin sevincini sizin üzerinize yaymayı sevdim. Bilmiş olunuz ki: Temim-i Dari'nin bir amcası oğlu bana şu haberi iletti. (Onlar bir vapurla denize açılmış iken) rüzgâr onları tanımadıkları bir adaya sığınmaya zorlamış. Onlar da vapurun kayıklarına binerek adaya çıkmışlar. Derken kirpikleri çok yoğun (veya çok uzun), siyah bir şey (hayvan) ile karşılaşmışlar ve ona, sen nesin? demişler. O: Ben, Cessase'yim, demiş. Onlar: Bize (bir şeyler) anlat, demisler. Cessase: 'Ben ne size bir haber verecek, ne de size (bir sey) soracak durumdayım. Velakin şu binayı gördünüz. Oraya gidiniz. Çünkü o binada sizin ona haber vermenize ve size haber vermeye çok iştiyaklı bir adam vardır,' demiş. Bunun üzerine onlar binaya varıp adamın yanına girmişler. Orada şiddetli bir şekilde sıkıca bağlanmış, üzüntüsünü açığa vuran ve halinden çok şikâyetçi, yaslı bir adamla karşılaşmışlar. Adam onlara: 'Siz neredensiniz?' diye sormuş. Onlar, Şam'dan, demişler. Adam: 'Arablar ne yaptılar?' diye sormuş. Onlar: Biz Araplardan bir gurubuz. Sen neyi soruyorsun? demişler. Adam, içinizden çıkan o adam (yani Peygamber) ne yaptı? diye sordu. (O Peygamber) hayır işledi. Bir kavimle mücadele etti ve neticede Allah O'nu o kavme galip kildi. Bugün Arabların işi derli topludur. Hepsinin İlah'ı birdir, dinleri birdir, demişler. Adam: 'Zugar pınarı ne yaptı?' diye sormuş. Onlar: Hayırlı bir pınardır. Halk o pınar suyu ile ekinlerini sular, arazileri için ondan su çıkarırlar, demişler. Adam: 'Amman ve Beysan arasındaki hurma bahçeleri ne yaptı?' diye sormuş. Onlar: Her yıl meyvesini verir, demişler. Adam: 'Taberiyye gölü ne yaptı?' diye sormuş. Onlar: Suyun çokluğundan dolayı göl sahillerine taşıyor, demişler. Ravi demiştir ki: Adam bu haberler üzerine üç defa seslice derinden nefes alarak inledikten sonra: Eğer su (bağlanmış olduğum) bağdan kurtulursam bu iki ayağımla basmayacağım bir yer bırakmayacağım. Ancak Taybe (yani Medine-i Münevvere) hariç. Çünkü Taybe'ye (girebilmek için) bana hiç bir yol yoktur (oraya giremem), dedi. Peygamber (sav) (Deccal ile ilgili bu haberi naklettikten sonra)":
"Benim sevincim buraya kadardır. İşte bu belde Taybe'dir. Nefsim kudret elinde olan (Allah) a yemin ederim ki: Medine'de bulunan dar ve geniş her yolun başında ve her düzlük ve tepenin başında kıyamete dek kılıcını çekerek bekleyen birer melek bulunur," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Kıyamet Alametleri, Cessase
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275755, İM004071-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدَّجَّالُ أَعْوَرُ عَيْنِ الْيُسْرَى جُفَالُ الشَّعَرِ مَعَهُ جَنَّةٌ وَنَارٌ فَنَارُهُ جَنَّةٌ وَجَنَّتُهُ نَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Ali b. Muhammed, o ikisine Muaviye, ona el-A'meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe'den (b. el-Yeman) (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Deccal, sol gözü sakattır, saçı çoktur. Beraberinde bir cennet ve bir cehennem vardır. Onun cehennemi bir cennet, cenneti de bir cehennemdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275761, İM004072-2
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالُوا حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ سُبَيْعٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ الدَّجَّالَ يَخْرُجُ مِنْ أَرْضٍ بِالْمَشْرِقِ يُقَالُ لَهَا خُرَاسَانُ يَتْبَعُهُ أَقْوَامٌ كَأَنَّ وُجُوهَهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطْرَقَةُ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Muhammed b. Beşşar ve Muhammed b. el-Müsenna, onlara Ravh b. Ubade, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ebu't-Teyyah, ona el-Muğira b. Sübey', ona Amr b. Hureys, ona da Ebu Bekir es-Sıddık (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bize Deccal'in doğuda Horasan denilen bir yerden (çıkacağını kendisine yüzleri deri ile kaplanmış kalkanlar gibi (yuvarlak, geniş, elmacıkları yüksek) kavimlerin tabi olacağını beyan buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Amr b. Hureys el-Kuraşî (Amr b. Hureys b. Amr b. Osman b. Abdullah b. Ömer)
3. Muğira b. Sübey' el-Iclî (Muğira b. Sübey')
4. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275762, İM004072-3
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالُوا حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ سُبَيْعٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ الدَّجَّالَ يَخْرُجُ مِنْ أَرْضٍ بِالْمَشْرِقِ يُقَالُ لَهَا خُرَاسَانُ يَتْبَعُهُ أَقْوَامٌ كَأَنَّ وُجُوهَهُمُ الْمَجَانُّ الْمُطْرَقَةُ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Muhammed b. Beşşar ve Muhammed b. el-Müsenna, onlara Ravh b. Ubade, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ebu't-Teyyah, ona el-Muğira b. Sübey', ona Amr b. Hureys, ona da Ebu Bekir es-Sıddık (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bize Deccal'in doğuda Horasan denilen bir yerden (çıkacağını kendisine yüzleri deri ile kaplanmış kalkanlar gibi (yuvarlak, geniş, elmacıkları yüksek) kavimlerin tabi olacağını beyan buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Amr b. Hureys el-Kuraşî (Amr b. Hureys b. Amr b. Osman b. Abdullah b. Ömer)
3. Muğira b. Sübey' el-Iclî (Muğira b. Sübey')
4. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
7. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275763, İM004073-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ مَا سَأَلَ أَحَدٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الدَّجَّالِ أَكْثَرَ مِمَّا سَأَلْتُهُ - وَقَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ أَشَدَّ سُؤَالاً مِنِّى - فَقَالَ لِى « مَا تَسْأَلُ عَنْهُ » . قُلْتُ إِنَّهُمْ يَقُولُونَ إِنَّ مَعَهُ الطَّعَامَ وَالشَّرَابَ قَالَ « هُوَ أَهْوَنُ عَلَى اللَّهِ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki', ona İsmail b. Ebu Halid, ona Kays b. Ebu Hazim, ona da El-Muğîra b. Şu'be (ra) şöyle demiştir: Hiçbir kimse Peygamber'e (sav) Deccal hakkında benden daha fazla soru sormadı. (Ravi İbn Numeyr kendi rivayetinde 'daha fazla soru' ifadesi yerine: 'Benim sorularımdan daha çetin soru' dedi). Bunun üzerine Resul-i Ekrem (sav) bana:
"Deccal hakkında ne soracaksın?" buyurdu. Ben: Onlar (yani halk veya Ehl-i Kitab) diyorlar ki: Şüphesiz yiyecek ve içecek (maddeleri) yalnız Deccal'in beraberinde bulunur, dedim. O, buyurdu:
"Deccal, Allah nezdinde şu (anlattığı) ndan ehvendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 33, /658
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Fitne, Deccal, deccalın sıfatları ve fiitnesi
Kıyamet, alametleri, Deccal