222 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Bükeyr, ona Nâbil Sâhibü'l-Abâ, ona İbn Ömer, ona Hz. Peygamber'in (sav) arkadaşı Suhayb şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) yanına uğramıştım. Namaz kılıyordu. Selam verdim. Selamımı işaretle aldı." Bu hadisi rivayet eden ravi şöyle demiştir: Suheyb'in "parmağıyla" dediğini biliyorum.
Bize Muhammed b. Mansûr el-Mekkî, ona Süfyân, ona Zeyd b. Eslem, ona İbn Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav) namaz kılmak için Kuba Mescidine girmişti, peşinden de bazı kimseler girerek kendisine selâm verdiler. Bunun üzerine o sırada Peygamber'in (sav) yanında bulunan Süheyb’e: “(Namaz kılarken) kendisine selâm verildiğinde Rasûlullah (sav) ne yapardı?” diye sordum. Süheyb: “El işaretiyle selâmı alırdı” diye cevap verdi.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Vehb -b. Cerîr-, ona babası Cerîr, ona Kays b. Sa'd, ona Atâ, ona Muhammed b. Ali'nin rivayet ettiğine göre Ammâr b. Yâsir bir gün namaz kıldığı sırada Hz. Peygamber'e (sav) selam vermiş, o da selamına cevap vermişti.
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir gün Rasulullah (sav) beni bir ihtiyacı için göndermişti. Geri geldiğimde namaz kılıyordu. Ona selam verdim. Eliyle işaret etti. Namazını bitirince beni çağırdı ve şöyle dedi: "Sen biraz önce namaz kılarken bana selam vermiştin." O zamanlar Hz. Peygamber namaz kılarken doğuya (Kudüs'e) doğru dönüyordu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ammâr, ona İbn Ebû Ganiyye -Yahya b. Abdülmelik- ve Kasım b. Yezîd el-Cermî, onlara Süfyân, ona Zübeyr b. Adî, ona Külsûm, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir. -Bu Kâsım'ın hadisidir-: Ben Hz. Peygamber namaz kılarken onun yanına uğrar selam verirdim. O da selamımı alırdı. Bir gün yine namaz kılarken ona gelip selam verdim ama selamımı almadı. Namazını bitirip selam verince orada bulunan topluluğa şöyle dedi: "Şüphesiz Allah (cc) namazda yeni bir hüküm koydu. Namazda Allah'ın zikrinden başka konuşma yapılmamasını ve Allah'a huşu ile ibadet etmenizi emretti."
Bize Hüseyin b. Hureys, ona Süfyân, ona Âsım, ona Ebû Vâil, ona İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Habeşistan'dan geldiğimizde bir gün yine o namazdayken selam verdim. Ama selamımı almadı. Neden selamımı almadı diye uzak yakın bütün ihtimalleri düşündüm ve namazını bitirene kadar orada oturdum. Hz. Peygamber (sav) namazını bitirince şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah (cc) dilediğini emredebilir. İşte artık namazda konuşulmamasını emretti."