119 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Hucr, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsitî, ona Müstelim b. Saîd, ona Rumeyh el-Cüzâmî, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ganimet belli kişilerin elinde dönüp dolaşır hale getirilince, emanet ganimet bilinince, zekât ağır bir borç gibi görülünce, dinden başka bir maksatla ilim öğrenilince, adam annesini hor görüp hanımına itaat edince, babasını başından def edip dostunu yanı başında tutunca, mescitte sesler yükselince, kabilenin başına en fasıkları efendi olunca, bir kavmin lideri onların en rezilleri olunca, zararından korunmak maksadıyla bir adama hürmet gösterilince, şarkıcı cariyeler ve çalgı çengi meclisleri aleni hale gelince, su gibi içki içilince, bu ümmetin sonradan gelenleri öncekilere lanet okuyunca beklesinler ki kıpkızıl bir rüzgâr, bir sarsıntı, yerin dibine geçirilme, hilkatlerin değiştirilmesi, gökten gelecek bir azap gelsin. Artık ipi kopan bir gerdanlığın peş peşe dağılan taneleri gibi azaplar art arda kopar gelir.” Ebu İsa dedi ki: Bu hususta Ali’den gelmiş rivayet de vardır. Bu ise garib bir hadistir, sadece bu rivayetini biliyoruz.
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zühri, ona Salim, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) içlerinde Ömer b. Hattab'ın da bulunduğu ashabdan bir grup ile birlikte İbn Sayyâd'a denk geldi. O çocuktu ve Benî Mağale konağı yanında erkek çocuklarla oynuyordu. Rasulullah (sav) eliyle onun sırtına dokunana kadar İbn Sayyâd, onun geldiğinin farkına varamamıştı. Sonra Hz. Peygamber (sav) ona "Benim, Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet ediyor musun?" dedi. İbn Sayyâd Rasulullah'a bakıp "Senin, ümmîlerin nebisi olduğuna şehadet ediyorum, sen de benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet eder misin?" dedi. Rasulullah (sav) "Ben Allah'a ve Resullerine iman ettim" buyurdu, ardından İbn Sayyad'a "Sana gelen nedir?" diye sordu. İbn Sayyad "Bana gerçek haberler de gelir, yalan haberler de" diye cevap verdi. Rasulullah "Öyleyse senin işin çok karışıktır" buyurdu. Sonra da ona: "gönlümde senin için bir şey geçirdim, (onu bil bakalım)" buyurdu. Allah Rasulü gönlünde "Semanın açık bir duman getirdiği gün" (Duhân, 10) ayetini saklamıştı. İbn Sayyâd " o duh (duman)dır" dedi. Rasulullah (sav) "yıkıl karşımdan, kaderini asla aşamayacaksın" buyurdu. Hz. Ömer "Ya Rasulullah, bana izin ver onun boynunu vurayım" dedi. Rasulullah (sav) "Eğer o Deccal ise ona asla üstün gelinemez. Deccal değilse onu öldürmekte hayır yok" buyurdu. Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.