Öneri Formu
Hadis Id, No:
31596, İM003236
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَجَاءٍ الْمَكِّىُّ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أُمَيَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنِ ابْنِ أَبِى عَمَّارٍ - وَهُوَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ - قَالَ سَأَلْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الضَّبُعِ أَصَيْدٌ هُوَ قَالَ نَعَمْ . قُلْتُ آكُلُهَا قَالَ نَعَمْ . قُلْتُ أَشَىْءٌ سَمِعْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ نَعَمْ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Abdullah b. Recâ el-Mekki, ona İsmail b. Ümeyye, ona Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr, ona da Abdurrahman b. Ebu Ammâr şöyle demiştir: Ben, Câbir b. Abdullah'a sırtlanın hükmünü sorarak: Sırtlan bir av mıdır? dedim. Câbir; evet, dedi. Ben: Onu yiyebilir miyim? dedim. Câbir; evet, diye cevap verdi. Ben: Bu, Rasulullah'tan (sav) işittiğin bir şey mi? diye sordum. Câbir; evet, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 15, /527
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31597, İM003237
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ وَاضِحٍ عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ بْنِ أَبِى الْمُخَارِقِ عَنْ حِبَّانَ بْنِ جَزْءٍ عَنْ خُزَيْمَةَ بْنِ جَزْءٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا تَقُولُ فِى الضَّبُعِ قَالَ « وَمَنْ يَأْكُلُ الضَّبُعَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Vâdıh, ona İshak, ona Abdülkerim b. Ebu'l-Muharik, ona Habban b. Cez, ona da Huzeyme b. Cez şöyle demiştir: Ben (bir kere): Yâ Rasulullah! Sırtlan hakkında ne buyurursunuz? dedim. Resûl-i Ekrem (sav):
"Sırtlanı kim yiyer?" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 15, /527
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
Yiyecekler, eti yenmeyen hayvanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31598, İM003238
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ ثَابِتِ بْنِ يَزِيدَ الأَنْصَارِىِّ قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَصَابَ النَّاسُ ضِبَابًا فَاشْتَوَوْهَا فَأَكَلُوا مِنْهَا فَأَصَبْتُ مِنْهَا ضَبًّا فَشَوَيْتُهُ ثُمَّ أَتَيْتُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَخَذَ جَرِيدَةً فَجَعَلَ يَعُدُّ بِهَا أَصَابِعَهُ فَقَالَ « إِنَّ أُمَّةً فِى بَنِى إِسْرَائِيلَ مُسِخَتْ دَوَابَّ فِى الأَرْضِ وَإِنِّى لاَ أَدْرِى لَعَلَّهَا هِىَ » . فَقُلْتُ إِنَّ النَّاسَ قَدِ اشْتَوَوْهَا فَأَكَلُوهَا فَلَمْ يَأْكُلْ وَلَمْ يَنْهَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona Husayn, ona Zeyd b. Vehb, ona da Sabit b. Yezîd el-Ensârî şöyle demiştir: Biz (bir askerî birlik içinde) Peygamber'in (sav) beraberinde (bir yolculukta) bulunuyorduk. (Yolculuk esnasında) halk Dıbâb (kelerler) i yakaladılar ve kebab edip yediler. Ben de bir Dabb (keler) yakaladım ve kebab ettikten sonra Peygamber'in (sav) yanına götürdüm. Peygamber (sav), yapraklan soyulmuş bir hurma dalını alıp onunla kelerin parmaklarını saymaya başladı. Sonra:
"İsrailoğullarından bir grup yerde yürüyen dört ayaklı hayvanlar suretine çevrilmiştir. Ben gerçekten bilemeyeceğim, onların kelerler olması umulur," buyurdu. Ben: Halk bunları kebab edip yediler, dedim. Peygamber (sav) (bundan) yemedi ve yasak da etmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 16, /527
Senetler:
()
Konular:
Hadis, israiliyyat içerikli haberler
Hayvanlar, Kelerin öldürülmesi meselesi
Mesh, maymun ve domuz suretine vd. tebdil
Yiyecekler, Keler, yenilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31599, İM003239
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْهَرَوِىُّ إِبْرَاهِيمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ الْيَشْكُرِىِّ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم لَمْ يُحَرِّمِ الضَّبَّ وَلَكِنْ قَذِرَهُ وَإِنَّهُ لَطَعَامُ عَامَّةِ الرِّعَاءِ وَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَيَنْفَعُ بِهِ غَيْرَ وَاحِدٍ وَلَوْ كَانَ عِنْدِى لأَكَلْتُهُ .
حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ جَابِرٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu İshak el-Heravi İbrahim b. Abdullah b. Hâtim, ona İsmail b. Uleyye, ona Said b. Ebu Arube, ona Katade, ona Süleyman el-Yeşkuri, ona da Câbir b. Abdullah şöyle demiştir: Peygamber (sav) Dabb' (keler) i haram kılmadı ve lâkin ondan tiksindi. Şüphesiz o, tüm çobanların yiyeceğidir. Şüphesiz Allah (ac) bâzı kimseleri ondan yararlandırır. Eğer o benim yanımda olsaydı yerdim.
Bize Ebu Seleme Yahya b. Halef, ona Abdüla'la, ona Said b. Ebu Arube, ona Katade, ona Süleyman, ona da Câbir, Ömer b. el-Hattâb aracılığıyla bunun mislini Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 16, /527
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevmedikleri
Yiyecekler, Keler, yenilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31600, İM003240
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ نَادَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الصُّفَّةِ حِينَ انْصَرَفَ مِنَ الصَّلاَةِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أَرْضَنَا أَرْضٌ مَضَبَّةٌ فَمَا تَرَى فِى الضِّبَابِ قَالَ « بَلَغَنِى أَنَّهُ أُمَّةٌ مُسِخَتْ » . فَلَمْ يَأْمُرْ بِهِ وَلَمْ يَنْهَ عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Abdürrahim b. Süleyman, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Nadra, ona da Ebu Saîd-i Hudrî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) (bir defa) namazdan dönünce Soffa ehlinden bir adam O'na seslenerek: Yâ Rasulullah! Bizim arazimiz Dabb (keler) leri bol olan bir arazidir. Kelerler (in etini yemek) hakkında ne buyurursun? dedi. Resûl-i Ekrem (sav):
"Kelerin meshedilmiş bir ümmet olduğu (bilgisi) bana ulaşmıştır," buyurdu. Sonra kelerin etini yemeyi emretmedi ve yasak da etmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 16, /528
Senetler:
()
Konular:
Mesh, maymun ve domuz suretine vd. tebdil
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevmedikleri
Yiyecekler, Keler, yenilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31601, İM003241
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ الزُّبَيْدِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ الْوَلِيدِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِضَبٍّ مَشْوِىٍّ فَقُرِّبَ إِلَيْهِ فَأَهْوَى بِيَدِهِ لِيَأْكُلَ مِنْهُ فَقَالَ لَهُ مَنْ حَضَرَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ لَحْمُ ضَبٍّ . فَرَفَعَ يَدَهُ عَنْهُ فَقَالَ لَهُ خَالِدٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَحَرَامٌ الضَّبُّ قَالَ « لاَ وَلَكِنَّهُ لَمْ يَكُنْ بِأَرْضِى فَأَجِدُنِى أَعَافُهُ » . قَالَ فَأَهْوَى خَالِدٌ إِلَى الضَّبِّ فَأَكَلَ مِنْهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَنْظُرُ إِلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Musaffa, ona Muhammed b. Harb, ona Muhammed b. el-Velid ez-Zübeydi, ona ez-Zührî, ona Ebu Ümame b. Sehl b. Hüneyf, ona Abdullah b. Abbas, ona da Hâlid b. el-Velîd şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) kebab edilmiş bir keler getirilip yakınma konuldu. Resûl-i Ekrem (sav) de ondan yemek için elini uzattı. Orada hazır bulunan dardan biri veya birkaçı: Yâ Rasulullah! Bu, keler etidir, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav) elini ondan çekti. Sonra Hâlid
(b. el-Velid): Yâ Rasulullah! Dabb (keler) haram mıdır? diye sordu. Resûl-i Ekrem (sav):
"Hayır. Lakin bu hayvan benim memleketimde yoktu. Ben kendimi ondan tiksinir durumda buluyorum," buyurdu. Râvi demiştir ki: Bunun üzerine Hâlid, Dabb (keler) e eğildi ve ondan yedi. Rasulullah (sav) de ona bakıyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 16, /528
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevmedikleri
Yiyecekler, Keler, yenilmesi
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ أُحَرِّمُ » . يَعْنِى الضَّبَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31602, İM003242
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ أُحَرِّمُ » . يَعْنِى الضَّبَّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Musaffa, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav):
"Ben haram etmem," buyurmuştur. Yâni Dabb (keler) i.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 16, /528
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Keler, yenilmesi
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31608, İM003246
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ حَدَّثَنِى صَفْوَانُ بْنُ سُلَيْمٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ سَلَمَةَ مِنْ آلِ ابْنِ الأَزْرَقِ أَنَّ الْمُغِيرَةَ بْنَ أَبِى بُرْدَةَ - وَهُوَ مِنْ بَنِى عَبْدِ الدَّارِ - حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْبَحْرُ الطَّهُورُ مَاؤُهُ الْحِلُّ مَيْتَتُهُ » . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ بَلَغَنِى عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ الْجَوَادِ أَنَّهُ قَالَ هَذَا نِصْفُ الْعِلْمِ لأَنَّ الدُّنْيَا بَرٌّ وَبَحْرٌ فَقَدْ أَفْتَاكَ فِى الْبَحْرِ وَبَقِىَ الْبَرُّ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Malik b. Enes, ona Safvan b. Süleym, ona Said b. Seleme, ona İbnü'l-Azrak'ın ailesinden el-Muğire b. Ebu Bürde -o Beni Abdüddâr-, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav):
"Denizin suyu temizleyici (yâni abdestsizliği ve pisliği giderici)dir, meytesi (yâni boğazlanmadan ölen avı) helâldir," buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 18, /529
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muğîra b. Ebu Bürde el-Kinani (Abdullah b. Muğîra b. Ebu Bürde)
3. Said b. Selmâ el-Bahili (Said b. Seleme)
4. Ebu Abdullah Safvan b. Süleym el-Kuraşi (Safvan b. Süleym)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Temizlik, deniz suyunun temizliği
Yiyecekler, Deniz ve kara meytesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31607, İM003245
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ وَاضِحٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الْكَرِيمِ بْنِ أَبِى الْمُخَارِقِ عَنْ حِبَّانَ بْنِ جَزْءٍ عَنْ أَخِيهِ خُزَيْمَةَ بْنِ جَزْءٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ جِئْتُكَ لأَسْأَلَكَ عَنْ أَحْنَاشِ الأَرْضِ مَا تَقُولُ فِى الضَّبِّ قَالَ « لاَ آكُلُهُ وَلاَ أُحَرِّمُهُ » . قَالَ قُلْتُ فَإِنِّى آكُلُ مِمَّا لَمْ تُحَرِّمْ وَلِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « فُقِدَتْ أُمَّةٌ مِنَ الأُمَمِ وَرَأَيْتُ خَلْقًا رَابَنِى » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا تَقُولُ فِى الأَرْنَبِ قَالَ لاَ آكُلُهُ وَلاَ أُحَرِّمُهُ » . قُلْتُ فَإِنِّى آكُلُ مِمَّا لَمْ تُحَرِّمْ وَلِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « نُبِّئْتُ أَنَّهَا تَدْمَى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Vâdıh, ona Muhammed b. İshak, ona Abdülkerim b. Ebu'l-Muharik, ona Habban b. Cez, ona kardeşi Huzeyme b. Cez şöyle demiştir: Ben (bir kere): Yâ Rasulallah! Bâzı yer hayvanları hakkında sana soru sormak üzere yanına geldim. Dabb (bir nevî keler) hakkında ne buyurursun? dedim. Resûl-i Ekrem (sav):
"Ben onu yemem ve haram da kılmam," buyurdu. Huzeyme demiştir ki: Ben: Şüphesiz ben senin haram kılmadığın şeyden yerim (haram kılmadığın bir şeyi) niçin (yemezsin)? Yâ Rasulallah, dedim. Resûl-i Ekrem (sav):
"Ümmetlerden biri kaybolmuş (hayvan şeklinde çevirilmiş) tir. Ve beni şüpheye düşüren bir yaratık gördüm (Yâni meshedilmiş ümmetin keler şekline çevrilmiş olması muhtemeldir)," buyurdu. Ben: Yâ Rasulallah! Tavşan hakkında ne buyurursun? dedim. Resül-i Ekrem (sav):
"Ben onu yemem ve yenmesini haram da etmem," buyurdu. Ben: Senin haram kılmadığın şeyden şüphesiz yerim ve (tavşan etini) niçin (yemezsin)? Yâ Rasulallah, dedim. Resûl-i Ekrem (sav):
"Tavşanın kan attığı (yâni kadın gibi hayız âdeti gördüğü) bana haber verildi," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 17, /528
Senetler:
()
Konular:
Avlanma, avlanmayla ilgili hükümler
Mesh, maymun ve domuz suretine vd. tebdil
Yiyecekler, Eti Yenen Hayvanlar
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevmedikleri
Yiyecekler, Keler, yenilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31609, İM003247
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ الطَّائِفِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أُمَيَّةَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا أَلْقَى الْبَحْرُ أَوْ جَزَرَ عَنْهُ فَكُلُوهُ وَمَا مَاتَ فِيهِ فَطَفَا فَلاَ تَأْكُلُوهُ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde, ona Yahya b. Süleym et-Taifi, ona İsmail b. Ümyye, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Câbir b. Abdullah'tan rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Deniz suyunun sahile attığı ve geri çekilmekle sahilde bıraktığı avı yeyiniz. Denizde ölüp de su yüzüne çıkan (av)ı yemeyiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sayd 18, /529
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Deniz ve kara meytesi