Öneri Formu
Hadis Id, No:
15106, M003763
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بِلاَلٍ حَدَّثَنِى سُهَيْلٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوْ وَجَدْتُ مَعَ أَهْلِى رَجُلاً لَمْ أَمَسَّهُ حَتَّى آتِىَ بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « نَعَمْ » . قَالَ كَلاَّ وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ إِنْ كُنْتُ لأُعَاجِلُهُ بِالسَّيْفِ قَبْلَ ذَلِكَ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْمَعُوا إِلَى مَا يَقُولُ سَيِّدُكُمْ إِنَّهُ لَغَيُورٌ وَأَنَا أَغْيَرُ مِنْهُ وَاللَّهُ أَغْيَرُ مِنِّى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Hâlid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Sa‘d b. Ubade: Ey Allah’ın Rasulü, eşimle birlikte bir adam görecek olursam, dört şahit getirinceye kadar ona dokunmayacak mıyım? dedi. Rasulullah (sav): “Evet” buyurdu. Sa‘d: Asla, seni hak ile gönderene yemin ederim, ben bundan önce elimi çabuk tutup, ona kılıcımı saplarım, dedi. Rasulullah (sav): “Efendinizin söylediği şu sözlere kulak verin. Şüphesiz ki o çok kıskançtır, ben ondan da kıskancım, Allah benden de kıskançtır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3763, /618
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Allah İnancı, Allah'ın kıskanması
Boşanma, Liân-mülâane
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15108, M003765
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ . وَقَالَ غَيْرَ مُصْفِحٍ . وَلَمْ يَقُلْ عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize onu (önceki hadisi) Ebubekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyn b. Ali, ona Zâide, ona Abdülmelik b. Umeyr'den şu
isnadla, metin olarak lafzen benzerini rivayet etti.[ona Muğîre'nin kâtibi Verrâd, ona da Muğîre b. Şu'be', Sa'd b. Ubâde'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Ben hanımımın yanında bir adam görürsem onu mutlaka ters tarafını çevirmeden kılıçla vururum; dedi. Bu söz Rasulullah'ın (sav) kulağına ulaştı. Bunun üzerine:
'Siz Sa'd'ın gayretine şaşıyor musunuz? Vallahi ben ondan daha gayurum; Allah da benden daha gayurdur. Gayretinden dolayıdır ki, Allah kötülüklerin aşikârını gizlisini haram kılmıştır. Allah'tann daha gayur hiç bir şahıs yoktur. Özrü Allah'a olduğundan fazla hiç bir kimseye makbul olamaz. Bundan dolayıdır ki, Allah Peygamberleri müjdeci ve korkutucu olarak göndermiştir. Allah'tan başka hiç bir kimseye tercih daha makbul değildir. Bundan dolayıdır ki, Allah cenneti va'd etmiştir.' buyurdular.] O 'ğayra musfihin' ifadesini (hadiste) dedi; 'Anhu' demedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3765, /619
Senetler:
1. Sa'd b. Ubâde el-Ensarî (Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Hârise b. Ebu Hazîme)
2. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
3. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
4. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
5. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
6. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
7. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15107, M003764
Hadis:
حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ الْجَحْدَرِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ وَرَّادٍ - كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ - عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ قَالَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ لَوْ رَأَيْتُ رَجُلاً مَعَ امْرَأَتِى لَضَرَبْتُهُ بِالسَّيْفِ غَيْرَ مُصْفِحٍ عَنْهُ . فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَتَعْجَبُونَ مِنْ غَيْرَةِ سَعْدٍ فَوَاللَّهِ لأَنَا أَغْيَرُ مِنْهُ وَاللَّهُ أَغْيَرُ مِنِّى مِنْ أَجْلِ غَيْرَةِ اللَّهِ حَرَّمَ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلاَ شَخْصَ أَغْيَرُ مِنَ اللَّهِ وَلاَ شَخْصَ أَحَبُّ إِلَيْهِ الْعُذْرُ مِنَ اللَّهِ مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ بَعَثَ اللَّهُ الْمُرْسَلِينَ مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ وَلاَ شَخْصَ أَحَبُّ إِلَيْهِ الْمِدْحَةُ مِنَ اللَّهِ مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ وَعَدَ اللَّهُ الْجَنَّةَ » .
Tercemesi:
Bana Ubeydullah b. Ömer el-Kavârirî ve Ebu Kâmil Fudayl b. Husayn el-Cahderî –lafız Ebu Kâmil’e ait olmak üzere- rivayet etti, onlara Ebu Avane, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona –el-Muğire’nin kâtibi- Verrâd, ona el-Muğire b. Şu‘be’nin şöyle dediğini rivayet etti: Sa‘d b. Ubade dedi ki: Karımla birlikte bir adamı görecek olursam, and olsun onu kılıcımın enli olmayan (keskin) tarafıyla vururum, dedi. Sa‘d’ın bu söyledikleri Rasulullah’a (sav) ulaşınca: “Sa‘d’ın bu kıskançlığına hayret mi ediyorsunuz? Vallahi, ben ondan daha da kıskancım, vallahi, Allah benden de kıskançtır. Allah kıskançlığından dolayı gizlisiyle, açığıyla her türlü hayâsızlığı haram kılmıştır. Allahtan daha kıskanç hiçbir kimse yoktur. kendisine karşı mazeret gösterilmesine sebep bırakmamayı Allah’tan daha çok seven hiçbir kişi yoktur. Bundan dolayı Allah, rasulleri, müjdeleyiciler ve uyarıp korkutucular olmak üzere göndermiştir. Allah’tan daha çok övülmeyi seven kimse de yoktur. Bundan dolayı O, salih kullarına cenneti vaad etmiştir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3764, /618
Senetler:
1. Sa'd b. Ubâde el-Ensarî (Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Hârise b. Ebu Hazîme)
2. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
3. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
4. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Allah İnancı, Allah'ın kıskanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282753, M003764-2
Hadis:
حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ الْجَحْدَرِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ وَرَّادٍ - كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ - عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ قَالَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ لَوْ رَأَيْتُ رَجُلاً مَعَ امْرَأَتِى لَضَرَبْتُهُ بِالسَّيْفِ غَيْرَ مُصْفِحٍ عَنْهُ . فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَتَعْجَبُونَ مِنْ غَيْرَةِ سَعْدٍ فَوَاللَّهِ لأَنَا أَغْيَرُ مِنْهُ وَاللَّهُ أَغْيَرُ مِنِّى مِنْ أَجْلِ غَيْرَةِ اللَّهِ حَرَّمَ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلاَ شَخْصَ أَغْيَرُ مِنَ اللَّهِ وَلاَ شَخْصَ أَحَبُّ إِلَيْهِ الْعُذْرُ مِنَ اللَّهِ مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ بَعَثَ اللَّهُ الْمُرْسَلِينَ مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ وَلاَ شَخْصَ أَحَبُّ إِلَيْهِ الْمِدْحَةُ مِنَ اللَّهِ مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ وَعَدَ اللَّهُ الْجَنَّةَ » .
Tercemesi:
Bana Ubeydullah b. Amr el-Kavârîrî ile Ebû Kâmil Fudayl b. Hüseyn el-Cahderî rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kâmil'indir. (Dediler ki) : Bize Ebû Avâne, Abdülmelik b. Umeyrden, o da Muğîre'nin kâtibi Verrâd'dan, o da Muğîre b. Şu'be'den naklen rivayet etti. (Demiş ki) : Sa'd b. Ubâde:
Ben refikamın yanında bir adam görürsem onu mutlaka ters tarafını çevirmeden kılıçla vururum; dedi. Bu söz Resûlüllah (Sailallahü Aleyhi ve Sellem)'in kulağına vardı. Bunun üzerine:
«Siz Sa'd'ın gayretine şaşıyor musunuz? Vallahi ben ondan daha gayurum; Allah da benden daha gayurdur. Gayretinden dolayıdır ki, Allah kötülüklerin aşikârını gizlisini haram kılmıştır. Allah'don daha gayur hiç bir şahıs yoktur. D'zür Allah'a olduğundan fazla hiç bir kimseye makbul olamaz. Bundan dolayıdır ki, Allah Peygamberleri müjdeci ve korkutucu olarak göndermiştir. Allah'tan başka hiç bir kimseye tercih daha makbul değildir. Bundan dolayıdır ki, Allah cenneti va'd etmiştir.» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3764, /618
Senetler:
1. Sa'd b. Ubâde el-Ensarî (Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Hârise b. Ebu Hazîme)
2. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
3. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
4. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Allah İnancı, Allah'ın kıskanması
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا حُجَيْنٌ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ قَالَ بَلَغَنَا أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِ حَدِيثِهِمْ [أَنَّ أَعْرَابِيًّا أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ وَإِنِّى أَنْكَرْتُهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « مَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « فَهَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَأَنَّى هُوَ » . قَالَ لَعَلَّهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَهَذَا لَعَلَّهُ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ »] .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15112, M003769
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا حُجَيْنٌ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ قَالَ بَلَغَنَا أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ كَانَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِ حَدِيثِهِمْ [أَنَّ أَعْرَابِيًّا أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ وَإِنِّى أَنْكَرْتُهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « مَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « فَهَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَأَنَّى هُوَ » . قَالَ لَعَلَّهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَهَذَا لَعَلَّهُ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ »] .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Huceyn rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Leys, Ukayl'den, o da İbni Şihab'dan naklen rivayet etti ki, İbni Şihâb: Ebû Hüreyre'ııin Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den naklen yukarıkilerin hadîsi gibi rivayette bulunduğunu duyduk; demiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3769, /619
Senetler:
()
Konular:
Soya çekim/ İrsiyet, belirleme ve önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15109, M003766
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ - وَاللَّفْظُ لِقُتَيْبَةَ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى فَزَارَةَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « فَمَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « هَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ إِنَّ فِيهَا لَوُرْقًا . قَالَ « فَأَنَّى أَتَاهَا ذَلِكَ » . قَالَ عَسَى أَنْ يَكُونَ نَزَعَهُ عِرْقٌ . قَالَ « وَهَذَا عَسَى أَنْ يَكُونَ نَزَعَهُ عِرْقٌ » .
Tercemesi:
Bize bu hadîsi Kuteybe b. Saîd ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Amru'n-Nâkıd ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız Kuteybe'-nindir. (Dediler ki) : Bize Süfyân b. Uyeyne, Zührî'den, o da Saîd b. Müseyyib'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayette bulundu. (Şöyle demiş) ;
Benî Fezâre kabilesinden bir adam Peygamber (SailaUahü Aleyhi ve Sellem)e gelerek : Karım siyah bir oğlan doğurdu; dedi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Senin develerin var mı?» diye sordu. Adam:
— Evet, cevâbını verdi. «Renkleri nedir?» dedi. Adam:
— Kırmızı! cevâbmı verdi.
«İçlerinde boz renklileri var mı?» diye sordu. Adam:
— Hakîkaten içlerinde boz olanları var; dedi. «Peki, bu onlara nereden geldi?» buyurdu. Adam :
— Belki damar çekmiştir; dedi. Resulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) : «Bunu da belki damar çekmişti;-.» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3766, /619
Senetler:
()
Konular:
Soya çekim/ İrsiyet, belirleme ve önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15110, M003767
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ جَمِيعًا عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ] . نَحْوَ حَدِيثِ ابْنِ عُيَيْنَةَ [جَاءَ رَجُلٌ مِنْ بَنِى فَزَارَةَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « فَمَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « هَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ إِنَّ فِيهَا لَوُرْقًا . قَالَ « فَأَنَّى أَتَاهَا ذَلِكَ » . قَالَ عَسَى أَنْ يَكُونَ نَزَعَهُ عِرْقٌ . قَالَ « وَهَذَا عَسَى أَنْ يَكُونَ نَزَعَهُ عِرْقٌ »] . غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ مَعْمَرٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَلَدَتِ امْرَأَتِى غُلاَمًا أَسْوَدَ وَهُوَ حِينَئِذٍ يُعَرِّضُ بِأَنْ يَنْفِيَهُ . وَزَادَ فِى آخِرِ الْحَدِيثِ وَلَمْ يُرَخِّصْ لَهُ فِى الاِنْتِفَاءِ مِنْهُ .
Tercemesi:
Bize İshâk b. İbrahim ile Muhammet! b. Kâfi' ve Abd b. Humeyd rivayet ettiler. İbni Kâfi': (Bize rivayet etti.) tâbirini kullandı. Ötekiler : Bize Abdürrezzâk haber verdi; dediler. Abdürrezzâk : Bize Ma'-mer haber verdi; demiş. H.
Bize İbni Kâfi' de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize îbni Ebî Füdeyk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Ebî Zi'b haber verdi. Bu râviler hep birden Zührî'den bu isnâdla, İbni Uyeyne hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki, Ma'mer'in hadîsinde : «Yâ Resûlâllah, karım siyah bir oğlan doğurdu; dedi. Halbuki o anda kendisi çocuğu nefyetmeye çalışıyordu.» ifâdesi bulunmaktadır. Hadîsin sonuna da : «Resûiüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona çocuğu kendinden nefî için ruhsat vermedi.» cümlesini ziyâde etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3767, /619
Senetler:
()
Konular:
NESEB BİLGİSİ
Soya çekim/ İrsiyet, belirleme ve önemi
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لِحَرْمَلَةَ - قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ أَعْرَابِيًّا أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ وَإِنِّى أَنْكَرْتُهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « مَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « فَهَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَأَنَّى هُوَ » . قَالَ لَعَلَّهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَهَذَا لَعَلَّهُ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15111, M003768
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لِحَرْمَلَةَ - قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ أَعْرَابِيًّا أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ امْرَأَتِى وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ وَإِنِّى أَنْكَرْتُهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ « مَا أَلْوَانُهَا » . قَالَ حُمْرٌ . قَالَ « فَهَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَأَنَّى هُوَ » . قَالَ لَعَلَّهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ . فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَهَذَا لَعَلَّهُ يَكُونُ نَزَعَهُ عِرْقٌ لَهُ » .
Tercemesi:
Bana Ebû't-Tâhîr ile Harmele b. Yahya rivayet ettiler. Lâfız Harmele'nindir. (Dediler ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus, İbni Şihab'dan, o da Ebû Seleme b. Abdirrahmân'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi ki : Bedevinin Mri Resûlüllah (Sallallahü A leyhi ve Sellem) 'e gelerek :
— Yâ Resûlâllah! Karun siyah bir oğlan doğurdu; ben bunu kabul etmedim, demiş. Peygamfcer (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona:
«Senin develerin var mı?» diye sormuş. Bedevi:
— Evet! cevâbım vermiş. «Renkleri nedir?» buyurmuş. Bedevi:
— Kırmızıdır; demiş.
«içlerinde boz renkleri var mı?» diye sormuş. Bedevi:
— Evet, demiş. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem): «Yâ bu nereden geldi?» buyurmuş. Bedevi:
— Yâ Resûlâllah, belki onu bir damarı çekmiştir; cevâbını vermiş. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«ihtimâl bunu da bir damarı çekmiştir.» buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Liân 3768, /619
Senetler:
()
Konular:
NESEB BİLGİSİ
Soya çekim/ İrsiyet, belirleme ve önemi