حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَ ذَلِكَ
Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası, ona Şu'be, ona A'meş, 'ona Mücâhid, ona da İbn Ömer benzerini Peygamber'den (sav) bu hadisin rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayetin geniş metni için M007073 numaralı hadise bakınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13502, M007074
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَ ذَلِكَ
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası, ona Şu'be, ona A'meş, 'ona Mücâhid, ona da İbn Ömer benzerini Peygamber'den (sav) bu hadisin rivayet etmiştir.
Açıklama:
Rivayetin geniş metni için M007073 numaralı hadise bakınız.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7074, /1153
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri
Bu hadisi bana Bişr b. Hâlid, ona Muhammed b. Ca'fer (T) Yine bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, her iki raviye de Şu'be, ona İbn Muâz isnadı ile benzer şekilde rivayet etmiş ancak İbn Ebu Adiy rivayetinde “bunun üzerine Allah Rasulü (sav) "şahit olun! Şahit olun!" buyurdu” ifadesi yer almıştır.
Açıklama: Rivayetin geniş metni için M007073 numaralı hadise bakınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13503, M007075
Hadis:
وَحَدَّثَنِيهِ بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ كِلاَهُمَا عَنْ شُعْبَةَ بِإِسْنَادِ ابْنِ مُعَاذٍ عَنْ شُعْبَةَ نَحْوَ حَدِيثِهِ غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ ابْنِ أَبِى عَدِىٍّ فَقَالَ « اشْهَدُوا اشْهَدُوا » .
Tercemesi:
Bu hadisi bana Bişr b. Hâlid, ona Muhammed b. Ca'fer (T) Yine bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, her iki raviye de Şu'be, ona İbn Muâz isnadı ile benzer şekilde rivayet etmiş ancak İbn Ebu Adiy rivayetinde “bunun üzerine Allah Rasulü (sav) "şahit olun! Şahit olun!" buyurdu” ifadesi yer almıştır.
Açıklama:
Rivayetin geniş metni için M007073 numaralı hadise bakınız.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7075, /1153
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri
Bize Muhammed b. Mûsennâ, ona Muhammed b. Cafer ve Ebû Dâvud (T); yine bize İbn Beşşâr, ona Yahya b. Saîd, Muhammed b. Cafer ve Ebu Davud, onların hepsine Şu'be, ona Katâde, ona da Enes "Ay iki parçaya ayrıldı” demiştir.
Ebu Davud'un hadisinde “Rasulullah (sav) zamanında ay yarıldı” ifadesi vardır.
Açıklama: Rivayetin geniş metni için M007073 numaralı hadise bakınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13506, M007078
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَأَبُو دَاوُدَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ وَأَبُو دَاوُدَ كُلُّهُمْ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ انْشَقَّ الْقَمَرُ فِرْقَتَيْنِ . وَفِى حَدِيثِ أَبِى دَاوُدَ انْشَقَّ الْقَمَرُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mûsennâ, ona Muhammed b. Cafer ve Ebû Dâvud (T); yine bize İbn Beşşâr, ona Yahya b. Saîd, Muhammed b. Cafer ve Ebu Davud, onların hepsine Şu'be, ona Katâde, ona da Enes "Ay iki parçaya ayrıldı” demiştir.
Ebu Davud'un hadisinde “Rasulullah (sav) zamanında ay yarıldı” ifadesi vardır.
Açıklama:
Rivayetin geniş metni için M007073 numaralı hadise bakınız.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7078, /1154
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Mansûr, ona Ebu Duhâ, ona da Mesrûk şöyle demiştir:
Abdullah'ın yanında oturuyorduk. Kendisi de aramızda yaslanmıştı. Derken ona bir adam gelerek “ey Ebu Abdurrahman, Kinde kapıları yanında bir hikayeci kıssa anlatıyor ve 'duman mucizesi gelecek, kâfirlerin canlarını alacak, müminler de ondan nezle şeklinde etkilenecek' diyor” dedi. Bunun üzerine Abdullah kızarak oturdu ve şunları söyledi:
“Ey insanlar! Allah'tan korkun! Sizden kim, bir şey biliyorsa bildiğini söylesin. Bilmeyen de, 'Allah bilir' desin. Çünkü birinizin bilmediği bir şey için, 'Allah bilir' demesi en büyük ilimdir. Hiç Şüphesiz Allah (Azze ve Celle), Peygamber'ine "De ki: Tebliğim karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik de taslamıyorum" (Sâd, 86) buyurmuştur. (Duman meselesine gelince) Hz. Peygamber (sav) insanların İslâm Dinini kabulde ağır davrandıklarını görünce "Allah'ım Yusuf Peygamber'in kavmine verdiğin gibi bunlara da yedi yıllık kıtlık ver" diye dua etti. Hemen ardından onları öyle şiddetli bir kıtlık yakaladı ki, birçokları açlıktan ölü eti ve deriler yediler. Öyle ki kişi yerle gök arasındaki hava tabakasını duman şekli gibi görüyordu. Bunun üzerine Ebu Sufyân, Hz. Peygamber'e geldi ve “ey Muhammed, sen bize gelmiş, Allah'a itaati ve hısımlarla ilgilenmeyi emrediyorsun, ama kavmin ise helak oldu. Artık onlar için Allah'a dua et” dedi. Yüce Allah şöyle buyurdu: "Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azaptır. O gün insanlar 'Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz' derler. Onlar nerede, öğüt almak nerede? Halbuki onlara her şeyi açıkça bildiren bir peygamber gelmişti. Fakat onlar peygamberden yüz çevirmiş, 'Bu, kendisine belletilmiş delinin biri' demişlerdi. Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine inkâra döneceksiniz." (Duhân, 10-15).” Abdullah şöyle dedi:
“(Bu azab Kindeli'nin dediği gibi ahiret azabı olsaydı) Ahiret azabı bir kere geldikten sonra tekrar kaldırılır mı? (Kureyş müşrikleri sonra yine şirklerine döndüler. Bu dönekliğin cezasını) Allah "Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız." (Duhân, 16) ayetinde bildirmiştir. Bu intikam günü, Bedir günüdür. Duman mucizesi, "Lizâm" ve Rumların tekrar galip geleceğini bildiren mucize, olmuş bitmiştir.”
Açıklama: "Duhân Mucizesi": Kureyşlilerin kıtlıkla cezalandırılmasıdır. (Duhân, 10-15 ayetlerinin tefsirine bakınız).
"Lizâm": Bedir'de yenilip esir düşmeleridir. (Furkân, 77. ayetin tefsirine bakınız).
"Rumların galip gelmesi" de Mekke döneminde ehl-i kitap olan Bizans'ın ateşperest olan İranlılara mağlup olmasından sonra bir kaç sene içinde tekrar galip geleceklerinin Kur'an tarafından önceden bildirilmesi, bildirildiği üzere de Bizans'ın İranlıları mağlup etmesidir. (Rûm, 1-4 ayetlerinin tefsirine bakınız)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13494, M007066
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ كُنَّا عِنْدَ عَبْدِ اللَّهِ جُلُوسًا وَهُوَ مُضْطَجِعٌ بَيْنَنَا فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ قَاصًّا عِنْدَ أَبْوَابِ كِنْدَةَ يَقُصُّ وَيَزْعُمُ أَنَّ آيَةَ الدُّخَانِ تَجِىءُ فَتَأْخُذُ بِأَنْفَاسِ الْكُفَّارِ وَيَأْخُذُ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ كَهَيْئَةِ الزُّكَامِ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ وَجَلَسَ وَهُوَ غَضْبَانُ يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا اللَّهَ مَنْ عَلِمَ مِنْكُمْ شَيْئًا فَلْيَقُلْ بِمَا يَعْلَمُ وَمَنْ لَمْ يَعْلَمْ فَلْيَقُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ فَإِنَّهُ أَعْلَمُ لأَحَدِكُمْ أَنْ يَقُولَ لِمَا لاَ يَعْلَمُ اللَّهُ أَعْلَمُ فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ لِنَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم ( قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُتَكَلِّفِينَ ) إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمَّا رَأَى مِنَ النَّاسِ إِدْبَارًا فَقَالَ « اللَّهُمَّ سَبْعٌ كَسَبْعِ يُوسُفَ » . قَالَ فَأَخَذَتْهُمْ سَنَةٌ حَصَّتْ كُلَّ شَىْءٍ حَتَّى أَكَلُوا الْجُلُودَ وَالْمَيْتَةَ مِنَ الْجُوعِ وَيَنْظُرُ إِلَى السَّمَاءِ أَحَدُهُمْ فَيَرَى كَهَيْئَةِ الدُّخَانِ فَأَتَاهُ أَبُو سُفْيَانَ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنَّكَ جِئْتَ تَأْمُرُ بِطَاعَةِ اللَّهِ وَبِصِلَةِ الرَّحِمِ وَإِنَّ قَوْمَكَ قَدْ هَلَكُوا فَادْعُ اللَّهَ لَهُمْ - قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى السَّمَاءُ بِدُخَانٍ مُبِينٍ * يَغْشَى النَّاسَ هَذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ ) إِلَى قَوْلِهِ ( إِنَّكُمْ عَائِدُونَ ) . قَالَ أَفَيُكْشَفُ عَذَابُ الآخِرَةِ ( يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرَى إِنَّا مُنْتَقِمُونَ ) فَالْبَطْشَةُ يَوْمَ بَدْرٍ وَقَدْ مَضَتْ آيَةُ الدُّخَانِ وَالْبَطْشَةُ وَاللِّزَامُ وَآيَةُ الرُّومِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Mansûr, ona Ebu Duhâ, ona da Mesrûk şöyle demiştir:
Abdullah'ın yanında oturuyorduk. Kendisi de aramızda yaslanmıştı. Derken ona bir adam gelerek “ey Ebu Abdurrahman, Kinde kapıları yanında bir hikayeci kıssa anlatıyor ve 'duman mucizesi gelecek, kâfirlerin canlarını alacak, müminler de ondan nezle şeklinde etkilenecek' diyor” dedi. Bunun üzerine Abdullah kızarak oturdu ve şunları söyledi:
“Ey insanlar! Allah'tan korkun! Sizden kim, bir şey biliyorsa bildiğini söylesin. Bilmeyen de, 'Allah bilir' desin. Çünkü birinizin bilmediği bir şey için, 'Allah bilir' demesi en büyük ilimdir. Hiç Şüphesiz Allah (Azze ve Celle), Peygamber'ine "De ki: Tebliğim karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Ben kendiliğimden peygamberlik de taslamıyorum" (Sâd, 86) buyurmuştur. (Duman meselesine gelince) Hz. Peygamber (sav) insanların İslâm Dinini kabulde ağır davrandıklarını görünce "Allah'ım Yusuf Peygamber'in kavmine verdiğin gibi bunlara da yedi yıllık kıtlık ver" diye dua etti. Hemen ardından onları öyle şiddetli bir kıtlık yakaladı ki, birçokları açlıktan ölü eti ve deriler yediler. Öyle ki kişi yerle gök arasındaki hava tabakasını duman şekli gibi görüyordu. Bunun üzerine Ebu Sufyân, Hz. Peygamber'e geldi ve “ey Muhammed, sen bize gelmiş, Allah'a itaati ve hısımlarla ilgilenmeyi emrediyorsun, ama kavmin ise helak oldu. Artık onlar için Allah'a dua et” dedi. Yüce Allah şöyle buyurdu: "Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azaptır. O gün insanlar 'Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz' derler. Onlar nerede, öğüt almak nerede? Halbuki onlara her şeyi açıkça bildiren bir peygamber gelmişti. Fakat onlar peygamberden yüz çevirmiş, 'Bu, kendisine belletilmiş delinin biri' demişlerdi. Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine inkâra döneceksiniz." (Duhân, 10-15).” Abdullah şöyle dedi:
“(Bu azab Kindeli'nin dediği gibi ahiret azabı olsaydı) Ahiret azabı bir kere geldikten sonra tekrar kaldırılır mı? (Kureyş müşrikleri sonra yine şirklerine döndüler. Bu dönekliğin cezasını) Allah "Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız." (Duhân, 16) ayetinde bildirmiştir. Bu intikam günü, Bedir günüdür. Duman mucizesi, "Lizâm" ve Rumların tekrar galip geleceğini bildiren mucize, olmuş bitmiştir.”
Açıklama:
"Duhân Mucizesi": Kureyşlilerin kıtlıkla cezalandırılmasıdır. (Duhân, 10-15 ayetlerinin tefsirine bakınız).
"Lizâm": Bedir'de yenilip esir düşmeleridir. (Furkân, 77. ayetin tefsirine bakınız).
"Rumların galip gelmesi" de Mekke döneminde ehl-i kitap olan Bizans'ın ateşperest olan İranlılara mağlup olmasından sonra bir kaç sene içinde tekrar galip geleceklerinin Kur'an tarafından önceden bildirilmesi, bildirildiği üzere de Bizans'ın İranlıları mağlup etmesidir. (Rûm, 1-4 ayetlerinin tefsirine bakınız)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7066, /1152
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى مَعْمَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ انْشَقَّ الْقَمَرُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِلْقَتَيْنِ فَسَتَرَ الْجَبَلُ فِلْقَةً وَكَانَتْ فِلْقَةٌ فَوْقَ الْجَبَلِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ اشْهَدْ » .
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî, ona babası, ona Şu'be, ona A'meş, ona İbrahim, ona Ebu Ma'mer ona da Abdullah b. Mes'ud şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) zamanında ay iki parçaya yarıldı ve parçanın biri dağında ardında kaldı diğeri ise dağın üzerinde. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şahit ol, Allah'ım!" dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13501, M007073
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى مَعْمَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ انْشَقَّ الْقَمَرُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِلْقَتَيْنِ فَسَتَرَ الْجَبَلُ فِلْقَةً وَكَانَتْ فِلْقَةٌ فَوْقَ الْجَبَلِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اللَّهُمَّ اشْهَدْ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz El-Anberî, ona babası, ona Şu'be, ona A'meş, ona İbrahim, ona Ebu Ma'mer ona da Abdullah b. Mes'ud şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) zamanında ay iki parçaya yarıldı ve parçanın biri dağında ardında kaldı diğeri ise dağın üzerinde. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şahit ol, Allah'ım!" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7073, /1153
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mucizeleri