Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Siz ayakkabıları kıl olan bir kavimle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Siz, gözleri küçük, burunları yassı bir kavimle harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16210, M007312
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تُقَاتِلُوا قَوْمًا نِعَالُهُمُ الشَّعَرُ وَلاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تُقَاتِلُوا قَوْمًا صِغَارَ الأَعْيُنِ ذُلْفَ الآنُفِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Siz ayakkabıları kıl olan bir kavimle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Siz, gözleri küçük, burunları yassı bir kavimle harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7312, /1192
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَأَبُو كُرَيْبٍ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كُرَيْبٍ - قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا نَمْشِى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَمَرَّ بِابْنِ صَيَّادٍ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « قَدْ خَبَأْتُ لَكَ خَبِيئًا » . فَقَالَ دُخٌّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اخْسَأْ فَلَنْ تَعْدُوَ قَدْرَكَ » . فَقَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ دَعْنِى فَأَضْرِبَ عُنُقَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنْ يَكُنِ الَّذِى تَخَافُ لَنْ تَسْتَطِيعَ قَتْلَهُ » .
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yürürken İbn İbn Sayyâd'a den k geldik. Hz. Peygamber (sav) ona "gönlümde senin için bir şey sakladım, onu bil" buyurdu. İbn Sayyâd "gönlünden geçen şey duh (duman)" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Sus, yıkıl git, haddini aşma" buyurdu. Hz. Ömer "ey Allah'ın Rasulü, izin ver de şunun boynunu vurayım" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Onu bırak, eğer o korktuğun gibi (Deccal) ise sen ona güç yetiremezsin" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16930, M007345
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَأَبُو كُرَيْبٍ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كُرَيْبٍ - قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا نَمْشِى مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَمَرَّ بِابْنِ صَيَّادٍ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « قَدْ خَبَأْتُ لَكَ خَبِيئًا » . فَقَالَ دُخٌّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اخْسَأْ فَلَنْ تَعْدُوَ قَدْرَكَ » . فَقَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ دَعْنِى فَأَضْرِبَ عُنُقَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « دَعْهُ فَإِنْ يَكُنِ الَّذِى تَخَافُ لَنْ تَسْتَطِيعَ قَتْلَهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yürürken İbn İbn Sayyâd'a den k geldik. Hz. Peygamber (sav) ona "gönlümde senin için bir şey sakladım, onu bil" buyurdu. İbn Sayyâd "gönlünden geçen şey duh (duman)" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Sus, yıkıl git, haddini aşma" buyurdu. Hz. Ömer "ey Allah'ın Rasulü, izin ver de şunun boynunu vurayım" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Onu bırak, eğer o korktuğun gibi (Deccal) ise sen ona güç yetiremezsin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7345, /1195
Senetler:
()
Konular:
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَرْمَلَةَ بْنِ عِمْرَانَ التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ انْطَلَقَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى رَهْطٍ قِبَلَ ابْنِ صَيَّادٍ حَتَّى وَجَدَهُ يَلْعَبُ مَعَ الصِّبْيَانِ عِنْدَ أُطُمِ بَنِى مَغَالَةَ وَقَدْ قَارَبَ ابْنُ صَيَّادٍ يَوْمَئِذٍ الْحُلُمَ فَلَمْ يَشْعُرْ حَتَّى ضَرَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ظَهْرَهُ بِيَدِهِ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاِبْنِ صَيَّادٍ « أَتَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ » . فَنَظَرَ إِلَيْهِ ابْنُ صَيَّادٍ فَقَالَ أَشْهَدُ أَنَّكَ رَسُولُ الأُمِّيِّينَ . فَقَالَ ابْنُ صَيَّادٍ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ فَرَفَضَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ « آمَنْتُ بِاللَّهِ وَبِرُسُلِهِ » . ثُمَّ قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَاذَا تَرَى » . قَالَ ابْنُ صَيَّادٍ يَأْتِينِى صَادِقٌ وَكَاذِبٌ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خُلِّطَ عَلَيْكَ الأَمْرُ » . ثُمَّ قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى قَدْ خَبَأْتُ لَكَ خَبِيئًا » . فَقَالَ ابْنُ صَيَّادٍ « هُوَ الدُّخُّ » . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اخْسَأْ فَلَنْ تَعْدُوَ قَدْرَكَ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ ذَرْنِى يَا رَسُولَ اللَّهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنْ يَكُنْهُ فَلَنْ تُسَلَّطَ عَلَيْهِ وَإِنْ لَمْ يَكُنْهُ فَلاَ خَيْرَ لَكَ فِى قَتْلِهِ » .
Bana Harmele b. Yahya b. Abdullah b. Harmele b. Imrân Et-Tûcîbî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Ömer, Rasulullah (sav) ile birlikte bir grup içinde İbn Sayyâd'a gittiler. Onu Benî Mağale konağı yanında erkek çocuklarla oynarken buldular. İbn Sayyâd o zaman buluğ çağına yaklaşmıştı. Rasulullah (sav) eliyle onun sırtına dokunana kadar İbn Sayyâd, onun geldiğinin farkına varamamıştı. Sonra Hz. Peygamber (sav) ona "Benim, Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet ediyor musun?" dedi. İbn Sayyâd Rasulullah'a bakıp "Senin, ümmîlerin nebisi olduğuna şehadet ediyorum, sen de benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet eder misin?" dedi. Rasulullah (sav) onun sözünü dikkate almaksızın "Ben Allah'a ve Resullerine iman ettim" buyurdu, ardından İbn Sayyad'a "ne görüyorsun?" diye sordu. İbn Sayyad "Bana gerçek haberler de gelir, yalan haberler de" diye cevap verdi. Rasulullah "Öyleyse senin işin çok karışıktır" buyurdu. Sonra da ona: "gönlümde senin için bir şey geçirdim, (onu bil bakalım)" buyurdu. İbn Sayyâd " o duh (duman)dır" dedi. Rasulullah (sav) "yıkıl karşımdan, kaderini asla aşamayacaksın" buyurdu. Hz. Ömer "Ya Rasulullah, bana izin ver onun boynunu vurayım" dedi. Rasulullah (sav) "Eğer o (Deccal) ise ona asla üstün gelinemez. Deccal değilse onu öldürmekte hayır yok" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17428, M007354
Hadis:
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَرْمَلَةَ بْنِ عِمْرَانَ التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنِى ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ أَخْبَرَهُ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ انْطَلَقَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى رَهْطٍ قِبَلَ ابْنِ صَيَّادٍ حَتَّى وَجَدَهُ يَلْعَبُ مَعَ الصِّبْيَانِ عِنْدَ أُطُمِ بَنِى مَغَالَةَ وَقَدْ قَارَبَ ابْنُ صَيَّادٍ يَوْمَئِذٍ الْحُلُمَ فَلَمْ يَشْعُرْ حَتَّى ضَرَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ظَهْرَهُ بِيَدِهِ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاِبْنِ صَيَّادٍ « أَتَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ » . فَنَظَرَ إِلَيْهِ ابْنُ صَيَّادٍ فَقَالَ أَشْهَدُ أَنَّكَ رَسُولُ الأُمِّيِّينَ . فَقَالَ ابْنُ صَيَّادٍ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَشْهَدُ أَنِّى رَسُولُ اللَّهِ فَرَفَضَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ « آمَنْتُ بِاللَّهِ وَبِرُسُلِهِ » . ثُمَّ قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَاذَا تَرَى » . قَالَ ابْنُ صَيَّادٍ يَأْتِينِى صَادِقٌ وَكَاذِبٌ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خُلِّطَ عَلَيْكَ الأَمْرُ » . ثُمَّ قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى قَدْ خَبَأْتُ لَكَ خَبِيئًا » . فَقَالَ ابْنُ صَيَّادٍ « هُوَ الدُّخُّ » . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اخْسَأْ فَلَنْ تَعْدُوَ قَدْرَكَ » . فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ ذَرْنِى يَا رَسُولَ اللَّهِ أَضْرِبْ عُنُقَهُ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنْ يَكُنْهُ فَلَنْ تُسَلَّطَ عَلَيْهِ وَإِنْ لَمْ يَكُنْهُ فَلاَ خَيْرَ لَكَ فِى قَتْلِهِ » .
Tercemesi:
Bana Harmele b. Yahya b. Abdullah b. Harmele b. Imrân Et-Tûcîbî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Ömer, Rasulullah (sav) ile birlikte bir grup içinde İbn Sayyâd'a gittiler. Onu Benî Mağale konağı yanında erkek çocuklarla oynarken buldular. İbn Sayyâd o zaman buluğ çağına yaklaşmıştı. Rasulullah (sav) eliyle onun sırtına dokunana kadar İbn Sayyâd, onun geldiğinin farkına varamamıştı. Sonra Hz. Peygamber (sav) ona "Benim, Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet ediyor musun?" dedi. İbn Sayyâd Rasulullah'a bakıp "Senin, ümmîlerin nebisi olduğuna şehadet ediyorum, sen de benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet eder misin?" dedi. Rasulullah (sav) onun sözünü dikkate almaksızın "Ben Allah'a ve Resullerine iman ettim" buyurdu, ardından İbn Sayyad'a "ne görüyorsun?" diye sordu. İbn Sayyad "Bana gerçek haberler de gelir, yalan haberler de" diye cevap verdi. Rasulullah "Öyleyse senin işin çok karışıktır" buyurdu. Sonra da ona: "gönlümde senin için bir şey geçirdim, (onu bil bakalım)" buyurdu. İbn Sayyâd " o duh (duman)dır" dedi. Rasulullah (sav) "yıkıl karşımdan, kaderini asla aşamayacaksın" buyurdu. Hz. Ömer "Ya Rasulullah, bana izin ver onun boynunu vurayım" dedi. Rasulullah (sav) "Eğer o (Deccal) ise ona asla üstün gelinemez. Deccal değilse onu öldürmekte hayır yok" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7354, /1197
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
وَقَالَ سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَقُولُ انْطَلَقَ بَعْدَ ذَلِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأُبَىُّ بْنُ كَعْبٍ الأَنْصَارِىُّ إِلَى النَّخْلِ الَّتِى فِيهَا ابْنُ صَيَّادٍ حَتَّى إِذَا دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ طَفِقَ يَتَّقِى بِجُذُوعِ النَّخْلِ وَهُوَ يَخْتِلُ أَنْ يَسْمَعَ مِنِ ابْنِ صَيَّادٍ شَيْئًا قَبْلَ أَنْ يَرَاهُ ابْنُ صَيَّادٍ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُضْطَجِعٌ عَلَى فِرَاشٍ فِى قَطِيفَةٍ لَهُ فِيهَا زَمْزَمَةٌ فَرَأَتْ أُمُّ ابْنِ صَيَّادٍ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَتَّقِى بِجُذُوعِ النَّخْلِ فَقَالَتْ لاِبْنِ صَيَّادٍ يَا صَافِ - وَهُوَ اسْمُ ابْنِ صَيَّادٍ - هَذَا مُحَمَّدٌ . فَثَارَ ابْنُ صَيَّادٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لَوْ تَرَكَتْهُ بَيَّنَ ".
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17432, M007355
Hadis:
وَقَالَ سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَقُولُ انْطَلَقَ بَعْدَ ذَلِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأُبَىُّ بْنُ كَعْبٍ الأَنْصَارِىُّ إِلَى النَّخْلِ الَّتِى فِيهَا ابْنُ صَيَّادٍ حَتَّى إِذَا دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ طَفِقَ يَتَّقِى بِجُذُوعِ النَّخْلِ وَهُوَ يَخْتِلُ أَنْ يَسْمَعَ مِنِ ابْنِ صَيَّادٍ شَيْئًا قَبْلَ أَنْ يَرَاهُ ابْنُ صَيَّادٍ فَرَآهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُضْطَجِعٌ عَلَى فِرَاشٍ فِى قَطِيفَةٍ لَهُ فِيهَا زَمْزَمَةٌ فَرَأَتْ أُمُّ ابْنِ صَيَّادٍ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَتَّقِى بِجُذُوعِ النَّخْلِ فَقَالَتْ لاِبْنِ صَيَّادٍ يَا صَافِ - وَهُوَ اسْمُ ابْنِ صَيَّادٍ - هَذَا مُحَمَّدٌ . فَثَارَ ابْنُ صَيَّادٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لَوْ تَرَكَتْهُ بَيَّنَ ".
Tercemesi:
Bize Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ve Ubeyy b. Ka'b el-Ensârî, daha sonra İbn Sayyâd'ın içinde bulunduğu hurmalığa doğru gitme niyetiyle yola çıktılar. Rasulullah onu gafil yakalamak ve İbn Sayyâd kendilerini görmeksizin ondan bir şey işitmek istediği için hurma köklerinin ardına gizlendi.
İbn Sayyâd kadife elbisesi içinde, yatağı üzerinde yan yatmış bir halde idi. Hırka içinde [ağzı ve dili hareket ettirmeden genizden ve boğazdan gelen hırıltı gibi] kısık bir ses vardı. Tam bu sırada İbn Sayyâd’ın annesi, hurma ağacının arkasına gizlenmiş bulunan Peygamber’i (sav) gördü ve hemen İbn Sayyâd’a, 'Yâ Safi [İbn Sayyâd'ın adı]! İşte Muhammed', dedi. Annesinin bu sözü üzerine İbn Sayyâd hırıltısına son verip kendine geldi. Rasulullah (sav), "Şayet kadın onu o halde bıraksaydı, [İbn Sayyâd’ın gerçekte ne olduğu] ortaya çıkardı" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7355, /1197
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285987, M007271-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ قَالَ جُنْدُبٌ جِئْتُ يَوْمَ الْجَرَعَةِ فَإِذَا رَجُلٌ جَالِسٌ فَقُلْتُ لَيُهَرَاقَنَّ الْيَوْمَ هَا هُنَا دِمَاءٌ . فَقَالَ ذَاكَ الرَّجُلُ كَلاَّ وَاللَّهِ . قُلْتُ بَلَى وَاللَّهِ . قَالَ كَلاَّ وَاللَّهِ . قُلْتُ بَلَى وَاللَّهِ . قَالَ كَلاَّ وَاللَّهِ إِنَّهُ لَحَدِيثُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنِيهِ . قُلْتُ بِئْسَ الْجَلِيسُ لِى أَنْتَ مُنْذُ الْيَوْمِ تَسْمَعُنِى أُخَالِفُكَ وَقَدْ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلاَ تَنْهَانِى ثُمَّ قُلْتُ مَا هَذَا الْغَضَبُ فَأَقْبَلْتُ عَلَيْهِ وَأَسْأَلُهُ فَإِذَا الرَّجُلُ حُذَيْفَةُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Hatim, onlara Muaz b. Muaz, ona İbn Avn, ona Muhammed’in şöyle dediğini rivayet etti: Cündüb dedi ki: el-Cere’a günü geldim, oturan bir adam görüverdim, ben: Bugün burada çok kan dökülecek, dedim. O adam: Hayır asla, vallahi, böyle bir şey olmayacak, dedi. Ben: Evet vallahi (böyle olacak), dedim. O: Hayır asla, vallahi (böyle olmayacak), dedi. Ben: Evet, vallahi (böyle olacak) dedim. O: Hayır, asla vallahi (böyle olmayacak). Çünkü Rasulullah’ın (sav) bana söylediği bir hadis bunu gösteriyor, dedi. Bu sefer ben: Şu andan itibaren sen benim için çok kötü bir meclis arkadaşısın, bunu Rasulullah’tan (sav) işittiğin halde, benim sana muhalefet ettiğimi dinliyorsun ve bundan vazgeçmemi bana söylemiyorsun, sonra da: Bu öfke nedir, dedim ve ona dönüp baktım. Meğer adam Huzeyfe imiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7271, /1184
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller