Öneri Formu
Hadis Id, No:
13249, M006974
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ لِلَّهِ مِائَةَ رَحْمَةٍ أَنْزَلَ مِنْهَا رَحْمَةً وَاحِدَةً بَيْنَ الْجِنِّ وَالإِنْسِ وَالْبَهَائِمِ وَالْهَوَامِّ فَبِهَا يَتَعَاطَفُونَ وَبِهَا يَتَرَاحَمُونَ وَبِهَا تَعْطِفُ الْوَحْشُ عَلَى وَلَدِهَا وَأَخَّرَ اللَّهُ تِسْعًا وَتِسْعِينَ رَحْمَةً يَرْحَمُ بِهَا عِبَادَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona babası, ona Abdülmelik, ona Atâ, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah’ın yüz rahmeti vardır. Bunlardan bir tanesini cinler, insanlar, davarlar ve haşerat arasına indirdi. Bu rahmet sayesinde birbirlerine şefkat ederler, birbirlerine merhamet ederler. Onun sayesinde yabanî hayvanlar yavrularına merhamet gösterirler. Diğer taraftan doksan dokuz rahmeti Allah sonraya bırakmıştır. Bunlarla kıyamet gününde kullarına merhamet buyuracaktır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6974, /1129
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13252, M006975
Hadis:
حَدَّثَنِى الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِلَّهِ مِائَةَ رَحْمَةٍ فَمِنْهَا رَحْمَةٌ بِهَا يَتَرَاحَمُ الْخَلْقُ بَيْنَهُمْ وَتِسْعَةٌ وَتِسْعُونَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bana el-Hakem b. Musa, ona Muâz b. Muâz, ona Süleyman et-Teymî, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona Selman el-Fârisî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah’ın yüz rahmeti vardır, bu rahmetlerin birisi sayesinde bütün yaratılmışlar, aralarında birbirlerine merhamet ederler, doksan dokuz tanesini ise kıyamet gününe bırakmıştır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6975, /1129
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13253, M006976
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ عَنْ أَبِيهِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [حَدَّثَنَا أَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِىِّ] قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِلَّهِ مِائَةَ رَحْمَةٍ فَمِنْهَا رَحْمَةٌ بِهَا يَتَرَاحَمُ الْخَلْقُ بَيْنَهُمْ وَتِسْعَةٌ وَتِسْعُونَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ »].
Tercemesi:
Bu hadisi bize Muhammed b. Abdüla‘lâ, ona el-Mu’temir, ona babası da bu isnad ile rivayet etmiş bulunmaktadır. [Bize Ebu Osman en-Nehdî, ona Selman el-Fârisî’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah’ın yüz rahmeti vardır, bunların bir rahmeti sayesinde yaratılmışlar, kendi aralarında birbirlerine merhamet gösterirler, doksan dokuz tanesini ise kıyamet gününe bırakmıştır.”]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6976, /1129
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13254, M006977
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ سَلْمَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ خَلَقَ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ مِائَةَ رَحْمَةٍ كُلُّ رَحْمَةٍ طِبَاقَ مَا بَيْنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ فَجَعَلَ مِنْهَا فِى الأَرْضِ رَحْمَةً فَبِهَا تَعْطِفُ الْوَالِدَةُ عَلَى وَلَدِهَا وَالْوَحْشُ وَالطَّيْرُ بَعْضُهَا عَلَى بَعْضٍ فَإِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ أَكْمَلَهَا بِهَذِهِ الرَّحْمَةِ » .
Tercemesi:
Bize İbn Numeyr, ona Ebu Muâviye, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Osman, ona da Selman’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri yarattığı gün yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet, göklerle yer arasını dolduracak kadardır. Bu rahmetlerden bir tanesini yere indirdi. Bu rahmet sayesinde anne yavrusuna, yabani hayvanlar, kuşlar birbirlerine merhamet ederler. Kıyamet gününde ise Allah bu rahmeti ile birlikte (rahmetini) yüze tamamlayacaktır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6977, /1129
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ - وَاللَّفْظُ لِحَسَنٍ - حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَنَّهُ قَالَ قَدِمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَبْىٍ فَإِذَا امْرَأَةٌ مِنَ السَّبْىِ تَبْتَغِى إِذَا وَجَدَتْ صَبِيًّا فِى السَّبْىِ أَخَذَتْهُ فَأَلْصَقَتْهُ بِبَطْنِهَا وَأَرْضَعَتْهُ فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَرَوْنَ هَذِهِ الْمَرْأَةَ طَارِحَةً وَلَدَهَا فِى النَّارِ » . قُلْنَا لاَ وَاللَّهِ وَهِىَ تَقْدِرُ عَلَى أَنْ لاَ تَطْرَحَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَلَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13256, M006978
Hadis:
حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ سَهْلٍ التَّمِيمِىُّ - وَاللَّفْظُ لِحَسَنٍ - حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَنَّهُ قَالَ قَدِمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَبْىٍ فَإِذَا امْرَأَةٌ مِنَ السَّبْىِ تَبْتَغِى إِذَا وَجَدَتْ صَبِيًّا فِى السَّبْىِ أَخَذَتْهُ فَأَلْصَقَتْهُ بِبَطْنِهَا وَأَرْضَعَتْهُ فَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَرَوْنَ هَذِهِ الْمَرْأَةَ طَارِحَةً وَلَدَهَا فِى النَّارِ » . قُلْنَا لاَ وَاللَّهِ وَهِىَ تَقْدِرُ عَلَى أَنْ لاَ تَطْرَحَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَلَّهُ أَرْحَمُ بِعِبَادِهِ مِنْ هَذِهِ بِوَلَدِهَا » .
Tercemesi:
Bana el-Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Muhammed b. Sehl et-Temimî –lafız el-Hasan’a aittir-, onlara İbn Ebu Meryem, ona Ebu Ğassân, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona Ömer b. el-Hattab’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ın (sav) huzuruna birkaç esir getirildi, esirler arasından bir kadının (çocuğunu) aradığını gördük. Esirler arasında küçük bir yavru buldu mu, derhal onu tutar, bağrına bastırır, ona süt emzirirdi. Rasulullah (sav) bize: “Sizce bu kadın yavrusunu ateşe atar mı” buyurdu. Biz: Onu atmama gücüne sahip olduğu halde vallahi atmaz, dedik. Rasulullah (sav): “Muhakkak Allah’ın kullarına merhameti bu kadının yavrusuna merhametinden daha çoktur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6978, /1129
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebû Ğassân Muhammed b. Mutarrif el-Leysî (Muhammed b. Mutarrif b. Davud b. Mutarrif b. Abdullah)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
6. Muhammed b. Sehl et-Temimî (Muhammed b. Sehl b. Asker)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13258, M006979
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ جَمِيعًا عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ ابْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ أَخْبَرَنِى الْعَلاَءُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ يَعْلَمُ الْمُؤْمِنُ مَا عِنْدَ اللَّهِ مِنَ الْعُقُوبَةِ مَا طَمِعَ بِجَنَّتِهِ أَحَدٌ وَلَوْ يَعْلَمُ الْكَافِرُ مَا عِنْدَ اللَّهِ مِنَ الرَّحْمَةِ مَا قَنِطَ مِنْ جَنَّتِهِ أَحَدٌ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr, hepsine İsmail b. Cafer rivayet etti, İbn Eyyûb dedi ki: Bize İsmail, ona el-Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Mümin, Allah nezdindeki azap ve cezayı bilse, hiçbir kimse onun cennetini ummaz. Kâfir de Allah nezdindeki rahmeti bilse, hiçbir kimse onun cennetinden ümit kesmez.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6979, /1130
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13259, M006980
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مَرْزُوقِ ابْنِ بِنْتِ مَهْدِىِّ بْنِ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا رَوْحٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « قَالَ رَجُلٌ لَمْ يَعْمَلْ حَسَنَةً قَطُّ لأَهْلِهِ إِذَا مَاتَ فَحَرِّقُوهُ ثُمَّ اذْرُوا نِصْفَهُ فِى الْبَرِّ وَنِصْفَهُ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ اللَّهُ عَلَيْهِ لَيُعَذِّبَنَّهُ عَذَابًا لاَ يُعَذِّبُهُ أَحَدًا مِنَ الْعَالَمِينَ فَلَمَّا مَاتَ الرَّجُلُ فَعَلُوا مَا أَمَرَهُمْ فَأَمَرَ اللَّهُ الْبَرَّ فَجَمَعَ مَا فِيهِ وَأَمَرَ الْبَحْرَ فَجَمَعَ مَا فِيهِ ثُمَّ قَالَ لِمَ فَعَلْتَ هَذَا قَالَ مِنْ خَشْيَتِكَ يَا رَبِّ وَأَنْتَ أَعْلَمُ . فَغَفَرَ اللَّهُ لَهُ » .
Tercemesi:
Bana Mehdî b. Meymun’un kız kardeşinin oğlu Muhammed b. Merzuk, ona Ravh, ona Mâlik, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hiçbir iyilik işlememiş bir adam, aile halkına ölürse kendisini yakmalarını söyledi, sonra da yarısını karaya, öbür yarısını denize savurmalarını emretti. Vallahi eğer Allah’ın onu (bir araya getirmeye) gücü yetecek olursa, âlemlerden hiç kimseye yapmayacağı bir azap ile onu azaplandıracaktır (diye ekledi). Adam ölünce kendilerine verdiği emrin gereğini yerine getirdiler. Allah karaya emir verdi, onda bulunanları toplayıp bir araya getirdi, denize emir verdi, deniz de içindekileri bir araya getirdi. Sonra: Neden bunu yaptın? dedi. Adam: Rabbim sen de daha iyi bilirsin ki senden korktuğum için (böyle yaptım) deyince Allah da ona günahlarını bağışladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6980, /1130
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Merzuk el-Bahilî (Muhammed b. Muhammed b. Merzuk)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13260, M006981
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ رَافِعٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ قَالَ قَالَ لِىَ الزُّهْرِىُّ أَلاَ أُحَدِّثُكَ بِحَدِيثَيْنِ عَجِيبَيْنِ قَالَ الزُّهْرِىُّ أَخْبَرَنِى حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَسْرَفَ رَجُلٌ عَلَى نَفْسِهِ فَلَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ أَوْصَى بَنِيهِ فَقَالَ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى ثُمَّ اسْحَقُونِى ثُمَّ اذْرُونِى فِى الرِّيحِ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَىَّ رَبِّى لَيُعَذِّبُنِى عَذَابًا مَا عَذَّبَهُ بِهِ أَحَدًا . قَالَ فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ فَقَالَ لِلأَرْضِ أَدِّى مَا أَخَذْتِ . فَإِذَا هُوَ قَائِمٌ فَقَالَ لَهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا صَنَعْتَ فَقَالَ خَشْيَتُكَ يَا رَبِّ - أَوْ قَالَ - مَخَافَتُكَ . فَغَفَرَ لَهُ بِذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfî ve Abd b. Humeyd rivayet etti, Abd: Ahberenâ: Bize haber verdi dedi, İbn Râfî de –lafız kendisine ait olmak üzere- Haddesenâ: Bize rivayet etti dedi, onlara Abdürrezzak, ona Ma‘mer’in şöyle dediğini rivayet etti: ez-Zührî bana: Ben sana, hayrette bırakan iki hadis rivayet edeyim mi? dedi. ez-Zührî dedi ki: Bana Humeyd b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği Nebi’nin (sav) şu buyruğunu nakletti: “Bir adam kendi aleyhinde günah işlemekte aşırıya kaçmıştı. Ölüm vakti gelince oğullarına vasiyette bulunarak dedi ki: Ölecek olursam beni yakın, sonra beni iyice öğütün, sonra denizde rüzgâra karşı beni savurun, vallahi, Rabbimin kudreti bana galip gelirse kesinlikle kimseye yapmadığı bir azabı bana yapacaktır. (Ravi) dedi ki: Onlar da onun dediğini yaptılar. (Yüce Allah) yere ne aldıysan geri ver, dedi. Adam derhal ayağa kalkıverdi, ona: Bu yaptığına seni iten ne oldu? dedi. O: Rabbim senden haşyetim –ya da senden korkum- deyince, bundan ötürü Allah da ona günahlarını bağışladı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6981, /1130
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. Ebu Hüzeyl Muhammed b. Velid ez-Zübeydi (Muhammed b. Velid b. Amir)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Harb el-Havlani (Muhammed b. Harb b. Ebreş)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Süleyman b. Davud el-Bağdadi (Süleyman b. Davud b. Rüşeyd)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13263, M006983
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنِى الزُّبَيْدِىُّ قَالَ الزُّهْرِىُّ حَدَّثَنِى حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَسْرَفَ عَبْدٌ عَلَى نَفْسِهِ » . بِنَحْوِ حَدِيثِ مَعْمَرٍ [« أَسْرَفَ رَجُلٌ عَلَى نَفْسِهِ فَلَمَّا حَضَرَهُ الْمَوْتُ أَوْصَى بَنِيهِ فَقَالَ إِذَا أَنَا مُتُّ فَأَحْرِقُونِى ثُمَّ اسْحَقُونِى ثُمَّ اذْرُونِى فِى الرِّيحِ فِى الْبَحْرِ فَوَاللَّهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَىَّ رَبِّى لَيُعَذِّبُنِى عَذَابًا مَا عَذَّبَهُ بِهِ أَحَدًا . قَالَ فَفَعَلُوا ذَلِكَ بِهِ فَقَالَ لِلأَرْضِ أَدِّى مَا أَخَذْتِ . فَإِذَا هُوَ قَائِمٌ فَقَالَ لَهُ مَا حَمَلَكَ عَلَى مَا صَنَعْتَ فَقَالَ خَشْيَتُكَ يَا رَبِّ - أَوْ قَالَ - مَخَافَتُكَ . فَغَفَرَ لَهُ بِذَلِكَ »] إِلَى قَوْلِهِ « فَغَفَرَ اللَّهُ لَهُ » . وَلَمْ يَذْكُرْ حَدِيثَ الْمَرْأَةِ فِى قِصَّةِ الْهِرَّةِ وَفِى حَدِيثِ الزُّبَيْدِىِّ قَالَ « فَقَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لِكُلِّ شَىْءٍ أَخَذَ مِنْهُ شَيْئًا أَدِّ مَا أَخَذْتَ مِنْهُ » .
Tercemesi:
Bana Ebu’r-Rabi‘ Süleyman b. Davud, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydî, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’ı (sav): “Bir kul kendi aleyhine aşırı derecede günah işlemişti” buyururken dinlemiştim diyerek, hadisi Ma‘mer’in rivayet ettiğine yakın olarak rivayet etti. [“Bir kul kendi aleyhine aşırı günah işlemişti. Ölüm vakti yaklaşınca, çocuklarına vasiyet ederek dedi ki: Ben öldüğüm takdirde beni yakın, sonra iyice beni öğütün, sonra da beni denizde rüzgâra karşı savurun. Vallahi, eğer Rabbimin bana gücü yeterse, kimseye yapmadığı bir azap ile beni azablandıracaktır. Onun bu dediğini ona yaptılar. (Yüce Allah) yere: Ne aldınsa geri ver, buyurdu. Adam derhal ayağa kalkıverdi. Seni bu yaptığına ne itti, diye sordu. O: Rabbim haşyetin –ya da senden korkum – dedi. Allah da bundan dolayı ona günahlarını bağışladı.”] Rivayetini “Allah da günahlarını ona bağışladı” sözlerine kadar nakletti ve kedi hadisesinde kadın ile ilgili hadisi zikretmedi. Hadisin ez-Zubeydî tarafından nakledilen rivayetinde de dedi ki: “Bunun üzerine aziz ve celil Allah ondan (onun küllerinden) bir şeyler almış olan her bir şeye: Ondan ne aldınsa, onu geri öde, buyurdu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6983, /1130
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13262, M006982
Hadis:
قَالَ الزُّهْرِىُّ وَحَدَّثَنِى حُمَيْدٌ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « دَخَلَتِ امْرَأَةٌ النَّارَ فِى هِرَّةٍ رَبَطَتْهَا فَلاَ هِىَ أَطْعَمَتْهَا وَلاَ هِىَ أَرْسَلَتْهَا تَأْكُلُ مِنْ خَشَاشِ الأَرْضِ حَتَّى مَاتَتْ هَزْلاً » . قَالَ الزُّهْرِىُّ ذَلِكَ لِئَلاَّ يَتَّكِلَ رَجُلٌ وَلاَ يَيْأَسَ رَجُلٌ .
Tercemesi:
Ez-Zührî dedi ki: Ayrıca bana Humeyd’in Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Bir kadın, bir yere bağlayıp, ne kendisinin yiyecek bir şey verdiği ne de yerdeki haşerattan yesin diye salıverdiği ve aşırı zayıflayıp ölünceye kadar bağlı tuttuğu bir kedi sebebiyle cehenneme girmiştir.”
Ez-Zührî dedi ki: Bu ise herhangi bir kimsenin yanlış bir şekilde tevekkül etmemesi, bir diğerinin de (rızıktan yana) ümit kesmemesi içindir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tevbe 6982, /1130
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Haklar, Hayvan Hakları
Merhamet, hayvanlara