حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا هَلَكَ كِسْرَى فَلاَ كِسْرَى بَعْدَهُ » . فَذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ أَبِى هُرَيْرَةَ سَوَاءً [وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلَكَ كِسْرَى ثُمَّ لاَ يَكُونُ كِسْرَى بَعْدَهُ وَقَيْصَرُ لَيَهْلِكَنَّ ثُمَّ لاَ يَكُونُ قَيْصَرُ بَعْدَهُ وَلَتُقْسَمَنَّ كُنُوزُهُمَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ »].
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16259, M007330
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا هَلَكَ كِسْرَى فَلاَ كِسْرَى بَعْدَهُ » . فَذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ أَبِى هُرَيْرَةَ سَوَاءً [وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلَكَ كِسْرَى ثُمَّ لاَ يَكُونُ كِسْرَى بَعْدَهُ وَقَيْصَرُ لَيَهْلِكَنَّ ثُمَّ لاَ يَكُونُ قَيْصَرُ بَعْدَهُ وَلَتُقْسَمَنَّ كُنُوزُهُمَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ »].
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerir, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da Câbir b. Semura’nın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kisra helak olursa ondan sonra Kisra olmayacaktır.” Sonra da Ebu Hureyre’nin hadisi ile birebir aynı lafızlarla hadisi zikretti [ve Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kisra helak oldu, artık ondan sonra Kisra olmayacaktır, Kayser de muhakkak helak olacaktır ve artık ondan sonra da bir Kayser gelmeyecektir. Yemin olsun onların hazineleri Allah yolunda paylaştırılacaktır.” ]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7330, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16910, M007331
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لَتَفْتَحَنَّ عِصَابَةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ أَوْ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ كَنْزَ آلِ كِسْرَى الَّذِى فِى الأَبْيَضِ » . قَالَ قُتَيْبَةُ مِنَ الْمُسْلِمِينَ . وَلَمْ يَشُكَّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd ve Ebu Kâmil el-Cahderî, onlara Ebu Avâne, ona Simâk b. Harb, ona da Câbir b. Semura’nın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Müslümanlardan yahut müminlerden bir topluluk Beyaz Saray’daki Kisra hanedanının hazinesini fethedecektir.”
Yalnız Kuteybe şüphe etmeksizin “Müslümanlardan” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7331, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16913, M007332
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ سَمُرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى عَوَانَةَ [« لَتَفْتَحَنَّ عِصَابَةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ أَوْ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ كَنْزَ آلِ كِسْرَى الَّذِى فِى الأَبْيَضِ » . قَالَ قُتَيْبَةُ مِنَ الْمُسْلِمِينَ . وَلَمْ يَشُكَّ].
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Simâk b. Harb’in şöyle dediğini rivayet etti: Câbir b. Semura’yı şöyle derken dinledim: Rasulullah’ı (sav) dinledim (diyerek) Ebu Avane’nin hadisi rivayet ettiği mana ile hadisi zikretti: [“Müslümanlardan yahut müminlerden bir topluluk şüphesiz beyaz saraydaki Kisra hanedanının hazinesini fethedecektir.” Kuteybe ise (rivayetinde) şüphe etmeksizin “Müslümanlardan” demiştir. ]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7332, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16917, M007333
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - عَنْ ثَوْرٍ - وَهُوَ ابْنُ زَيْدٍ الدِّيلِىُّ - عَنْ أَبِى الْغَيْثِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « سَمِعْتُمْ بِمَدِينَةٍ جَانِبٌ مِنْهَا فِى الْبَرِّ وَجَانِبٌ مِنْهَا فِى الْبَحْرِ » . قَالُوا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَغْزُوَهَا سَبْعُونَ أَلْفًا مِنْ بَنِى إِسْحَاقَ فَإِذَا جَاءُوهَا نَزَلُوا فَلَمْ يُقَاتِلُوا بِسِلاَحٍ وَلَمْ يَرْمُوا بِسَهْمٍ قَالُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . فَيَسْقُطُ أَحَدُ جَانِبَيْهَا » . قَالَ ثَوْرٌ لاَ أَعْلَمُهُ إِلاَّ قَالَ « الَّذِى فِى الْبَحْرِ ثُمَّ يَقُولُوا الثَّانِيَةَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . فَيَسْقُطُ جَانِبُهَا الآخَرُ ثُمَّ يَقُولُوا الثَّالِثَةَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . فَيُفَرَّجُ لَهُمْ فَيَدْخُلُوهَا فَيَغْنَمُوا فَبَيْنَمَا هُمْ يَقْتَسِمُونَ الْمَغَانِمَ إِذْ جَاءَهُمُ الصَّرِيخُ فَقَالَ إِنَّ الدَّجَّالَ قَدْ خَرَجَ . فَيَتْرُكُونَ كُلَّ شَىْءٍ وَيَرْجِعُونَ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Abdülaziz -yani b. Muhammed- ona Sevr -ki o İbn Zeyd ed-Dîlî’dir-, ona Ebu’l-Ğays, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Sizler bir tarafı karada, bir tarafı denizde olan bir şehir işittiniz mi?” buyurdu. Ashab: Evet, ey Allah’ın Rasulü, dediler. O: “İshak oğullarından yetmiş bin kişi o şehre gaza etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Onlar o şehrin yakınına geldiklerinde inecekler. Ne silahla savaşacaklar ne de bir ok atacaklar. Lâ ilâhe illallah vallahu ekber: Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür, diyecekler. O şehrin iki tarafından biri düşecektir.” Sevr dedi ki: Benim bildiğim onun ancak şöyle dediğidir: “Deniz tarafındaki (kısmı düşecek) sonra ikinci bir defa lâ ilâhe illallah vallahu ekber: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah en büyüktür diyecekler, öbür tarafı da düşecek, üçüncü bir defa lâ ilâhe illallah vallahu ekber: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah en büyüktür diyecekler, bu sefer onlara (kapılar) açılacak ve şehrin içine girecekler, ganimetler alacaklar, onlar ganimetleri paylaştırmakta iken, kendilerine o feryat eden kişi gelecek ve: Deccâl çıkmıştır diyecek, onlar da her şeyi bırakıp geri döneceklerdir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7333, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِىٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16920, M007335
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِىٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona Ubeydullah, ona Nâfi’, ona da İbn Ömer’in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Yahudilerle mutlaka savaşacaksınız ve onları öldüreceksiniz, hatta taş dahi: Ey Müslüman, bu bir Yahudi’dir, gel de onu öldür, diyecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7335, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16919, M007334
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مَرْزُوقٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ عُمَرَ الزَّهْرَانِىُّ حَدَّثَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا ثَوْرُ بْنُ زَيْدٍ الدِّيلِىُّ فِى هَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ أَبِى الْغَيْثِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ ] بِمِثْلِهِ [ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « سَمِعْتُمْ بِمَدِينَةٍ جَانِبٌ مِنْهَا فِى الْبَرِّ وَجَانِبٌ مِنْهَا فِى الْبَحْرِ » . قَالُوا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَغْزُوَهَا سَبْعُونَ أَلْفًا مِنْ بَنِى إِسْحَاقَ فَإِذَا جَاءُوهَا نَزَلُوا فَلَمْ يُقَاتِلُوا بِسِلاَحٍ وَلَمْ يَرْمُوا بِسَهْمٍ قَالُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . فَيَسْقُطُ أَحَدُ جَانِبَيْهَا » . قَالَ ثَوْرٌ لاَ أَعْلَمُهُ إِلاَّ قَالَ « الَّذِى فِى الْبَحْرِ ثُمَّ يَقُولُوا الثَّانِيَةَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . فَيَسْقُطُ جَانِبُهَا الآخَرُ ثُمَّ يَقُولُوا الثَّالِثَةَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . فَيُفَرَّجُ لَهُمْ فَيَدْخُلُوهَا فَيَغْنَمُوا فَبَيْنَمَا هُمْ يَقْتَسِمُونَ الْمَغَانِمَ إِذْ جَاءَهُمُ الصَّرِيخُ فَقَالَ إِنَّ الدَّجَّالَ قَدْ خَرَجَ . فَيَتْرُكُونَ كُلَّ شَىْءٍ وَيَرْجِعُونَ »].
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Merzuk, ona Bişr b. Ömer ez-Zehrânî, ona Süleyman b. Bilal, ona Sevr b. Zeyd ed-Dilî, ona bu isnat ile [Ebu’l-Ğays’a Ebu Hureyre] aynısını rivayet etmiştir. [Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Siz bir tarafı karada, bir tarafı denizde bir şehrin varlığını duydunuz mu” buyurdu. Onlar: Evet ey Allah’ın Rasulü, dediler. O: “İshak oğullarından yetmiş bin kişi o şehre hücum etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Bunlar o şehre geldiklerinde konaklayacaklar, ne silahla savaşacaklar ne de bir ok atacaklar, lâ ilâhe illallah vallahu ekber : Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür, diyecekler ve şehrin iki yanından birisi düşecek.” Sevr dedi ki: Benim bildiğim O’nun ancak şöyle buyurduğudur: “Denizdeki kısmı (düşecek) sonra ikinci bir defa lâ ilâhe illallah vallahu ekber: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah en büyüktür diyecekler, bu sefer şehrin öbür tarafı düşecek, sonra üçüncü bir defa daha lâ ilâhe illallah vallahu ekber: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah en büyüktür diyecekler. Onlara kapılar açılacak ve şehrin içine girecekler ganimetler alacaklar, onlar ganimetleri paylaştırmakta iken onlara yüksek sesle feryat eden kişi gelerek: Deccâl çıktı, diyecektir. Bunun üzerine her şeyi bırakacaklar ve geri dönecekler.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7334, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16921, M007336
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ] « لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِىٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ »] . وَقَالَ فِى حَدِيثِهِ « هَذَا يَهُودِىٌّ وَرَائِى » .
Tercemesi:
Bu hadisi bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Ubeyde b. Saîd de, ona Yahya, ona Ubeydullah bu isnat ile rivayet etmiştir, [Nâfi’’e İbn Ömer’in rivayetine göre (Rasulullah –sav- şöyle buyurdu): “Yemin olsun Yahudiler ile savaşacaksınız, onları öldüreceksiniz, o kadar ki taş dahi: Ey Müslüman, bu bir Yahudi’dir, haydi gel de onu öldür diyecektir.”] O hadisinde: “Bu arkamdaki bir Yahudi’dir” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7336, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16922, M007337
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ أَخْبَرَنِى عُمَرُ بْنُ حَمْزَةَ قَالَ سَمِعْتُ سَالِمًا يَقُولُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَقْتَتِلُونَ أَنْتُمْ وَيَهُودُ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِىٌّ وَرَائِى تَعَالَ فَاقْتُلْهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Usâme, ona Ömer b. Hamza’nın şöyle dediğini rivayet etti: Salim’i şöyle derken dinledim: Bize Abdullah b. Ömer’in haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizler muhakkak Yahudilerle savaşacaksınız. Öyle ki taş: Ey Müslüman, şu arkamdaki bir Yahudi’dir, gel de onu öldür, diyecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7337, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16923, M007338
Hadis:
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تُقَاتِلُكُمُ الْيَهُودُ فَتُسَلَّطُونَ عَلَيْهِمْ حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِىٌّ وَرَائِى فَاقْتُلْهُ » .
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer kendisine, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, diye haber vermiştir: “Yahudiler sizinle savaşacaklar, siz onlara üstünlük sağlayacaksınız, hatta taş: Ey Müslüman, bu arkamdaki bir Yahudi’dir, onu öldürüver, diyecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7338, /1194
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - وَاللَّفْظُ لِعُثْمَانَ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَمَرَرْنَا بِصِبْيَانٍ فِيهِمُ ابْنُ صَيَّادٍ فَفَرَّ الصِّبْيَانُ وَجَلَسَ ابْنُ صَيَّادٍ فَكَأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَرِهَ ذَلِكَ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَرِبَتْ يَدَاكَ أَتَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ » . فَقَالَ لاَ . بَلْ تَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ ذَرْنِى يَا رَسُولَ اللَّهِ حَتَّى أَقْتُلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنْ يَكُنِ الَّذِى تَرَى فَلَنْ تَسْتَطِيعَ قَتْلَهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16929, M007344
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - وَاللَّفْظُ لِعُثْمَانَ - قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَمَرَرْنَا بِصِبْيَانٍ فِيهِمُ ابْنُ صَيَّادٍ فَفَرَّ الصِّبْيَانُ وَجَلَسَ ابْنُ صَيَّادٍ فَكَأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَرِهَ ذَلِكَ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَرِبَتْ يَدَاكَ أَتَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ » . فَقَالَ لاَ . بَلْ تَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ ذَرْنِى يَا رَسُولَ اللَّهِ حَتَّى أَقْتُلَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنْ يَكُنِ الَّذِى تَرَى فَلَنْ تَسْتَطِيعَ قَتْلَهُ » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim –lafız Osman’a ait olmak üzere- rivayet etti, İshak: Ahberenâ: Bize haber verdi dedi, Osman dedi ki: Bize Cerir, ona el-A’meş, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte idik. Aralarında İbn Sayyâd’ın da bulunduğu birkaç çocuğun yanından geçtik. Çocuklar kaçtı, İbn Sayyâd ise (olduğu yerde) oturdu. Sanki Rasulullah (sav) bundan hoşlanmadı. Bundan ötürü Nebi (sav) ona: “Allah hayrını versin, benim gerçekten Allah’ın Rasulü olduğuma şahitlik eder misin?” buyurdu. O: Hayır, aksine, sen benim Allah’ın Rasulü olduğuma şahitlik eder (mi)sin, dedi. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab: Ey Allah’ın Rasulü, beni bırak da bunu öldüreyim, dedi. Rasulullah (sav): “Eğer bu senin sandığın kişi (Deccâl) ise senin onu öldürmeye gücün yetmez” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7344, /1195
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme