Öneri Formu
Hadis Id, No:
6326, M005766
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحِ بْنِ الْمُهَاجِرِ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ أَخْبَرَهُمَا أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ فِى الْحَبَّةِ السَّوْدَاءِ شِفَاءً مِنْ كُلِّ دَاءٍ إِلاَّ السَّامَ » . وَالسَّامُ الْمَوْتُ . وَالْحَبَّةُ السَّوْدَاءُ الشُّونِيزُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed h. Rumh b. Muhacir rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Leys, Ukayl'den, o da İbni Şilıâb'dan, naklen haber verdi. (Demiş ki) : Bana Ebû Seleme b. Abdirraliman ile Saîd b. Müseyyeb haber verdiler. Onlara da Ebû Hüreyre haber vermiş ki: Kendisi Resûlüllah (SallalLahü Aleyhi ve Selem)' şöyle buyururken işitmiş:
«Gerçekten çörek otunda her derde deva vardır. Yalnız sâm müstesna!» Sâm, ölüm demektir. Habbe-i Sevda da Çörek otu'dur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5766, /936
Senetler:
()
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Şifalı Bitkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6328, M005768
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَابْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنْ دَاءٍ إِلاَّ فِى الْحَبَّةِ السَّوْدَاءِ مِنْهُ شِفَاءٌ إِلاَّ السَّامَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe b. Saîd ve İbni Hucr'da rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize İsmail (Bu zât İbni Cafer'dir.), Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve SelLem) şöyle buyurmuşlar:
«Hiç bir dert yoktur ki, çörek otunda ona şifâ bulunmasın, yalnız ölüm müstesna!»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5768, /936
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Şifalı Bitkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6324, M005764
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ أَخْبَرَهُ قَالَ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ أُمَّ قَيْسٍ بِنْتَ مِحْصَنٍ - وَكَانَتْ مِنَ الْمُهَاجِرَاتِ الأُوَلِ اللاَّتِى بَايَعْنَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ أُخْتُ عُكَّاشَةَ بْنِ مِحْصَنٍ أَحَدِ بَنِى أَسَدِ بْنِ خُزَيْمَةَ - قَالَ أَخْبَرَتْنِى أَنَّهَا أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لَهَا لَمْ يَبْلُغْ أَنْ يَأْكُلَ الطَّعَامَ وَقَدْ أَعْلَقَتْ عَلَيْهِ مِنَ الْعُذْرَةِ - قَالَ يُونُسُ أَعْلَقَتْ غَمَزَتْ فَهِىَ تَخَافُ أَنْ يَكُونَ بِهِ عُذْرَةٌ - قَالَتْ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « عَلاَمَهْ تَدْغَرْنَ أَوْلاَدَكُنَّ بِهَذَا الإِعْلاَقِ عَلَيْكُمْ بِهَذَا الْعُودِ الْهِنْدِىِّ - يَعْنِى بِهِ الْكُسْتَ - فَإِنَّ فِيهِ سَبْعَةَ أَشْفِيَةٍ مِنْهَا ذَاتُ الْجَنْبِ » .
Tercemesi:
Bana Harmele b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus b. Yezid haber verdi. Ona da İbni Şiha'b haber vermiş. (Demiş ki) : Bana Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe b. Mes'ud haber verdi ki: Ümmü Kays binti Mihsan şöyle demiş : Bu kadın Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bey'at eden ilk muhacirlerdendir. Benî Esed b. Huzeyme'den bir zât olan Ukkâşe b. Mihsan'ın kız kardeşidir. Ubeydullah demiş ki : Bana Ümmü Kays haber verdi ki : Kendisi henüz yemek yiyecek çağa ermemiş bir oğlu ile Resulüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelmiş. Boğaz olduğu için ona ilâç yapmışrmş. (Yûnus demiş ki) : A'lakat sıktı demektir. Ümmü Kays çocuğun boğaz olmasından korkmuştur. Ümmü Kays demiş ki: Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem);
«Çocuklarınıza bu ilâcı niye vuruyorsunuz? Şu Ûd-ı Hindiyi (yâni Kust'u) kullanın. Çünkü onda yedi şifâ vardır. Bunlardan biri de Zâtü'l-Cenb'dir.» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5764, /936
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Şifalı Bitkiler
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى حَدَّثَنِى عُقَيْلُ بْنُ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا كَانَتْ إِذَا مَاتَ الْمَيِّتُ مِنْ أَهْلِهَا فَاجْتَمَعَ لِذَلِكَ النِّسَاءُ ثُمَّ تَفَرَّقْنَ إِلاَّ أَهْلَهَا وَخَاصَّتَهَا - أَمَرَتْ بِبُرْمَةٍ مِنْ تَلْبِينَةٍ فَطُبِخَتْ ثُمَّ صُنِعَ ثَرِيدٌ فَصُبَّتِ التَّلْبِينَةُ عَلَيْهَا ثُمَّ قَالَتْ كُلْنَ مِنْهَا فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « التَّلْبِينَةُ مَجَمَّةٌ لِفُؤَادِ الْمَرِيضِ تُذْهِبُ بَعْضَ الْحُزْنِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6329, M005769
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى حَدَّثَنِى عُقَيْلُ بْنُ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا كَانَتْ إِذَا مَاتَ الْمَيِّتُ مِنْ أَهْلِهَا فَاجْتَمَعَ لِذَلِكَ النِّسَاءُ ثُمَّ تَفَرَّقْنَ إِلاَّ أَهْلَهَا وَخَاصَّتَهَا - أَمَرَتْ بِبُرْمَةٍ مِنْ تَلْبِينَةٍ فَطُبِخَتْ ثُمَّ صُنِعَ ثَرِيدٌ فَصُبَّتِ التَّلْبِينَةُ عَلَيْهَا ثُمَّ قَالَتْ كُلْنَ مِنْهَا فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « التَّلْبِينَةُ مَجَمَّةٌ لِفُؤَادِ الْمَرِيضِ تُذْهِبُ بَعْضَ الْحُزْنِ » .
Tercemesi:
Bize Abdü'l-Melik b, Şuayb b. Leys b. Sa'd rivayet etti. (Dedi ki) : Bana babam dedemden rivayet etti. (Demiş ki) : Bana ükayl b. Hâlid, İbni Şihâb'dan, o da Urve'den, o da Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) in zevcesi Âişe'den naklen rivayet etti ki: Yakınlarından biri Ölür de cenazesine kadınlar toplanır, sonra dağılırlar. Ve yalnız Ölenin ailesi ile yakınları kalırsa bir çömlek bulamaç emreder de pişirilirmiş. Sonra tirit yapılır; bulamaç onun üzerine dökülürmüş. Bundan sonra Âişe (kadınlara) şöyle dermiş :
— Bundan yeyin! Çünkü ben Kesûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i:
«Bulamaç hastanın kalbini rahatlandırır. Bâzı üzüntüleri giderir.» buyururken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5769, /936
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6327, M005767
Hadis:
وَحَدَّثَنِيهِ أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ كُلُّهُمْ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِ حَدِيثِ عُقَيْلٍ [« إِنَّ فِى الْحَبَّةِ السَّوْدَاءِ شِفَاءً مِنْ كُلِّ دَاءٍ إِلاَّ السَّامَ » . وَالسَّامُ الْمَوْتُ . وَالْحَبَّةُ السَّوْدَاءُ الشُّونِيزُ] وَفِى حَدِيثِ سُفْيَانَ وَيُونُسَ الْحَبَّةُ السَّوْدَاءُ . وَلَمْ يَقُلِ الشُّونِيزُ .
Tercemesi:
Bana bu hadîsi Ebu't-Tâhir ile Harmele dahî rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus, İbni Şihâb'dan, o da Saîd b. Müseyyeb'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Seüem) 'den naklen haber verdi. H.
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Amr'un-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve İbni Ebî Ömer de rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Süfyân b. Uyeyne rivayet etti. H.
Bize Abd b. Humeyd dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdurrezzâk haber verdi. (Dedi ki) : Bize Ma'mer haber verdi. H.
Bize Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimi de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebu'I-Yeman haber verdi. (Dedi ki).: Bize Şuayb haber verdi.
Bu râvİIerin hepsi Zührî'den, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'âen naklen Ukayl'in hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır. Süfyân ile Yûnus'un hadîslerinde «El-habbetüssevdâ» demiş, «Şûnîz» dememiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5767, /936
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Şifalı Bitkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6332, M005772
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ وَأَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَسْأَلُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ مَاذَا سَمِعْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الطَّاعُونِ فَقَالَ أُسَامَةُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الطَّاعُونُ رِجْزٌ أَوْ عَذَابٌ أُرْسِلَ عَلَى بَنِى إِسْرَائِيلَ أَوْ عَلَى مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ فَإِذَا سَمِعْتُمْ بِهِ بِأَرْضٍ فَلاَ تَقْدَمُوا عَلَيْهِ وَإِذَا وَقَعَ بِأَرْضٍ وَأَنْتُمْ بِهَا فَلاَ تَخْرُجُوا فِرَارًا مِنْهُ » . وَقَالَ أَبُو النَّضْرِ « لاَ يُخْرِجُكُمْ إِلاَّ فِرَارٌ مِنْهُ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Mâlik'e Muhammed b. Münkedir ile Ömer b. Ubeydillah'ın azatlısı Ebu'n-Nadr'dan dinlediğim, onların da Âmir b. Sa*d b. Ebî Vakkâs'dan, onun da ba basından naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum. Âmir, babasını Üsâme b. Zeyd'e : Sen Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)ten taun hakkındp ne işittin? diye sorarken dinlemiş. Üsâme şunu söylemiş: Resûlüllah (Saîîallahü Aleyhi ve Sellem):
«Taun bir ricz yahut bir azabdir. Benî İsrail'e yahut sizden öncekilere gönderilmiştir. Bir yerde onun zuhur ettiğini işittiniz mi oraya gitmeyin! Bir yerde zuhur ederse siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için oradan çıkmayın!» buyurdular.
Ebu'n-Nadr: «Sizi ancak ondan kaçmak çıkarır.» demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5772, /937
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمُتَوَكِّلِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَخِى اسْتَطْلَقَ بَطْنُهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَسَقَاهُ ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ إِنِّى سَقَيْتُهُ عَسَلاً فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ لَهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ جَاءَ الرَّابِعَةَ فَقَالَ « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَقَالَ لَقَدْ سَقَيْتُهُ فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « صَدَقَ اللَّهُ وَكَذَبَ بَطْنُ أَخِيكَ » . فَسَقَاهُ فَبَرَأَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6330, M005770
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمُتَوَكِّلِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَخِى اسْتَطْلَقَ بَطْنُهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَسَقَاهُ ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ إِنِّى سَقَيْتُهُ عَسَلاً فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ لَهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ جَاءَ الرَّابِعَةَ فَقَالَ « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَقَالَ لَقَدْ سَقَيْتُهُ فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « صَدَقَ اللَّهُ وَكَذَبَ بَطْنُ أَخِيكَ » . فَسَقَاهُ فَبَرَأَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Lâfız İbm Müsennâ'nındır. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Cafer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Katâde'den, o da Bbu'l-Mütevekkil'den, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Bir adam Peygamber (Sallaliahii Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:
— Kardeşim ishale tutuldu, dedi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) de:
«Ona bal içir!» buyurdu. O da içirdi. Sonra tekrar ona gelerek:
— Ben kardeşime bal içîrdim. Ama onun ishalini artırmaktan başka birşey yapmadı, dedi. Ve bunu ona üç defa (gelip) söyledi. Sonra dördüncüde tekrar geldi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (yine) :
«Ona bal içir!» buyurdular. Adam :
— Vallahi içirdim ama onun ishalini artırmaktan başka birşey yapmadı, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Allah doğru söyledi. Kardeşinin karnı İse yalan yaptı.» buyurdular. Müteakiben adam ona bal içirdi. Kardeşi hemen iyileşti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5770, /937
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Yiyecekler, Bal, pekmez
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6333, M005773
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا الْمُغِيرَةُ - وَنَسَبَهُ ابْنُ قَعْنَبٍ فَقَالَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْقُرَشِىُّ - عَنْ أَبِى النَّضْرِ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الطَّاعُونُ آيَةُ الرِّجْزِ ابْتَلَى اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِهِ نَاسًا مِنْ عِبَادِهِ فَإِذَا سَمِعْتُمْ بِهِ فَلاَ تَدْخُلُوا عَلَيْهِ وَإِذَا وَقَعَ بِأَرْضٍ وَأَنْتُمْ بِهَا فَلاَ تَفِرُّوا مِنْهُ » . هَذَا حَدِيثُ الْقَعْنَبِىِّ وَقُتَيْبَةَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb ile Kuteybe b. Saîd rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Muğîre (İbni Ka'neb nesebini de belirterek tbni Ahdirraliman El-Kureşî dedi.) Ebu'n-Nadr'dan, o da Âmir b. Sa'd b. Ebî Vakkâs'dan, o da Üsâme b. Zeyd'den naklen haber verdi. Üsâ-me şöyle demiş : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Taun azab alâmetidir. Allah (Azze ve Celle) onunla kullarından bâzı kimseleri imtihan eder. Onu işittiniz mi, bulunduğu yere girmeyin. Bir yerde zuhur eder de, siz de orada bulunursanız ondan kaçmayın buyurdular.
Bu hadîs Ka'nebî'nindir. Kuteybe'ninki de onun gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5773, /937
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
وَحَدَّثَنِيهِ عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى ابْنَ عَطَاءٍ - عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمُتَوَكِّلِ النَّاجِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَخِى عَرِبَ بَطْنُهُ . فَقَالَ لَهُ « اسْقِهِ عَسَلاً » . بِمَعْنَى حَدِيثِ شُعْبَةَ [جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَخِى اسْتَطْلَقَ بَطْنُهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَسَقَاهُ ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ إِنِّى سَقَيْتُهُ عَسَلاً فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ لَهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ جَاءَ الرَّابِعَةَ فَقَالَ « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَقَالَ لَقَدْ سَقَيْتُهُ فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « صَدَقَ اللَّهُ وَكَذَبَ بَطْنُ أَخِيكَ » . فَسَقَاهُ فَبَرَأَ] .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6331, M005771
Hadis:
وَحَدَّثَنِيهِ عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى ابْنَ عَطَاءٍ - عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمُتَوَكِّلِ النَّاجِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَخِى عَرِبَ بَطْنُهُ . فَقَالَ لَهُ « اسْقِهِ عَسَلاً » . بِمَعْنَى حَدِيثِ شُعْبَةَ [جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَخِى اسْتَطْلَقَ بَطْنُهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَسَقَاهُ ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ إِنِّى سَقَيْتُهُ عَسَلاً فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ لَهُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ جَاءَ الرَّابِعَةَ فَقَالَ « اسْقِهِ عَسَلاً » . فَقَالَ لَقَدْ سَقَيْتُهُ فَلَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ اسْتِطْلاَقًا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « صَدَقَ اللَّهُ وَكَذَبَ بَطْنُ أَخِيكَ » . فَسَقَاهُ فَبَرَأَ] .
Tercemesi:
Bana bu hadîsi Amr b. Zürâra da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdü'l-Vebhâb (yâni İbni Atâ'), Saîd'den, o da Katâde'den, o da Ebu'l- Mütevekkil Naci'den, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen haber verdi ki: Bir adam Peygamber (Sailaliahii Aleyhi ve Setiem) 'e gelerek: Gerçekten kardeşimin midesi bozuldu, demiş. O da :
«Kardeşine bal içir!» buyurmuş.
Râvi Şu'be'nin hadîsi mânâsında rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5771, /937
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Yiyecekler, Bal, pekmez