Öneri Formu
Hadis Id, No:
25199, İM002394
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَطَاءٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ جَاءَتِ امْرَأَةٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى تَصَدَّقْتُ عَلَى أُمِّى بِجَارِيَةٍ وَإِنَّهَا مَاتَتْ . فَقَالَ « آجَرَكِ اللَّهُ وَرَدَّ عَلَيْكِ الْمِيرَاثَ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Süfyân, ona Abdullah b. Atâ, ona Abdullah b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: Bir kadın Hz. Peygamber'e (sav) gelip "Ey Allah'ın resulü! Ben anneme sadaka olarak bir cariye vermiştim. Şimdi annem vefat etti" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Allah sana sadakanın ecrini verdi. Annene bağışladığın cariyeyi de sana miras olarak iade etti" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 3, /383
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ebu Ata Abdullah b. Ata et-Taifî (Abdullah b. Ata)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Miras, kimlere ve ne kadar düştüğü
Sadaka, verdikten sonra geri almak/almamak
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الظُّلْمُ مَطْلُ الْغَنِىِّ وَإِذَا أُتْبِعَ أَحَدُكُمْ عَلَى مَلِىءٍ فَلْيَتْبَعْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25209, İM002403
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الظُّلْمُ مَطْلُ الْغَنِىِّ وَإِذَا أُتْبِعَ أَحَدُكُمْ عَلَى مَلِىءٍ فَلْيَتْبَعْ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar (es-Sülemî), ona Süfyan b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan el-Kuraşî), ona A’rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın şöyle buyurduğunu nakletti: “Zulüm, borcunu ödeme gücü olanın (özürsüz olarak) borcunu ödemeyi geciktirmesidir. Ve (alacaklı durumda olan) biriniz varlıklı ve güvenilir bir kimseye havale edildiği zaman, havale işini kabullensin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 8, /385
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Borç, vermek/almak
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ ثَوْبَانَ - مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ فَارَقَ الرُّوحُ الْجَسَدَ وَهُوَ بَرِىءٌ مِنْ ثَلاَثٍ دَخَلَ الْجَنَّةَ مِنَ الْكِبْرِ وَالْغُلُولِ وَالدَّيْنِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25218, İM002412
Hadis:
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ ثَوْبَانَ - مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ فَارَقَ الرُّوحُ الْجَسَدَ وَهُوَ بَرِىءٌ مِنْ ثَلاَثٍ دَخَلَ الْجَنَّةَ مِنَ الْكِبْرِ وَالْغُلُولِ وَالدَّيْنِ » .
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes’ade rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Halid b. el-Hâris rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Said, Katâde’den, o Sâlim b. Ebu’l-Ca‘d’den, o Ma‘dân b. Ebu Talha’dan, o da Hz. Peygamber’in (sav) hizmetçisi Sevbân’dan rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Kimin üç şeyden uzak olduğu halde ruhu bedeninden ayrılırsa cennete girer: Kibir, ganimet malına hıyanet ve borç.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 12, /386
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ma'dan b. Ebu Talha el-Ya'merî (Ma'dan b. Ebu Talha)
3. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
7. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
Borç, vermek/almak
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hainlik, hiyanet, ihanet
Kibir, Kibir ve gurur
Yolsuzluk, ganimet malından çalanın hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25221, İM002415
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ إِذَا تُوُفِّىَ الْمُؤْمِنُ فِى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعَلَيْهِ الدَّيْنُ فَيَسْأَلُ « هَلْ تَرَكَ لِدَيْنِهِ مِنْ قَضَاءٍ » . فَإِنْ قَالُوا نَعَمْ . صَلَّى عَلَيْهِ وَإِنْ قَالُوا لاَ . قَالَ « صَلُّوا عَلَى صَاحِبِكُمْ » . فَلَمَّا فَتَحَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ الْفُتُوحَ قَالَ « أَنَا أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنْفُسِهِمْ فَمَنْ تُوُفِّىَ وَعَلَيْهِ دَيْنٌ فَعَلَىَّ قَضَاؤُهُ وَمَنْ تَرَكَ مَالاً فَهُوَ لِوَرَثَتِهِ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus (b. Yezid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Ebu Seleme'nin (b. Abdurrahman ez-Zuhrî), ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) zamanında bir mü'min, borçlu bir halde vefat ettiği zaman Rasulullah (sav); "Borcunu ödemek üzere bir şey bıraktı mı?" diye sorardı. "Evet." derlerse onun cenaze namazını kılardı. "Hayır." derlerse de "Arkadaşınızın cenaze namazını kılın." buyururdu. Bilahare Allah, Rasulüne fetihler nasip edince Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ben, mü'minlere kendi canlarından daha yakınım. Kim borçlu olarak vefat ederse o borcun ödenmesi bana aittir. Kim de bir mal bırakırsa o mal, onun mirasçılarına aittir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 13, /387
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Borç, Hz. Peygamber borç konusunda çok hassas idi
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Borç, vermek/almak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25241, İM002435
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا رِشْدِينُ بْنُ سَعْدٍ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِىُّ وَأَبُو أُسَامَةَ وَجَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ أَنْعُمٍ قَالَ أَبُو كُرَيْبٍ وَحَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ ابْنِ أَنْعُمٍ عَنِ عِمْرَانَ بْنِ عَبْدٍ الْمَعَافِرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الدَّيْنَ يُقْضَى مِنْ صَاحِبِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِذَا مَاتَ إِلاَّ مَنْ يَدِينُ فِى ثَلاَثِ خِلاَلٍ الرَّجُلُ تَضْعُفُ قُوَّتُهُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَيَسْتَدِينُ يَتَقَوَّى بِهِ لِعَدُوِّ اللَّهِ وَعَدُوِّهِ وَرَجُلٌ يَمُوتُ عِنْدَهُ مُسْلِمٌ لاَ يَجِدُ مَا يُكَفِّنُهُ وَيُوَارِيهِ إِلاَّ بِدَيْنٍ وَرَجُلٌ خَافَ اللَّهَ عَلَى نَفْسِهِ الْعُزْبَةَ فَيَنْكِحُ خَشْيَةً عَلَى دِينِهِ فَإِنَّ اللَّهَ يَقْضِى عَنْ هَؤُلاَءِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ el-Hemdânî), ona Rişdîn b. Sa'd T Abdurrahman el-Muhâribî T Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame el-Kuraşî) T Cafer b. Avn, onlara İbn En'um -ki Ebu Küreyb, kendisine Süfyan (es-Sevrî), ona İbn En'um senediyle nakletmektedir-, ona İmran b. Abdülmeâfirî, ona da Abdullah b. Amr'ın (es-Sehmî) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Borçlu öldüğü vakit Kıyamet Günü bu borç, mutlaka kendisinden tahsil edilecektir. Ancak şu üç hasletten biri sebebiyle borçlanan kişi bunun dışındadır. Allah yolunda cihat için giderken gücü tükenip de Allah'ın ve kendisinin düşmanlarına karşı güç toplamak için borçlanan kişi, yanında müslüman biri vefat edip de onu kefenlemek ve defnetmek için borçlanmaktan başka bir çaresi olmayan kişi, bekârlıktan dolayı Allah'a karşı günah işlemekten korkup da dini konusunda endişelendiği için (borçlanıp) evlenen kişi. Şüphesiz Allah, Kıyamet Günü bu kişiler adına onların borçlarını ödeyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 21, /390
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdullah İmran b. Abd el-Me'âfirî (İmran b. Abd)
3. Abdurrahman b. Ziyad el-İfriki (Abdurrahman b. Ziyad b. Enam)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, vermek/almak
Cenaze, defni
Evlilik, Hz. Peygamber'in teşviki
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Bize Hişam b. Ammar, ona İsmail b. Ayyaş, ona Utbe b. Humeyd ed-Dabbî, Yahya b. Ebu İshak el-Hünâî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Enes b. Mâlik’e şunu sordum: Bizden bir adam, (din) kardeşine mal borç veriyor. Borç alan kişi, borç verene bir hediye verebilir mi? Enes dedi ki: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Her hangi biriniz bir borç verir, sonra borcu alan kişi, borç verene bir hediye vermek veya onu bineğine bindirmek istediği zaman sakın o bineğe binmesin ve o hediyeyi kabul etmesin. Ancak borç olayından önce, aralarında buna benzer hediye alma ve verme âdetleri varsa bunu yapabilirler.”
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25238, İM002432
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنِى عُتْبَةُ بْنُ حُمَيْدٍ الضَّبِّىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ الْهُنَائِىِّ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ الرَّجُلُ مِنَّا يُقْرِضُ أَخَاهُ الْمَالَ فَيُهْدِى لَهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا أَقْرَضَ أَحَدُكُمْ قَرْضًا فَأَهْدَى لَهُ أَوْ حَمَلَهُ عَلَى الدَّابَّةِ فَلاَ يَرْكَبْهَا وَلاَ يَقْبَلْهُ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ جَرَى بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ قَبْلَ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona İsmail b. Ayyaş, ona Utbe b. Humeyd ed-Dabbî, Yahya b. Ebu İshak el-Hünâî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Enes b. Mâlik’e şunu sordum: Bizden bir adam, (din) kardeşine mal borç veriyor. Borç alan kişi, borç verene bir hediye verebilir mi? Enes dedi ki: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Her hangi biriniz bir borç verir, sonra borcu alan kişi, borç verene bir hediye vermek veya onu bineğine bindirmek istediği zaman sakın o bineğe binmesin ve o hediyeyi kabul etmesin. Ancak borç olayından önce, aralarında buna benzer hediye alma ve verme âdetleri varsa bunu yapabilirler.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 19, /389
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Yahya b. Ebu İshak el-Hadramî (Yahya b. Ebu İshak)
3. Ebu Muaz Utbe b. Humeyd ed-Dabbi (Utbe b. Humeyd)
4. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vermek/almak
Hediye, Hediyeleşmek
Hediye, hediyeye hediye ile karşılık vermek
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
KTB, HEDİYELEŞMEK
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَالْحَسَنُ بْنُ عَرَفَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنِى شُرَحْبِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ الْخَوْلاَنِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا أُمَامَةَ الْبَاهِلِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الزَّعِيمُ غَارِمٌ وَالدَّيْنُ مَقْضِىٌّ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25211, İM002405
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَالْحَسَنُ بْنُ عَرَفَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنِى شُرَحْبِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ الْخَوْلاَنِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا أُمَامَةَ الْبَاهِلِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الزَّعِيمُ غَارِمٌ وَالدَّيْنُ مَقْضِىٌّ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Hasen b. Arafe (el-Abdi), onlara İsmail b. Ayyaş (el-Ansî), ona Şurabil b. Müslim el-Havlanî, ona da Ebu Ümame (Sudey b. Aclân) el-Bahilî Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Kefil, (taahhüt ettiği borcu) ödemekle yükümlüdür ve borcun ödenmesi gerekir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 9, /385
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Şürahbil b. Müslim el-Havlanî (Şürahbil b. Müslim b. Hâmid)
3. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
4. Hasan b. Arafe el-Abdi (Hasan b. Arafe b. Yezid)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Ticaret, kefil olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25237, İM002431
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْكَرِيمِ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ يَزِيدَ وَحَدَّثَنَا أَبُو حَاتِمٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ يَزِيدَ بْنِ أَبِى مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « رَأَيْتُ لَيْلَةَ أُسْرِىَ بِى عَلَى بَابِ الْجَنَّةِ مَكْتُوبًا الصَّدَقَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا وَالْقَرْضُ بِثَمَانِيَةَ عَشَرَ . فَقُلْتُ يَا جِبْرِيلُ مَا بَالُ الْقَرْضِ أَفْضَلُ مِنَ الصَّدَقَةِ . قَالَ لأَنَّ السَّائِلَ يَسْأَلُ وَعِنْدَهُ وَالْمُسْتَقْرِضُ لاَ يَسْتَقْرِضُ إِلاَّ مِنْ حَاجَةٍ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Abdulkerim, ona Hişam b. Halid, ona Halid b. Yezid; (T) Bize Ebu Hatim (Muhammed b. İdris el-Hanzalî), ona Hişam b. Halid (es-Selâmî), ona Halid b. Yezid b. Ebu Malik (el-Hemedânî), ona babası (Yezid b. Ebu Malik el-Hemedânî), ona da Enes b. Malik (el-Ensarî) Rasulullah’ın (sav) şöyle anlattığını nakletti: “(Miraca) yolculuğuna çıkarıldığım gece Cennet’in kapısı üzerinde “Sadakaya bire on, borç vermeye ise bire on sekiz (ecir verilir)” ifadesinin yazılı olduğunu gördüm. Bunun üzerine (Cebrail’e) “Ey Cebrail! Borç vermenin sadakadan üstün olmasının hikmeti nedir?” diye sordum. (Cebrail) dedi ki: “Çünkü (sadaka) dileyen kişi (bazen) yanında (bir şey) bulunduğu halde dilenir. Fakat borç isteyen kimse, ancak ihtiyaçtan dolayı borçlanmak ister.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 19, /389
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Yezid b. Ebu Malik el-Hemdânî (Yezid b. Abdurrahman b. Hânî)
3. Halid b. Yezid el-Hemedanî (Halid b. Yezid b. Abdurrahman b. Ebu Malik)
4. Hişam b. Halid es-Selâmî (Hişam b. Halid b. Zeyd b. Mervan)
5. Ebû Hatim Muhammed b. İdris el-Hanzalî (Muhammed b. İdris b. Münzir b. Davud b. Mihran)
Konular:
Borç, vermek/almak
KTB, SADAKA
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ أَبَاهُ تُوُفِّىَ وَتَرَكَ عَلَيْهِ ثَلاَثِينَ وَسْقًا لِرَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ فَاسْتَنْظَرَهُ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَكَلَّمَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَشْفَعَ لَهُ إِلَيْهِ فَجَاءَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَ الْيَهُودِىَّ لِيَأْخُذَ ثَمَرَ نَخْلِهِ بِالَّذِى لَهُ عَلَيْهِ فَأَبَى عَلَيْهِ فَكَلَّمَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ فَمَشَى فِيهَا ثُمَّ قَالَ لِجَابِرٍ « جُدَّ لَهُ فَأَوْفِهِ الَّذِى لَهُ » . فَجَدَّ لَهُ بَعْدَ مَا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثِينَ وَسْقًا وَفَضَلَ لَهُ اثْنَا عَشَرَ وَسْقًا فَجَاءَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُخْبِرَهُ بِالَّذِى كَانَ فَوَجَدَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَائِبًا فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَهُ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَدْ أَوْفَاهُ وَأَخْبَرَهُ بِالْفَضْلِ الَّذِى فَضَلَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَخْبِرْ بِذَلِكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ » . فَذَهَبَ جَابِرٌ إِلَى عُمَرَ فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ لَقَدْ عَلِمْتُ حِينَ مَشَى فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُبَارِكَنَّ اللَّهُ فِيهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25240, İM002434
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ أَبَاهُ تُوُفِّىَ وَتَرَكَ عَلَيْهِ ثَلاَثِينَ وَسْقًا لِرَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ فَاسْتَنْظَرَهُ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَكَلَّمَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَشْفَعَ لَهُ إِلَيْهِ فَجَاءَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَ الْيَهُودِىَّ لِيَأْخُذَ ثَمَرَ نَخْلِهِ بِالَّذِى لَهُ عَلَيْهِ فَأَبَى عَلَيْهِ فَكَلَّمَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ فَمَشَى فِيهَا ثُمَّ قَالَ لِجَابِرٍ « جُدَّ لَهُ فَأَوْفِهِ الَّذِى لَهُ » . فَجَدَّ لَهُ بَعْدَ مَا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثِينَ وَسْقًا وَفَضَلَ لَهُ اثْنَا عَشَرَ وَسْقًا فَجَاءَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُخْبِرَهُ بِالَّذِى كَانَ فَوَجَدَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَائِبًا فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَهُ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَدْ أَوْفَاهُ وَأَخْبَرَهُ بِالْفَضْلِ الَّذِى فَضَلَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَخْبِرْ بِذَلِكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ » . فَذَهَبَ جَابِرٌ إِلَى عُمَرَ فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ لَقَدْ عَلِمْتُ حِينَ مَشَى فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُبَارِكَنَّ اللَّهُ فِيهَا .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona Şuayb b. İshak, ona Hişâm b. Urve, ona Vehb b. Keysân, ona Câbir b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre babası vefat ettiğinde, kendisine Yahudilerden bir adama ödenmesi gereken otuz vesk borç bıraktı. Câbir b. Abdullah ondan kendisine bir mühlet vermesini isteydiyse de ona mühlet vermeyi kabul etmedi. Bundan dolayı, o adamın yanında kendisine iltimasta bulunması için Rasulullah (sav) ile konuştu. Rasulullah (sav) Câbir’in yanına gitti ve Yahudi ile de Câbir’deki alacağına karşılık, Câbir’in hurma ağaçlarındaki mahsulü alması için konuştu. Kabul etmedi. Bu sefer Rasulullah (sav) Yahudi ile (mühlet vermesi için) konuştu, ona mühlet vermeyi kabul etmedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) hurma bahçesine girdi, bahçede yürüdükten sonra Câbir’e: “Haydi, onun borcunu ödemek için hurma topla ve hakkını ona tam olarak ver” buyurdu. Rasulullah (sav) döndükten sonra ona otuz vesk topladı ve kendisine de on iki vesk arttı. Câbir olanı Rasulullah’a (sav) haber vermek üzere geldiğinde Rasulullah’ın (sav) bulunmadığını gördü. Rasulullah (sav) döndükten sonra Câbir de yanına giderek ona, Yahudi’ye hakkını tastamam ödediğini de haber verdi, artan miktarı da ona haber verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Sen bunu Ömer b. el-Hattab’a haber ver” buyurdu. Câbir, Ömer b. el-Hattab’ın yanına gitti. Ona durumu haber verince, Ömer de ona: Rasulullah’ın (sav) bahçede yürüğü zaman şüphesiz Allah’ın ona bereket ihsan edeceğini bilmiştim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 20, /390
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Şuayb b. İshak el-Kuraşi (Şuayb b. İshak b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Borç, vadesinde ödenmeyen
Borç, yahudiye borçlanma,
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271457, İM002431-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْكَرِيمِ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ يَزِيدَ وَحَدَّثَنَا أَبُو حَاتِمٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ يَزِيدَ بْنِ أَبِى مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « رَأَيْتُ لَيْلَةَ أُسْرِىَ بِى عَلَى بَابِ الْجَنَّةِ مَكْتُوبًا الصَّدَقَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا وَالْقَرْضُ بِثَمَانِيَةَ عَشَرَ . فَقُلْتُ يَا جِبْرِيلُ مَا بَالُ الْقَرْضِ أَفْضَلُ مِنَ الصَّدَقَةِ . قَالَ لأَنَّ السَّائِلَ يَسْأَلُ وَعِنْدَهُ وَالْمُسْتَقْرِضُ لاَ يَسْتَقْرِضُ إِلاَّ مِنْ حَاجَةٍ » .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Abdülkerim, ona Hişam b. Halid, ona Halid b. Yezid, ona Ebu Hatim, ona Hişam b. Halid, ona Halid b. Yezid b. Ebu Malik, ona babası, ona da Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine gire Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Miraca çıkarıldığım gece Cennet'in kapısı üzerinde 'Sadaka karşılığı (nda) on misli (sevab var) dır. Borç karşılığı (nda) da on sekiz misli (sevab var) dır.' ifâdesinin yazılı olduğunu gördüm. Bunun üzerine Cebrail'e: Borç vermenin sadakadan üstün olmasının hikmeti nedir? diye sordum. Cebrail dedi ki: Çünkü sadaka dileyen kişi (bazen) yanında (bir şey) bulunduğu halde dilenir. Fakat borç isteyen kimse, ancak ihtiyaçtan dolayı borçlanmak ister."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 19, /389
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Yezid b. Ebu Malik el-Hemdânî (Yezid b. Abdurrahman b. Hânî)
3. Halid b. Yezid el-Hemedanî (Halid b. Yezid b. Abdurrahman b. Ebu Malik)
4. Hişam b. Halid es-Selâmî (Hişam b. Halid b. Zeyd b. Mervan)
5. Ebu Zür'a Ubeydullah b. Abdulkerim el-Mahzumî (Ubeydullah b. Abdulkerim b. Yezid b. Ferrûh)
Konular:
Borç, vermek/almak
KTB, SADAKA