حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ وَكِيعٍ عَنْ أَبِى الْمُعْتَمِرِ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ مُعَاوِيَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَرْكَبُوا الْخَزَّ وَلاَ النِّمَارَ."
[قَالَ وَكَانَ مُعَاوِيَةُ لاَ يُتَّهَمُ فِى الْحَدِيثِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ لَنَا أَبُو سَعِيدٍ قَالَ لَنَا أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْمُعْتَمِرِ اسْمُهُ يَزِيدُ بْنُ طَهْمَانَ كَانَ يَنْزِلُ الْحِيرَةَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31465, D004129
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ وَكِيعٍ عَنْ أَبِى الْمُعْتَمِرِ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ مُعَاوِيَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَرْكَبُوا الْخَزَّ وَلاَ النِّمَارَ."
[قَالَ وَكَانَ مُعَاوِيَةُ لاَ يُتَّهَمُ فِى الْحَدِيثِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم.]
[قَالَ لَنَا أَبُو سَعِيدٍ قَالَ لَنَا أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْمُعْتَمِرِ اسْمُهُ يَزِيدُ بْنُ طَهْمَانَ كَانَ يَنْزِلُ الْحِيرَةَ.]
Tercemesi:
Bize Hennâd es-Serî, ona Veki', ona Ebu'l-Mutemir, ona İbn Sirin, ona da Muaviye'nin (ra) bildirdiğine göre Rasulullah (sav):
"İpek(ten) ve kaplan (derisinden yapılmış) eyer örtülerinin üzerine binmeyiniz" buyurmuştur.
[(İbn Serî veya Ebû Davud) dedi ki: Muaviye (devlet başkanı olduğu için) Rasulullah'tan (sav) (rivayet ettiği bu) hadiste tenkid edilmezdi.]
[Bize Ebu Said dedi ki: Bize Ebû Davud, Ebu’l-Mutemir'in isminin Yezid b. Tahmân olduğunu ve Hîre'ye yerleştiğini söyledi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 42, /941
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Yezid b. Tahman er-Rakaşi (Yezid b. Tahman)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271496, D004090-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا هَنَّادٌ - يَعْنِى ابْنَ السَّرِىِّ - عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ - الْمَعْنَى - عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ قَالَ مُوسَى عَنْ سَلْمَانَ الأَغَرِّ - وَقَالَ هَنَّادٌ عَنِ الأَغَرِّ أَبِى مُسْلِمٍ - عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - قَالَ هَنَّادٌ - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ الْكِبْرِيَاءُ رِدَائِى وَالْعَظَمَةُ إِزَارِى فَمَنْ نَازَعَنِى وَاحِدًا مِنْهُمَا قَذَفْتُهُ فِى النَّارِ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail ve Hammad; (T)
Bize Hennâd –yani İbnü’s-Serî-, İbnü'l-Ahvas'tan –mana olarak- rivayet etti, o da Ata b. es-Saib'den nakletti. Ata şöyle dedi: Musa, Selman el-Eğar'dan nakletti. –Hennâd, Ebu Müslim el-Eğar'dan demiştir-. Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah (ac) şöyle buyurdu: Büyüklük benim gömleğim, azamet de benim eteğimdir. Kim bunlardan birinde benimle yarışmaya kalkışırsa onu ateşe atarım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 28, /934
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Selman el-Eğar (Selman)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a iman, gereği gibi bilmek
Kibir, Kibir ve gurur
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أُمِّهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَنْ يُسْتَمْتَعَ بِجُلُودِ الْمَيْتَةِ إِذَا دُبِغَتْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31454, D004124
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أُمِّهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ أَنْ يُسْتَمْتَعَ بِجُلُودِ الْمَيْتَةِ إِذَا دُبِغَتْ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yezid b. Abdullah b. Kuseyt, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, ona annesi, ona da Peygamber'in (sav) hanımı Aişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre, "Rasulullah (sav), ölü (hayvan)ların derileri tabaklanınca (onlardan) yararlanılmasını emretmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 40, /940
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Muhammed b. Abdurrahman (Ümmü Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Deri, Tabaklama, derinin tabaklanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31458, D004125
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ وَمُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالاَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ جَوْنِ بْنِ قَتَادَةَ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبَّقِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَزْوَةِ تَبُوكَ أَتَى عَلَى بَيْتٍ فَإِذَا قِرْبَةٌ مُعَلَّقَةٌ فَسَأَلَ الْمَاءَ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهَا مَيْتَةٌ. فَقَالَ
"دِبَاغُهَا طُهُورُهَا."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer ve Musa b. İsmail, o ikisine Hemmâm, ona Katade, ona Hasan, ona Cevn b. Katade, ona da Seleme b. el-Muhabbik'ten rivayet olunduğuna göre; Rasulullah (sav), Tebük savaşında bir eve varmış, evde (deriden yapılmış) asılı bir su tulumu görmüş ve (ev halkından tulumdaki) su (dan bir miktar vermelerini) istemiş. (Onlar): Ey Allah'ın Rasulü, bu (su tulumunun derisi) bir leş(e ait)tir, demişler. Hz. Peygamber de (sav); "oonun tabaklanmış olması temizlenmesi (demek)dir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 40, /940
Senetler:
1. Seleme b. Muhabbik el-Hüzeli (Seleme b. Muhabbik b. Rabî'a b. Sahr)
2. Cevn b. Katade et-Temimî (Cevn b. Katade b. A'ver b. Sâ'ide)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Deri, Tabaklama, derinin tabaklanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31463, D004127
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُكَيْمٍ قَالَ قُرِئَ عَلَيْنَا كِتَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِأَرْضِ جُهَيْنَةَ وَأَنَا غُلاَمٌ شَابٌّ
"أَنْ لاَ تَسْتَمْتِعُوا مِنَ الْمَيْتَةِ بِإِهَابٍ وَلاَ عَصَبٍ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Hakim, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Abdullah b. Ukeym'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Ben, genç iken Cüheyne toprağında bulunduğum bir sırada bize Rasulullah'ın (sav) bir mektubu okundu (Mektupta şu ifadeler yer alıyordu): "Leşin derisinden de sinirinden de yararlanmayınız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 41, /940
Senetler:
1. Ebu Ma'bed Abdullah b. Ukeym el-Cüheni (Abdullah b. Ukeym)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Deri, Tabaklama, derinin tabaklanması
Yiyecekler, murdar olan hayvan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31467, D004131
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدٍ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ بَحِيرٍ عَنْ خَالِدٍ قَالَ وَفَدَ الْمِقْدَامُ بْنُ مَعْدِيكَرِبَ وَعَمْرُو بْنُ الأَسْوَدِ وَرَجُلٌ مِنْ بَنِى أَسَدٍ مِنْ أَهْلِ قِنَّسْرِينَ إِلَى مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِى سُفْيَانَ فَقَالَ مُعَاوِيَةُ لِلْمِقْدَامِ أَعَلِمْتَ أَنَّ الْحَسَنَ بْنَ عَلِىٍّ تُوُفِّىَ فَرَجَّعَ الْمِقْدَامُ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ أَتَرَاهَا مُصِيبَةً قَالَ لَهُ وَلِمَ لاَ أَرَاهَا مُصِيبَةً وَقَدْ وَضَعَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حِجْرِهِ فَقَالَ
"هَذَا مِنِّى وَحُسَيْنٌ مِنْ عَلِىٍّ." فَقَالَ الأَسَدِىُّ جَمْرَةٌ أَطْفَأَهَا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ. قَالَ فَقَالَ الْمِقْدَامُ أَمَّا أَنَا فَلاَ أَبْرَحُ الْيَوْمَ حَتَّى أُغِيظَكَ وَأُسْمِعَكَ مَا تَكْرَهُ. ثُمَّ قَالَ يَا مُعَاوِيَةُ إِنْ أَنَا صَدَقْتُ فَصَدِّقْنِى وَإِنْ أَنَا كَذَبْتُ فَكَذِّبْنِى قَالَ أَفْعَلُ. قَالَ فَأَنْشُدُكَ بِاللَّهِ هَلْ تَعْلَمُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ لُبْسِ الذَّهَبِ قَالَ نَعَمْ. قَالَ فَأَنْشُدُكَ بِاللَّهِ هَلْ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَنْهَى عَنْ لُبْسِ الْحَرِيرِ قَالَ نَعَمْ. قَالَ فَأَنْشُدُكَ بِاللَّهِ هَلْ تَعْلَمُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ لُبْسِ جُلُودِ السِّبَاعِ وَالرُّكُوبِ عَلَيْهَا قَالَ نَعَمْ. قَالَ فَوَاللَّهِ لَقَدْ رَأَيْتُ هَذَا كُلَّهُ فِى بَيْتِكَ يَا مُعَاوِيَةُ. فَقَالَ مُعَاوِيَةُ قَدْ عَلِمْتُ أَنِّى لَنْ أَنْجُوَ مِنْكَ يَا مِقْدَامُ قَالَ خَالِدٌ فَأَمَرَ لَهُ مُعَاوِيَةُ بِمَا لَمْ يَأْمُرْ لِصَاحِبَيْهِ وَفَرَضَ لاِبْنِهِ فِى الْمِائَتَيْنِ فَفَرَّقَهَا الْمِقْدَامُ فِى أَصْحَابِهِ قَالَ وَلَمْ يُعْطِ الأَسَدِىُّ أَحَدًا شَيْئًا مِمَّا أَخَذَ فَبَلَغَ ذَلِكَ مُعَاوِيَةَ فَقَالَ أَمَّا الْمِقْدَامُ فَرَجُلٌ كَرِيمٌ بَسَطَ يَدَهُ وَأَمَّا الأَسَدِىُّ فَرَجُلٌ حَسَنُ الإِمْسَاكِ لِشَيْئِهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman b. Said el-Hımsî, ona Bakiyye, ona Bahîr, ona Halid b. Mikdam şöyle demiştir: Mikdam b. Madikerib ve Amr b. el-Esved ve Kınnesrîn halkından olan Esedoğullanndan bir kişi Muaviye b. Ebu Süfyan'a elçi olarak gelmişlerdi. Muaviye, Mikdam'a: Hasan b. Ali'nin vefat ettiğini biliyor musun? dedi. Mikdam (bu haberi işitince) hemen inna lillâhi ve inna ileyhi râciun dedi. (Esedoğullarından olan) kişi (yahut orada bulunan bir başka biri) Muaviye'ye: Sen bu hâdiseyi bir musibet olarak mı görüyorsun, dedi. Muaviye de ona: Onu Rasulullah (sav) kucağına koyup, "bu bendendir, Hüseyin de Ali'dendir" buyurduğu halde ben bu hadiseyi niçin bir musibet olarak görmeyeyim, dedi. Esedoğullanndan olan kişi de: Bu olay, Allah'ın söndürdüğü bir kor parçasıdır dedi. (Bu sözleri işiten) Mikdam (Hz. Muaviye'ye hitaben): Ben bugün seni öfkelendirmekten ve hoşuna gitmeyen şeylere sana işittirmekten geri durmayacağım, dedi. Sonra şöyle devam etti: Ey Muaviye! Eğer ben (şimdi söyleyeceğim sözlerimde) doğruyu söylemişsem beni tasdik et, eğer yalan söylemişsem o zaman da beni yalanla, dedi. (Hz. Muaviye de): (Peki öyle) yaparım, dedi. (Mikdam): (O halde ey Muaviye!) Allah aşkına söyle, sen Rasulullah'ın (sav) (erkeklere) altın (yüzük) takınmayı yasakladığını bil(m)iyor musun? dedi. (Muaviye); Evet, (biliyorum), cevabını verdi. Allah için söyle. Rasulullah'ın (sav) ipek giyinmeyi yasakladığını bil(m)iyor musun? Evet (biliyorum), dedi. Allah için söyle, Rasulullah'ın (sav) yırtıcı hayvanların derilerini elbise olarak giymeyi ve o derilerin üzerine binmeyi yasakladığını bil(m)iyor musun, dedi. Evet, karşılığını verdi. (Bunun üzerine Mikdam); Allah'a yemin olsun ki ey Muaviye, ben bunların hepsini senin evinde gördüm, diye konuştu. Muaviye ise; Ey Mikdam, gerçekten anladım ki ben senin elinden asla kurtulamayacağım, dedi. (Bu hâdiseyi nakleden Halid b. Mikdam sözlerine devam ederek) dedi ki: (Bu konuşmanın hemen arkasından) Muaviye (Mikdam'm) iki arkadaşına verilmesini emrettiğinden daha fazlasını Mikdam'a verilmesini emretti ve oğlunun da (divandan) iki yüz dinar (alanlar) arasına kaydedilmesini istedi. Mikdam (Muaviye'nin kendisine bağışladığı bu) bahşişleri (kendi yol) arkadaşlarına dağıttı. Esedoğullarından olan kişi ise (Hz. Muaviye'den aldıklarından) kimseye bir şey vermedi. Bu (haber) Muaviye'ye ulaştı (da Muaviye): Mikdam cömert bir insandır. (Bu yüzden) elini açtı ve (elinde olanı arkadaşlarına dağıttı). Esed oğulların dan olan kişi ise elindekileri çok iyi tutan (tutumlu) bir insandır dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 42, /941
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
3. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
4. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
5. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Cenaze, yapılacak muamele
Ehl-i beyt
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - عَنْ كَثِيرِ بْنِ فَرْقَدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكِ بْنِ حُذَافَةَ حَدَّثَهُ عَنْ أُمِّهِ الْعَالِيَةِ بِنْتِ سُبَيْعٍ أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ لِى غَنَمٌ بِأُحُدٍ فَوَقَعَ فِيهَا الْمَوْتُ فَدَخَلْتُ عَلَى مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهَا فَقَالَتْ لِى مَيْمُونَةُ لَوْ أَخَذْتِ جُلُودَهَا فَانْتَفَعْتِ بِهَا. فَقَالَتْ أَوَيَحِلُّ ذَلِكَ قَالَتْ نَعَمْ. مَرَّ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رِجَالٌ مِنْ قُرَيْشٍ يَجُرُّونَ شَاةً لَهُمْ مِثْلَ الْحِمَارِ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَوْ أَخَذْتُمْ إِهَابَهَا" قَالُوا إِنَّهَا مَيْتَةٌ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يُطَهِّرُهَا الْمَاءُ وَالْقَرَظُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31461, D004126
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - عَنْ كَثِيرِ بْنِ فَرْقَدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكِ بْنِ حُذَافَةَ حَدَّثَهُ عَنْ أُمِّهِ الْعَالِيَةِ بِنْتِ سُبَيْعٍ أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ لِى غَنَمٌ بِأُحُدٍ فَوَقَعَ فِيهَا الْمَوْتُ فَدَخَلْتُ عَلَى مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهَا فَقَالَتْ لِى مَيْمُونَةُ لَوْ أَخَذْتِ جُلُودَهَا فَانْتَفَعْتِ بِهَا. فَقَالَتْ أَوَيَحِلُّ ذَلِكَ قَالَتْ نَعَمْ. مَرَّ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رِجَالٌ مِنْ قُرَيْشٍ يَجُرُّونَ شَاةً لَهُمْ مِثْلَ الْحِمَارِ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَوْ أَخَذْتُمْ إِهَابَهَا" قَالُوا إِنَّهَا مَيْتَةٌ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يُطَهِّرُهَا الْمَاءُ وَالْقَرَظُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Amr (İbn Haris), ona Kesir b. Ferkad, ona Abdullah b. Mâlik b. Huzâfe, ona da annesi Âliye bt. Sübey'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Uhud'da bana ail bir koyun (sürüsü) vardı. Onlara kıran girdi(de pek çoğu öldü). Bunun üzerine Hz. Peygamber'in hanımı Meymune'ye varıp bu durumu kendisine anlattım. Meymune de bana, onların derilerini alıp onlardan yararlanmalıydın, dedi. (Kendisine), bu helâl midir? dedi(m). Evet. Bir defasında Kureyş'ten bazı kimseler kendilerine ait bir koyunu eşek (sürür) gibi sürüyerek Rasulullah'ın (sav) yanına geldiler. Rasulullah (sav) onlara;
"Derisini almalı (ve tabakladıktan sonra ondan yararlanmalı) idiniz" buyurdu. (Onlar bu sözü işitince;) O bir leştir, (onun derisinden nasıl yararlanabiliriz)? dediler. Rasulullah da (sav):
"O deriyi su ve mazı temizler" karşılığını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 40, /940
Senetler:
1. Ümmülmüminin Meymune bt. Haris (Meymune bt. Haris b.Cübeyr b. Hazn b. Ruveybe)
2. Âliye bt. Sübey' el-Medeniyye (Âliye bt. Sübey')
3. Ebu Huzâfe Abdullah b. Mâlik el-Hicâzî (Abdullah b. Malik b. Huzâfe)
4. Kesir b. Ferkad el-Medeni (Kesir b. Ferkad)
5. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Deri, Tabaklama, derinin tabaklanması
Yiyecekler, murdar olan hayvan
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31464, D004128
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ مَوْلَى بَنِى هَاشِمٍ حَدَّثَنَا الثَّقَفِىُّ عَنْ خَالِدٍ عَنِ الْحَكَمِ بْنِ عُتَيْبَةَ أَنَّهُ انْطَلَقَ هُوَ وَنَاسٌ مَعَهُ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُكَيْمٍ - رَجُلٍ مِنْ جُهَيْنَةَ - قَالَ الْحَكَمُ فَدَخَلُوا وَقَعَدْتُ عَلَى الْبَابِ فَخَرَجُوا إِلَىَّ فَأَخْبَرُونِى أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُكَيْمٍ أَخْبَرَهُمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَتَبَ إِلَى جُهَيْنَةَ قَبْلَ مَوْتِهِ بِشَهْرين:
"لاَ تنْتَفِعُوا مِنَ الْمَيْتَةِ بِإِهَابٍ وَلاَ عَصَبٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: إليه يذهب أحمد. قال ابو داود:قال النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ يُسَمَّى: إِهَابًا مَا لَمْ يُدْبَغْ. فَإِذَا دُبِغَ لاَ يُقَالُ لَهُ إِهَابٌ إِنَّمَا يُسَمَّى شَنًّا وَقِرْبَةً].
Tercemesi:
Bize Beni Haşim'in azadlısı Muhammed b. İsmail, ona Sekafî, ona Halid, ona da Hakem b. Uteybe'den rivayet olunduğuna göre;
Kendisi bazı kimselerle birlikte Cüheyne (kabilesinden) Abdullah b. Ukeym'e gitmişler. Hakem (sözlerine devam ederek şöyle) dedi: Yanımdaki insanlar Abdullah b. Ukeym'in yanına girdiler. Bense kapıya oturdum, (onları beklemeye koyuldum). Kısa bir süre sonra (oradan) çıktılar, benim yanıma (geldiler) ve Abdullah b. Ukeym'in kendilerine şöyle söylediğini haber verdiler: Rasulullah (sav) vefatından bir ay önce Cüheyne'ye bir mektup gönderdi. (İçerisinde şu ifadeler yer alıyordu):
"Ölmüş bir hayvanın derisinden de sinirinden de yararlanmayınız."
[Ebû Davud dedi ki: Nadr b. Eş-Şümeyl. Tabaklanmamış deriye ihâb dendiğini, tabaklanınca ona ihâb denmeyip !şenn ve kirbe dendiğini söyledi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 41, /940
Senetler:
1. Ebu Ma'bed Abdullah b. Ukeym el-Cüheni (Abdullah b. Ukeym)
2. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. İsmail el-Basrî (Muhammed b. İsmail b. İsa)
Konular:
Deri, Tabaklama, derinin tabaklanması
Yiyecekler, murdar olan hayvan
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ السَّبَّاقِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ حَدَّثَتْنِى مَيْمُونَةُ زَوْجُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ جِبْرِيلَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ كَانَ وَعَدَنِى أَنْ يَلْقَانِىَ اللَّيْلَةَ فَلَمْ يَلْقَنِى." ثُمَّ وَقَعَ فِى نَفْسِهِ جَرْوُ كَلْبٍ تَحْتَ بِسَاطٍ لَنَا فَأَمَرَ بِهِ فَأُخْرِجَ ثُمَّ أَخَذَ بِيَدِهِ مَاءً فَنَضَحَ بِهِ مَكَانَهُ فَلَمَّا لَقِيَهُ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ قَالَ "إِنَّا لاَ نَدْخُلُ بَيْتًا فِيهِ كَلْبٌ وَلاَ صُورَةٌ." فَأَصْبَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِقَتْلِ الْكِلاَبِ حَتَّى إِنَّهُ لَيَأْمُرُ بِقَتْلِ كَلْبِ الْحَائِطِ الصَّغِيرِ وَيَتْرُكُ كَلْبَ الْحَائِطِ الْكَبِيرِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31494, D004157
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ السَّبَّاقِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ حَدَّثَتْنِى مَيْمُونَةُ زَوْجُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ جِبْرِيلَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ كَانَ وَعَدَنِى أَنْ يَلْقَانِىَ اللَّيْلَةَ فَلَمْ يَلْقَنِى." ثُمَّ وَقَعَ فِى نَفْسِهِ جَرْوُ كَلْبٍ تَحْتَ بِسَاطٍ لَنَا فَأَمَرَ بِهِ فَأُخْرِجَ ثُمَّ أَخَذَ بِيَدِهِ مَاءً فَنَضَحَ بِهِ مَكَانَهُ فَلَمَّا لَقِيَهُ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ قَالَ "إِنَّا لاَ نَدْخُلُ بَيْتًا فِيهِ كَلْبٌ وَلاَ صُورَةٌ." فَأَصْبَحَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِقَتْلِ الْكِلاَبِ حَتَّى إِنَّهُ لَيَأْمُرُ بِقَتْلِ كَلْبِ الْحَائِطِ الصَّغِيرِ وَيَتْرُكُ كَلْبَ الْحَائِطِ الْكَبِيرِ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona İbn Sebbak, ona İbn Abbas, ona da Peygamber'in (sav) hanımı Meymune (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sav), (bir gün) şöyle buyurdu:
"Gerçekten Cibril (as) bu gece benimle görüşeceğini bana vadetmişti ama görüşmedi." Sonra aklına sedirin altındaki köpek eniği geldi ve onu oradan çıkarmalarını) emretti (hayvan oradan çıkarıldı). Sonra eliyle su alarak eniğin yerine serpti. Cibril (as) Hz. Peygamber'in yanına gelince, "Biz, içerisinde köpek ve resim bulunan eve girmeyiz" dedi. Sabah olunca Peygamber (sav) köpeklerin öldürülmesini emretti. Hatta küçük bahçe köpeğinin öldürülmesini emrediyor, büyük bahçe köpeğini bırakıyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 47, /945
Senetler:
1. Ümmülmüminin Meymune bt. Haris (Meymune bt. Haris b.Cübeyr b. Hazn b. Ruveybe)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ubeyd b. Sebbak es-Sekafi (Ubeyd b. Sebbak)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Melekler, Meleklerin girmeyeceği evler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31495, D004158
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو صَالِحٍ مَحْبُوبُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْفَزَارِىُّ عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ مُجَاهِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَتَانِى جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَقَالَ لِى أَتَيْتُكَ الْبَارِحَةَ فَلَمْ يَمْنَعْنِى أَنْ أَكُونَ دَخَلْتُ إِلاَّ أَنَّهُ كَانَ عَلَى الْبَابِ تَمَاثِيلُ وَكَانَ فِى الْبَيْتِ قِرَامُ سِتْرٍ فِيهِ تَمَاثِيلُ وَكَانَ فِى الْبَيْتِ كَلْبٌ فَمُرْ بِرَأْسِ التِّمْثَالِ الَّذِى فِى الْبَيْتِ يُقْطَعُ فَيَصِيرُ كَهَيْئَةِ الشَّجَرَةِ وَمُرْ بِالسِّتْرِ فَلْيُقْطَعْ فَلْيُجْعَلْ مِنْهُ وِسَادَتَيْنِ مَنْبُوذَتَيْنِ تُوطَآنِ وَمُرْ بِالْكَلْبِ فَلْيُخْرَجْ." فَفَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَإِذَا الْكَلْبُ لِحَسَنٍ أَوْ حُسَيْنٍ كَانَ تَحْتَ نَضَدٍ لَهُمْ فَأَمَرَ بِهِ فَأُخْرِجَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَالنَّضَدُ شَىْءٌ تُوضَعُ عَلَيْهِ الثِّيَابُ شِبْهُ السَّرِيرِ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Salih Mahbub b. Musa, ona Ebu İshak (İbrahim b. Muhammed) el-Fezârî, ona Yunus b. Ebu İshak, ona Mücahid (b. Cebr), ona da Ebu Hureyre (Abdurrahman b. Sahr) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Cibril (as) bana geldi de şöyle dedi: Dün gece sana gelmiştim, senin yanına girmeme bir şey engel olamazdı. Ancak kapı üzerinde ve evde de resimler bulunan nakışlı duvar örtüsü ve evde bir de köpeğin olması yanına girmeme engel oldu. Evdeki heykelin başının koparılmasını emret. O zaman başı kesilir ve bir ağaç şekline dönüşür. Örtü için de emir ver, kesilsin ve ondan yere aserilen iki minder yapılsın. Köpek için de emret oradan çıkarılsın." Rasulullah (sav) bunları yaptı. Evdeki bir karyolanın altında da Hasan ya da Hüseyin'e ait bir köpek yavrusu vardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), onun (oradan çıkarılmasın) emretti de (köpek yavrusu oradan) çıkarıldı.
[Ebû Davud dedi ki: Neddad, üzerine elbiselerin konulduğu, karyola gibi bir şeydir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Libâs 47, /946
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
4. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed el-Fezârî (İbrahim b. Muhammed b. Hâris b. Esma b. Harice)
5. Mahbub b. Musa el-Antâkî (Mahbub b. Musa)
Konular:
Köpek, köpek beslemek
Kültürel Hayat, Resim/Suret
Melekler, Meleklerin girmeyeceği evler