Öneri Formu
Hadis Id, No:
26976, N003247
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لِمُحَمَّدٍ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ قَيْسٍ أَنَّ أَبَا عَمْرِو بْنَ حَفْصٍ طَلَّقَهَا الْبَتَّةَ وَهُوَ غَائِبٌ فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا وَكِيلُهُ بِشَعِيرٍ فَسَخِطَتْهُ . فَقَالَ وَاللَّهِ مَا لَكِ عَلَيْنَا مِنْ شَىْءٍ . فَجَاءَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ نَفَقَةٌ » . فَأَمَرَهَا أَنْ تَعْتَدَّ فِى بَيْتِ أُمِّ شَرِيكٍ ثُمَّ قَالَ « تِلْكَ امْرَأَةٌ يَغْشَاهَا أَصْحَابِى فَاعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ رَجُلٌ أَعْمَى تَضَعِينَ ثِيَابَكِ فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ ذَكَرْتُ لَهُ أَنَّ مُعَاوِيَةَ بْنَ أَبِى سُفْيَانَ وَأَبَا جَهْمٍ خَطَبَانِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا أَبُو جَهْمٍ فَلاَ يَضَعُ عَصَاهُ عَنْ عَاتِقِهِ وَأَمَّا مُعَاوِيَةُ فَصُعْلُوكٌ لاَ مَالَ لَهُ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . فَكَرِهْتُهُ ثُمَّ قَالَ « انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . فَنَكَحْتُهُ فَجَعَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِيهِ خَيْرًا وَاغْتَبَطْتُ بِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Seleme ve el-Haris b. Miskin, ona Muhammed, ona İbn'ül-Kasım, ona Malik, ona Abdullah b. Yezid, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Fatıma bt. Kays'tan (r.anha) rivayet edildiğine göre, kocası Ebu Amr b. Hafs, onu yanında olmadığı bir zamanda üç talakla boşamıştı. Kocasının vekili Fatıma'ya bir miktar arpa gönderdi. O bu gönderilene razı olmayınca kocasının vekili olan kimseyi kızdırdı. O adam: 'Vallahi sana bir şeyler vermek mecburiyetinde değiliz,' dedi. Fatıma, Rasulullah'a (sav) gelerek durumu anlattı. Rasulullah da (sav):
"Senin onlardan nafaka alma hakkın yoktur," diyerek,
"Sen Ümmü Şerikin evinde iddet süreni doldur," buyurdu. Sonra da:
"O kadın cömert bir kadın olup gelip gideni çoktur, onun için sen iddetini Ümmü Mektum'un evinde doldur. O gözleri görmeyen bir adamdır, dolayısıyla aşırı tesettüre riayet etmeksizin onun yanında kalabilirsin. İddetin bitince de bana haber ver," buyurdu. Ben de iddetim bitince Muaviye b. Eb Süfyan ve Ebu Cehm'in bana dünür olduklarını haber verdim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ebu Cehm'in asası hiç elden düşmez. (Kadınları çok döver) Muaviye ise fakir biri olup malı mülkü yoktur. Dolayısıyla sen Üsame b. Zeyd ile evlen," buyurdu. Ben ise Üsame'den pek hoşlanmamıştım sonra tekrar:
"Onunla evlen," buyurdu. Bende onunla evlendim. Allah bu evliliği hayırlı kıldı, diğer kadınlar bana gıpta ettiler.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 22, /2298
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Kuraşi (Abdullah b. Yezid)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
6. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
Nikah, Boşanmış kadının eski kocasına dönmesinin şartı
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ آدَمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ هَاشِمِ بْنِ الْبَرِيدِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنِّى تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ نَظَرْتَ إِلَيْهَا فَإِنَّ فِى أَعْيُنِ الأَنْصَارِ شَيْئًا » . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَجَدْتُ هَذَا الْحَدِيثَ فِى مَوْضِعٍ آخَرَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَ وَالصَّوَابُ أَبُو هُرَيْرَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26977, N003248
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ آدَمَ قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ هَاشِمِ بْنِ الْبَرِيدِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنِّى تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ نَظَرْتَ إِلَيْهَا فَإِنَّ فِى أَعْيُنِ الأَنْصَارِ شَيْئًا » . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَجَدْتُ هَذَا الْحَدِيثَ فِى مَوْضِعٍ آخَرَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ أَنَّ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَ وَالصَّوَابُ أَبُو هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Adem, ona Ali b. Haşim b. el-Berîdi, ona Yezid b. Keysan, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Ensardan bir adam Rasulullah'a (sav) gelerek: Bir kadınla evlendim dedi. Peygamber de (sav):
"Ona dikkatlice baktın mı? Ensar'ın gözlerinde bir şeyler olabilir," buyurdu.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 23, /2298
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Yezid b. Keysan el-Yeşküri (Yezid b. Keysan)
4. Ali b. Haşim el-Berîdi (Ali b. Haşim b. Berîd)
5. Muhammed b. Adem el-Cühenî (Muhammed b. Adem b. Süleyman)
Konular:
Evlilik, evlenilecek kimsenin sağlığına dikkat edilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26979, N003249
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَجُلاً أَرَادَ أَنْ يَتَزَوَّجَ امْرَأَةً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « انْظُرْ إِلَيْهَا فَإِنَّ فِى أَعْيُنِ الأَنْصَارِ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Yezid, ona Süfyan, ona Yezid b. Keysan, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, 'bir adam bir kadınla evlenmek istedi. Rasulullah da (sav):
"Ona dikkatlice bak çünkü Ensar kadınlarının gözlerinde bir şeyler olabilir," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 23, /2298
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Yezid b. Keysan el-Yeşküri (Yezid b. Keysan)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Abdullah el-Mukri (Muhammed b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Evlilik, evlenilecek kimsenin sağlığına dikkat edilmesi
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ قَالَ تَأَيَّمَتْ حَفْصَةُ بِنْتُ عُمَرَ مِنْ خُنَيْسٍ - يَعْنِى ابْنَ حُذَافَةَ - وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِمَّنْ شَهِدَ بَدْرًا فَتُوُفِّىَ بِالْمَدِينَةِ فَلَقِيتُ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ فَعَرَضْتُ عَلَيْهِ حَفْصَةَ فَقُلْتُ إِنْ شِئْتَ أَنْكَحْتُكَ حَفْصَةَ . فَقَالَ سَأَنْظُرُ فِى ذَلِكَ . فَلَبِثْتُ لَيَالِىَ فَلَقِيتُهُ فَقَالَ مَا أُرِيدُ أَنْ أَتَزَوَّجَ يَوْمِى هَذَا . قَالَ عُمَرُ فَلَقِيتُ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ رضى الله عنه فَقُلْتُ إِنْ شِئْتَ أَنْكَحْتُكَ حَفْصَةَ فَلَمْ يَرْجِعْ إِلَىَّ شَيْئًا فَكُنْتُ عَلَيْهِ أَوْجَدَ مِنِّى عَلَى عُثْمَانَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَلَبِثْتُ لَيَالِىَ فَخَطَبَهَا إِلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْكَحْتُهَا إِيَّاهُ فَلَقِيَنِى أَبُو بَكْرٍ فَقَالَ لَعَلَّكَ وَجَدْتَ عَلَىَّ حِينَ عَرَضْتَ عَلَىَّ حَفْصَةَ فَلَمْ أَرْجِعْ إِلَيْكَ شَيْئًا . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ فَإِنَّهُ لَمْ يَمْنَعْنِى حِينَ عَرَضْتَ عَلَىَّ أَنْ أَرْجِعَ إِلَيْكَ شَيْئًا إِلاَّ أَنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُهَا وَلَمْ أَكُنْ لأُفْشِىَ سِرَّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَوْ تَرَكَهَا نَكَحْتُهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26981, N003250
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ قَالَ تَأَيَّمَتْ حَفْصَةُ بِنْتُ عُمَرَ مِنْ خُنَيْسٍ - يَعْنِى ابْنَ حُذَافَةَ - وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِمَّنْ شَهِدَ بَدْرًا فَتُوُفِّىَ بِالْمَدِينَةِ فَلَقِيتُ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ فَعَرَضْتُ عَلَيْهِ حَفْصَةَ فَقُلْتُ إِنْ شِئْتَ أَنْكَحْتُكَ حَفْصَةَ . فَقَالَ سَأَنْظُرُ فِى ذَلِكَ . فَلَبِثْتُ لَيَالِىَ فَلَقِيتُهُ فَقَالَ مَا أُرِيدُ أَنْ أَتَزَوَّجَ يَوْمِى هَذَا . قَالَ عُمَرُ فَلَقِيتُ أَبَا بَكْرٍ الصِّدِّيقَ رضى الله عنه فَقُلْتُ إِنْ شِئْتَ أَنْكَحْتُكَ حَفْصَةَ فَلَمْ يَرْجِعْ إِلَىَّ شَيْئًا فَكُنْتُ عَلَيْهِ أَوْجَدَ مِنِّى عَلَى عُثْمَانَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَلَبِثْتُ لَيَالِىَ فَخَطَبَهَا إِلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْكَحْتُهَا إِيَّاهُ فَلَقِيَنِى أَبُو بَكْرٍ فَقَالَ لَعَلَّكَ وَجَدْتَ عَلَىَّ حِينَ عَرَضْتَ عَلَىَّ حَفْصَةَ فَلَمْ أَرْجِعْ إِلَيْكَ شَيْئًا . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ فَإِنَّهُ لَمْ يَمْنَعْنِى حِينَ عَرَضْتَ عَلَىَّ أَنْ أَرْجِعَ إِلَيْكَ شَيْئًا إِلاَّ أَنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُهَا وَلَمْ أَكُنْ لأُفْشِىَ سِرَّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَوْ تَرَكَهَا نَكَحْتُهَا .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Salim, ona İbn Ömer, ona da Ömer'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Kızım Hafsa İbn Huzafe'den dul kalmıştı. İbn Huzafe Rasulullah (sav) ile birlikte Bedir savaşına katılanlardandı. Medine'de vefat etmiştir. Ben Osman b. Affan ile karşılaştım, kızım Hafsa'yı kendisine arz ettim ve istersen nikahlayayım dedim. Bunun üzerine Osman bir düşüneyim dedi. Birkaç gece geçti tekrar karşılaştım. Bugün için evlenmek istemiyorum dedi. Daha sonra Ebu Bekir ile karşılaştım. İstersen kızım Hafsa ile seni evlendireyim dedim. Bana hiçbir cevap vermedi. Osman'a kızdığımdan daha fazla kızdım. Birkaç gece geçmişti ki Rasulullah (sav), kızım Hafsa'yı benden isteyip dünür oldu, ben de O'na nikahladım. Bu arada Ebu Bekir ile karşılaştım ve: 'Hafsa'yı bana teklif ettiğinde benim de sana cevap vermediğimi görünce herhalde kızmış olmalısın,' dedi. Ben de: 'Evet' dedim. O da: 'Sen bana kızını vermek istediğinde; Rasulullah'ın (sav) senin kızını isteyeceğini duymuştum da Rasulullah'ın (sav) sırrını ifşa etmek istemedim. Eğer o vazgeçseydi ben senin kızı nikahlardım,' dedi.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 24, /2298
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Hafsa'yla evlenmesi
KTB, NİKAH
Nikah, velinin evlendirmesi
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا مَرْحُومٌ قَالَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ امْرَأَةً عَرَضَتْ نَفْسَهَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَضَحِكَتِ ابْنَةُ أَنَسٍ فَقَالَتْ مَا كَانَ أَقَلَّ حَيَاءَهَا . فَقَالَ أَنَسٌ هِىَ خَيْرٌ مِنْكِ عَرَضَتْ نَفْسَهَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26984, N003252
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا مَرْحُومٌ قَالَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ امْرَأَةً عَرَضَتْ نَفْسَهَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَضَحِكَتِ ابْنَةُ أَنَسٍ فَقَالَتْ مَا كَانَ أَقَلَّ حَيَاءَهَا . فَقَالَ أَنَسٌ هِىَ خَيْرٌ مِنْكِ عَرَضَتْ نَفْسَهَا عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Merhum (b. Abdülaziz), ona Sabit (b. Eslem), ona da Enes (b. Malik) (ra) şöyle demiştir: Bir kadın kendisini Rasulullah'a (sav) arzetti. (Hadis rivayet edilirken orada bulunan) Enes b. Malik'in kızı da bu duruma güldü ve 'O kadının hayası ne kadar da azmış' dedi. Enes b. Malik de (kızının bu tepkisine): 'Kızım bu kadın senden daha hayırlıdır. Çünkü o kendi nefsini Rasulullah'a (sav) arzetmiş bir kadındır' diyerek cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 25, /2298
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Merhum b. Abdulaziz el-Ümevi (Merhûm b. Abdulaziz b. Mihran)
4. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Evlilik, Hz. Peygamber'e veya Hz. Peygamberin nikah teklifi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276817, N003246-2
Hadis:
أَخْبَرَنِى حَاجِبُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَيَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ أَنَّهُمَا سَأَلاَ فَاطِمَةَ بِنْتَ قَيْسٍ عَنْ أَمْرِهَا فَقَالَتْ طَلَّقَنِى زَوْجِى ثَلاَثًا فَكَانَ يَرْزُقُنِى طَعَامًا فِيهِ شَىْءٌ فَقُلْتُ وَاللَّهِ لَئِنْ كَانَتْ لِى النَّفَقَةُ وَالسُّكْنَى لأَطْلُبَنَّهَا وَلاَ أَقْبَلُ هَذَا . فَقَالَ الْوَكِيلُ لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ فَاعْتَدِّى عِنْدَ فُلاَنَةَ » . قَالَتْ وَكَانَ يَأْتِيهَا أَصْحَابُهُ ثُمَّ قَالَ « اعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ أَعْمَى فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ آذَنْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَمَنْ خَطَبَكِ » . فَقُلْتُ مُعَاوِيَةُ وَرَجُلٌ آخَرُ مِنْ قُرَيْشٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا مُعَاوِيَةُ فَإِنَّهُ غُلاَمٌ مِنْ غِلْمَانِ قُرَيْشٍ لاَ شَىْءَ لَهُ وَأَمَّا الآخَرُ فَإِنَّهُ صَاحِبُ شَرٍّ لاَ خَيْرَ فِيهِ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . قَالَتْ فَكَرِهْتُهُ . فَقَالَ لَهَا ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَنَكَحَتْهُ .
Tercemesi:
Bize Hâcib b. Süleyman, ona Haccac (b. Muhammed), ona İbn Ebu Zib, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî ve Yezid b. Abdullah b. Kasayt, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle demiştir: Haris b. Abdurrahman ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, Fatma bt. Kays’a başından geçenleri sordular. Fatma bt. Kays da şöyle anlattı: ‘Eşim beni üç defa boşadı. Yiyecek olarak da çok az bir şey bırakmıştı. Ben de kendi kendime dedim ki: ‘Vallahi, şayet bana nafaka ve kalacak yer hakkı varsa kesinlikle bunları isteyeceğim, bu duruma razı olmayacağım.’ Kocamın vekili ise: ‘Ne nafaka almaya ne de kalacak yer hakkın yoktur’ dedi. Fatma şöyle devam etti: Ben de bunun üzerine Rasulullah’a (sav) geldim ve durumu anlattım. O: “Nafaka ve kalacak yer hakkım yoktur. Falan kadının yanında iddetini tamamla” buyurdu. O kadına da devamlı arkadaşları gelirdi. Bu sebeple Rasulullah (sav) “İddetini amca oğlun İbn Ümmü Mektum’un yanında tamamla. Çünkü onun gözleri görmez. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu. Fatma şöyle devam etti: İddetim bitince Rasulullah’a haber verdim. O bana: “Kim seninle evlenmek istiyor?” diye sordu. Ben de; Muaiye ve Kureyş’ten bir başka bir adam daha. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; “Muaviye Kureyş’in gençlerinden birisidir. Onun bir şeyi de yoktur. Diğerine gelince, o kötü bir kimse olup hayırsız birisidir. Dolayısıyla sen Üsame b. Zeyd ile evlen” buyurdu. Fatma; ‘Ben bu tekliften pek hoşlanmadım. Fakat Rasulullah (sav) üç defa “bununla evlen” buyurunca onunla evlendim.’
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah , /
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. Ebu Said Hâcib b. Süleyman eş-Şeybani (Hâcib b. Süleyman b. Bessâm)
Konular:
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
VEKALET
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276818, N003246-3
Hadis:
أَخْبَرَنِى حَاجِبُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَيَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ أَنَّهُمَا سَأَلاَ فَاطِمَةَ بِنْتَ قَيْسٍ عَنْ أَمْرِهَا فَقَالَتْ طَلَّقَنِى زَوْجِى ثَلاَثًا فَكَانَ يَرْزُقُنِى طَعَامًا فِيهِ شَىْءٌ فَقُلْتُ وَاللَّهِ لَئِنْ كَانَتْ لِى النَّفَقَةُ وَالسُّكْنَى لأَطْلُبَنَّهَا وَلاَ أَقْبَلُ هَذَا . فَقَالَ الْوَكِيلُ لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ فَاعْتَدِّى عِنْدَ فُلاَنَةَ » . قَالَتْ وَكَانَ يَأْتِيهَا أَصْحَابُهُ ثُمَّ قَالَ « اعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ أَعْمَى فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ آذَنْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَمَنْ خَطَبَكِ » . فَقُلْتُ مُعَاوِيَةُ وَرَجُلٌ آخَرُ مِنْ قُرَيْشٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا مُعَاوِيَةُ فَإِنَّهُ غُلاَمٌ مِنْ غِلْمَانِ قُرَيْشٍ لاَ شَىْءَ لَهُ وَأَمَّا الآخَرُ فَإِنَّهُ صَاحِبُ شَرٍّ لاَ خَيْرَ فِيهِ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . قَالَتْ فَكَرِهْتُهُ . فَقَالَ لَهَا ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَنَكَحَتْهُ .
Tercemesi:
Bize Hâcib b. Süleyman, ona Haccac (b. Muhammed), ona İbn Ebu Zib, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî ve Yezid b. Abdullah b. Kasayt, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle demiştir: Haris b. Abdurrahman ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, Fatma bt. Kays’a başından geçenleri sordular. Fatma bt. Kays da şöyle anlattı: ‘Eşim beni üç defa boşadı. Yiyecek olarak da çok az bir şey bırakmıştı. Ben de kendi kendime dedim ki: ‘Vallahi, şayet bana nafaka ve kalacak yer hakkı varsa kesinlikle bunları isteyeceğim, bu duruma razı olmayacağım.’ Kocamın vekili ise: ‘Ne nafaka almaya ne de kalacak yer hakkın yoktur’ dedi. Fatma şöyle devam etti: Ben de bunun üzerine Rasulullah’a (sav) geldim ve durumu anlattım. O: “Nafaka ve kalacak yer hakkım yoktur. Falan kadının yanında iddetini tamamla” buyurdu. O kadına da devamlı arkadaşları gelirdi. Bu sebeple Rasulullah (sav) “İddetini amca oğlun İbn Ümmü Mektum’un yanında tamamla. Çünkü onun gözleri görmez. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu. Fatma şöyle devam etti: İddetim bitince Rasulullah’a haber verdim. O bana: “Kim seninle evlenmek istiyor?” diye sordu. Ben de; Muaiye ve Kureyş’ten bir başka bir adam daha. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; “Muaviye Kureyş’in gençlerinden birisidir. Onun bir şeyi de yoktur. Diğerine gelince, o kötü bir kimse olup hayırsız birisidir. Dolayısıyla sen Üsame b. Zeyd ile evlen” buyurdu. Fatma; ‘Ben bu tekliften pek hoşlanmadım. Fakat Rasulullah (sav) üç defa “bununla evlen” buyurunca onunla evlendim.’
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah , /
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. Ebu Said Hâcib b. Süleyman eş-Şeybani (Hâcib b. Süleyman b. Bessâm)
Konular:
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
VEKALET
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276819, N003246-4
Hadis:
أَخْبَرَنِى حَاجِبُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَيَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُسَيْطٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَعَنِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ أَنَّهُمَا سَأَلاَ فَاطِمَةَ بِنْتَ قَيْسٍ عَنْ أَمْرِهَا فَقَالَتْ طَلَّقَنِى زَوْجِى ثَلاَثًا فَكَانَ يَرْزُقُنِى طَعَامًا فِيهِ شَىْءٌ فَقُلْتُ وَاللَّهِ لَئِنْ كَانَتْ لِى النَّفَقَةُ وَالسُّكْنَى لأَطْلُبَنَّهَا وَلاَ أَقْبَلُ هَذَا . فَقَالَ الْوَكِيلُ لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ . قَالَتْ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ سُكْنَى وَلاَ نَفَقَةٌ فَاعْتَدِّى عِنْدَ فُلاَنَةَ » . قَالَتْ وَكَانَ يَأْتِيهَا أَصْحَابُهُ ثُمَّ قَالَ « اعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ أَعْمَى فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ آذَنْتُهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَمَنْ خَطَبَكِ » . فَقُلْتُ مُعَاوِيَةُ وَرَجُلٌ آخَرُ مِنْ قُرَيْشٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا مُعَاوِيَةُ فَإِنَّهُ غُلاَمٌ مِنْ غِلْمَانِ قُرَيْشٍ لاَ شَىْءَ لَهُ وَأَمَّا الآخَرُ فَإِنَّهُ صَاحِبُ شَرٍّ لاَ خَيْرَ فِيهِ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . قَالَتْ فَكَرِهْتُهُ . فَقَالَ لَهَا ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَنَكَحَتْهُ .
Tercemesi:
Bize Hâcib b. Süleyman, ona Haccac (b. Muhammed), ona İbn Ebu Zib, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî ve Yezid b. Abdullah b. Kasayt, onlara Ebu Seleme b. Abdurrahman şöyle demiştir: Haris b. Abdurrahman ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, Fatma bt. Kays’a başından geçenleri sordular. Fatma bt. Kays da şöyle anlattı: ‘Eşim beni üç defa boşadı. Yiyecek olarak da çok az bir şey bırakmıştı. Ben de kendi kendime dedim ki: ‘Vallahi, şayet bana nafaka ve kalacak yer hakkı varsa kesinlikle bunları isteyeceğim, bu duruma razı olmayacağım.’ Kocamın vekili ise: ‘Ne nafaka almaya ne de kalacak yer hakkın yoktur’ dedi. Fatma şöyle devam etti: Ben de bunun üzerine Rasulullah’a (sav) geldim ve durumu anlattım. O: “Nafaka ve kalacak yer hakkım yoktur. Falan kadının yanında iddetini tamamla” buyurdu. O kadına da devamlı arkadaşları gelirdi. Bu sebeple Rasulullah (sav) “İddetini amca oğlun İbn Ümmü Mektum’un yanında tamamla. Çünkü onun gözleri görmez. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu. Fatma şöyle devam etti: İddetim bitince Rasulullah’a haber verdim. O bana: “Kim seninle evlenmek istiyor?” diye sordu. Ben de; Muaiye ve Kureyş’ten bir başka bir adam daha. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana; “Muaviye Kureyş’in gençlerinden birisidir. Onun bir şeyi de yoktur. Diğerine gelince, o kötü bir kimse olup hayırsız birisidir. Dolayısıyla sen Üsame b. Zeyd ile evlen” buyurdu. Fatma; ‘Ben bu tekliften pek hoşlanmadım. Fakat Rasulullah (sav) üç defa “bununla evlen” buyurunca onunla evlendim.’
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah , /
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
5. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. Ebu Said Hâcib b. Süleyman eş-Şeybani (Hâcib b. Süleyman b. Bessâm)
Konular:
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
VEKALET
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26983, N003251
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنِى مَرْحُومُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْعَطَّارُ أَبُو عَبْدِ الصَّمَدِ قَالَ سَمِعْتُ ثَابِتًا الْبُنَانِىَّ يَقُولُ كُنْتُ عِنْدَ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَعِنْدَهُ ابْنَةٌ لَهُ فَقَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَعَرَضَتْ عَلَيْهِ نَفْسَهَا فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَكَ فِىَّ حَاجَةٌ
Tercemesi:
Sabit el Bünani (r.a) şöyle anlatmıştır. Enes b. Malik (r.a)’in yanındaydım, Enes b. Malik’in kızı da oradaydı, şunları anlatmıştı: Bir gün Rasûlullah (s.a.v)’in huzuruna bir kadın gelerek, Kendisini Rasûlullah (s.a.v)’e arzedip; “Ey Allah’ın Rasûlü! beni kendine nikahlar mısın” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 25, /2298
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Merhum b. Abdulaziz el-Ümevi (Merhûm b. Abdulaziz b. Mihran)
4. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Evlilik, Hz. Peygamber'e veya Hz. Peygamberin nikah teklifi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276820, N003247-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لِمُحَمَّدٍ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ فَاطِمَةَ بِنْتِ قَيْسٍ أَنَّ أَبَا عَمْرِو بْنَ حَفْصٍ طَلَّقَهَا الْبَتَّةَ وَهُوَ غَائِبٌ فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا وَكِيلُهُ بِشَعِيرٍ فَسَخِطَتْهُ . فَقَالَ وَاللَّهِ مَا لَكِ عَلَيْنَا مِنْ شَىْءٍ . فَجَاءَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ « لَيْسَ لَكِ نَفَقَةٌ » . فَأَمَرَهَا أَنْ تَعْتَدَّ فِى بَيْتِ أُمِّ شَرِيكٍ ثُمَّ قَالَ « تِلْكَ امْرَأَةٌ يَغْشَاهَا أَصْحَابِى فَاعْتَدِّى عِنْدَ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ رَجُلٌ أَعْمَى تَضَعِينَ ثِيَابَكِ فَإِذَا حَلَلْتِ فَآذِنِينِى » . قَالَتْ فَلَمَّا حَلَلْتُ ذَكَرْتُ لَهُ أَنَّ مُعَاوِيَةَ بْنَ أَبِى سُفْيَانَ وَأَبَا جَهْمٍ خَطَبَانِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا أَبُو جَهْمٍ فَلاَ يَضَعُ عَصَاهُ عَنْ عَاتِقِهِ وَأَمَّا مُعَاوِيَةُ فَصُعْلُوكٌ لاَ مَالَ لَهُ وَلَكِنِ انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . فَكَرِهْتُهُ ثُمَّ قَالَ « انْكِحِى أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ » . فَنَكَحْتُهُ فَجَعَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِيهِ خَيْرًا وَاغْتَبَطْتُ بِهِ .
Tercemesi:
SÖYLEMELİ
3193- Fatıma binti Kays (r.anha)’dan rivâyete göre, kocası Ebu Amr b. Hafs, onu yanında olmadığı bir zamanda üç talakla boşamıştı. Kocasının vekili Fatıma’ya bir miktar arpa gönderdi. O bu gönderilene razı olmayınca kocasının vekili olan kimseyi kızdırdı. O adam: “Vallahi sana bir şeyler vermek mecburiyetinde değiliz” dedi. Fatıma, Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek durumu anlattı. Rasûlullah (s.a.v)’de: “Senin onlardan nafaka alma hakkın yoktur” diyerek, “Sen Ümmü Şerikin evinde iddet süreni doldur” buyurdu. Sonra da: “O kadın cömert bir kadın olup gelip gideni çoktur, onun için sen iddetini Ümmü Mektum’un evinde doldur. O gözleri görmeyen bir adamdır, dolayısıyla aşırı tesettüre riayet etmeksizin onun yanında kalabilirsin. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu. Ben de iddetim bitince Muaviye b. ebî Süfyan ve Ebu Cehm’in bana dünür olduklarını haber verdim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ebu Cehm’in asası hiç elden düşmez. (Kadınları çok döver) Muaviye ise fakir biri olup malı mülkü yoktur. Dolayısıyla sen Üsâme b. Zeyd ile evlen” buyurdu. Ben ise Üsâme’den pek hoşlanmamıştım sonra tekrar: “Onunla evlen” buyurdu. Bende onunla evlendim. Allah bu evliliği hayırlı kıldı, diğer kadınlar bana gıpta ettiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Nikah 22, /2298
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Kuraşi (Abdullah b. Yezid)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
Nikah, Boşanmış kadının eski kocasına dönmesinin şartı
Vekil, VekaletYerine Vekil tayin etme