Öneri Formu
Hadis Id, No:
13520, M007092
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَثَلُ الْمُؤْمِنِ كَمَثَلِ الزَّرْعِ لاَ تَزَالُ الرِّيحُ تُمِيلُهُ وَلاَ يَزَالُ الْمُؤْمِنُ يُصِيبُهُ الْبَلاَءُ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ كَمَثَلِ شَجَرَةِ الأَرْزِ لاَ تَهْتَزُّ حَتَّى تَسْتَحْصِدَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abdüla‘lâ, ona Ma‘mer, ona ez-Zührî, ona Saîd, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Müminin misali ekin gibidir, rüzgâr onu sallar durur. Mümine belâ ardı arkasına gelmeye devam eder. Münafığın misali ise Erz (Şam taraflarında yetişen iri bir çam ağacı çeşidi) ağacı gibidir, dibinden kesilmedikçe sallanmaz.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7092, /1156
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Mesel, anlatım sırasında
Münafık, Nifak / Münafık
Müslüman, Mü'min-Kafir farkı, ölüm ve hayata bakışta
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13523, M007095
Hadis:
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ السَّرِىِّ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَثَلُ الْمُؤْمِنِ كَمَثَلِ الْخَامَةِ مِنَ الزَّرْعِ تُفِيئُهَا الرِّيَاحُ تَصْرَعُهَا مَرَّةً وَتَعْدِلُهَا حَتَّى يَأْتِيَهُ أَجَلُهُ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ مَثَلُ الأَرْزَةِ الْمُجْذِيَةِ الَّتِى لاَ يُصِيبُهَا شَىْءٌ حَتَّى يَكُونَ انْجِعَافُهَا مَرَّةً وَاحِدَةً » .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, ona Bişr b. es-Serrî ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyan, ona Sa‘d b. İbrahim, ona Abdurrahman b. Ka‘b b. Mâlik, ona da babasının şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Müminin misali bir demet ekin gibidir, rüzgârlar onu sağa sola eğer, kimi zaman onu yere yıkar, bazen de düzgün tutar, ta ki eceli gelinceye kadar. Münafığın misali ise kendisine hiçbir şey isabet etmeyen, dimdik duran bir Erz (Şam taraflarında yetişen büyük bir çam) ağacı gibidir, sonunda bu ağacın kökten mahvolması bir defada olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7095, /1156
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Mesel, anlatım sırasında
Münafık, Nifak / Münafık
Müslüman, Mü'min-Kafir farkı, ölüm ve hayata bakışta
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13531, M007103
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ الشَّيْطَانَ قَدْ أَيِسَ أَنْ يَعْبُدَهُ الْمُصَلُّونَ فِى جَزِيرَةِ الْعَرَبِ وَلَكِنْ فِى التَّحْرِيشِ بَيْنَهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyân, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Şeytan, Arap yarımadasında namaz kılanların kendisine ibadet etmelerinden ümidini kesmiş ancak aralarına fitne-fesat sokmaktan [ümidini kesmemiştir].
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7103, /1157
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Şeytan, aldatıcılığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13533, M007105
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ عَرْشَ إِبْلِيسَ عَلَى الْبَحْرِ فَيَبْعَثُ سَرَايَاهُ فَيَفْتِنُونَ النَّاسَ فَأَعْظَمُهُمْ عِنْدَهُ أَعْظَمُهُمْ فِتْنَةً » .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyân, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
İblis'in tahtı deniz üstündedir. Müfrezelerini insanları fitneye düşürmeleri için sevk eder. Onun nezdinde [ashabının] en büyüğü fitne açısından en çok [çalışandır].
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7105, /1158
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13522, M007094
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بْنُ أَبِى زَائِدَةَ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنِى ابْنُ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ كَعْبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَثَلُ الْمُؤْمِنِ كَمَثَلِ الْخَامَةِ مِنَ الزَّرْعِ تُفِيئُهَا الرِّيحُ وَتَصْرَعُهَا مَرَّةً وَتَعْدِلُهَا أُخْرَى حَتَّى تَهِيجَ وَمَثَلُ الْكَافِرِ كَمَثَلِ الأَرْزَةِ الْمُجْذِيَةِ عَلَى أَصْلِهَا لاَ يُفِيئُهَا شَىْءٌ حَتَّى يَكُونَ انْجِعَافُهَا مَرَّةً وَاحِدَةً » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Nüraeyr ile Muhammed b. Bişr rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Zekeriyya b.. Ebî Zaide, Sa'd b. İbrahim'den rivayet etti. (Demiş ki) : Bana İbnû Ka'b b. Mâlik, babası Ka'b'dan rivayet etti. (Şöyle demiş) : ResûHülah (sav):«Mü'minin misali ekinden bir deste gibidir. Rüzgar onu eğiltir. Kimi yere yıkar, kimi doğrultur. Nihayet kurur. Kâfirin misâli ise kökü üzerinde dimdik duran erze ağacı gibidir. Onu hiç bir şey eğiltemez. Nihayet sökülmesi bir defada olur.» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7094, /1156
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Mesel, anlatım sırasında
Müslüman, Mü'min-Kafir farkı, ölüm ve hayata bakışta
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13525, M007097
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ هَاشِمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى - وَهُوَ الْقَطَّانُ - عَنْ سُفْيَانَ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ - قَالَ ابْنُ هَاشِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ وَقَالَ ابْنُ بَشَّارٍ عَنِ ابْنِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِ حَدِيثِهِمْ [ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَثَلُ الْمُؤْمِنِ كَمَثَلِ الْخَامَةِ مِنَ الزَّرْعِ تُفِيئُهَا الرِّيَاحُ تَصْرَعُهَا مَرَّةً وَتَعْدِلُهَا حَتَّى يَأْتِيَهُ أَجَلُهُ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ مَثَلُ الأَرْزَةِ الْمُجْذِيَةِ الَّتِى لاَ يُصِيبُهَا شَىْءٌ حَتَّى يَكُونَ انْجِعَافُهَا مَرَّةً وَاحِدَةً »] وَقَالاَ جَمِيعًا فِى حَدِيثِهِمَا عَنْ يَحْيَى « وَمَثَلُ الْكَافِرِ مَثَلُ الأَرْزَةِ » .
Tercemesi:
Bize bu hadîsi Muhammed b. Beşşâr ile Abdullah b. Hâ-şhn de rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Yahya (bu zat Kattân'dır.) Süfyan'dan, o da Sa'd b, İbrahim'den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den naklen yukarkilerin hadîsi gibi rivayet etti. Bunların ikisi de Yahya'dan rivayet ettikleri hadîslerinde : «Kâfirin misâli ise erze ağacı gbidir.» demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7097, /1156
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Mü'min-Kafir farkı, ölüm ve hayata bakışta
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13530, M007102
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كُنَّا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَخْبِرُونِى بِشَجَرَةٍ شِبْهِ أَوْ كَالرَّجُلِ الْمُسْلِمِ لاَ يَتَحَاتُّ وَرَقُهَا » . قَالَ إِبْرَاهِيمُ لَعَلَّ مُسْلِمًا قَالَ وَتُؤْتِى أُكُلَهَا . وَكَذَا وَجَدْتُ عِنْدَ غَيْرِى أَيْضًا وَلاَ تُؤْتِى أُكُلَهَا كُلَّ حِينٍ . قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَوَقَعَ فِى نَفْسِى أَنَّهَا النَّخْلَةُ وَرَأَيْتُ أَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ لاَ يَتَكَلَّمَانِ فَكَرِهْتُ أَنْ أَتَكَلَّمَ أَوْ أَقُولَ شَيْئًا فَقَالَ عُمَرُ لأَنْ تَكُونَ قُلْتَهَا أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ كَذَا وَكَذَا .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Üsâme rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ubeydullah b. Ömer, Nâfi'den, o da İbnû Ömer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)in yanında idik:«Bana müsiüman bir adamın benzeri yahut müslöman bir adam gibi bir ağaç haber verin, o ağacın yaprakları dökülmez.» buyurdular.
İbrahim demiş ki: Umulur ki Müslim, meyve verir de, dedi. Başkasının nüshasında da : Her zaman meyve vermez, şeklinde buldum.îbnü Ömer demiş ki: Bu ağacın hurma olduğu içimden geçti ama Ebû Bekr'le Ömer^n konuşmadıklarını gördüm. Ben de konuşmaktan yahut bir şey söylemekten çekindim. Müteakiben Ömer : Onu söylemiş olsaydın, benim için filân ve filân şeyden daha makbul olurdu, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7102, /1157
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Mesel, anlatım sırasında
Müslüman, vasıfları