Öneri Formu
Hadis Id, No:
16854, M003617
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ ح وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَىَّ مَسْرُورًا تَبْرُقُ أَسَارِيرُ وَجْهِهِ فَقَالَ « أَلَمْ تَرَىْ أَنَّ مُجَزِّزًا نَظَرَ آنِفًا إِلَى زَيْدِ بْنِ حَارِثَةَ وَأُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ فَقَالَ إِنَّ بَعْضَ هَذِهِ الأَقْدَامِ لَمِنْ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh, onlara Leys (b. Sa'd), T Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona da Urve (b. Zübeyr), Aişe (r.anha)'nın şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) sevinçli, yüzünün hatları parlar bir halde yanıma girdi ve:
"Baksana! Mücezziz, Zeyd b. Hârisa ile Usâmetü'bnü Zeyd'e (ayaklarına) baktı da : Şüphesiz bu ayaklar birbirinden (meydana gelmiş) dir; dedi." buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3617, /590
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Bilgi, ilim, ilimde tecrübenin önemi
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Hz. peygamber, Tecrübî bilgiyi kullanması
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282006, M003617-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ ح وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَىَّ مَسْرُورًا تَبْرُقُ أَسَارِيرُ وَجْهِهِ فَقَالَ « أَلَمْ تَرَىْ أَنَّ مُجَزِّزًا نَظَرَ آنِفًا إِلَى زَيْدِ بْنِ حَارِثَةَ وَأُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ فَقَالَ إِنَّ بَعْضَ هَذِهِ الأَقْدَامِ لَمِنْ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh, onlara Leys (b. Sa'd), T Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona da Urve (b. Zübeyr), Aişe (r.anha)'nın şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) sevinçli, yüzünün hatları parlar bir halde yanıma girdi ve:
"Baksana! Mücezziz, Zeyd b. Hârisa ile Usâmetü'bnü Zeyd'e (ayaklarına) baktı da : Şüphesiz bu ayaklar birbirinden (meydana gelmiş) dir; dedi." buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3617, /590
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Bilgi, ilim, ilimde tecrübenin önemi
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Hz. peygamber, Tecrübî bilgiyi kullanması
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282007, M003617-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ ح وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَىَّ مَسْرُورًا تَبْرُقُ أَسَارِيرُ وَجْهِهِ فَقَالَ « أَلَمْ تَرَىْ أَنَّ مُجَزِّزًا نَظَرَ آنِفًا إِلَى زَيْدِ بْنِ حَارِثَةَ وَأُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ فَقَالَ إِنَّ بَعْضَ هَذِهِ الأَقْدَامِ لَمِنْ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh, onlara Leys (b. Sa'd), T Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona da Urve (b. Zübeyr), Aişe (r.anha)'nın şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (sav) sevinçli, yüzünün hatları parlar bir halde yanıma girdi ve:
"Baksana! Mücezziz, Zeyd b. Hârisa ile Usâmetü'bnü Zeyd'e (ayaklarına) baktı da : Şüphesiz bu ayaklar birbirinden (meydana gelmiş) dir; dedi." buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3617, /590
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
Bilgi, ilim, ilimde tecrübenin önemi
Hz. Peygamber döneminde bilgi (nesep, arrafe, kıyafe, şiir, vb.)
Hz. peygamber, Tecrübî bilgiyi kullanması
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17052, M003641
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الْمَجِيدِ الثَّقَفِىَّ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ خَرَجْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَزَاةٍ فَأَبْطَأَ بِى جَمَلِى فَأَتَى عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى « يَا جَابِرُ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « مَا شَأْنُكَ » . قُلْتُ أَبْطَأَ بِى جَمَلِى وَأَعْيَا فَتَخَلَّفْتُ . فَنَزَلَ فَحَجَنَهُ بِمِحْجَنِهِ ثُمَّ قَالَ « ارْكَبْ » . فَرَكِبْتُ فَلَقَدْ رَأَيْتُنِى أَكُفُّهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَتَزَوَّجْتَ » . فَقُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ « أَبِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . فَقُلْتُ بَلْ ثَيِّبٌ . قَالَ « فَهَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ » . قُلْتُ إِنَّ لِى أَخَوَاتٍ فَأَحْبَبْتُ أَنْ أَتَزَوَّجَ امْرَأَةً تَجْمَعُهُنَّ وَتَمْشُطُهُنَّ وَتَقُومُ عَلَيْهِنَّ . قَالَ « أَمَا إِنَّكَ قَادِمٌ فَإِذَا قَدِمْتَ فَالْكَيْسَ الْكَيْسَ » . ثُمَّ قَالَ « أَتَبِيعُ جَمَلَكَ » . قُلْتُ نَعَمْ . فَاشْتَرَاهُ مِنِّى بِأُوقِيَّةٍ ثُمَّ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدِمْتُ بِالْغَدَاةِ فَجِئْتُ الْمَسْجِدَ فَوَجَدْتُهُ عَلَى بَابِ الْمَسْجِدِ فَقَالَ « الآنَ حِينَ قَدِمْتَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « فَدَعْ جَمَلَكَ وَادْخُلْ فَصَلِّ رَكْعَتَيْنِ » . قَالَ فَدَخَلْتُ فَصَلَّيْتُ ثُمَّ رَجَعْتُ فَأَمَرَ بِلاَلاً أَنْ يَزِنَ لِى أُوقِيَّةً فَوَزَنَ لِى بِلاَلٌ فَأَرْجَحَ فِى الْمِيزَانِ - قَالَ - فَانْطَلَقْتُ فَلَمَّا وَلَّيْتُ قَالَ « ادْعُ لِى جَابِرًا » . فَدُعِيتُ فَقُلْتُ الآنَ يَرُدُّ عَلَىَّ الْجَمَلَ . وَلَمْ يَكُنْ شَىْءٌ أَبْغَضَ إِلَىَّ مِنْهُ فَقَالَ « خُذْ جَمَلَكَ وَلَكَ ثَمَنُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammedu'bnü'l-Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdülvehhâb yâni İbni Abdümecîd es-Sekafî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize UbeyduIIah, Vehb b. Keysân'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş :
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir gazaya çıktım.
Devem beni geri bıraktı. Derken yanıma Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seîlem) gelerek bana :
«Yâ Câbİr!» diye seslendi.
— Efendim, dedim.
«Ne hâldesin?» dedi.
— Devem beni geri bıraktı ve bîtâb düştü de arkada kaldım; cevâbım verdim. Bunun üzerine hayvanından inerek bastonu ile devemi çekti. Sonra (bana) :
«Bin!» dedi. Ben de bindim, Yemin olsun hayvanım Resûlüllah (SaLlaîîahü Aleyhi ve Sellem) in devesini geçmesin diye onu durdurmağa çalıştığımı bilirim. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ;
«Evlendin mi?» diye sordu.
— Evet, cevâbını verdim.
«Bakire mi aldın, dul mu?» dedi.
— Bu! aldıran, dedim.
«Bakire olsaydın ya! Sen onunla, o seninle oynaşird:nız!» buyurdular.
— Benim kız kardeşlerim vardır. Bu sebeple onları toplayıp başlarını tarayacak, kendilerine bakacak bir kadınla evlenmek istedim; dedim.
«Dikkat et! işte geliyorsun! Evine vardığında cima' etmeye bak, cima' etmeye!» buyurdu. Sonra :
«Deveni satıyor musun?» diye sordu.
— Evet, dedim. Onu bir okıyye mukabilinde benden satın aldı. Sonra resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) geldi. Ben ertesi gün geldim. Az sonra mescide geldim; ve onu mescidin kapısında buldum.
(Bana) :
«Şimdİ mİ geldin?» dîye sordu.
— Evet, dedim.
«Dyle ise deveni bırak da gir iki rek'at namaz kıl!» buyurdular. Hemen içeri girerek namaz kıldım. Sonra döndüm. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Bilâl'a benim için bir okıyye tartmasını emir buyurdu. Bilâl de dolu dolu tarttı. Ben oradan çekildim. Uzaklaştığım vakit:
«Bana Câbir'İ çağır!» emrini vermiş. Beni çağırdılar. (İçimden) şimdi deveyi bana iade edecek, dedim. Bu hayvan kadar kendisinden hoşlanmadığım hiç bir şey yoktu.
«Al deveni! Parası da senîn olsun!» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3641, /594
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, bakireyle
Evlilik, eşler arası ilişkiler
Evlilik, evleneceklere destek olunması
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
KTB, NİKAH
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Meysere, ona Ebû Hâzim, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir olay gördüğünde ya hayır söylesin ya da sussun. Kadınlar hakkındaki vasiyetimi tutunuz. Kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburganın en eğri yeri üst kısmıdır. Eğer onu düzeltmek için zorlarsan kırılır. Olduğu gibi bırakırsan eğri kalmaya devam eder. Siz kadınlar hakkında birbirinize hayrı tavsiye etmeye devam edin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17070, M003647
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ مَيْسَرَةَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَإِذَا شَهِدَ أَمْرًا فَلْيَتَكَلَّمْ بِخَيْرٍ أَوْ لِيَسْكُتْ وَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ فَإِنَّ الْمَرْأَةَ خُلِقَتْ مِنْ ضِلَعٍ وَإِنَّ أَعْوَجَ شَىْءٍ فِى الضِّلَعِ أَعْلاَهُ إِنْ ذَهَبْتَ تُقِيمُهُ كَسَرْتَهُ وَإِنْ تَرَكْتَهُ لَمْ يَزَلْ أَعْوَجَ اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Meysere, ona Ebû Hâzim, ona da Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir olay gördüğünde ya hayır söylesin ya da sussun. Kadınlar hakkındaki vasiyetimi tutunuz. Kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburganın en eğri yeri üst kısmıdır. Eğer onu düzeltmek için zorlarsan kırılır. Olduğu gibi bırakırsan eğri kalmaya devam eder. Siz kadınlar hakkında birbirinize hayrı tavsiye etmeye devam edin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3647, /595
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Meysere b. Ammar el-Eşce'î (Meysere b. Ammar)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Konuşmak, konuştuğunda hayır söyle
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, Kadının kaburga kemiğinden yaratılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17030, M003637
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَارِبٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ تَزَوَّجْتُ امْرَأَةً فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « هَلْ تَزَوَّجْتَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « أَبِكْرًا أَمْ ثَيِّبًا » . قُلْتُ ثَيِّبًا . قَالَ « فَأَيْنَ أَنْتَ مِنَ الْعَذَارَى وَلِعَابِهَا » . قَالَ شُعْبَةُ فَذَكَرْتُهُ لِعَمْرِو بْنِ دِينَارٍ فَقَالَ قَدْ سَمِعْتُهُ مِنْ جَابِرٍ وَإِنَّمَا قَالَ « فَهَلاَّ جَارِيَةً تُلاَعِبُهَا وَتُلاَعِبُكَ »
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz), ona Şube (b. Haccâc), ona da Muharib (b. Disar), Cabir b. Abdullah’ın (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etti:
Bir kadınla evlendim. Rasulullah (sav) bana :
'Evlendin mi?' diye sorunca. Ben de:
'Evet,' dedim. 'Bakire mi, dul mu?' buyurdu,
'Dul,' dedim. .
'Bakireler ve onların cilveleri varken sen neredesin?' buyurdu.
Şube dedi ki : 'Bu hadisi Amr b. Dinar'a aktardığımda o, bana şu cevabı verdi : Onu Cabir'den ben de işittim; ancak O (sav):
'Kız alsaydın ya! Sen onunla, o da seninle oynaşırdı'.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3637, /593
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Evlilik, bakireyle
Evlilik, dul ve bekarın
KTB, NİKAH
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ [أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ قَالَ حَضَرْنَا مَعَ ابْنِ عَبَّاسٍ] حَضَرْنَا مَعَ ابْنِ عَبَّاسٍ جَنَازَةَ مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِسَرِفَ فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ هَذِهِ زَوْجُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا رَفَعْتُمْ نَعْشَهَا فَلاَ تُزَعْزِعُوا وَلاَ تُزَلْزِلُوا وَارْفُقُوا فَإِنَّهُ كَانَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تِسْعٌ فَكَانَ يَقْسِمُ لِثَمَانٍ وَلاَ يَقْسِمُ لِوَاحِدَةٍ . قَالَ عَطَاءٌ الَّتِى لاَ يَقْسِمُ لَهَا صَفِيَّةُ بِنْتُ حُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ ] وَزَادَ قَالَ عَطَاءٌ كَانَتْ آخِرَهُنَّ مَوْتًا مَاتَتْ بِالْمَدِينَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17021, M003634
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ [أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ قَالَ حَضَرْنَا مَعَ ابْنِ عَبَّاسٍ] حَضَرْنَا مَعَ ابْنِ عَبَّاسٍ جَنَازَةَ مَيْمُونَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِسَرِفَ فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ هَذِهِ زَوْجُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا رَفَعْتُمْ نَعْشَهَا فَلاَ تُزَعْزِعُوا وَلاَ تُزَلْزِلُوا وَارْفُقُوا فَإِنَّهُ كَانَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تِسْعٌ فَكَانَ يَقْسِمُ لِثَمَانٍ وَلاَ يَقْسِمُ لِوَاحِدَةٍ . قَالَ عَطَاءٌ الَّتِى لاَ يَقْسِمُ لَهَا صَفِيَّةُ بِنْتُ حُيَىِّ بْنِ أَخْطَبَ ] وَزَادَ قَالَ عَطَاءٌ كَانَتْ آخِرَهُنَّ مَوْتًا مَاتَتْ بِالْمَدِينَةِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd hep birden Abdürrezazk'dan, o da İbni Cüreyc'den bu isnâdia rivayette bulundular. İbnî Cüreyc şunu da ziyade etmiş: «Atâ' dedi ki : Ezvâc-ı tâhirâtın en son vefat edeni bu kadın idi; Medine'de vefat etmiştir.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3634, /593
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımları
Hz. Peygamber, hanımları, Safiyye bt. Huyeyy