حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَحَفْصُ بْنُ عُمَرَ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ - وَهَذَا لَفْظُهُ - عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى مَنْ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ وَقَالَ سُلَيْمَانُ حَدَّثَنِى رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَنْ يَهْلِكَ النَّاسُ حَتَّى يَعْذِرُوا أَوْ يُعْذِرُوا مِنْ أَنْفُسِهِمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275538, D004347-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَحَفْصُ بْنُ عُمَرَ قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ - وَهَذَا لَفْظُهُ - عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى مَنْ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ وَقَالَ سُلَيْمَانُ حَدَّثَنِى رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَنْ يَهْلِكَ النَّاسُ حَتَّى يَعْذِرُوا أَوْ يُعْذِرُوا مِنْ أَنْفُسِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Süleyan b. Harb ve Hafs b. Ömer, o ikisine Şube (bu onun sözü), ona Amr b. Mürre, ona da Ebu Bahterî demiştir ki: Rasulullah'tan (sav) işiten birisi, -Süleyman Rasulullah'ın ashabından bir adam dedi- bana, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber verdi:
"İnsanlar, günahları ve ayıpları çoğalıncaya kadar helak olmayacaklardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 17, /990
Senetler:
1. Men Semi'a'n-Nebî (Men Semi'a'n-Nebî)
2. Ebu Bahterî Said b. Ebu İmran et-Taî (Said b. Feyruz)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Günah, günahların çoğalması helak sebebidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32901, D004291
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى أَيُّوبَ عَنْ شَرَاحِيلَ بْنِ يَزِيدَ الْمَعَافِرِىِّ عَنْ أَبِى عَلْقَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ فِيمَا أَعْلَمُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ لِهَذِهِ الأُمَّةِ عَلَى رَأْسِ كُلِّ مِائَةِ سَنَةٍ مَنْ يُجَدِّدُ لَهَا دِينَهَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ شُرَيْحٍ الإِسْكَنْدَرَانِىُّ لَمْ يَجُزْ بِهِ شَرَاحِيلَ.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Said b. Ebu Eyyüb, ona Şurahîl b. Yezid Meâfirî, ona da Ebu Alkame, ona Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti dedi.
Allah (cc) bu ümmete her yüz yılın başında dinini yenileyecek birisini (bir müceddid) gönderecektir"
[Ebû Davud diyor ki: Abdurrahman b. Şureyh el-İskenderanî hadisi Şerâhil'i aşmadan (Ebu Alkame ve Ebu Hureyre'yi anmadan) rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 1, /978
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alkame el-Mısrî (Ebu Alkame)
3. Şurahîl b. Yezid el-Meâfirî (Şurahîl b. Yezid)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Süleyman b. Davud el-Mehri (Süleyman b. Davud b. Hammad b. Sa'd)
Konular:
Müceddid, her yüz yılın başında gönderileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32905, D004295
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ سُفْيَانَ الْغَسَّانِىِّ عَنْ يَزِيدَ بْنِ قُتَيْبٍ السَّكُونِىِّ عَنْ أَبِى بَحْرِيَّةَ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الْمَلْحَمَةُ الْكُبْرَى وَفَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيَّةِ وَخُرُوجُ الدَّجَّالِ فِى سَبْعَةِ أَشْهُرٍ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammet Nufeyl, ona İsa b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem, ona Velid b. Süfyan el-Ğassânî, Yezid b. Kuteyb es-Sekûnî, ona Ebu Bahriyye, ona da Muaz b. Cebel'den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Büyük savaş, İstanbul'un fethi ve Deccal'in çıkışı yedi ay içerisinde olacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 4, /979
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu Bahriyye Abdullah b. Kays el-Kindi (Abdullah b. Kays)
3. Ebu Bahriyye Yezid b. Kuteyb es-Sekûnî (Yezid b. Kuteyb)
4. İbn Ebu Meryem Velid b. Süfyan el-Ğassânî (Velid b. Süfyan b. Ebu Meryem)
5. Ebu Bekir b. Ebu Meryem el-Ğassanî (Bükeyr b. Abdullah b. Ebu Meryem)
6. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Deccal
Savaş, ve Barış
Şehirler, İstanbul, fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32902, D004292
Hadis:
حَدَّثَنَا النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ حَسَّانَ بْنِ عَطِيَّةَ قَالَ مَالَ مَكْحُولٌ وَابْنُ أَبِى زَكَرِيَّا إِلَى خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ وَمِلْتُ مَعَهُمْ فَحَدَّثَنَا عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنِ الْهُدْنَةِ قَالَ قَالَ جُبَيْرٌ انْطَلِقْ بِنَا إِلَى ذِى مِخْبَرٍ - رَجُلٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - فَأَتَيْنَاهُ فَسَأَلَهُ جُبَيْرٌ عَنِ الْهُدْنَةِ فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"سَتُصَالِحُونَ الرُّومَ صُلْحًا آمِنًا فَتَغْزُونَ أَنْتُمْ وَهُمْ عَدُوًّا مِنْ وَرَائِكُمْ فَتُنْصَرُونَ وَتَغْنَمُونَ وَتَسْلَمُونَ ثُمَّ تَرْجِعُونَ حَتَّى تَنْزِلُوا بِمَرْجٍ ذِى تُلُولٍ فَيَرْفَعُ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ النَّصْرَانِيَّةِ الصَّلِيبَ فَيَقُولُ غَلَبَ الصَّلِيبُ فَيَغْضَبُ رَجُلٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَيَدُقُّهُ فَعِنْدَ ذَلِكَ تَغْدِرُ الرُّومُ وَتَجْمَعُ لِلْمَلْحَمَةِ."
Tercemesi:
Bize en-Nüfeyl (Abdullah b. Muhammed), ona İsa b. Yunus, ona el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr), ona da Hassan b. Atiyye şöyle demiştir: Mekhul ve İbn Ebu Zekeriyya ve Halid b. Ma'dân'a gittik. O bize Cübeyr b. Nüfeyr'den naklen (Müslümanlar ile Rumlar arasında) barış olduğunu haber verdi. Cübeyr de Rasulullah'ın (sav) ashabından olan Zü'l-Mihber'e gidelim dedi. Ona geldik, Cübeyr de ona bu barıştan sordu. O da şöyle dedi:
"Rumlarla güvenilir bir barış yaparsınız, onlarla arkanızdaki düşmanlarla savaşıp zafer kazanır, ganimet elde ederek tehlikelerden korunur ve ardından dönüp tepecikleri olan bir otlakta konaklarsınız. Rumlardan birisi haçı kaldırıp onun (vesilesiyle) kazandığını söyleyince Müslümanlardan biri kızıp haçı kırar, işte o zaman Rumlar anlaşmayı bozup savaş için toplanırlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 2, /978
Senetler:
1. Ebu Sellam Zü Mihber el-Habeşî (Zü Mihber el-Habeşi)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Hassan b. Atiyye el-Muharibî (Hassan b. Atiyye)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Sosyal Katmanlar, Rumlar ilgili herşey
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32906, D004296
Hadis:
حَدَّثَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ بَحِيرٍ عَنْ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ أَبِى بِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُسْرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"بَيْنَ الْمَلْحَمَةِ وَفَتْحِ الْمَدِينَةِ سِتُّ سِنِينَ وَيَخْرُجُ الْمَسِيحُ الدَّجَّالُ فِى السَّابِعَةِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ عِيسَى.]
Tercemesi:
Bize Hayve b. Şurayh Hımsi, ona Bakiyye, ona Bahîr, ona Halid, ona İbn Ebu Bilal, ona da Abdullah b. Büsr (ra) demiştir ki; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Büyük) Savaş ile İstanbul'un fethi arasında altı sene vardır. Yedinci senede Mesihu'd -Deccal çıkacaktır."
[Ebû Davud der ki: Bu hadis, İsa'nın hadisinden (önceki hadisten) daha sahihtir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 4, /979
Senetler:
1. Ebu Safvân Abdullah b. Büsr en-Nasrî (Abdullah b. Büsr b. Ebu Büsr)
2. Abdullah b. Ebu Bilal el-Huzai (Abdullah b. Ebu Bilal)
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Kıyamet, alametleri, Deccal
Savaş, ve Barış
Şehirler, İstanbul, fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32904, D004294
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ ثَابِتِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ يُخَامِرَ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"عُمْرَانُ بَيْتِ الْمَقْدِسِ خَرَابُ يَثْرِبَ وَخَرَابُ يَثْرِبَ خُرُوجُ الْمَلْحَمَةِ وَخُرُوجُ الْمَلْحَمَةِ فَتْحُ قُسْطَنْطِينِيَّةَ وَفَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيَّةِ خُرُوجُ الدَّجَّالِ." ثُمَّ ضَرَبَ بِيَدِهِ عَلَى فَخِذِ الَّذِى حَدَّثَ - أَوْ مَنْكِبِهِ - ثُمَّ قَالَ
"إِنَّ هَذَا لَحَقٌّ كَمَا أَنَّكَ هَا هُنَا أَوْ كَمَا أَنَّكَ قَاعِدٌ." يَعْنِى مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ.
Tercemesi:
Bize Abbas Anberi, ona Haşim b. Kasım, ona Abdurrahman b. Sabit b. Sevban, ona babası, ona Mekhul, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Malik b. Yuhamir, ona da Muaz b. Cebel (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Beytu'I-Makdis'in imarı, Medine'nin harabına, Medine'nin harabı büyük savaşın çıkışına, büyük savaşın çıkışı İstanbul'un fethine, İstanbul'un fethi de Deccal'in çıkışına alâmettir." Sonra Rasulullah (sav), eli ile konuştuğu kişinin (Muaz b. Cebel'in) dizine veya omuzuna (omuzlarına) vurdu ve "bu (dediklerim) şüphesiz senin burada oluşun gibi- veya senin burada oturduğun gibi- haktır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 3, /979
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Malik b. Uhaymir el-Yemani (Malik b. Yuhamir)
3. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
4. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
5. Ebu Abdurrahman Sabit b. Sevban el-Ansî (Sabit b. Sevban)
6. Abdurrahman b. Sabit el-Ansî (Abdurrahman b. Sabit b. Sevban)
7. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
İbadethaneler, Beyt-i Makdis ve mahşer yeri oluşu ve kılınan namazın fazileti
Kıyamet, alametleri, Deccal
Şehirler, İstanbul, fethi
Şehirler, Medine, muhasara edileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33084, D004346
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ عَنْ مُغِيرَةَ بْنِ زِيَادٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ عَدِىٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ
["إِذَا عُمِلَتِ الْخَطِيئَةُ فِى الأَرْضِ كَانَ مَنْ شَهِدَهَا فَكَرِهَهَا." وَقَالَ مَرَّةً "أَنْكَرَهَا. كَمَنْ غَابَ عَنْهَا وَمَنْ غَابَ عَنْهَا فَرَضِيَهَا كَانَ كَمَنْ شَهِدَهَا"] قَالَ
" مَنْ شَهِدَهَا فَكَرِهَهَا كَانَ كَمَنْ غَابَ عَنْهَا."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Şihâb, ona Muğira b. Ziyad, ona da Adî b. Adî, Rasulullah'tan (sav) önceki hadisin benzerini rivayet etti. Bu rivayette Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bir kimse kötülüğe şahit olur da onu çirkin görürse, ondan uzakta olan kimse gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 17, /990
Senetler:
1. Ebu Ferve Adî b. Adî el-Kindî (Adî b. Adî b. Amîra)
2. Muğira b. Ziyad el-Becelî (Muğira b. Ziyad)
3. Ebu Şihâb Abdürabbih b. Nafi' el-Kinanî (Abdürabbih b. Nafi')
4. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33036, D004322
Hadis:
حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ عَنِ السَّيْبَانِىِّ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ ["إِنْ يَخْرُجْ وَأَنَا فِيكُمْ فَأَنَا حَجِيجُهُ دُونَكُمْ وَإِنْ يَخْرُجْ وَلَسْتُ فِيكُمْ فَامْرُؤٌ حَجِيجُ نَفْسِهِ وَاللَّهُ خَلِيفَتِى عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ فَمَنْ أَدْرَكَهُ مِنْكُمْ فَلْيَقْرَأْ عَلَيْهِ فَوَاتِحَ سُورَةِ الْكَهْفِ فَإِنَّهَا جِوَارُكُمْ مِنْ فِتْنَتِهِ." قُلْنَا وَمَا لُبْثُهُ فِى الأَرْضِ قَالَ "أَرْبَعُونَ يَوْمًا يَوْمٌ كَسَنَةٍ وَيَوْمٌ كَشَهْرٍ وَيَوْمٌ كَجُمُعَةٍ وَسَائِرُ أَيَّامِهِ كَأَيَّامِكُمْ." فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الْيَوْمُ الَّذِى كَسَنَةٍ أَتَكْفِينَا فِيهِ صَلاَةُ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ قَالَ "لاَ اقْدُرُوا لَهُ قَدْرَهُ ثُمَّ يَنْزِلُ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ عِنْدَ الْمَنَارَةِ الْبَيْضَاءِ شَرْقِىَّ دِمَشْقَ فَيُدْرِكُهُ عِنْدَ بَابِ لُدٍّ فَيَقْتُلُهُ"] وَذَكَرَ الصَّلَوَاتِ مِثْلَ مَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Bize İsa b. Muhammed, ona Damre, ona es-Seybanî', ona Amr b. Abdullah, ona Ebu Ümame'den o da Rasulullah'tan (sav) önceki hadisin benzerini rivayet etti. Namazları da o hadisteki aynı mananın benzeri ile zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 14, /984
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdulcebbar Amr b. Abdullah es-Seybani (Amr b. Abdullah)
3. Ebu Zür'a Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî (Yahya b. Zür'a)
4. Ebu Abdullah Damre b. Rabi'a el-Filistini (Damre b. Rabi'a)
5. ibn Nehhâs er-Remli (İsa b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Kıssa, Musa Hızır'la kıssası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275534, D004340-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ وَهَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَعَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَنْ رَأَى مُنْكَرًا فَاسْتَطَاعَ أَنْ يُغَيِّرَهُ بِيَدِهِ فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ." وَقَطَعَ هَنَّادٌ بَقِيَّةَ الْحَدِيثِ - وَفَّاهُ ابْنُ الْعَلاَءِ -
"فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ بِلِسَانِهِ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammet b. Alâ ve Hennâd b. Serî, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası, ona Ebu Said, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona da Ebu Said el-Hudrî demiştir ki Rasulullah'ı (sav); "kim bir kötülük görür de onu eli ile değiştirmeye gücü yeterse eli ile değiştirsin (mani olsun)..." buyururken işittim.
Hennâd hadisin geri kalanının kesti, İbn Alâ ise şu şekilde tamamladı."(eli ile değiştirmeye) gücü yetmezse, dili ile (değiştirsin) dili ile (değiştirmeye) gücü yetmezse kalbi ile (değiştirsin) bu sonuncusu ise, imanın en zayıfıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 17, /989
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ سُلَيْمَانَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ لَيْلَةٍ صَلاَةَ الْعِشَاءِ فِى آخِرِ حَيَاتِهِ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ فَقَالَ
"أَرَأَيْتُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ فَإِنَّ عَلَى رَأْسِ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لاَ يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الأَرْضِ أَحَدٌ."
[قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَوَهَلَ النَّاسُ فِى مَقَالَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تِلْكَ فِيمَا يَتَحَدَّثُونَ عَنْ هَذِهِ الأَحَادِيثِ عَنْ مِائَةِ سَنَةٍ وَإِنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لاَ يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ الْيَوْمَ عَلَى ظَهْرِ الأَرْضِ" يُرِيدُ أَنْ يَنْخَرِمَ ذَلِكَ الْقَرْنُ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275539, D004348-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ سُلَيْمَانَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ لَيْلَةٍ صَلاَةَ الْعِشَاءِ فِى آخِرِ حَيَاتِهِ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ فَقَالَ
"أَرَأَيْتُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ فَإِنَّ عَلَى رَأْسِ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لاَ يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الأَرْضِ أَحَدٌ."
[قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَوَهَلَ النَّاسُ فِى مَقَالَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تِلْكَ فِيمَا يَتَحَدَّثُونَ عَنْ هَذِهِ الأَحَادِيثِ عَنْ مِائَةِ سَنَةٍ وَإِنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لاَ يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ الْيَوْمَ عَلَى ظَهْرِ الأَرْضِ" يُرِيدُ أَنْ يَنْخَرِمَ ذَلِكَ الْقَرْنُ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Salim b. Abdullah ve Ebu Bekir b. Süleyman'ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer dedi ki: Rasulullah (sav) hayatının sonlarında, bir gece bize yatsı namazını kıldırdı. Selam verdikten sonra ayağa kalkarak şöyle buyurdu:
"Şu gecenizi görüyor musunuz? Şüphesiz bu andan itibaren yüz sene sonra yeryüzünde bulunanlardan hiçbir kimse kalmayacaktır."
[İbn Ömer dedi ki: İnsanlar yüz seneye dair bu hadisler hakkında kendi aralarındaki konuşmalarında Rasulullah'ın (sav) sözünü anlamakta hataya düştüler. Hâlbuki Rasulullah'ın söylediği (sav), "bugün yeryüzünde bulunanlardan kimse kalmayacağını" ifade ederken, bu neslin ölüp gideceğini haber vermek istemişti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Melâhim 18, /991
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Sahabe, anlayış farklılıkları