Öneri Formu
Hadis Id, No:
13511, M007083
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَقُولُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى لأَهْوَنِ أَهْلِ النَّارِ عَذَابًا لَوْ كَانَتْ لَكَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا أَكُنْتَ مُفْتَدِيًا بِهَا فَيَقُولُ نَعَمْ فَيَقُولُ قَدْ أَرَدْتُ مِنْكَ أَهْوَنَ مِنْ هَذَا وَأَنْتَ فِى صُلْبِ آدَمَ أَنْ لاَ تُشْرِكَ - أَحْسَبُهُ قَالَ - وَلاَ أُدْخِلَكَ النَّارَ فَأَبَيْتَ إِلاَّ الشِّرْكَ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası, ona Şu'be, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona da Enes b. Mâlik’in (ra.) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Allah tebâreke ve teâlâ, cehennem ehlinden en hafif azap gören insana; ‘Şayet bütün dünya senin olsaydı, şu hâlden kurtulmaya bedel olarak verir miydin?’ diye sorar. İnsan hemen; ‘Evet’ der. Bunun üzerine Allah; ‘Halbuki ben senden Âdem’in sulbünde iken bundan daha kolay bir şey istemiştim; senden bana şirk koşmamanı istemiştim. Buna mukabil ben de seni cehenneme değil cennete sokmayı arzu etmiştim. Ama sen şirkten başkasını kabul etmedin’ buyurur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7083, /1154
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
5. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Dünya, aldatıcılığı
İman, Esasları, Ahirete iman
İnanç, dünya ve ahiret dengesi
KTB, İMAN
Kulluk, Allah'dan yüz çevirmek
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13513, M007085
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يُقَالُ لِلْكَافِرِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ لَكَ مِلْءُ الأَرْضِ ذَهَبًا أَكُنْتَ تَفْتَدِى بِهِ فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُقَالُ لَهُ قَدْ سُئِلْتَ أَيْسَرَ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer el-Kavârîrî ile İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr rivayet ettiler. İshak: “Ahberenâ” lafzını, diğerleri ise “Haddesenâ” lafzını kullandılar. Dediler ki: Bize Muâz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik’in (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
“Kıyâmet günü kâfire; ‘Şayet yeryüzü dolusu altının olsaydı, şimdi onu kurtuluş fidyesi olarak verir miydin?’ denilir. O da hemen; ‘Evet’ der. Bunun üzerine ona; ‘Halbuki senden, bundan daha kolay bir şey istenmişti’ denilir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7085, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
4. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
5. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Dünya, dünyaya düşkünlük
İman, Esasları, Ahirete iman
KTB, İMAN
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13514, M007086
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ ح وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى ابْنَ عَطَاءٍ - كِلاَهُمَا عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ [أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يُقَالُ لِلْكَافِرِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ لَكَ مِلْءُ الأَرْضِ ذَهَبًا أَكُنْتَ تَفْتَدِى بِهِ فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُقَالُ لَهُ قَدْ سُئِلْتَ أَيْسَرَ مِنْ ذَلِكَ »] غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ « فَيُقَالُ لَهُ كَذَبْتَ قَدْ سُئِلْتَ مَا هُوَ أَيْسَرُ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona da Ravh b. Ubâde rivayet etti. (T) Bana Amr b. Zürâre, ona Abdülvehhâb b. Atâ haber verdi; bunların ikisine de Saîd b. Ebî Arûbe, ona Katâde, ona da Enes (ra.) bu hadîsin benzerini rivâyet etti:
[“Kıyâmet günü kâfire; ‘Şayet yeryüzü dolusu altının olsaydı, şimdi onu kurtuluş fidyesi olarak verir miydin?’ diye sorulur, o da hemen; ‘Evet’ der. Bunun üzerine kendisine; ‘Halbuki senden, bundan daha kolay bir şey istenmişti’ denilir.”]
Yalnız bir rivâyette ona; “Yalan söyledin, senden bundan daha kolayı istenmişti, buyurulur” cümlesi vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7086, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Nasr Abdulvehhab b. Ata el-Iclî (Abdulvehhab b. Ata)
5. Amr b. Ebu Amr el-Kilabi (Amr b. Zürare b. Vakıd)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13515, M007087
Hadis:
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ يُحْشَرُ الْكَافِرُ عَلَى وَجْهِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ قَالَ « أَلَيْسَ الَّذِى أَمْشَاهُ عَلَى رِجْلَيْهِ فِى الدُّنْيَا قَادِرًا عَلَى أَنْ يُمْشِيَهُ عَلَى وَجْهِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ قَتَادَةُ بَلَى وَعِزَّةِ رَبِّنَا .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Buradaki lafız Züheyr'indir. Dediler ki: Bize Yunus b. Muhammed, ona Şeybân, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra.) şöyle rivayet etti:
Bir adam,
“- Ey Allah’ın rasûlü, kıyâmet gününde kâfir yüzüstü nasıl haşredilecek? diye sordu. Rasûlullah (sav) şu cevabı verdi:
«- Onu dünyada iki ayağı üzerinde yürüten, kıyâmet gününde yüzüstü yürütmeye kadir değil midir?»
Râvî Katâde bu rivâyetin sonunda, “Elbette, Rabbimizin izzetine yemin olsun ki kadirdir” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7087, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
4. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
5. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete iman
Kafir, müşrik âhirette
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13517, M007089
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ - وَاللَّفْظُ لِزُهَيْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا هَمَّامُ بْنُ يَحْيَى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ لاَ يَظْلِمُ مُؤْمِنًا حَسَنَةً يُعْطَى بِهَا فِى الدُّنْيَا وَيُجْزَى بِهَا فِى الآخِرَةِ وَأَمَّا الْكَافِرُ فَيُطْعَمُ بِحَسَنَاتِ مَا عَمِلَ بِهَا لِلَّهِ فِى الدُّنْيَا حَتَّى إِذَا أَفْضَى إِلَى الآخِرَةِ لَمْ تَكُنْ لَهُ حَسَنَةٌ يُجْزَى بِهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb -ki lafız Züheyr'e aittir-, onlara Yezid b. Harun, ona Hemmam b. Yahya, ona Katade (b. Diame), ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allah hiçbir mü'minin yaptığı iyiliği mükafatsız bırakmaz. Mü'mine, yaptığı iyiliğin mükafatı hem dünyada hem de ahirette verilir. Kafire gelince, Allah için yaptığı iyilikler karşılığında kendisine dünyada rızık verilir. Ahirete vardığında ise, kendisiyle mükafatlandırılacağı herhangi bir hayrı kalmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7089, /1155
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Hayır, müslüman ve kafirin yaptığı hayrın karşılığı
İman, Esasları, Ahirete iman
İyilik, İyiliğin ahirette gayrı müslimlere faydası
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13956, M007126
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ وَهَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى أَبُو صَخْرٍ عَنِ ابْنِ قُسَيْطٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا صَلَّى قَامَ حَتَّى تَفَطَّرَ رِجْلاَهُ قَالَتْ عَائِشَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَصْنَعُ هَذَا وَقَدْ غُفِرَ لَكَ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ فَقَالَ « يَا عَائِشَةُ أَفَلاَ أَكُونُ عَبْدًا شَكُورًا » .
Tercemesi:
Bize Harun b. Ma'ruf (T); Bize Harun b. Said el-Eylî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr, ona İbn Kuseyt, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etmiştir: Allah Rasulü (sav) ayakları patlayacak hale gelene kadar namaz kıldı. Aişe, 'Geçmiş ve gelecek tüm günahların bağışlandığı halde niçin böyle yapıyorsun?' dedi. Peygamber (sav) de 'Ey Aişe! Şükreden bir kul olmayayım mı?' buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7126, /1160
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
4. Ebu Sahr Humeyd b. Ebu Muharik el-Medenî (Humeyd b. Ziyad)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Harun b. Said es-Sa'dî (Harun b. Said b. Heysem b. Muhammed b. Heysem b. Feyruz)
Konular:
Ahirete İman, şeytanın tuzağına düşmemek için amellere güvenmemek gerekir
HAMD VE ŞÜKÜR
Hamd, Allah'a hamdetmek
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13955, M007125
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَابْنُ نُمَيْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ سَمِعَ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ يَقُولُ قَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى وَرِمَتْ قَدَمَاهُ قَالُوا قَدْ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ . قَالَ « أَفَلاَ أَكُونُ عَبْدًا شَكُورًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (T) İbn Nümeyr, onlara Süfyan Ziyâd b. İlâka, ona da Muğîra b. Şu'be şöyle rivayet etmişlerdir: Peygamber (sav) ayakları şişinceye kadar namaz kıldı. Ashab, 'Allah senin geçmiş ve gelecek tüm günahlarını atfetmişken (niçin bu kadar ibadet ediyorsun)', dediler. Peygamber (sav) de, 'Şükreden bir kul olmayayım mı?' buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7125, /1160
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Malik Ziyad b. İlâka Sa'lebi (Ziyad b. İlâka b. Malik)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Ahirete İman, şeytanın tuzağına düşmemek için amellere güvenmemek gerekir
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13958, M007127
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ كُنَّا جُلُوسًا عِنْدَ بَابِ عَبْدِ اللَّهِ نَنْتَظِرُهُ فَمَرَّ بِنَا يَزِيدُ بْنُ مُعَاوِيَةَ النَّخَعِىُّ فَقُلْنَا أَعْلِمْهُ بِمَكَانِنَا . فَدَخَلَ عَلَيْهِ فَلَمْ يَلْبَثْ أَنْ خَرَجَ عَلَيْنَا عَبْدُ اللَّهِ فَقَالَ إِنِّى أُخْبَرُ بِمَكَانِكُمْ فَمَا يَمْنَعُنِى أَنْ أَخْرُجَ إِلَيْكُمْ إِلاَّ كَرَاهِيَةُ أَنْ أُمِلَّكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَتَخَوَّلُنَا بِالْمَوْعِظَةِ فِى الأَيَّامِ مَخَافَةَ السَّآمَةِ عَلَيْنَا .
Tercemesi:
Bîze Ebû Bekr.b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Veki' ile Ebû Muâviye rivayet ettiler. H.Bize İbnû Nümeyr de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Şakik'dan naklen rivayet etti. (Şöyle de-mİş) : Abdullah'ın kapısı yanında oturduk, onu bekliyorduk, derken yanımızdan Yezid b. Muâvİyete'n-Nehaî geçti.
— Bize şunun yerini bildir, dedik. Hemen onun yanına girdi. Ve az sonra Abdullah yanımıza çıkarak:
— Ben sizin burada olduğunuzu haber aldım. Ama yanınıza çıkmama sizi bıktırırım endişesi mani' oldu. Gerçekten Resûİüllah (sav) bizi bıktırır endişesiyle bazı günler va'z hususunda bizden söz alırdı, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7127, /1160
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, vaaz için uygun vakti seçmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13959, M007128
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ ح وَحَدَّثَنَا مِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ مُسْهِرٍ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . نَحْوَهُ . وَزَادَ مِنْجَابٌ فِى رِوَايَتِهِ عَنِ ابْنِ مُسْهِرٍ قَالَ الأَعْمَشُ وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ مِثْلَهُ [ كُنَّا جُلُوسًا عِنْدَ بَابِ عَبْدِ اللَّهِ نَنْتَظِرُهُ فَمَرَّ بِنَا يَزِيدُ بْنُ مُعَاوِيَةَ النَّخَعِىُّ فَقُلْنَا أَعْلِمْهُ بِمَكَانِنَا . فَدَخَلَ عَلَيْهِ فَلَمْ يَلْبَثْ أَنْ خَرَجَ عَلَيْنَا عَبْدُ اللَّهِ فَقَالَ إِنِّى أُخْبَرُ بِمَكَانِكُمْ فَمَا يَمْنَعُنِى أَنْ أَخْرُجَ إِلَيْكُمْ إِلاَّ كَرَاهِيَةُ أَنْ أُمِلَّكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَتَخَوَّلُنَا بِالْمَوْعِظَةِ فِى الأَيَّامِ مَخَافَةَ السَّآمَةِ عَلَيْنَا].
Tercemesi:
Bize Ebû Saîd El-Eşec rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbnû İdris rivayet etti, H Bize Mincab b. Haris Et-Temîmî de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbnû Müshir rivayet etti. H.Bize İshak b. İbrahim ile Ali b. Haşrem de rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize İsa b. Yûnus haber verdi. . Bİze İbnû Ebî Ömer dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyan rivayet etti. Bu râvilerin hepsi A'meş'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir.Mincâb İbnû Müshir'den rivayetinde şunu zîyâde etti: «A'meş dedi ki: Bana Amr b. Murra dahî Şakîk'dan, o da Abdullah'dan naklen bu hadîsin mislini rivayet etti.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7128, /1160
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, vaaz için uygun vakti seçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13961, M007129
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ أَبِى وَائِلٍ قَالَ كَانَ عَبْدُ اللَّهِ يُذَكِّرُنَا كُلَّ يَوْمِ خَمِيسٍ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّا نُحِبُّ حَدِيثَكَ وَنَشْتَهِيهِ وَلَوَدِدْنَا أَنَّكَ حَدَّثْتَنَا كُلَّ يَوْمٍ . فَقَالَ مَا يَمْنَعُنِى أَنْ أُحَدِّثَكُمْ إِلاَّ كَرَاهِيَةُ أَنْ أُمِلَّكُمْ . إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَتَخَوَّلُنَا بِالْمَوْعِظَةِ فِى الأَيَّامِ كَرَاهِيَةَ السَّآمَةِ عَلَيْنَا .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim de rivayet etti. (Dedi ki) : B ze Ce-rir, Mansûr'dan naklen haber verdi. H.Bize İbnû Ebî Ömer dahi rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize Fudayl b. Iyâd, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil Şakîk'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Abdullah "bize her perşembe günü müzâkere yapardı. Bir adam kendisine :
— Yâ Ebâ Abdirrahman! Biz senin konuşmam seviyor, onu arıu ediyoruz. Bize her gün konuşmuş olmanı diliyoruz, dedi. Bunun üzerine Abdullah şunu söyledi; Sizinle konuşmaktan beni men eden sizi bıktırırım korkusudur, Gerçekten Resûİüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bizi bıktırır endişesiyle bazı günler va'z hususunda bizden soz alırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7129, /1161
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, vaaz için uygun vakti seçmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek