حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَتِ امْرَأَةُ بَشِيرٍ انْحَلِ ابْنِى غُلاَمَكَ وَأَشْهِدْ لِى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ ابْنَةَ فُلاَنٍ سَأَلَتْنِى أَنْ أَنْحَلَ ابْنَهَا غُلاَمِى وَقَالَتْ أَشْهِدْ لِى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَلَهُ إِخْوَةٌ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « أَفَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَهُ » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَلَيْسَ يَصْلُحُ هَذَا . وَإِنِّى لاَ أَشْهَدُ إِلاَّ عَلَى حَقٍّ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1163, M004187
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَتِ امْرَأَةُ بَشِيرٍ انْحَلِ ابْنِى غُلاَمَكَ وَأَشْهِدْ لِى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ ابْنَةَ فُلاَنٍ سَأَلَتْنِى أَنْ أَنْحَلَ ابْنَهَا غُلاَمِى وَقَالَتْ أَشْهِدْ لِى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَلَهُ إِخْوَةٌ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « أَفَكُلَّهُمْ أَعْطَيْتَ مِثْلَ مَا أَعْطَيْتَهُ » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَلَيْسَ يَصْلُحُ هَذَا . وَإِنِّى لاَ أَشْهَدُ إِلاَّ عَلَى حَقٍّ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr (b. Muaviye), ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir. Beşir'in karısı (Amre bt. Revaha) Beşir'e, oğluna bağış yap ve Hz. Peygamber'i (sav) şahit tut, dedi. Beşir, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek falanın kızı (eşim) benden oğluna kölemi bağışlamamı istedi ve Hz. Peygamber'i (sav) şahit tut, dedi. Hz. Peygamber (sav) "Numan'ın kardeşi var mı?" buyurdu. Beşir, evet deyince, "Onların hepsine Numan'a verdiğin gibi verdin mi?" diye sordu. Beşir, hayır dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Bu doğru değildir. Ben de sadece hak üzerine şahit olurum." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4187, /678
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, Şahidlik Yapmak
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ يُحَدِّثُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْعُمْرَى جَائِزَةٌ » .
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Katâde, ona Atâ, ona ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Umrâ caizdir."
Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1185, M004200
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ يُحَدِّثُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْعُمْرَى جَائِزَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Katâde, ona Atâ, ona ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Umrâ caizdir."
Açıklama:
UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4200, /680
Senetler:
()
Konular:
Yargı, miras Hukuku
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ النَّضْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْعُمْرَى جَائِزَةٌ » .
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Katâde, ona Nadr b. Enes, ona Beşîr b. Nehîk, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Umrâ caizdir."
Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1188, M004202
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ النَّضْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْعُمْرَى جَائِزَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Katâde, ona Nadr b. Enes, ona Beşîr b. Nehîk, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Umrâ caizdir."
Açıklama:
UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4202, /680
Senetler:
()
Konular:
Yargı, miras Hukuku
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأَبِيهِ « لاَ تُشْهِدْنِى عَلَى جَوْرٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1157, M004184
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأَبِيهِ « لاَ تُشْهِدْنِى عَلَى جَوْرٍ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Asım el-Ahvel, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir, Hz. Peygamber'in (sav) babasına şöyle dediğini nakletmiştir. "Beni haksızlığa şahit tutma."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4184, /677
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Yargı, Şahidlik Yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1160, M004186
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ النَّوْفَلِىُّ حَدَّثَنَا أَزْهَرُ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ نَحَلَنِى أَبِى نُحْلاً ثُمَّ أَتَى بِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُشْهِدَهُ فَقَالَ « أَكُلَّ وَلَدِكَ أَعْطَيْتَهُ هَذَا » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَلَيْسَ تُرِيدُ مِنْهُمُ الْبِرَّ مِثْلَ مَا تُرِيدُ مِنْ ذَا » . قَالَ بَلَى . قَالَ « فَإِنِّى لاَ أَشْهَدُ » . قَالَ ابْنُ عَوْنٍ فَحَدَّثْتُ بِهِ مُحَمَّدًا فَقَالَ إِنَّمَا تَحَدَّثْنَا أَنَّهُ قَالَ « قَارِبُوا بَيْنَ أَوْلاَدِكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Osman en-Nevfelî, ona Ezher (b. Sa'd), ona (Abdullah) b. Avn, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle nakletmiştir. Babam bana bir bağış yaptı ve beni Hz. Peygamber'e (sav) götürerek (bağış için) onu şahit tuttu. Hz. Peygamber (sav), "Bütün çocuklarına bu bağışı yaptın mı?" diye sordu. Beşir, hayır dedi. Hz Peygamber (sav), "Bundan (Numan) iyilik beklediğin gibi diğer evlatlarından da iyilik beklemez misin?" buyurdu. Beşir, tabi ki deyince, Hz. Peygamber (sav), "Ben buna şahit olmam" buyurdu.
İbn Avn şöyle demiştir: Bu hadisi Muhammed'e naklettim. O da biz bu konuda (Hz. Peygamber'den) şu hadisi naklediyoruz dedi: "Çocuklarınız arasında eşit muamelede bulununuz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4186, /678
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Bekir Ezher b. Sa'd el-Bâhilî (Ezher b. Sa'd)
5. Ahmed b. Osman en-Nevfeli (Ahmed b. Osman b. Abdünnur b. Abdullah b. Sinan)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Yargı, Şahidlik Yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282501, M004185-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ وَعَبْدُ الأَعْلَى ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَيَعْقُوبُ الدَّوْرَقِىُّ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُلَيَّةَ - وَاللَّفْظُ لِيَعْقُوبَ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ انْطَلَقَ بِى أَبِى يَحْمِلُنِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اشْهَدْ أَنِّى قَدْ نَحَلْتُ النُّعْمَانَ كَذَا وَكَذَا مِنْ مَالِى . فَقَالَ « أَكُلَّ بَنِيكَ قَدْ نَحَلْتَ مِثْلَ مَا نَحَلْتَ النُّعْمَانَ » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى - ثُمَّ قَالَ - أَيَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا إِلَيْكَ فِى الْبِرِّ سَوَاءً » . قَالَ بَلَى . قَالَ « فَلاَ إِذًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdülvehhab ve Abdüla'la, (T) Bize İshak b. İbrahim (Rahuye) ve Yakup ed-Devrakî, onlara (İsmail) b. Uleyye, -Hadisin lafzı Yakub'a aittir- ona İsmail b. İbrahim, ona Davud b. Ebu Hind, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle nakletmiştir. Babam beni alıp Hz. Peygamber'e (sav) götürdü ve Ey Allah'ın Resulü! şahit ol ki ben Numan'a malımdan şunları şunları bağışladım, dedi. Hz. Peygamber (sav) "Numan'a bağışladığın gibi bütün çocuklarına bağışladın mı?" diye sordu. Beşir, hayır deyince, Hz. Peygamber (sav), "Buna benden başkasını şahit tut. Çocuklarının sana iyilik konusunda eşit muamelede bulunması hoşuna gitmez mi?" Beşir tabi ki deyince, Hz. Peygamber (sav) " Öyleyse olmaz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4185, /677
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Yargı, Şahidlik Yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282502, M004185-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ وَعَبْدُ الأَعْلَى ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَيَعْقُوبُ الدَّوْرَقِىُّ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُلَيَّةَ - وَاللَّفْظُ لِيَعْقُوبَ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ انْطَلَقَ بِى أَبِى يَحْمِلُنِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اشْهَدْ أَنِّى قَدْ نَحَلْتُ النُّعْمَانَ كَذَا وَكَذَا مِنْ مَالِى . فَقَالَ « أَكُلَّ بَنِيكَ قَدْ نَحَلْتَ مِثْلَ مَا نَحَلْتَ النُّعْمَانَ » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى - ثُمَّ قَالَ - أَيَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا إِلَيْكَ فِى الْبِرِّ سَوَاءً » . قَالَ بَلَى . قَالَ « فَلاَ إِذًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdülvehhab ve Abdüla'la, (T) Bize İshak b. İbrahim (Rahuye) ve Yakup ed-Devrakî, onlara (İsmail) b. Uleyye, -Hadisin lafzı Yakub'a aittir- ona İsmail b. İbrahim, ona Davud b. Ebu Hind, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle nakletmiştir. Babam beni alıp Hz. Peygamber'e (sav) götürdü ve Ey Allah'ın Resulü! şahit ol ki ben Numan'a malımdan şunları şunları bağışladım, dedi. Hz. Peygamber (sav) "Numan'a bağışladığın gibi bütün çocuklarına bağışladın mı?" diye sordu. Beşir, hayır deyince, Hz. Peygamber (sav), "Buna benden başkasını şahit tut. Çocuklarının sana iyilik konusunda eşit muamelede bulunması hoşuna gitmez mi?" Beşir tabi ki deyince, Hz. Peygamber (sav) " Öyleyse olmaz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4185, /677
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Yargı, Şahidlik Yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282503, M004185-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ وَعَبْدُ الأَعْلَى ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَيَعْقُوبُ الدَّوْرَقِىُّ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُلَيَّةَ - وَاللَّفْظُ لِيَعْقُوبَ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ انْطَلَقَ بِى أَبِى يَحْمِلُنِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اشْهَدْ أَنِّى قَدْ نَحَلْتُ النُّعْمَانَ كَذَا وَكَذَا مِنْ مَالِى . فَقَالَ « أَكُلَّ بَنِيكَ قَدْ نَحَلْتَ مِثْلَ مَا نَحَلْتَ النُّعْمَانَ » . قَالَ لاَ . قَالَ « فَأَشْهِدْ عَلَى هَذَا غَيْرِى - ثُمَّ قَالَ - أَيَسُرُّكَ أَنْ يَكُونُوا إِلَيْكَ فِى الْبِرِّ سَوَاءً » . قَالَ بَلَى . قَالَ « فَلاَ إِذًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdülvehhab ve Abdüla'la, (T) Bize İshak b. İbrahim (Rahuye) ve Yakup ed-Devrakî, onlara (İsmail) b. Uleyye, -Hadisin lafzı Yakub'a aittir- ona İsmail b. İbrahim, ona Davud b. Ebu Hind, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle nakletmiştir. Babam beni alıp Hz. Peygamber'e (sav) götürdü ve Ey Allah'ın Resulü! şahit ol ki ben Numan'a malımdan şunları şunları bağışladım, dedi. Hz. Peygamber (sav) "Numan'a bağışladığın gibi bütün çocuklarına bağışladın mı?" diye sordu. Beşir, hayır deyince, Hz. Peygamber (sav), "Buna benden başkasını şahit tut. Çocuklarının sana iyilik konusunda eşit muamelede bulunması hoşuna gitmez mi?" Beşir tabi ki deyince, Hz. Peygamber (sav) " Öyleyse olmaz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4185, /677
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Aile, çocuklar arasında adaletli davranmak
Yargı, Şahidlik Yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1183, M004199
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ طَارِقًا قَضَى بِالْعُمْرَى لِلْوَارِثِ لِقَوْلِ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. EM Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indİr. İshâk (Bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ebû Bekir : Bize Süfyân b. Uyeyne, Amr'dan, o da Süleyman b. Yesâr'-dan naklen rivayet etti ki, Târik, Câbir b. Abdîllâh'ın Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyden naklen söylediklerine istînad ederek ura-rânın mirasçıya aîd olduğuna hüküm vermiş; dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4199, /680
Senetler:
()
Konular:
Yargı, miras Hukuku
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْعُمْرَى مِيرَاثٌ لأَهْلِهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1187, M004201
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْعُمْرَى مِيرَاثٌ لأَهْلِهَا » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habîb El-Hârisî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hâlid yâni Îbni'l-Hâris rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Saîd, Katâde'-den, o da Ata'dan, o da Câbir'den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayette bulundu ki:
«Umrâ, sahibine mirastır.» buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hibât 4201, /680
Senetler:
()
Konular:
Yargı, miras Hukuku