142 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona A'meş, ona Münzir Ebu Ya'lâ es-Sevrî, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım.(Ne yapmam gerektiğini) Hz. Peygamber'e (sav) sormaktan utandım ve Mikdâd b. Esved'den bu konuyu O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd, Hz. Peygamber'e (sav) sordu. O (sav) da: "Abdest gerekir." buyurdu. Hadisi A'meş'den Şu'be de nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şube b. Haccac arasında inkita vardır.
Bize Musa, ona Vüheyb, ona Amr, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etti: "Amr b. Ebu Hasan'ı, Abdullah b. Zeyd'e, Hz. Peygamber'in (sav) nasıl abdest aldığını sorarken görmüştüm. Bunun üzerine Abdullah b. Zeyd bir kap su istedi ve Hz. Peygamber'in (sav) nasıl abdest aldığını onlara göstermek için abdest aldı. Abdest alırken ellerine su döktü ve üç kez yıkadı. Sonra kabın içine elini daldırarak ağzına ve burnuna üçer avuç su verip temizledi. Ardından tekrar elini kaba daldırıp su alarak yüzünü üç kez yıkadı. Sonra yine elini kabın içine daldırıp su aldı ve dirseklerine kadar kollarını ikişer kez yıkadı. Tekrar elini kabın içine daldırdı, iki elini kafasının ön kısmından arka kısmına kadar bir kez sıvazlayarak başını mesh etti. Sonra bileklerine kadar ayaklarını yıkadı."
Bize Abdurrahman b. Yunus, ona Hatim b. İsmail, ona Ca'd, ona Saib b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: "Teyzem beni Rasûlüllah'a (sav) götürüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Kız kardeşimin (şu) oğlunun çok ağrısı (rahatsızlığı) var.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, başımı sıvazladı ve benim için bereket diledi (bana hayır duada bulundu). Sonra abdest aldı. Ben de onun abdest suyundan (geri kalanını) içtim. Sonra arkasında durdum ve omuzlarının arasındaki çadır düğmesi (veya keklik yumurtası) gibi Peygamberlik mührüne baktım."
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmam, ona İshak, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav) mescitte küçük abdestini bozan bir bedevi gördü. "Ona ilişmeyin" buyurdu. Adam işini bitirdikten sonra bir miktar su getirilmesini istedi ve suyu adamın abdestini bozduğu yerin üzerine döktü.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Bedevinin biri mescitte ayağa kalkıp küçük abdestini bozdu. İnsanlar hemen (üzerine yürüyüp) adamı tuttular. Nebi (sav): "Onu bırakın ve idrarının üzerine bir kova yahut büyükçe bir kova dolusu su dökün. Sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zorlaştırmak için gönderilmediniz" buyurdu.
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yahya b. Said, ona da Enes b. Malik, Nebi'den (sav) rivayet etmiştir. Halid dedi ki: Bize ayrıca Süleyman, ona da Yahya b. Said'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: "Bir bedevi geldi ve mescidin bir köşesinde küçük abdestini bozdu. İnsanlar ona mani olup kendisini azarlamaya başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav) onları böyle yapmaktan menetti. Bedevi işini bitirince, Nebi (sav) bir kova suyun getirilmesini emretti ve o su adamın işini gördüğü yerin üzerine döküldü."