"اتبعوا العلماء؛ فإنهم سرج الدنيا ومصابيح الآخرة"

"Alimlere tabi olunuz. Zira onlar dünyada kandil, ahirette ise yıldızlar mesabesindedir."

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 62, 1/36

أبى الله أن يقبل عمل صاحب بدعة حتى يدع بدعته

Allah, bid’atini terk edene kadar bid’at sahibi birinin amelini kabul etmeyi reddetmiştir.

Açıklama: İbn Mace, Sünen-i İbn Mâce'de [İM000050] rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 60, 1/35

أبى الله أن يجعل لقاتل المؤمن توبة

Allah, mü’mini (haksız yere, kasten) katleden birinin tevbesini kabul etmemiştir.

Açıklama: Bu hadisi, Taberânî ve el-Muhtâra’sında Ziyâuddîn el-Makdisî, Enes’ten rivayet etmişlerdir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir^de [MK12314], İbn Ebû Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe'de [MŞ28308], İbn Ebû Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe'de [MŞ28317] ve İbn Ebû Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe'de [MŞ28319] farklı içerikle rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 61, 1/36

اتبعوا ولا تبتدعوا, فقد كفيتم

(Kur'an'a ve Sünnete) uyun; (bid’at) uydurmayın! Zira (din adına olan tüm) ihtiyacınız (bu iki kaynakta) karşılanmıştır.

Açıklama: Dârimî, Sünen-i Dârimî'de [DM000211] ve Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000016] rivayet edilmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 63, 1/36

اتخذوا هذه الحمام المقاصيص في بيوتكم؛ فإنها تلهي الجن عن صبيانكم

Evlerinizde, (uçamasınlar diye kanat) tüyleri kesilmiş şu güvercinleri bulundurun. Çünkü bunlar, (dikkatlerini başka yere çekerek) cinleri çocuklarınızdan uzaklaştırır.

Açıklama: Şîrâzî’nin, el-Elkâb adlı eserinde, Hatîb’in, Tarîh’inde, Deylemî’nin de İbn Abbâs’tan naklettikleri bir rivayettir. Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 64, 1/36

اتخذوا الديك الأبيض؛ فإن دارًا فيها ديك أبيض لا يقربها شيطان, ولا ساحر, ولا الدويرات حولها

Açıklama: Taberânî bunu Enes’ten rivayet etmiştir. İsnadında da Hafız Heysemî’nin dediği gibi yalancı biri vardır. Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 65, 1/36

اتخذوا السودان؛ فإن ثلاثة منهم من سادات أهل الجنة: لقمان, والنجاشي, وبلال

Açıklama: Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de [MK11482] farklı içerikle rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 66, 1/36

اتخذوا الغنم؛ فإنها بركة

Açıklama: Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de [MK21624], Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de [MK21625] ve Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de [HM027925] rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 67, 1/37

اتخذوا عند الفقراء أيادي؛ فإن لهم دولة يوم القيامة

Açıklama: Ebû Nuaym bu hadisi, el-Hüseyin b. Ali’den zayıf bir isnadla rivayet etmiştir. Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000017] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 68, 1/37

اتخذوا السراويلات؛ فإنها من أستر ثيابكم، وحصنوا بها نساءكم إذا خرجن

Açıklama: Suyûtî zayıf olduğuna dair işaret koymuştur. Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze mea'l-bâi'l-muvahhade 69, 1/38