حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ مَيْسَرَةَ قَالَ سَمِعْتُ زَيْدَ بْنَ وَهْبٍ عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ آتَى إِلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حُلَّةً سِيَرَاءَ فَلَبِسْتُهَا ، فَرَأَيْتُ الْغَضَبَ فِى وَجْهِهِ فَشَقَّقْتُهَا بَيْنَ نِسَائِى.
Bize Haccac b. Minhal, ona Şu’be, ona Abdulmelik b. Meysera, ona Zeyd b. Vehb, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) bana ibrişimle karışık alaca kumaştan yapılmış (siyerâ) bir elbise verdi. Ben de onu giymiştim. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem’in yüzünde öfke belirtisi gördüm. Ben de onu parçaladım hanımlarım (Hz. Fatma ve Fatma binti Esed b. Hişam; Hz. Ali'nin annesi) arasında bölüştürdüm.”
Açıklama: Hz. Fatma ve Fatma binti Esed b. Hişam; Hz. Ali'nin annesi arasında kumaşı paylaştırdı. İbn Hacer, Ahmed b. Ali, Fethu'l-Bâri Şerhi Sahihi'l-Buhâri, thk. Muhammed Fuad Abdülbâkî (Beyrut: Dâru'l-Ma'rife, 1379), 10/297.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16791, B005366
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ مَيْسَرَةَ قَالَ سَمِعْتُ زَيْدَ بْنَ وَهْبٍ عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ آتَى إِلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حُلَّةً سِيَرَاءَ فَلَبِسْتُهَا ، فَرَأَيْتُ الْغَضَبَ فِى وَجْهِهِ فَشَقَّقْتُهَا بَيْنَ نِسَائِى.
Tercemesi:
Bize Haccac b. Minhal, ona Şu’be, ona Abdulmelik b. Meysera, ona Zeyd b. Vehb, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) bana ibrişimle karışık alaca kumaştan yapılmış (siyerâ) bir elbise verdi. Ben de onu giymiştim. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem’in yüzünde öfke belirtisi gördüm. Ben de onu parçaladım hanımlarım (Hz. Fatma ve Fatma binti Esed b. Hişam; Hz. Ali'nin annesi) arasında bölüştürdüm.”
Açıklama:
Hz. Fatma ve Fatma binti Esed b. Hişam; Hz. Ali'nin annesi arasında kumaşı paylaştırdı. İbn Hacer, Ahmed b. Ali, Fethu'l-Bâri Şerhi Sahihi'l-Buhâri, thk. Muhammed Fuad Abdülbâkî (Beyrut: Dâru'l-Ma'rife, 1379), 10/297.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 11, 2/386
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Zeyd Abdülmelik b. Meysere el-Amirî (Abdülmelik b. Meysere)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
Hediye, Hediyeleşmek
KTB, HEDİYELEŞMEK
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16773, B005357
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ قَالَ قَالَ لِى مَعْمَرٌ قَالَ لِى الثَّوْرِىُّ هَلْ سَمِعْتَ فِى الرَّجُلِ يَجْمَعُ لأَهْلِهِ قُوتَ سَنَتِهِمْ أَوْ بَعْضِ السَّنَةِ قَالَ مَعْمَرٌ فَلَمْ يَحْضُرْنِى ، ثُمَّ ذَكَرْتُ حَدِيثًا حَدَّثَنَاهُ ابْنُ شِهَابٍ الزُّهْرِىُّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ عَنْ عُمَرَ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَبِيعُ نَخْلَ بَنِى النَّضِيرِ ، وَيَحْبِسُ لأَهْلِهِ قُوتَ سَنَتِهِمْ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Selam, ona da Veki' (b. Cerrah), (Süfyan) b. Uyeyne'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Ma'mer b. Râşid bana: Sufyân es-Sevrî'nin kendisine 'sen ailesinin bir yıllık veya yılın bir bölümü için azığını kilere koyan aile reisinin bu yaptığının (doğru olup olmadığı hakkında) her hangi bir bilgiye sahip misin?' diye sordu. Ma'mer de: 'Bu konuda her hangi bir rivayet gelmedi' dedi. Ben Ma'mer'e bir hadisi hatırlattım. Bu hadisi bize İbn Şihab ez-Zührî, ona da Malik b. Evs, Hz. Ömer'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:'Hz. Peygamber (sav) (kendisine ait) Ben-i Nadîr hurmalığından kalkan ürünü satarak, ailesinin bir yıllık azığını kaldırırdı'.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 3, 2/388
Senetler:
()
Konular:
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَرْعَرَةَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ بْنِ عُتَيْبَةَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ سَأَلْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - مَا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَصْنَعُ فِى الْبَيْتِ قَالَتْ كَانَ فِى مِهْنَةِ أَهْلِهِ ، فَإِذَا سَمِعَ الأَذَانَ خَرَجَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16787, B005363
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَرْعَرَةَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ بْنِ عُتَيْبَةَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ سَأَلْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - مَا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَصْنَعُ فِى الْبَيْتِ قَالَتْ كَانَ فِى مِهْنَةِ أَهْلِهِ ، فَإِذَا سَمِعَ الأَذَانَ خَرَجَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Arara, ona Şube (b. Haccâc), ona Hakem b. Uteybe, ona da İbrahim (en-Nehaî), Esved b. Yezid’in şöyle dediğini rivayet etti:
Aişe'ye (r.anha):
— "Hz. Peygamber (sav) evinde ne işler yapardı? diye sordum. Aişe:
— "Kendi ev halkının hizmetinde bulunurdu. Ezanı işitince (namaz kıldırmak üzere mescide) çıkardı," dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 8, 2/386
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Amr Muhammed b. Arara el-Kuraşî (Muhammed b. Arara)
Konular:
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16797, B005369
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ أَخْبَرَنَا هِشَامٌ عَنْ أَبِيهِ عَنْ زَيْنَبَ ابْنَةِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ لِى مِنْ أَجْرٍ فِى بَنِى أَبِى سَلَمَةَ أَنْ أُنْفِقَ عَلَيْهِمْ ، وَلَسْتُ بِتَارِكَتِهِمْ هَكَذَا وَهَكَذَا ، إِنَّمَا هُمْ بَنِىَّ . قَالَ « نَعَمْ لَكِ أَجْرُ مَا أَنْفَقْتِ عَلَيْهِمْ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb (b. Halid), ona Hişam (b. Urve),ona babası Urve (b. Zübeyr), ona da Zeynep bt. Ebu Seleme, Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini rivayet etti:
Ey Allah'ın Rasulü (sav)! Ebu Seleme'nin çocuklarına bir şeyler infak edersem bana sevap var mıdır? Ben onları şu ve şu durumlarda (muhtaç) bırakacak değilim. Çünkü onlar benim de evladımdır, dedim.
Rasulullah (sav):'Evet, onlara yaptığın harcamanın sevabı sana vardır' buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 14, 2/387
Senetler:
()
Konular:
Geçim, ailenin geçimini sağlamak, başkasına el açmamak
İnfak, kadının kocasının malından harcaması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16801, B005371
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُؤْتَى بِالرَّجُلِ الْمُتَوَفَّى عَلَيْهِ الدَّيْنُ ، فَيَسْأَلُ « هَلْ تَرَكَ لِدَيْنِهِ فَضْلاً » . فَإِنْ حُدِّثَ أَنَّهُ تَرَكَ وَفَاءً صَلَّى ، وَإِلاَّ قَالَ لِلْمُسْلِمِينَ « صَلُّوا عَلَى صَاحِبِكُمْ » . فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْفُتُوحَ قَالَ « أَنَا أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنْفُسِهِمْ ، فَمَنْ تُوُفِّىَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ فَتَرَكَ دَيْنًا فَعَلَىَّ قَضَاؤُهُ ، وَمَنْ تَرَكَ مَالاً فَلِوَرَثَتِهِ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr (el-Kuraşî), ona Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Ukayl (b. Halid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman ez-Zuhrî), ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet etmiştir:
Rasulullah'a (sav), borclu olarak vefat etmiş kişi getirilir o da (sav); "Borcunu karşılayabilecek fazladan bir şey bıraktı mı?" diye sorardı. Eğer kendisine (sav), borcunu ödemeye yetecek bir şeyler bıraktığı söylenirse onun cenaze namazını kıdırır; aksi halde orada bulunan Müslümanlara; "Arkadaşınızın cenaze namazını kılınız." derdi. Nihayet Allah, kendisine fetihler nasip edince şöyle buyurdu: "Ben, mü'minlere kendi canlarından daha yakınım. [Ya da; 'Ben, mü'minlere, diğer mü'min kardeşlerinden daha yakınım.] Bundan böyle mü'minlerden kim vefat eder de geriye bir borç bırakırsa o borcun ödenmesi bana düşer. Kim de (borç değil de) geriye bir mal bırakırsa o mal, onun varislerine aittir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 15, 2/387
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Cenaze, borçlu olanın cenazesinin kılınmaması
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا ابْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ وَأَبُو الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ نِسَاءٍ رَكِبْنَ الإِبِلَ نِسَاءُ قُرَيْشٍ - وَقَالَ الآخَرُ صَالِحُ نِسَاءِ قُرَيْشٍ - أَحْنَاهُ عَلَى وَلَدٍ فِى صِغَرِهِ ، وَأَرْعَاهُ عَلَى زَوْجٍ فِى ذَاتِ يَدِهِ » . وَيُذْكَرُ عَنْ مُعَاوِيَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16789, B005365
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا ابْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ وَأَبُو الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ نِسَاءٍ رَكِبْنَ الإِبِلَ نِسَاءُ قُرَيْشٍ - وَقَالَ الآخَرُ صَالِحُ نِسَاءِ قُرَيْشٍ - أَحْنَاهُ عَلَى وَلَدٍ فِى صِغَرِهِ ، وَأَرْعَاهُ عَلَى زَوْجٍ فِى ذَاتِ يَدِهِ » . وَيُذْكَرُ عَنْ مُعَاوِيَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
-.......Bize Abdullah ibn Tâvûs, babası Tâvûs ibn Keysân'dan ve Ebu'z-Zinâd'dan; o da el-A'rec'den; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (S): "Kadınların hayırlısı deve binen Ku-reyş kadınlarıdır" buyurmuştur.
Diğer râvî olan İbn Tâvûs şöyle rivayet etti: "Kureyş kadınlarının iyisi çocuğa küçüklüğünde en şefkatli olanı ve kocası üzerine elindeki malları hususunda en muhafaza edicisidir".
Muâviye ibn Ebî Sufyân'dan ve İbn Abbâs'tan; onlar da Peygamber'den olmak üzere, İbn Tâvûs'un hadîsi tarzında zikrolunuyor.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 10, 2/386
Senetler:
()
Konular:
Hayırlı, kadınların en hayırlısı
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقَالَ هَلَكْتُ . قَالَ « وَلِمَ » . قَالَ وَقَعْتُ عَلَى أَهْلِى فِى رَمَضَانَ . قَالَ « فَأَعْتِقْ رَقَبَةً » . قَالَ لَيْسَ عِنْدِى . قَالَ « فَصُمْ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ » . قَالَ لاَ أَسْتَطِيعُ . قَالَ « فَأَطْعِمْ سِتِّينَ مِسْكِينًا » . قَالَ لاَ أَجِدُ . فَأُتِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِعَرَقٍ فِيهِ تَمْرٌ فَقَالَ « أَيْنَ السَّائِلُ » . قَالَ هَا أَنَا ذَا . قَالَ « تَصَدَّقْ بِهَذَا » . قَالَ عَلَى أَحْوَجَ مِنَّا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَوَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا أَهْلُ بَيْتٍ أَحْوَجُ مِنَّا فَضَحِكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى بَدَتْ أَنْيَابُهُ قَالَ « فَأَنْتُمْ إِذًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16795, B005368
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقَالَ هَلَكْتُ . قَالَ « وَلِمَ » . قَالَ وَقَعْتُ عَلَى أَهْلِى فِى رَمَضَانَ . قَالَ « فَأَعْتِقْ رَقَبَةً » . قَالَ لَيْسَ عِنْدِى . قَالَ « فَصُمْ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ » . قَالَ لاَ أَسْتَطِيعُ . قَالَ « فَأَطْعِمْ سِتِّينَ مِسْكِينًا » . قَالَ لاَ أَجِدُ . فَأُتِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِعَرَقٍ فِيهِ تَمْرٌ فَقَالَ « أَيْنَ السَّائِلُ » . قَالَ هَا أَنَا ذَا . قَالَ « تَصَدَّقْ بِهَذَا » . قَالَ عَلَى أَحْوَجَ مِنَّا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَوَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا أَهْلُ بَيْتٍ أَحْوَجُ مِنَّا فَضَحِكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى بَدَتْ أَنْيَابُهُ قَالَ « فَأَنْتُمْ إِذًا » .
Tercemesi:
-.......Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Peygamber'e bir adam geldi de:
— Helak oldum, dedi. Peygamber (S):
— "Neden helak oldun?" dedi.
Adam:
— Ramazânda oruçlu iken ailemle cinsî münâsebet yaptım, dedi.
Peygamber (S):
— "(Keffâret olarak) bir köle âzâd et" buyurdu. Adam:
— Bende köle alacak mal yoktur, dedi. Peygamber:
— "Öyleyse arka arkaya iki ay oruç tut" buyurdu. Adam:
— Ben bu oruca güç yetiremem, dedi. Peygamber:
— "Altmış fakiri doyur" buyurdu. Adam:
— Ben o kadar insanı doyuracak şeyi bulamam, dedi. Derken Peygamber'e içi hurma dolu bir zenbîl getirildi. Bunun
üzerine Peygamber:
— "Hani o soran kimse nerededir?" buyurdu. Adam:
— İşte benim, buradayım, dedi. Peygamber:
— "Bu hurmayı al da yoksullara sadaka et" buyurdu. Adam:
— Benden daha fakır bir yoksula mı vereceğim yâ Rasûlallah? Seni hakk ile gönderen Allah'a yemîn ederim ki, Medine'nin kara taşlı iki tarafı arasında benim ailemden daha muhtâc bir aile yoktur, dedi.
Bunun üzerine Peygamber (S) dişleri meydana çıkıncaya kadar güldü. Ve:
— "O takdirde siz buna (başkasından) daha haklısınız" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nafakat 13, 2/386
Senetler:
()
Konular:
Oruç, orucun kefareti