Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub b. İbrahim b. Sa’d, ona babası (İbrahim b. Sa’d), ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer "Rasulullah (sav) aralarında Ömer b. Hattâb’ın da bulunduğu ashabından birkaç kişi ile birlikte yürürken Muaviyeoğulları konağının yakınlarında oynayan ve buluğ çağına yaklaşmış bir çocuk olan İbn Sayyâd ile karşılaştı" demiş ve hadisi Yunus'un hadisi gibi Ömer b. Sabit'in hadisinin sonuna kadar rivayet etmiştir:
Yakub'dan rivayetle Übey "eğer kadın onu bıraksaydı o da açıklayacaktı" ifadesi hakkında "Şayet annesi onu bırakmış olsaydı kendi durumunu açıklardı" demiştir.
Açıklama: Yunus hadisi için M007354 numaralı hadise bakınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17439, M007357
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ - حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ انْطَلَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ رَهْطٌ مِنْ أَصْحَابِهِ فِيهِمْ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ حَتَّى وَجَدَ ابْنَ صَيَّادٍ غُلاَمًا قَدْ نَاهَزَ الْحُلُمَ يَلْعَبُ مَعَ الْغِلْمَانِ عِنْدَ أُطُمِ بَنِى مُعَاوِيَةَ . وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمِثْلِ حَدِيثِ يُونُسَ إِلَى مُنْتَهَى حَدِيثِ عُمَرَ بْنِ ثَابِتٍ وَفِى الْحَدِيثِ عَنْ يَعْقُوبَ قَالَ قَالَ أُبَىٌّ - يَعْنِى فِى قَوْلِهِ لَوْ تَرَكَتْهُ بَيَّنَ - قَالَ لَوْ تَرَكَتْهُ أُمُّهُ بَيَّنَ أَمْرَهُ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub b. İbrahim b. Sa’d, ona babası (İbrahim b. Sa’d), ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer "Rasulullah (sav) aralarında Ömer b. Hattâb’ın da bulunduğu ashabından birkaç kişi ile birlikte yürürken Muaviyeoğulları konağının yakınlarında oynayan ve buluğ çağına yaklaşmış bir çocuk olan İbn Sayyâd ile karşılaştı" demiş ve hadisi Yunus'un hadisi gibi Ömer b. Sabit'in hadisinin sonuna kadar rivayet etmiştir:
Yakub'dan rivayetle Übey "eğer kadın onu bıraksaydı o da açıklayacaktı" ifadesi hakkında "Şayet annesi onu bırakmış olsaydı kendi durumunu açıklardı" demiştir.
Açıklama:
Yunus hadisi için M007354 numaralı hadise bakınız.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7357, /1198
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَسَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِابْنِ صَيَّادٍ فِى نَفَرٍ مِنْ أَصْحَابِهِ فِيهِمْ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَهُوَ يَلْعَبُ مَعَ الْغِلْمَانِ عِنْدَ أُطُمِ بَنِى مَغَالَةَ وَهُوَ غُلاَمٌ . بِمَعْنَى حَدِيثِ يُونُسَ وَصَالِحٍ غَيْرَ أَنَّ عَبْدَ بْنَ حُمَيْدٍ لَمْ يَذْكُرْ حَدِيثَ ابْنِ عُمَرَ فِى انْطِلاَقِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مَعَ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ إِلَى النَّخْلِ .
Bize Abd b. Humeyd ve Seleme b. Şebib, onlara Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Zührî, ona Salim'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) aralarında Ömer b. Hattâb’ın da bulunduğu ashabından birkaç kişi ile birlikte (yürürken) İbn Sayyâd'a denk gelmişti. Meğâleoğulları konağının yakınlarında çocuklarla oynayan İbn Sayyâd bir çocuktu.
(Râvi) hadisi Yunus ve Salih'in hadisine benzer anlamda rivayet etmiş ancak Abd b. Humeyd, İbn Ömer’in "Nebi’nin (sav) Ubey b. Ka’b ile birlikte hurmalığa gitmesi" ifadesini aktarmamıştır.
Açıklama: Yunus hadisi için M007354 numaralı hadise bakınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17442, M007358
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَسَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِابْنِ صَيَّادٍ فِى نَفَرٍ مِنْ أَصْحَابِهِ فِيهِمْ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَهُوَ يَلْعَبُ مَعَ الْغِلْمَانِ عِنْدَ أُطُمِ بَنِى مَغَالَةَ وَهُوَ غُلاَمٌ . بِمَعْنَى حَدِيثِ يُونُسَ وَصَالِحٍ غَيْرَ أَنَّ عَبْدَ بْنَ حُمَيْدٍ لَمْ يَذْكُرْ حَدِيثَ ابْنِ عُمَرَ فِى انْطِلاَقِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مَعَ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ إِلَى النَّخْلِ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd ve Seleme b. Şebib, onlara Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Zührî, ona Salim'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) aralarında Ömer b. Hattâb’ın da bulunduğu ashabından birkaç kişi ile birlikte (yürürken) İbn Sayyâd'a denk gelmişti. Meğâleoğulları konağının yakınlarında çocuklarla oynayan İbn Sayyâd bir çocuktu.
(Râvi) hadisi Yunus ve Salih'in hadisine benzer anlamda rivayet etmiş ancak Abd b. Humeyd, İbn Ömer’in "Nebi’nin (sav) Ubey b. Ka’b ile birlikte hurmalığa gitmesi" ifadesini aktarmamıştır.
Açıklama:
Yunus hadisi için M007354 numaralı hadise bakınız.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7358, /1198
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17445, M007359
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ قَالَ لَقِىَ ابْنُ عُمَرَ ابْنَ صَائِدٍ فِى بَعْضِ طُرُقِ الْمَدِينَةِ فَقَالَ لَهُ قَوْلاً أَغْضَبَهُ فَانْتَفَخَ حَتَّى مَلأَ السِّكَّةَ فَدَخَلَ ابْنُ عُمَرَ عَلَى حَفْصَةَ وَقَدْ بَلَغَهَا فَقَالَتْ لَهُ رَحِمَكَ اللَّهُ مَا أَرَدْتَ مِنِ ابْنِ صَائِدٍ أَمَا عَلِمْتَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّمَا يَخْرُجُ مِنْ غَضْبَةٍ يَغْضَبُهَا » .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ravh b. Ubâde, ona Hişam, ona Eyyub, ona Nâfi’in şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer Medine yollarının birisinde İbn Sâid ile karşılaştı. Ona onu kızdıracak bir şeyler söyleyince, yolu dolduracak kadar şişti. Bunun üzerine İbn Ömer, Hafsa’nın yanına girdi. Haberi ona da ulaşmıştı. Hafsa ona: Allah’ın rahmeti sana olsun, sen İbn Sâid’den ne istedin? Rasulullah’ın (sav): “O ancak kızacağı bir öfke sebebiyle çıkacaktır” buyurduğunu bilmez misin, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7359, /1198
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17448, M007360
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ - يَعْنِى ابْنَ حَسَنِ بْنِ يَسَارٍ - حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ قَالَ كَانَ نَافِعٌ يَقُولُ ابْنُ صَيَّادٍ . قَالَ قَالَ ابْنُ عُمَرَ لَقِيتُهُ مَرَّتَيْنِ - قَالَ - فَلَقِيتُهُ فَقُلْتُ لِبَعْضِهِمْ هَلْ تَحَدَّثُونَ أَنَّهُ هُوَ قَالَ لاَ وَاللَّهِ - قَالَ - قُلْتُ كَذَبْتَنِى وَاللَّهِ لَقَدْ أَخْبَرَنِى بَعْضُكُمْ أَنَّهُ لَنْ يَمُوتَ حَتَّى يَكُونَ أَكْثَرَكُمْ مَالاً وَوَلَدًا فَكَذَلِكَ هُوَ زَعَمُوا الْيَوْمَ - قَالَ - فَتَحَدَّثْنَا ثُمَّ فَارَقْتُهُ - قَالَ - فَلَقِيتُهُ لَقْيَةً أُخْرَى وَقَدْ نَفَرَتْ عَيْنُهُ - قَالَ - فَقُلْتُ مَتَى فَعَلَتْ عَيْنُكَ مَا أَرَى قَالَ لاَ أَدْرِى - قَالَ - قُلْتُ لاَ تَدْرِى وَهِىَ فِى رَأْسِكَ قَالَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ خَلَقَهَا فِى عَصَاكَ هَذِهِ . قَالَ فَنَخَرَ كَأَشَدِّ نَخِيرِ حِمَارٍ سَمِعْتُ - قَالَ - فَزَعَمَ بَعْضُ أَصْحَابِى أَنِّى ضَرَبْتُهُ بِعَصًا كَانَتْ مَعِىَ حَتَّى تَكَسَّرَتْ وَأَمَّا أَنَا فَوَاللَّهِ مَا شَعَرْتُ - قَالَ - وَجَاءَ حَتَّى دَخَلَ عَلَى أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ فَحَدَّثَهَا فَقَالَتْ مَا تُرِيدُ إِلَيْهِ أَلَمْ تَعْلَمْ أَنَّهُ قَدْ قَالَ « إِنَّ أَوَّلَ مَا يَبْعَثُهُ عَلَى النَّاسِ غَضَبٌ يَغْضَبُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Husayn –yani İbn Hasan b. Yesâr-, ona İbn Avn, ona Nâfî’in şöyle dediğini rivayet etti: Nâfî, İbn (Sâid değil de) Sayyâd derdi, dedi ki: İbn Ömer ben onunla iki defa karşılaştım, dedi. Onunla karşılaştığımda onlardan birisine: Sizler onun o (Deccâl) olduğunu mu konuşuyorsunuz, dedim. O: Allah’a yemin olsun ki hayır dedi. Ben: Allah’a yemin ederim ki bana yalan söyledin, dedim. Çünkü birinizin bana haber verdiğine göre, o aranızda malı ve evladı hepinizden daha çok oluncaya kadar ölmeyecekmiş. İşte bugün onun böyle olduğu söylenmektedir. Sonra aramızda biraz konuştuk ve arkasından ben ondan ayrıldım. (İbn Ömer) devamla dedi ki: Onunla ikinci bir defa daha karşılaştım, bu sefer gözü şişmişti. Ben: Senin gözün, gördüğüm bu hale ne zaman geldi, dedim. O: Bilemiyorum dedi. Ben: O gözün başında olduğu halde mi bilmiyorsun? dedim. O: Eğer Allah dilerse onu senin bu asanda yaratır, dedi. (İbn Ömer) dedi ki: Bir eşeğin işittiğim en şiddetli anırması gibi anırdı. Arkadaşlarımdan bazıları benim ona beraberimdeki bir asa ile kırılıncaya kadar dövdüğümü iddia ediyorsa da vallahi ben bunun farkında değilim. (Ravi) dedi ki: İbn Ömer gelerek müminlerin annesinin yanına girdi ve ona (olanları) anlattı. Müminlerin annesi: Sen ondan ne istiyorsun? Rasulullah’ın (sav): “Hiç şüphe yok ki onun insanlar üzerine gitmesinin başlangıcı, öfkelendiği bir şeye kızgınlığı olacaktır” buyurduğunu bilmiyor musun, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7360, /1198
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17451, M007361
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ الدَّجَّالَ بَيْنَ ظَهْرَانَىِ النَّاسِ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ . أَلاَ وَإِنَّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّ عَيْنَهُ عِنَبَةٌ طَافِئَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme ve Muhammed b. Bişr, onlara Ubeydullah, ona Nâfi’, ona İbn Ebu Ömer rivayet etti; (T) Ayrıca Bize İbn Numeyr –lafız ona ait olmak üzere-, ona Muhammed b. Bişr, ona Ubeydullah, ona Nâfi’, ona İbn Ebu Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), insanlar arasında Deccâl’i söz konusu ederek şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah tek gözlü değildir, şuna dikkat edin ki Mesih Deccâl’in sağ gözü kördür. Gözü adeta fırlamış bir üzüm tanesi gibidir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7361, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ وَأَبُو كَامِلٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ أَيُّوبَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ كِلاَهُمَا عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ [أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ الدَّجَّالَ بَيْنَ ظَهْرَانَىِ النَّاسِ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ . أَلاَ وَإِنَّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّ عَيْنَهُ عِنَبَةٌ طَافِئَةٌ »] .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17453, M007362
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ وَأَبُو كَامِلٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ أَيُّوبَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ كِلاَهُمَا عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ [أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَرَ الدَّجَّالَ بَيْنَ ظَهْرَانَىِ النَّاسِ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَيْسَ بِأَعْوَرَ . أَلاَ وَإِنَّ الْمَسِيحَ الدَّجَّالَ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُمْنَى كَأَنَّ عَيْنَهُ عِنَبَةٌ طَافِئَةٌ »] .
Tercemesi:
Bana Ebu’r-Rabî ve Ebu Kâmil, onlara Hammâd –ki o İbn Zeyd’dir-, ona Eyyûb rivayet etti; (T) Yine Bize Muhammed b. Abbâd, ona Hâtim –yani İbn İsmail-, ona Musa b. Ukbe rivayet etti, (Eyyûb ile birlikte) ikisine Nâfi’, ona da İbn Ömer, o da Nebi’den (sav) aynısını rivayet etti. [Rasulullah (sav) insanlar arasında Deccâl’i söz konusu ederek şöyle buyurdu: “Şüphesiz yüce Allah tek gözlü değildir ama dikkat edin Mesih ed-Deccâl’in sol gözü kördür, onun gözü adeta fırlamış bir üzüm tanesi gibidir.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7362, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17457, M007364
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الدَّجَّالُ مَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ ك ف ر أَىْ كَافِرٌ » .
Tercemesi:
Bize İbnü’l-Müsennâ ve İbn Beşşâr –lafız İbnü’l-Müsennâ’ya aittir-, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik’in rivayet ettiğine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “Deccâl’in gözleri arasında: kef-f-r yani kâfir yazılıdır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7364, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17460, M007366
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الدَّجَّالُ أَعْوَرُ الْعَيْنِ الْيُسْرَى جُفَالُ الشَّعَرِ مَعَهُ جَنَّةٌ وَنَارٌ فَنَارُهُ جَنَّةٌ وَجَنَّتُهُ نَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, Muhammed b. el-A’lâ ve İshak b. İbrahim rivayet etti, İshak: “Ahberanâ: Bize haber verdi” dedi, diğer ikisi: “Haddesenâ: Bize rivayet etti” dedi, onlara Ebu Muâviye, ona el-A’meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Deccâl, sol gözü kör, saçı pek çok birisidir, onunla birlikte bir cennet ve bir de cehennem vardır. Onun cehennemi cennet, cenneti de cehennemdir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7366, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17461, M007367
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ عَنْ رِبْعِىِّ بْنِ حِرَاشٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لأَنَا أَعْلَمُ بِمَا مَعَ الدَّجَّالِ مِنْهُ مَعَهُ نَهْرَانِ يَجْرِيَانِ أَحَدُهُمَا رَأْىَ الْعَيْنِ مَاءٌ أَبْيَضُ وَالآخَرُ رَأْىَ الْعَيْنِ نَارٌ تَأَجَّجُ فَإِمَّا أَدْرَكَنَّ أَحَدٌ فَلْيَأْتِ النَّهْرَ الَّذِى يَرَاهُ نَارًا وَلْيُغَمِّضْ ثُمَّ لْيُطَأْطِئْ رَأْسَهُ فَيَشْرَبَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مَاءٌ بَارِدٌ وَإِنَّ الدَّجَّالَ مَمْسُوحُ الْعَيْنِ عَلَيْهَا ظَفَرَةٌ غَلِيظَةٌ مَكْتُوبٌ بَيْنَ عَيْنَيْهِ كَافِرٌ يَقْرَؤُهُ كُلُّ مُؤْمِنٍ كَاتِبٍ وَغَيْرِ كَاتِبٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Hârun, ona Ebu Mâlik el-Eşcaî, ona Rib’î b. Hirâş, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz ben Deccâl ile beraber bulunanları, ondan daha iyi bilirim. Beraberinde akan iki ırmak vardır, birisi göze beyaz bir su gibi görünür, diğeri ise yanan bir ateş gibi görünür. Herhangi bir kimse bunlara yetişecek olursa, ateş diye gördüğü ırmağa gitsin ve gözünü kapatsın, sonra başını eğerek ondan içsin, şüphesiz o, soğuk bir sudur. Muhakkak Deccâl’in gözü siliktir, üzerinde kalın bir deri vardır, gözleri arasında “kâfir” yazar. Yazan ve yazmayan her mümin onu okur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7367, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17462, M007368
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ رِبْعِىِّ بْنِ حِرَاشٍ عَنْ حُذَيْفَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ فِى الدَّجَّالِ « إِنَّ مَعَهُ مَاءً وَنَارًا فَنَارُهُ مَاءٌ بَارِدٌ وَمَاؤُهُ نَارٌ فَلاَ تَهْلِكُوا » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası, ona Şu’be rivayet etti; (T) Yine Bize Muhammed b. el-Müsennâ –lafız ona ait olmak üzere-, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Rib’î b. Hirâş, ona da Huzeyfe, o da Nebi’nin (sav) Deccâl hakkında şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Onunla beraber bir su ve bir ateş vardır. Onun (görünürdeki) ateşi soğuk bir sudur, (görünürdeki) suyu da bir ateştir. Sakın helâk olmayın.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7368, /1199
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Kıyamet, alametleri, Deccal