142 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona da babasını (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Amr b. Yahya'nın dedesi olan Abdullah b. Zeyd'e, 'Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını bana gösterebilir misin?' diye sordu. Abdullah b. Zeyd, 'Evet gösterebilirim' diye cevap verdi ve kendisine su getirilmesini istedi. Ellerine su döküp iki kez ellerini yıkadı. Sonra ağzına ve burnuna üçer kez su verip temizledi. Ardından üç kez yüzünü yıkadı. Sonra kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Akabinde iki eliyle başını, önünden arkasına doğru sıvazlayarak mesh etti. Bunu yaparken ellerini kafasının ön kısmından başlayarak ensesine kadar götürdü ve tekrar ellerini başını mesh etmeye başladığı noktaya kadar geri götürdü. Ardından ayaklarını yıkadı."
Bize Müsedded, ona Halid b. Abdullah, ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah b. Zeyd, su kabından ellerine su döktü ve ellerini yıkadı. Sonra ağzını ve burnunu her defasında birer avuç su vererek üçer kez yıkadı veya temizledi. Ardından kollarını dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Sonra başını, önünden arkasına doğru mesh etti. Ayaklarını da ayak bileklerine kadar yıkadı ve 'Hz. Peygamber'in (sav) abdesti işte böyleydi.' dedi."
Bize Muhammed b. Selam, ona Yezid b. Harun, ona Yahya, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın mevlası Küreyb ona da Üsame b. Zeyd şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan dönerken dağ yoluna ayrıldı. Orada tuvalet ihtiyacını giderdi. Üsame dedi ki: 'Ben ona (sav) su dökmeye başladım, o da abdest aldı. 'Ey Allah'ın Rasulü namaz (mı kılacaksınız?)' diye sorunca "Namaz kılacağımız yer ileride." buyurdu."
Bize Süleyman b. Harb, ona Vüheyb, ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etti: "Amr b. Ebî Hasan'ı, Abdullah b. Zeyd'e, Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını sorarken görmüştüm. Bunun üzerine Abdullah b. Zeyd bir kap su istedi. Amr ve arkadaşlarına (Hz. Peygamber'in abdest alış şeklini göstermek üzere) şöyle abdest aldı: Ellerine su döküp üçer kez yıkadı. Sonra elini kaba daldırıp su aldı, ağzına ve burnuna üçer avuç su vererek temizledi. Tekrar elini kaba daldırıp su aldı ve üç kez yüzünü yıkadı. Yine elini kaba daldırıp su aldı ve dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Arkadan tekrar elini kaba daldırdı ve başını, önünden arkasına kadar sıvazlayarak mesh etti. Sonra elini kaba daldırıp tekrar su aldı ve ayaklarını yıkadı." Bize Musa, Vüheyb'in "Abdullah b. Zeyd başını bir defa mesh etti" dediğini rivayet etmiştir.
Bize Amr b. Ali, ona Abdülvehhab, ona Yahyâ b. Saîd, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona Urve b. Muğire b. Şube ona da Muğire b. Şube şöyle rivayet etti: "Kendisi bir yolculukta Hz. Peygamber'le (sav) birlikteydi. Bir ara Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek için biraz uzaklaştı. Geri döndüğünde Muğire su döküyor, Hz. Peygamber (sav) abdest alıyordu. Abdest alırken yüzünü ve kollarını yıkadı. Başını ve mestlerini de mesh etti."
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.' Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.
Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize İsmail, ona Malik, ona Mahrame b. Süleyman, ona da İbn Abbas'ı âzâtlısı Küreyb'in rivayet ettiğine göre; İbn Abbas, bir gece Rasûlullah'ın (sav) eşi ve kendisinin teyzesi olan Meymune'nin yanında kalmıştı. (İbn Abbas o geceyi şöyle anlatmıştır:) "Ben başımı yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlullah (sav) ve eşi ise başlarını yastığın (uzun kenarı olan) boyuna koyarak uzandılar. Rasûlullah (sav) uyudu. Vakit gece yarısının biraz öncesi veya biraz sonrası olduğunda Rasûlulah (sav) eliyle yüzünü ovuşturarak uyanıp oturdu. Sonra Âl-i İmran sûresinin son on âyetini okudu. Ardından duvarda asılı duran bir kırbaya uzandı, onunla güzelce abdest aldı. Sonra namaz kılmaya başladı." İbn Abbas şöyle devam etti: "Ben de kalkıp onun yaptığı gibi yaptım ve gidip (sol) yanında namaza durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve (beni sol yanından alıp sağ yanına geçirmek için) sağ kulağımdan tutup çevirdi. İkişer ikişer olmak üzere kıldığı toplam on iki rekât namaz kıldı, ardından bir rekât da vitir kıldı. Sonra yatağa uzandı. Müezzin geldiğinde kalkıp iki rekât kısa bir namaz kıldı. Ardından evden çıkıp sabah namazını kıldırdı."