Giriş

Bize Kuteybe b. Saîd, ona da Muhammed b. Cafer; (T) Bize İbnu'l-Müsenna, ona Abdula'lâ, ona Said, ona Matar, ona Reca v. Hayve, ona Kabisa b. Züeyb, ona da Amr b. el-Âs şöyle dedi: "O'nun sünneti -İbnu'l-Müsenna Peygamber'in (sav) sünneti dedi- konusunda bize karışıklık çıkarmayın. Kocası ölen kadının iddeti dört ay on gündür." [Ravi dedi ki: Kocası ölen kadından maksat, Ümmü Veled olan kadındır.]


Açıklama: Ümmü veled, efendisinden çocuk doğuran cariyeye denir. Bir kısım fukahaya göre, efendisinden çocuk doğuran bir câriyenin, efendisinin ölümüyle aynen hür kadınlar gibi dört ay on gün iddet beklemesi gerekir. Bu rivayet, bu görüşün delilidir. Ama Şâfiîler’e ve ekseri fukahaya göre bu kadın bir hayız süresi iddet bekler, Hanefîler’e göre ise üç hayız iddet bekler.

    Öneri Formu
13683 D002308 Ebu Davud, Talak, 46, 48

Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona el-Esved, ona da Hz. Aişe (r.anha) demiştir ki: Rasulullah'a (sav), bir adamın üç talakla boşadığı karısı başka bir kocayla evlenir de kadının yeni kocası onunla gerdeğe girip cinsî münâsebette bulunmadan onu boşarsa bu kadının ilk kocasıyla evlenmesi helâl olur mu? diye soruldu, Hz. Peygamber (sav), "kadın ikinci kocasının balcığından ve o da kadının balcığından tatmadıkça ilk kocaya helâl olmaz" buyurdu.


Açıklama: "Balcık" kelimesi, kinâî bir lafızdır, cinsel ilişkiden kinayedir. Burada cinsel ilişkinin zevki, balın tadına benzetilmiştir. İslâm hukukuna göre kocasından boşanan bir kadının tekrar onunla evlenebilmesi için, kadının mutlaka başka bir erkekle sahih bir nikâh akdi ile evlenmesi gerekir. Hatta sadece nikâh kıyması yeterli olmayıp mutlaka onunla gerdeğe girmesi gerekir. Ondan sonra da normal şekilde ikinci kocasından ayrılması veya kocasının ölüp kendisinin dul kalması lazımdır. Ancak bundan sonra kadın ilk kocası ile tekrar evlenebilir. Şayet ikinci kocası ile evlenmesi sahih bir nikâh kastıyla değil de anlaşmalı bir evlilik yapılırsa veya nikâhtan sonra gerdeğe girilmezse, kadın ilk kocasına yine helâl değildir. İkinci evliliğin mutlaka sahih bir nikâh akdi ile yapılması ve ortada herhangi bir anlaşmanın olmaması gerekir. Aynı şekilde boşanmanın da hileli bir anlaşma sonucu değil, normal yollarla yapılmış olması gerekir. Aksi halde kadının ilk kocası ile yeniden evlenmesi yine câiz olmaz. Bu konuda mezhep imamları müttefiktirler.

    Öneri Formu
13684 D002309 Ebu Davud, Talak, 47, 49

Bize Osman b. Ebu Şeybe ile Muhammed b. el-Alâ Ebû Muaviye -Osman, İbnu'l-Alâ bize haber verdi dedi-, ona el-A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona da Abdullah şöyle dedi: "Kadınların iddeti ile ilgili en kısa surenin (Talak suresi), iddetin dört ay on gün olduğunu ifade eden ayetten sonra nazil olduğunu kim iddia ederse, onu lanetlerim."


    Öneri Formu
13682 D002307 Ebu Davud, Talak, 45, 47

Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona Amr b. Şurahbil, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etti: Ey Allah'ın Rasulü, en büyük günah hangisidir? diye sordum. "Seni Allah yarattığı halde O'na şirk koşmandır" buyurdu. Sonra hangisidir? dedim. "Sofrana ortak olacak korkusuyla çocuğunu öldürmendir" dedi. Sonra hangisidir? dedim. "Komşunun helâliyle zina etmendir" buyurdu. [Abdullah b. Mesud dedi ki: Cenâb-ı Hak, Hz. Peygamber'in (sav) sözünü doğrulamak için şu âyet-i kerimeyi indirdi: "Onlar, Allah ile başka bir tanrıya tapmazlar; haksız yere, Allah'ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler." (el-Furkan, 25/68).]


    Öneri Formu
13685 D002310 Ebu Davud, Talak, 48, 50


    Öneri Formu
13681 D002306 Ebu Davud, Talak, 45, 47


    Öneri Formu
270600 D002190-2 Ebu Davud, Talak, 7


    Öneri Formu
270647 D002210-3 Ebu Davud, Talak, 15, 16


    Öneri Formu
270641 D002202-2 Ebu Davud, Talak, 10, 11

Bize Ahmed b. İbrahim, ona Haccac, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr'in rivayet ettiğine göre; kendisi Cabir b. Abdullah'ın (ra) şöyle söylediğini bizzat işitmiş: Müseyke, Ensârdan birine gelip, efendim beni zinaya zorluyor diye şikâyette bulundu. Bunun üzerine Allah Teâlâ, "câriyelerinizi fuhşa zorlamayın!" (Nûr, 33) mealindeki âyet-i kerîmeyi indirdi.


Açıklama: Münafıkların reisi Abdullah b. Übeyy b. Selûl’ün, cariyelerini para mukabili fuhşa zorladığı ve aldıkları paraya da el koyduğu rivayet edilmektedir. Yukarıdaki rivayette ismi geçen Müseyke de onun cariyesi idi. Zinaya zorlanan cariyelerin, zina mukabilinde aldığı ücrete efendisi el koyuyordu. Ayrıca bu zinadan çocuk sahibi olurlarsa, çocuğun babası, cariyenin efendisine yüz deve verirdi.

    Öneri Formu
13686 D002311 Ebu Davud, Talak, 48, 50

Bize Ubeydullah b. Muâz, ona Mu'temir, ona da babasının rivâyet ettiğine göre; Saîd b. Ebu'l-Hasan, "kim onları zinaya zorlarsa, muhakkak ki Allah, onlar hakkında, bu zorlanmalarından sonra da çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir" (Nûr, 33) mealindeki ayeti "Allah o zorlanan câriyeler için bağışlayıcıdır" diye açıkladı.


    Öneri Formu
13687 D002312 Ebu Davud, Talak, 48, 50